BAŞKENT GÜNLÜĞÜ / NECDET SİVASLI

e.mail: necdetes@mynet.com



“MHP seçimden 1.parti olarak

çıkabilir…”



7 Haziran’da yapılacak seçimlerle ilgili çeşitli kamuoyu araştırmaları yapılıyor. Genel araştırmaların yanı sıra, siyasi partiler de kendileri için yaptırdıkları kamuoyu araştırmalarının sonuçlarını değerlendiriyor, buna göre strateji uyguluyor. Bazıları ortaya çıkan sonuçları kamuoyu ile paylaşırken, bazıları bunları açıklamamayı uygun buluyor. Örneğin, AK Parti kamuoyu araştırmalarını açıklamak istemediğini daha önce açıklamıştı.

Seçimlere hızlı başlayan ve umut partisi haline gelen MHP’nin oylarını giderek artırması ve “Oyunu en çok artıran parti” konumuna gelmesi meydanlardaki heyecanı da artırıyor. MHP Genel Başkanı Bahçeli’nin seçim mitinglerindeki coşku, araştırmalardan çıkan sonuçlar Milliyetçi hareketin seçimlerin “kilit partisi” olacağını da gösteriyor.

Elimizdeki son araştırmaların sonuçlarına göre MHP’nin oy oranı yüzde 21 görünüyor. Ancak, MHP’li kurmaylar “ Seçimlerde sürpriz yapacağız. Oyumuz bunun üstünde” diyorlar. “MHP’nin nasıl bir başarı elde ettiğini seçim sonrası herkes görecek” diye de ekliyorlar.

MHP Kayseri Milletvekili ve Grup Başkanvekili Yusuf Halaçoğlu, geçenlerde yaptığı açıklamada “Yaptığımız kamuoyu yoklamalarında yüzde 30’un üzerinde oy alacağımızı düşünüyoruz. Yüzde 41’lere kadar çıkacak pozisyonumuz var. Birinci parti olabiliriz, bu hiçbir zaman sürpriz olarak görülmemelidir” dedi.

Burada özellikle biz de şu noktayı anımsatalım:

Yapılan kamuoyu araştırmalarında yüzde 18’lerde kararsız oyların bulunduğu görülüyor. Şimdi bu kararsızlar üzerine gidiliyor. Kamuoyu araştırma grubu yetkilileri “Bu kararsızlar da muhafazakârlardan oluşuyor” diyorlar. İktidar partisi AK Parti’nin de bu kararsız oylara umut bağladığını görmekteyiz.

Özetle kararsızları ikna edenler başarılı olacak.

Şimdi gelelim Halaçoğlu’nun bu konudaki görüşlerine. Kayseri milletvekili son derece rahat ve partisinin de önemli oranda oy alabileceğinden emin görünüyor. Halaçoğlu “7 Haziran seçimlerinde hiç kimsenin tahmin edemeyeceği bir oy alacağımızı düşünüyoruz, tahmin ediyoruz biz. Yaptığımız kamuoyu yoklamaları ve kendi değerlendirmelerimizde, yüzde 30'un üzerinde oy alacağımızı düşünüyoruz. Yüzde 41'lere kadar çıkabilecek bir pozisyonumuz var. Türkiye genelinde birinci parti olma ihtimalimiz de yüksek" diyor.

Halaçoğlu’nun tahminlerine devam edelim:

"Yüzde 23,5 MHP'ye oy verecek bir kesim var, yüzde 18 de 'MHP'ye oy verebilirim', diyen bir kesim var. Halkın MHP'yi tercih etmesinde çok çeşitli nedenler var. Bunların başında da yolsuzluklar geliyor. AKP'de bile yolsuzluk herkes tarafından kabul ediliyor. Başbakan yardımcısı Bülent Arınç da yolsuzluklardan söz ediyor. Ayrıca Türkiye'nin milli değerleri tamamen ayaklar altına alınmış durumda. Dış politika perişan durumda, iç politikada terör örgütüyle masaya oturup görüşmeler yapılıyor. Böyle bir ortamı kimsenin kabul etmesi mümkün değil. Diğer taraftan Türkiye hukuk devleti olmaktan çıkmış durumda. Anayasa'yı tanımadığını söyleyen bir İçişleri Bakanı'yla karşı karşıya kaldık biz Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde. Kaldı ki hem cumhurbaşkanı hem de milletvekilleri, anayasayı koruyacaklarına namus ve şeref üzerine yemin etmişlerdir mecliste. Şimdi böyle bir söz söyleyen kişinin, namus ve şerefi bir yana bırakıyorum, ne kadar hukuka bağlı olabileceğini düşünün"

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın meydanlara çıkıp “toplu açılışlar” bahanesi ile AK Parti’ye oy istemesini de eleştiren Halaçoğlu “Cumhurbaşkanı tarafsızlığı yitirmiştir. Seçimi kaybedeceğini gördüğü için bir telaş içindedir. Yaptıkları ettiği yemine yakışmamaktadır”diyor. Bu konuda da şunları söylüyor:

"Şimdi cumhurbaşkanı meydanlara çıkıp 400 milletvekili istiyor, kim için istiyor? Herhalde MHP için istemiyor. Meclis'te yemin etti ancak yeminine uymuyor. Bu hukuk tanımamazlıktan başka bir şey değil. Öte yandan, siz 40 bin kişinin katili, bir bebek katilinin oyuncağı haline gelmişsiniz. Dolmabahçe Sarayı'ndaki o görüntü, cumhurbaşkanı bile rahatsız olduğunu söyledi ki çözüm sürecinin mimarı olduğunu söylüyordu. Bir de Akiller Heyeti diye adlandırılan kişiler var. Allah aşkına, şu sanatçı, bu sanatçı, Türkiye'de başka insan mı kalmadı? Artık Kandil'in istekleri doğrultusunda kararlar alınıyor. İçişleri Bakanı Afyonkarahisar'da demedi mi, 'Türkiye'de bazı bölgelerde devlet otoritesi kalmamıştır' diye. Bütün bunları göz önüne alın. Diğer taraftan ekonomiye bakın. Cumhurbaşkanını çok ilgilendiriyormuş gibi, Merkez Bankası'yla uğraşıp duruyor ve dolar fırlıyor, iniyor. Şimdi kimin yararına konuşuluyor? Cumhurbaşkanı niye her şeye karışıyor? Onun alanı olmayan konulara karışıyor. İş adamları 80 milyar TL zarara girdi, sırf onun konuşması dolayısıyla. Birçok firma iflas edecek duruma geldi. İşsizlik yüzde 9'lardan yüzde 11'lerin üzerine çıktı. Bunlar resmi rakamlar üstelik. Kendileri, 7 milyondan fazla insan, aylık 400 liranın altında kazanıyor, diyorlar. Bu başarı mıdır ekonomide. Saray yaptırdılar, lüks içinde yaşıyorlar. Saraya ayrılan para, 300 milyon TL'yken, bir de cumhurbaşkanı gayri hukuki olarak 1 milyar liralık örtülü ödenek sağladı. Eğer bu millet, kendi cebinden alınan paraya göz yumacaksa, söyleyeceğimiz laf yok tabii ki. "



Görebildiğimiz şudur:



Eğer MHP’liler ortada bulunan kararsızları ikna edip, oylarını almayı başarabilirlerse seçimden çıkacak sonuç da bizim için sürpriz olmayacaktır. MHP kurmaylarının “İktidara en yakın parti MHP’dir” sözleri de gerçekleşmiş olabilir.

necdetbuluz@gmail.com

necdetes@mynet.com