BASIN BÜLTENİ Akıncı: “Türkiye’de hangi hükümet olursa olsun Kıbrıs Müzakerelerini sonuca ulaştırmak için çalışacağız” - TURAN-SAM : TURAN Stratejik Ara?t?rmalar Merkezi - http://www.turansam.org









BASIN BÜLTENİ Akıncı: “Türkiye’de hangi hükümet olursa olsun Kıbrıs Müzakerelerini sonuca ulaştırmak için çalışacağız”
Tarih: 17.06.2015 > Kaç kez okundu? 1596

Paylaş


Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Türkiye’de yapılan milletvekili seçimleri sonuçlarına yönelik olarak, “Oluşacak hükümet hangisi olursa olsun onlarla yakın diyalog içerisinde Kıbrıs müzakerelerini sonuca ulaştırmak için çalışacağız” dedi.

Cumhurbaşkanı Akıncı, 101 evler (St. Hilarion) bölgesinde icra edilmekte olan Teğmen Caner Gönyeli Arama Kurtarma tatbikatı öncesi, basına Türkiye’deki genel seçimler hakkında açıklamalar yaptı.

Akıncı, TC seçimlerinin halkın kararı olduğunu belirtti ve “Türk halkının kendi geleceği için vermiş olduğu karar her neyse herkes buna saygılı olacak. Türkiye dışından bakanlar olarak, bize ortaya çıkmış olan karara saygı göstermek düşer” dedi.

Türkiye’deki seçimler sonucu oluşacak hükümetin Kıbrıs’taki müzakerelere etkisinin ne olacağı sorulması üzerine Akıncı, TC hükümetlerinin Kıbrıs müzakerelerine her zaman destek olduğunu belirtti ve “Bundan sonra oluşacak hükümetle nasıl olacak bilmiyorum. Ama oluşacak hükümet hangisi olursa olsun onlarla yakın diyalog içerisinde Kıbrıs müzakerelerini sonuca ulaştırmak için çalışacağız dedi.



Akıncı: “Kıbrıslı Türkler ve Rumların bir arada yaşaması kaderleri”



Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Kıbrıslı Türkler ve Rumların bir arada yaşamasının kaderleri olduğunu vurgulayarak, önemli olanın bunun uyum içinde başarılabilmesi ve iki tarafın da eşitliğini gözetecek, güvenliğini sağlayacak bir formül bulunması olduğunu söyledi.

Müzakerelerde kağıtların sayısının arttığını, ortada bir iradenin bulunduğunu, güven yaratıcı önlemler ve sosyal ilişkilerin geliştirilmesi anlamında çabaların olduğuna işaret eden Akıncı, temel hedefin kapsamlı bir çözüme müsait ortamın yaratılması olduğunu kaydetti.

Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ekrem Demirtaş ve beraberindeki heyeti kabul etti. Heyete, Kıbrıs Türk Ticaret Odası Başkanı Fikri Toros da eşlik etti.

Kabulde konuşan İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ekrem Demirtaş, Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’yı yeni görevinden dolayı tebrik ederek, takdir duygularını ifade etmek istediklerini kaydetti.

Kısa sürede yaşanan gelişmeleri takdirle karşıladıklarını belirten Demirtaş, Akıncı’nın kalıcı çözüm için “yıllar sonra değil, aylar sonra” ifadesinin çok büyük bir özgüven taşıdığını kaydetti.

Cumhurbaşkanı Akıncı’yı takdir etme yanında, desteklerini de dile getiren Ekrem Demirtaş, barış sürecinin ekonomiden geçtiğine inanç belirtti.

Barış sürecinin yönetiminin sadece siyasete bırakılmasının, bir noktada tıkanabileceğini belirten Demirtaş, 12 yıldır Ticaret Odası Başkanlığı süresinde yapılan çalışmalara değindi.

Süreç içinde Kıbrıs sorunu ve Ege sorunu gibi konuların hala çözümlenemediği, ancak ticaretin çok geliştiğini dile getiren Demirtaş, siyasi sorunlara takılmadan ekonomik beraberliğin sağlanmasının önemine değindi.

Kıbrıs’ta çok büyük bir potansiyel olduğunu ve Kıbrıs’ın böyle bir durumda olmayı hak etmediğini vurgulayan Ekrem Demirtaş, Kıbrıs’ı “Akdeniz’in Singapur’u” olarak niteledi. Demirtaş, Kıbrıs’ın transit ticaretin merkezi konumunda olması gerektiğine dikkat çekti.

Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı da Demirtaş ve beraberindeki heyetin ziyaretinden duyduğu memnuniyeti dile getirerek, İzmir Ticaret Odası’nın faaliyetlerini yakından takip ettiğini ve takdirle izlediğini söyledi.

Akıncı, İzmir Ticaret Odası’nın olması gerekeni olmadan çok önce söyleyen bir kurum olduğunu, bu yönde odanın tespitlerinin çok değerli olduğunu vurguladı.

Barış ve çözümün sadece siyasetin işi olmadığı düşüncesine kendisinin de katıldığını ifade eden Cumhurbaşkanı Akıncı, ekonominin bunun temel taşlarından biri olduğunu kaydetti.

İzmir Ticaret Odası’nın iki ulus arasındaki yapı taşlarını uzun bir zamandır döşediğine dikkat çeken Cumhurbaşkanı Akıncı, Kıbrıs’ta barış yönündeki mesajları için Demirtaş’ı tebrik etti.

Kıbrıslı Rumlar ve Türklerin bir arada yaşamasının kaderleri olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Akıncı, önemli olanın ise bunun uyum içinde başarılabilmesi ve iki tarafın da eşitliğini gözetecek, güvenliğini sağlayacak bir formül bulunması olduğunu söyledi.

Bunun formülünün yıllar öncesinde bulunduğunu, geriye bunun altının doldurulmasının kaldığını ifade eden Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, siyasi irade ve politik kararlılık varsa Kıbrıs sorunun aylar içinde çözülebileceğini söylemesindeki sebebin bu olduğunu vurguladı.

Kıbrıs konusunun 47 yıldır tartışıldığını anımsatan Cumhurbaşkanı Akıncı, kendilerinden sonraki kuşaklara bu sorunu devretme lükslerinin olmadığını kaydetti.

Kıbrıs sorunun çözümünün kolay olmadığını, halka kabul edebileceği bir taslak sunma görevleri bulunduğuna işaret eden Akıncı, kararın her iki tarafın halklarının olacağını belirtti.

Referandum sürecine değinen Cumhurbaşkanı Akıncı aradan geçen sürenin ise bölünmeyi pekiştirdiğini söyleyerek, kendisinin seçilmesiyle tüm dünyaya Kıbrıs Türklerinin hala bir çözüme bağlı olduğu mesajının iletildiğini kaydetti.

Rum tarafının 10 yıl önce referandumda hayır diyerek, AB’ye tek başlarına girdiğini, ancak ev ödevlerini tam yapmadıklarında AB’nin bir cennet olmadığını gördüklerini ifade eden Cumhurbaşkanı Akıncı, Rumların bu süreçte birleşmenin, ekonomiyi büyütmenin önemini daha iyi anladıklarını söyledi.

Kıbrıs’ın birleşmesiyle büyük potansiyel ortaya çıkacağını belirten Akıncı, çözümle birlikte batıyla bağların daha da gelişeceğini, dolayısıyla böyle bir coğrafyada üzüm yemek yerine, sürekli bağcıyı dövmenin anlamsız kaldığını kaydetti.

Henüz su yüzüne çıkartılmamış gaz ve oralara gemiler yollamak yerine bunun geleceğini planlamanın önemli olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Akıncı, yeterli kaynak çıktığı takdirde, İsrail gazıyla birleşilerek, Türkiye üzerinden Avrupa’ya gönderilmesinin akıl işi olduğunu vurguladı.

Tüm tarafların bundan faydalanılması ve ilişkilerin geliştirilmesi gerektiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Akıncı, niyet ve kararlılık varsa Kıbrıs sorununun yıllarca sürmeyeceğini yineledi.

Kağıtların sayısının arttığını, ortada bir iradenin bulunduğunu, güven yaratıcı önlemler, sosyal ilişkilerin geliştirilmesi anlamında çabaların olduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Akıncı, bütün temel hedefin kapsamlı bir çözüme müsait ortamın yaratılması olduğunu kaydetti.

Bu yönde ilerlemeye devam ettiklerini söyleyen Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, “Yol dümdüz olmayacak, engebeli olacak. Azimle bu engelleri aşmaya çalışacağız. Gelecek kuşaklar artık bu adanın nimetlerinden yararlansınlar istiyoruz” dedi.



“Her iki tarafın teknik komiteleri birlikte çalışacak”



Kıbrıs çözüm müzakereleri çerçevesinde dün bir araya gelen müzakereciler, görüşmelerin daha verimli sürdürülebilmesi için her iki tarafın Teknik Komitelerinin birlikte çalışma prensibi geliştirildi. İlk olarak ekonomi komiteleri bir araya geliyor.

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Barış Burcu’nun yaptığı açıklamaya göre, Türk Müzakereci Özdil Nami ile Rum Müzakereci Mavroyannis dün Ledra Palace’ta yaklaşık 4 saat süren bir toplantı yaptı.

Toplantıda BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Temsilcisi Lisa Buttenheim ve müzakere heyetlerinin üyeleri de hazır bulundu.

Sözcü Barış Burcu, toplantıda, Güven Yaratıcı Önlemler ve özlü görüşmelerin daha verimli sürdürülebilmesi için her iki tarafın Teknik Komitelerinin birlikte çalışma prensibinin geliştirildiğini belirtti. Burcu, ilk olarak, ekonomi komitelerinin bir araya gelip, ekonomik konularda ortak görüş üretimine katkı koymalarının kararlaştırıldığını kaydetti.

Burcu, “Ayrıca, anımsatmak isterim ki, Sayın Cumhurbaşkanımız, kararları daha önce alınan Güven Yaratıcı Önlemler’in bir an önce hayata geçirilebilmesi için hükümetimizden ivedilikle gereğini yerine getirmesini talep etmişti” dedi.

Burcu, Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ve Rum toplumu Lideri Nikos Anastasiadis’in 17 Haziran Çarşamba günü yağacağı liderler toplantısından önce müzakerecilerin görüşme sürecine yoğunluk kazandırma çabalarının sürdüğünü belirtti.

Müzakerecilerin 12 Haziran Cuma günü ve 15 Haziran Pazartesi günleri görüşeceğini kaydeden Burcu, tam gün sürmesi planlanan görüşmelerin BM İyi Niyet Misyonu Ofisi’nde yapılacağını söyledi.

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Barış Burcu, BM Genel Sekreteri Özel Danışmanı Espen Barth Eide’nin de 17 Haziran’daki liderler görüşmesine katılacağını kaydetti.

Eide’nin, liderler görüşmesinden bir gün önce sabah saatlerinde liderlerle ayrı ayrı görüşeceğini belirten Burcu, BM diplomatının aynı gün öğleden sonra görüşmecilerle birlikte liderler toplantısının son hazırlıklarını yapacağını söyledi.



“Asker çekilmeli, Maraş BM’ye devredilmeli”



Avrupa Parlamentosu (AP) Türkiye raporunun Kıbrıs ile ilgili bölümünde Türkiye'den KKTC'deki askerlerini çekmeye başlaması ve kapalı bölge Maraş'ı BM'ye iade etmesi istendi.

AP Türkiye raportörü Hollandalı Sosyalist Kati Piri tarafından kaleme alınan raporda

Kıbrıs ile ilgili müzakerelere başlanması olumlu karşılandı ancak “tek taraflı bakış açısı” muhafaza edildi.

Raporun genel kuruldaki oylamasında 7 Haziran seçimleriyle ilgili güçlü ve olumlu ifadeler metne dahil edildi.

Raporun ilgili paragrafında "Türk modern tarihinin en kapsayıcı ve temsil kabiliyeti en yüksek meclisinin seçilmesini memnuniyetle karşılıyoruz, Türk demokrasinin direncini ve sağlanan çok yüksek katılım oranı ve seçim gününde sivil toplum gönüllülerinin etkileyici katılımıyla ispatlanan vatandaşların demokratik ruhunu övüyoruz. Tüm partilere Türkiye'nin demokratikleşme sürecini ve AB ile reform diyaloğunu yeniden canlandırma hedefiyle istikrarlı ve kapsayıcı bir hükümet kurma yolunda çalışma çağrısı yapıyoruz" denildi.

Avrupa Parlamentosu'nun 15 Nisan'da aldığı, 1915 olaylarına ilişkin Ermeni iddialarına destek veren ve Türkiye'ye Ermeni tezlerini kabul etme çağrısı yapan sembolik karara, kabul edilen değişiklik önergeleriyle Türkiye raporunda da atıf yapıldı.

Raporda Türkiye'de temel haklar ve yargıyla ilgili reformlara acil ihtiyaç duyulduğu belirtilerek bu konuyla ilgili fasılların müzakerelere açılabilmesi için AB Komisyonu ve üye ülkelerden çabalarını hızlandırmaları talep edildi.

AB'nin enerji güvenliğinde Türkiye'nin taşıdığı stratejik öneme vurgu yapılan raporda Ankara'yla Moskova arasındaki yakın enerji işbirliğinden endişe duyulduğu ve bu nedenle AB'nin Türkiye ile enerji müzakerelerini hızlandırması gerektiği ifade edildi.

Raporda ifade özgürlüğü, basın özgürlüğü, temel haklar, yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığı, kuvvetler ayrılığı ve yolsuzlukla mücadeleyle ilgili yoğun eleştirilere yer verilirken, son dönemde kabul edilen iç güvenlik paketi, MİT yasası, HSYK yasası gibi düzenlemelerden ve Emniyet'teki atamalar ve ihraçlardan, hakim ve savcı ihraçları ve tutuklamalarından endişe duyulduğu belirtildi.

AP Türkiye raporunda toplumun tüm kesimlerinin siyasi katılımı açısından yüzde 10 seçim barajının indirilmesinin önem arz ettiği vurgulandı.

Öte yandan AP genel kurulundaki oylamada, PKK'nın AB terör örgütleri listesinden çıkarılmasını talep eden değişiklik önergesi ise reddedildi.

Raporda ayrıca çözüm sürecine ilişkin teşvik edici ifadelere yer verilerek bu konuda tüm siyasi partilerden destek istendi.

AP Türkiye Raportörü Kati Piri, genel kuruldaki oylamanın ardından yaptığı açıklamada "Şimdi yapılması gereken Türkiye'den uzaklaşmak değil. Temel haklar ve hukukun üstünlüğünü ilgilendiren alanlarda ilerleme sağlamak kalıcı bir diyalog platformu oluşturmalıyız. Bunun için en iyi çerçeve katılım müzakereleridir ve AB'nin Türkiye'deki reform sürecinin mihenk taşı olmasını istiyoruz. Bugünkü oylamayla Avrupa Parlamentosu Türkiye'de yeni hükümetle yapıcı angajmanda kalmak istediğinin açık bir sinyalini verdi" dedi.

AP Sosyalist Grup Başkanı Gianni Pittella ise Türkiye'nin AB katılım müzakerelerinin özellikle temel haklar, yargı ve içişlerini ilgilendiren alanlarda hızlandırılarak sürdürülmesi çağrısında bulundu.



Bozkır: "Raporda müzakereleri teşvik edici ifadelerin yer alması daha doğru olurdu"



TC Avrupa Birliği (AB) Bakanı ve Baş müzakereci Volkan Bozkır, “Avrupa Parlamentosu’nun raporunda müzakereleri teşvik edici, ifadelerin yer alması daha doğru olurdu” dedi.

Avrupa Parlamentosu'nun Türkiye hakkında dün kabul ettiği raporda, Kıbrıs ile ilgili müzakerelere başlanmasının olumlu karşılandığı raporda tek taraflı bir bakış açısının muhafaza edildiğini söyleyen Bozkır, şunları kaydetti:

"Büyük ihtimalle Kıbrıs sorununda çözüme yaklaştığı bir ortamdayız. Kıbrıs sorununun çözüme yaklaştığı bir ortamda bu raporda müzakereleri teşvik edici, müzakerelere engel teşkil etmeyecek ifadelerin yer alması daha doğru olurdu. Maalesef Kıbrıs ile ilgili de bu ilişkilere zarar vermeyi misyon edinmiş kişilerin önergelerinden kaynaklanan zarar verecek boyutta ifadeler bu raporda yer almaktadır."

Bakan Bozkır, Avrupa Parlamentosu'nun bu çıkarttığı raporu gözden geçirmesi gerektiğini vurguladı. Bozkır, Avrupa Parlamentosu'nun seçildiği günden bu yana Türkiye'nin aleyhinde çok sayıda karar çıkarttığını ve bunun Türkiye-AB ilişkilerine olumlu katkı sağlamadığını dile getirdi.

Avrupa Parlamentosu'na rapordaki ifadeleri düzeltmesi için çağrıda bulunduklarını ifade eden Bozkır, "Böyle bir korsan atılımla hiçbir grup kararı olmadan tamamen esen rüzgara göre tarihte mesnedi olmayan bir kararın bu rapora dercedilmesini üzüntüyle karşılıyoruz. Bu adımı ileride düzeltmesini beklediğimizi vurguluyoruz" şeklinde konuştu.

"Bu raporun içinde yer alan bazı hususları biz önümüzdeki çalışmalarda gayri resmi olarak bize iletilmiş tenkitler veya öneriler olarak değerlendirmeyi planlıyoruz" dedi.

Türkiye'nin AB'ye katılım sürecinde kaydettiği gelişmeleri ele alan 2014 Türkiye İlerleme Raporuna dair Avrupa Parlamentosu'nun kararının oylama ile kabul edildiğini hatırlatan Bozkır, Avrupa Parlamentosu'nun her yıl Avrupa Komisyonu'nun daha önce açıkladığı Türkiye İlerleme Raporu hakkındaki görüşlerini bir kararla açıkladığını, bunun rutin bir gelişme olduğunu söyledi.

Bu yılki raporu hazırlayan Hollandalı parlamenter Kati Piri'ye etkin çalışması ve dostane yaklaşımı için teşekkür eden Bozkır, bugüne kadar önce 442 değişiklik önergesi verildiğini ve iki kez görüşüldükten sonra oylanacağı gün yeniden 38 değişiklik önergesi getirildiğini kaydetti. Bozkır, bu önergelerin hazmedilmemiş olması ve Türkiye'nin kabul edemeyeceği bazı unsurları içermesi nedeniyle raportörün geçen ay yapılması gereken oylamayı ertelemek mecburiyetinde kaldığını anımsattı.

Raporda Türkiye'nin AB üyeliği müzakere süreci, yargı, temel haklar, adalet, özgürlük ve güvenlikle ilgili fasıllara da atıflar olduğunu belirten Bozkır, "Bu raporun içinde yer alan bazı hususları biz önümüzdeki çalışmalarda gayri resmi olarak bize iletilmiş tenkitler veya öneriler olarak değerlendirmeyi planlıyoruz" diye konuştu.

Bozkır, Türkiye'nin stratejik konumu, jeopolitik önemine dikkat çekilen raporda yargı reformu ile temel hak ve özgürlükler alanlarında yapılan bazı önemli reformların yer almamasını üzüntüyle karşıladığını dile getirdi.



TC Dışişleri: “AP Raporu mesnetsiz iddialar içeriyor”



Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı dün Avrupa Parlamentosu’nda onaylanan “2014 Türkiye Raporu” ile ilgili yazılı açıklama yayımladı. Açıklamada şöyle denildi:

“Bu yıl Hollandalı Sosyal Demokrat Parti üyesi Kati Piri tarafından hazırlanan AP Kararı’nda, AB Komisyonu’nun 2014 Genişleme Stratejisinde belirtildiği gibi, ekonomi, enerji güvenliği ve dış politika konularında işbirliğindeki rolüyle ülkemizin, AB’nin stratejik bir ortağı olduğu teyit edilmiştir. Ülkemizin AB’ye üyeliğini stratejik tercih olarak gördüğü ve katılım hedefi doğrultusunda kararlılıkla çalışmalarına devam ettiği AB makamlarına her vesileyle iletilmektedir. Bu kararlılığımızın desteklenmesi ve teşvik edilmesi için, AP tarafından ülkemiz hakkında alınan kararlarda, adil ve objektif olunmasını, eleştiri ve beklentilerin dengeli ifadelerle dile getirilmesini beklemekteyiz. Ancak ilk taslağı itibariyle dengeli ve yapıcı eleştirel bir ton içeren AP karar taslağı, AP Dış İlişkiler Komisyonu’nda kabul edilme sürecinde, maalesef tek yanlı ve objektiflikten uzak bir metin haline getirilmiştir. Bu tutum AP Genel Kurulu’nda da devam etmiş ve böylece ülkemiz hakkında AP tarafından alınan en talihsiz kararlardan biri kabul edilmiştir. Bu kararın AP ile işbirliğimize katkıda bulunmayacağı açıktır.

Mayıs 2014’te yapılan seçimlerle göreve başlayan AP’de bugüne kadar, ülkemiz aleyhine alınan kararların sıklığı, içerdikleri önyargılı ifadeler ve eleştiriler AP ile ilişkilerimizi zedelemekte, AP’nin ülkemizi AB projesine dahil etmek istemediğine ilişkin endişeleri güçlendirmektedir.

Ülkemize birçok alanda yöneltilen mesnetsiz iddialar içermesi nedeniyle söz konusu karar tarafımızdan kabul edilmemekte ve iade edilmektedir.



Kültür Teknik Komitesi’nin ilk toplantısı 1 Temmuz’da



Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ile Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in kararıyla oluşturulan iki toplumlu Kültür Teknik Komitesi’nin, ilk toplantısını büyük ihtimalle 1 Temmuz’da yapacağı bildirildi.

Rum Alithia gazetesi, komitenin Rum Başkanı Andrulla Vasiliu’nun Rum Haber Ajansı’na (KİPE) yaptığı açıklamada, BM’yi, ortak toplantıyla ilgili bilgilendirme kararı aldıklarını açıkladığını yazdı.

Habere göre Vasiliu, Rum üyelerden ortak toplantıyla ilgili görüş istediği konusunda da bilgi verdi.



Dayanışma Evi’nin dördüncü kuruluş yıl dönümü kutlandı



Dayanışma Evi’nin kuruluşunun dördüncü yıl dönümü “sevgi sınır tanımaz” ilkesi ile kutlandı.

Kutlama, “Green Line Love Park” sokak performanslarıyla başladı. Dayanışma Evi'nin ara bölgedeki merkezinde yer alan resmi törende Lefkoşa Türk Belediye Başkanı Mehmet Harmancı ve Lefkoşa Rum Belediye Başkanı Konstantinos Yiorkadjis, Norveç Elçisi Sjur Larsen, Dayanışma Evi İletişim Sorumlusu Yaprak Aydın ve Dayanışma Evi Yönetim Kurulu Üyesi Salpy Eskidjian konuşma yaptı.





Yorumlar









Aktif Ziyaretçi 52
Dün Tekil 1097
Bugün Tekil 1201
Toplam Tekil 4073128
IP 13.59.218.147






TURAN-SAM PRINTED ISSN: 1308-8041
TURAN-SAM ONLINE ISSN: 1309-4033
Journal is indexed by:





























14 Sevval 1445
Nisan 2024
P
S
P
C
Ct
P
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30


K peklerin dudaklar de di diye deniz kirlenmez.
(MEVLANA)


Ekle kar









Anasayfa - Amaç - Hedefimiz - Mefkuremiz - Faaliyetler - Yönetim - Yasal Uyarı - İletişim

Her Hakkı Saklıdır © 2007 - 2023 TURAN-SAM : TURAN Stratejik Araştırmalar Merkezi
Sayfa 1.215 saniyede oluşturulmuştur.

TURAN-SAM rssTURAN-SAM rss
Google Sitemap

"Bu site en iyi mozilla firefox'ta 1280x960 çözünürlükte görüntülenir."

Turan Portal v1.3 | Tasarım TURAN-SAM , Kodlama Serkan Aygün

Turan Nedir?, Bilimsel Dergiler, En popüler Bilimsel Dergi, Endeksli Bilimsel Dergiler, Saygın Bilimsel Dergi, Türk Dünyasının en popüler ve en saygın Bilimsel Hakemli Dergisi, SSCI, SCI, citation index, Turan, Türk Devletleri, Türk Birligi, Türk Dünyası, Türk Cumhuriyetleri, Türki Cumhuriyetler, Özerk Türkler, Öztürkler, Milliyetçi, Türkçü, Turancı, Turan Askerleri, ALLAH'ın askerleri, Turan Birliği, Panturan, Pantürk, Panturkist, Türk, Dünyası, Stratejik, CSR, SAM, Center for Strategical Researches, Araştırma, Merkezi, Türkiye, Ankara, İstanbul, Azer, Azeri, Azerbaycan, Bakü, Kazakistan, Alma-Ata, Astana, Kırgız, Bişkek, Kırgızistan, Özbekistan, Özbek, Taşkent, Türkmen, Türkmenistan, Turkmenistan, Aşxabad, Aşkabat, Ozbekistan, Kazakhstan, Uzbekistan, North, Cyprus, Kıbrıs, MHP, AKP, CHP, TURKEY, Turancılık, KKTC, Vatan, Ülke, Millet, Bayrak, Milliyet, Cumhuriyet, Respublika, Alparslan Türkeş, Atatürk, Elçibey, Bahçeli, Aytmatov, Bahtiyar Vahabzade, Yusuf Akçura, Zeki Velidi Togan, İsmail Gaspıralı, Gaspırinski, Nihal Atsız, Alptekin, Kürşad, Tarih, Kardeş, Xalq, Halk, Milletçi, Milliyetçi, Yürek, Ürek, Türklük, Beynelxalq, Arbitrli, Elmi, Jurnal, Nüfuzlu