Malatya okumaya doydu, biz röportaja… - Yurdagül ATUN - TURAN-SAM : TURAN Stratejik Ara?t?rmalar Merkezi - http://www.turansam.org









Malatya okumaya doydu, biz röportaja… - Yurdagül ATUN
Tarih: 13.05.2015 > Kaç kez okundu? 1584

Paylaş


4. Malatya Anadolu Kitap Fuarı nedeniyle doğunun batıya açılan kapısı olan Malatya’ya gittik. Doğu şehirleriyle ilgili bildiklerimizi tersyüz eden, organizasyonun kusursuzluğuyla hayran bıraktıran, kıyasladıkça hayıflandıran bir gezi oldu bu.



Büyüklük olarak Türkiye'nin 2. veya 3. Fuarlarından biri Malatya Kitap Fuarı. Geçen fuarları takip edenler, mekansal anlamda da geçen yıllara nazaran daha güzel olduğunu söylüyorlar. Fuar merkezi bir yerde. Alanın büyüklüğü ve stantların konuş biçimi gezenlere kolaylık sağlamanın yanında, farkında olmadan tüm alanı gezmenize neden oluyor. Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Çakır’ın açıklamasına göre, kitap fuarında 700'e yakın etkinlik, 550 imza günü, 54 söyleşi, 12 panel yapıldı. 350 civarında yayınevi, 265 yazar Malatya’ya geldi. Ayrıca Türkiye Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan ve İçişleri eski Bakanı Efkan Ala da fuarı ziyaret etti.

Ana teması Çanakkale olan fuara nasıl bir ziyaretçi akınının olduğunu söylemeye gerek yok tabi…

Malatyalılar ve çevre illerden gelen ziyaretçiler, fuarın amaca istenilen düzeyde hizmet ettiğinin göstergesi oldu.

Kültür A.Ş. Genel Müdürü Sabri Akın ve basın müsteşarı Hamit Özpolat’ın gecesini gündüzüne katarak çalıştıkları organizasyonda sadece Malatya değil, katılımcılar da kazandı.

Ben örneğin…

Kitaplarını okuduğum birçok yazarla röportaj yapma, sohbet etme fırsatı buldum. Birçoğuyla aynı otelde kalmamız, bu ballı durumun kaymağı oldu.

Aziz Nesin’in oğluna babasını sordum… Babasının bilinmeyen yanlarını…

Hanefi Avcı’yla siyaset konuştuk, Emine Şenlikoğlu’na “tesettürsüz kadın tacize açık kadın mıdır” diye sordum, Kıbrıs’tan kovuluş hikayesini vs…

Elim kolum dolu döndüm anlayacağınız. Zamanı gelince yayınlayacağız hepsini…

Tüm bunların yanında yayınevleriyle yaptığımız kısa sohbetler var. Yayınevi sahipleri okuyucuların belli kitaplara yoğunlaştırıldığını iddia ediyor. Diyorlar ki; “Artık eskisi gibi araştırma kitapları, bilgi içeren kitaplar satılmıyor. Gençlere ‘şu kitabı okuyun, bunları satın almayın’ şeklinde telkinler yapılıyor. Ayrıca reklamı yapılan kitaplar iyi ya da kötü olduğuna bakılmaksızın yüksek satış rakamına ulaşıyor…”

Doğru mu, doğru aslında… Bazı kitaplar önünde kuyruklar oluşurken, bazılarının yüzüne bakan yok. Buradan da –çocuklar hariç- birçoklarının hangi kitapları alacağına karar vermiş bir vaziyette geldiğini görüyoruz.

Ha birde medyadan bir şikayet var. Sabah kahvaltısında yan masamızda kahvaltı eden yazarın medyayla ilgili serzenişlerine- çok şık olmasa da- yanıt verme durumunda hissediyorum kendimi.

Yazarın şikayeti, kendileriyle röportaja gelen muhabir/gazetecilerin birçoğunun kitabını okumadığı halde kitapla ilgili sorular sorması, basit sorularla gelmesi, röportajın arasına “bilmem kimle bilmem kimin aşkıyla ilgili ne düşünüyorsunuz’ sorusunu sıkıştırması.

Haklılık payı olsa da, savunmaya geçme zorunluluğu hissettiğimden, haber yazımı dersimizden bir klişeyi hatırlattım yan masamdaki yazarlara; “Gazeteciler haberlerini/röportajlarını ilkokul seviyesindeki bir kişinin anlayabileceği bir dille/üslupla yapmalı.” Ve ekledim; “gazetenin satılması için sansasyonel sözcüklere ihtiyaç var. Sizin önemli saymadığınız ama okuyucunun ilgisini çekecek konular üste çıkarılabilir. Bunda muhabirin de günahı yok. Editöryal bir durum…”

Masada olan Aziz Nesin’in oğlu Ahmet Aziz Nesin’in “tüm dünyada kamuoyu medyayı yönlendirir, bizde ise medya kamuoyunu… Medya neyi sunarsa onu biliyoruz. 12 Eylül darbesini yapan generallerden biri hayatta, hangisi biliyor musunuz? Bilmiyorsunuz. Bilmezsiniz, kimse bilmez çünkü medyada değillerdir ama bir sanatçının her şeyini bilirsiniz çünkü medya sunuyordur” sözlerine de hak vermedim değil.

Özetle, vakitsizlikten ötürü, 5-10 Mayıs arasında yapılan fuarın son iki gününe katılabilsek de, Malatya’yla tanışmak, Malatya insanını, kültürünü, doğasını tanımak çok güzeldi. “İyi ki gelmişiz” dedik, oradaki değerli dostlara bir kez daha, hem de daha uzun bir süreliğine geleceğimize dair söz verdik.



***

BBP Başkanı Mustafa Destici, Türkiye’nin politikalarının, Eroğlu’na puan kaybettirdiğini savundu

“Türkiye’ye tepki, Eroğlu’na seçim kaybettirdi”

Yurdagül ATUN

Türkiye’deki seçimlere günler kala, partiler de seçim gezilerini hızlandırdı. Seçimlerde ittifak kararı alan Saadet Partisi Genel Başkanı Mustafa Kamalak ile eski BBP Genel Başkanı Mustafa Destici partilerinin Kıbrıs politikasını Haberal Kıbrıslı Gazetesi’ne açıkladılar. Kıbrıs Türkiye ilişkilerinin saygı çerçevesinde olması gerektiğini belirten Mustafa Kamalak ve Mustafa Destici, bu noktada da aynı düşüncede olduklarını ifade ettiler. Destici, Derviş Eroğlu’nun seçimi kaybetmesini, Mustafa Akıncı’nın kazanmasını Türkiye hükümetinin politikalarına bağlarken, Kamalak da “Bu tür tartışmaların hiç kimseye faydası yoktur. Biz Saadet Partisi olarak bu tartışmadan üzüntü duyduk. Ak Parti’nin bu konudaki tavrını tasvip etmiyoruz” dedi.

Seçimlere birlikte girme kararı alan Saadet Partisi Genel Başkanı Mustafa Kamalak ile eski BBP Genel Başkanı Mustafa Destici barajı aşacaklarından zerre kadar şüphe duymadıklarını ifade etti. “Meclise girmemiz halinde sivil demokratik bir anayasa için çalışacağız. Ülkemiz için, milletimiz için, mili birlik ve beraberlikten yana olan her partiyle hükümet kurabiliriz” diyen Destici ve Kamalak, Meclise girmeleri halinde iki ayrı parti olarak yollarına devam edeceklerini belirtti. Mecliste grup eksikliği olursa bu eksiklikleri tamamlayacaklarını belirten iki parti başkanı, Kıbrıs konusundaki ortak görüşlerini Haberal Kıbrıslı Gazetesi’ne açıkladı.

“Sıkıntı varsa aralarında konuşmalılar”

KKTC’nin yeni Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’yı kutlayarak, Kıbrıs Türk halkına hayırlı olması temennisinde bulunan Saadet Partisi Başkanı Kamalak, Akıncı’nın başkan seçilmesinin ardından, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’la aralarında yaşanan söz düellosunun doğru olmadığını söyledi. Bu tür tartışmaları lüzumsuz bulduğunu kaydeden Kamalak, “bu tartışmayı lüzumsuz buldum ve üzüldüm. Eğer bir sıkıntı varsa iki cumhurbaşkanı kendi arasında konuşmalı” dedi.

“Bu tür tartışmalar iki ülkeye de fayda sağlamaz”

Bu tür tartışmaların her iki ülkeye de fayda sağlamayacağını vurgulayan Kamalak şöyle konuştu: “Bu tür tartışmaların hiç kimseye faydası yoktur. Biz Saadet Partisi olarak bu tartışmadan üzüntü duyduk. Ak Parti’nin bu konudaki tavrını tasvip etmiyoruz.

“Ana olmanın da, kardeş olmanın da sorumluluğu var”

Anne olsanız da, kardeş olsanız da sorumluluklarınız var. Ananın ana gibi, kardeşin kardeş gibi… Saygı sevgi çerçevesinde, tarihi gerçekleri tahrif etmeden bir ilişki sürdürmek gerekiyor.

“KKTC’yi eritmeden, iki kesimli bir anlaşma…”

Ayrıca KKTC’yi eritmeyen, yok saymayan bir siyaset anlayışının yerleşmesi gerek. Güney Kıbrıs’la iki kesimli, eşit haklara sahip, Türkiye’nin garantörlüğünde, daha doğrusu himayesinde bir çözüm olmalı. Türkiye ile ilişkiler de saygı çerçevesinde yürütülmeli…”

****

“Ne kardeşlikten, ne analıktan rahatsızlık duyulmamalı”

Büyük Birlik Partisi Başkanı Mustafa Destici de geçtiğimiz haftalarda gerçekleştirilen cumhurbaşkanlığı seçimlerinin Kıbrıs Türklerine hayırlı olmasını temenni etti. “Kıbrıs bizim yavru vatanımız diyoruz, kardeşiz diyoruz. Elbette kardeşiz. Ne kardeşlikten, ne de ana yavru ilişkisinden rahatsızlık duyulmamalı. Hepimiz bir milletin evlatlarıyız. Biz KKTC’nin güçlü olmasını, ayaklarının üstünde durmasını arzu ediyoruz. Ekonomik, siyasi yönden güçlenmesini istiyoruz” diyen Destici iki ülke (Türkiye-KKTC) arasındaki tartışmaların, Rumların ekmeğine yağ süreceğini ifade etti.

“Rumların hedefi adanın tümüne sahip çıkmak”

Rumların hedefinin açık olduğuna dikkat çeken Destici sözlerini şöyle sürdürdü: “Rumların hedefini biliyoruz: Kıbrıs’ın tamamına sahip çıkmak. Enosis kararlarından hiç vazgeçmediler. Dolayısıyla biz de bu konuda kararlı bir duruş sergilemeli ve iki devlet olarak yolumuza devam etmeliyiz. Elbette Güney Kıbrıs ve Kuzey Kıbrıs ekonomik ilişkilerini geliştirebilir, her türlü işbirliğine girebilir ama Kuzey Kıbrıs’ı kabul etmeleri, Türk varlığını kabullenmeleri, Kıbrıs Türkünün azınlık olmadığını bilmeleri şart. Bunu kabul etmezlerse biz hangi barıştan söz edebiliriz ki?”

“Tepki yüzünden Akıncı kazandı, Eroğlu kaybetti”

Derviş Eroğlu’nun seçimi kaybetmesini, Mustafa Akıncı’nın kazanmasını Türkiye hükümetinin politikalarına bağlayan Destici sözlerini şöyle tamamladı: “Türk hükümetinin politikalarının adada etkili olduğunu biliyorum. Derviş Eroğlu’nun seçimi kaybetmesi, Mustafa Akıncı’nın kazanması Türkiye hükümetlerinin Kıbrıs konusundaki politikalarına tepkinin sonucudur. O yüzden Türkiye’nin şikayet etmesi gereksiz.”





Yorumlar









Aktif Ziyaretçi 42
Dün Tekil 1505
Bugün Tekil 1179
Toplam Tekil 4075961
IP 3.139.107.241






TURAN-SAM PRINTED ISSN: 1308-8041
TURAN-SAM ONLINE ISSN: 1309-4033
Journal is indexed by:





























16 Sevval 1445
Nisan 2024
P
S
P
C
Ct
P
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30


T rk milletindenim diyen insanlar her eyden nce ve mutlaka T rk e konu mal d r.
(Mustafa Kemal ATAT RK)


Ekle kar









Anasayfa - Amaç - Hedefimiz - Mefkuremiz - Faaliyetler - Yönetim - Yasal Uyarı - İletişim

Her Hakkı Saklıdır © 2007 - 2023 TURAN-SAM : TURAN Stratejik Araştırmalar Merkezi
Sayfa 1.287 saniyede oluşturulmuştur.

TURAN-SAM rssTURAN-SAM rss
Google Sitemap

"Bu site en iyi mozilla firefox'ta 1280x960 çözünürlükte görüntülenir."

Turan Portal v1.3 | Tasarım TURAN-SAM , Kodlama Serkan Aygün

Turan Nedir?, Bilimsel Dergiler, En popüler Bilimsel Dergi, Endeksli Bilimsel Dergiler, Saygın Bilimsel Dergi, Türk Dünyasının en popüler ve en saygın Bilimsel Hakemli Dergisi, SSCI, SCI, citation index, Turan, Türk Devletleri, Türk Birligi, Türk Dünyası, Türk Cumhuriyetleri, Türki Cumhuriyetler, Özerk Türkler, Öztürkler, Milliyetçi, Türkçü, Turancı, Turan Askerleri, ALLAH'ın askerleri, Turan Birliği, Panturan, Pantürk, Panturkist, Türk, Dünyası, Stratejik, CSR, SAM, Center for Strategical Researches, Araştırma, Merkezi, Türkiye, Ankara, İstanbul, Azer, Azeri, Azerbaycan, Bakü, Kazakistan, Alma-Ata, Astana, Kırgız, Bişkek, Kırgızistan, Özbekistan, Özbek, Taşkent, Türkmen, Türkmenistan, Turkmenistan, Aşxabad, Aşkabat, Ozbekistan, Kazakhstan, Uzbekistan, North, Cyprus, Kıbrıs, MHP, AKP, CHP, TURKEY, Turancılık, KKTC, Vatan, Ülke, Millet, Bayrak, Milliyet, Cumhuriyet, Respublika, Alparslan Türkeş, Atatürk, Elçibey, Bahçeli, Aytmatov, Bahtiyar Vahabzade, Yusuf Akçura, Zeki Velidi Togan, İsmail Gaspıralı, Gaspırinski, Nihal Atsız, Alptekin, Kürşad, Tarih, Kardeş, Xalq, Halk, Milletçi, Milliyetçi, Yürek, Ürek, Türklük, Beynelxalq, Arbitrli, Elmi, Jurnal, Nüfuzlu