BASIN BÜLTENİ EIDE: “ANASTASİADİS MASAYA DÖNDÜ. GÖRÜŞMELER SEÇİMDEN SONRA” - TURAN-SAM : TURAN Stratejik Ara?t?rmalar Merkezi - http://www.turansam.org









BASIN BÜLTENİ EIDE: “ANASTASİADİS MASAYA DÖNDÜ. GÖRÜŞMELER SEÇİMDEN SONRA”
Tarih: 09.04.2015 > Kaç kez okundu? 1670

Paylaş


Önceki akşam adaya gelen ve dün liderlerle görüşen ile görüşen Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Danışmanı Espen Barth Eide, Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in masaya döneceğini belirtti.

Eide, her iki liderle görüşmesinde liderlerin kendisine müzakerelerin başlaması için ortada engel kalmadığını belirttiklerini de söyledi. Eide, Kıbrıs sorununun dünyanın değişik yerlerinde bulunan diğer 30 sorundan en çözülebilir olanlardan birisi olduğunu da ekledi ve Kıbrıs sorunu için “Mükemmel derecede çözülebilir” nitelemesinde bulundu.

BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Danışmanı Espen Barth Eide, Kıbrıs müzakerelerinin başlayacağını fakat KKTC’deki seçimler dolayısıyla bunun için kesin bir tarih vermesinin mümkün olmadığını söyledi. Seçimlerin ardından haftalarla ölçülebilen bir sürede Kıbrıs görüşmelerini başlatmayı hedeflediklerini kaydeden Eide, BM İyi Niyet Misyonu ofislerinde düzenlediği basın toplantısında kendisinden önce 24 kişinin aynı görevle Kıbrıs’ta bulunduğunu ve Kıbrıs’ta bir çözüme ulaşılamadığını, fakat kendisinin son olduğunu düşündüğünü ve 2015’in belirleyici bir yıl olacağını söyledi.

HİDROKARBON EKONOMİSİ

Eide basın toplantısında Kıbrıs’ın çözülmemiş olmasına rağmen hidrokarbon ekonomisi içine hızla girmeye başladığını kaydederek, hidrokarbon konusunun çözümden sonra nasıl ele alınacağının belli kurallara bağlı olmasına rağmen, hidrokarbonların çözümden önce nasıl kullanılacağı konusunda derin ve ciddi tartışmalar yaşanmasının bir çelişki olduğunu söyledi.

Aradan geçen 6 aylık sürede müzakerelerin yeniden başlamasına engel olan konuların üstesinden gelinebilmesi için birçok kişinin çalıştığını anlatan Eide, şu an müzakerelerin sürmesine engel teşkil edecek durumların ortada olmadığını söyledi.

Eide, bu görüşünü Kıbrıs’ın her iki tarafındaki liderlere ilettiğini ve ikisinin de şu anki durumun müsait olduğunu söylediğini de dile getirdi.

Eide, görüşmelerin aynen kaldığı yerden devamı konusunda liderlerin hemfikir olduğunu, BM’den kendi ekibinin hem Kıbrıs hem New York’ta gerekli çalışmaları yaptıklarını ve her iki taraftaki müzakere heyetlerinin de her an görüşmelerin yeniden başlamasına hazırlıklı olduklarına inandığını açıkladı.

“2015 BELİRLEYİCİ OLACAK”

“2015 yılının belirleyici bir yıl olacağına çok inanıyorum” diyen Eide, geride bırakılan krizin, şimdi daha önce üzerinde anlaşılmış tüm belgeler ışığında neden daha fazla işbirliği içinde çalışılması gerektiğini gösterdiğini ifade etti.

Liderlerin görüşme sıklığını değiştirmesi ve her ay iki kere olmak üzere, müzakere heyetlerinin de bundan daha sık bir araya gelmesi gerektiği kaydeden Eide, Kıbrıs’ta sadece liderler için değil Ada üzerinde yaşayan herkes için belirleyici bir dönem olduğunu kaydetti.

Masadaki konular arasında çözümlenemeyecek hiçbir madde bulunmadığını ve irade olduktan sonra hepsinin çözümünün olduğunu belirten Eide, müzakerelerin yeniden başlama tarihinin ise belirsiz olduğunu söyledi.

Eide bir soruya karşılık, Türkiye’de en üst düzeyde yaptığı görüşmelerde Türkiye’nin sorunun çözümüne ciddi desteği bulunduğunu gördüğünü, sadece Türkiye değil ilgili diğer ülkelerin de sorunun çözümünü beklediklerini dile getirdi.

İlk görüşmenin başka bir ülkede değil yine Kıbrıs’ta yapılacağının altını çizen Eide, Yunanistan’a ziyaret yapmadığını hatırlatılması üzerine, Yunanistan’ın şu an için başka öncelikleri bulunması nedeniyle bu tür bir ziyaretin gerçekleşmediğini, fakat bir tarih üzerinde uzlaşı sağlanması halinde en kısa sürede Atina’yı da ziyaret edeceğini belirtti.

Özel Danışman Eide masaya kendi hazırlayacağı önerileri getirmeyeceğini sadece Ekim’de yapılması beklenen ve iptal edilen görüşmeye götüreceği belgeleri getireceğini söyledi. Eide liderlere ilk önce görüşmelerde nerede olduklarını hatırlatacağını, daha sonra hafif anlaşmazlığa sahip konuları göstereceğini ve en son da üzerinde çok fazla anlaşmazlık bulunan konuları anlatıp özet sunacağını belirtti.

“SÜREÇ KIBRISLILARA AİT”

Liderler tarafından aktif olması ve masaya bazı öneriler getirmesi yönünde sözler duyduğunu da kaydeden Eide, sürecin Kıbrıslılara ait bir süreç olduğunu kendisinin Güvenlik Konseyi’nin desteğiyle BM Genel Sekreteri adına yardımcı olduğunu belirtti.

Kendisinin görevde olduğu sürece, elinden gelenin en iyisini yapacağına söz verebileceğini kaydeden Eide, “Beklemekle hiçbir şey daha iyiye gitmez, birileri bir-iki yıl bekleyelim durumumuz daha iyiye gelsin şeklinde düşünürse bu bana göre yanlıştır. Adanın bir tarafı dünyayla ilişkilerde ciddi sorunlar yaşıyor ve bu ilelebet sürdürülemez. Ben dürüstçe söyleyebilirim ki ben bu görevdeki son kişi olduğuma inanıyorum” ifadelerini kullandı.



“RUM LİDER BÜYÜK YANLIŞTAN DÖNDÜ”



Dışişleri Bakanı Özdil Nami BRT’de yayınlanan ‘Günün Özeti’ programına telefonla katılarak Eide’nin açıklamalarını yorumladı. Nami, Rum Lider’in önkoşul koymadan müzakere masasına dönüyor olmakla büyük yanlıştan döndü dedi.

Dışişleri Bakanı Özdil Nami, Türk tarafının tavrında değişikliğe gitmediğini kaydederek, “Anastasiadis’in müzakere masasına herhangi bir önkoşul koymadan dönecek olacağı anlaşılıyor. Memnuniyet vericidir. Keşke bu kadar ay boşuna harcanmasaydı. Anastasiadis bu kadar zamanı Kıbrıs’a boşu boşuna kaybettirdi” dedi.

Rum Lider’in Müzakere masasından asla kalkmaması gerektiğine işaret eden Nami, Türk tarafının Rum lidere her zaman önkoşul koymadan müzakere masasına geri dönmesi gerektiği yönünde açıklamalarda bulunduklarını anımsattı.

Bakan Nami, Rum liderin masaya döndüğü zaman müzakerelerin geçmiş yakınlaşmalara saygı duyulan bir şekilde sonuç odaklı, hızlı, iyi yapılandırılmış bir süreç olarak devam etmesini temenni etti.

“Eide’nin benden önce 24 kişi bu görevde idi. Ben sonuncusu olduğumu düşünüyorum” şeklindeki açıklamalarını da değerlendiren Nami, kendisinin bunu temenni ettiğini ve Türk tarafının da bunu istediğini ifade etti.

Nami, BM’nin buna benzer ifadeleri uzun zamandır kullandığını kaydetti.

“Basına yönelik açıklamalardan ziyade kâğıda dökülen harfler olmasını arzu ediyoruz. Mutlaka nihai bir hedef oraya konmalı. Ve belirli bir disiplin içerisinde gitmeli. Bu iş artık devam edemez. Umarım BM mikrofonlara söyledikleri bu unsurları daha kararlı bir şekilde müzakere masasına da yansıtırlar”.

Bakan Nami, müzakerelerin, yeniden başlayacak olmasının, Rum liderin ön şartsız müzakere masasına döneceğini açıklamasının önemli olduğunu vurguladı.

Türk tarafının müzakerelere yoğunlaştırılmış bir şekilde devam etmeye hazır olduğuna işaret eden Nami, Kıbrıs sorununun önemli bir dönemece daha girdiğini ve tüm dünyanın bu sorunun artık bitmesini istediğini söyledi.



KKTC CUMHURBAŞKANI ADAYLARI RUM HABER AJANSI’NA KONUŞTU



KKTC’de 19 Nisan’da yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimi adaylarından Derviş Eroğlu, Sibel Siber, Mustafa Akıncı ve Kudret Özersay’ın, Rum Haber Ajansı’nın (KİPE), müzakerelerin yeniden başlaması, eski görüş birlikleri hakkındaki tutumları ve garantiler konularındaki sorularını yanıtladıkları belirtildi.

Rum Alithia gazetesi adayların açıklamalarına yer verirken, Cumhurbaşkanı ve Bağımsız Cumhurbaşkanı Adayı Derviş Eroğlu’nun, KİPE’ye yaptığı açıklamada, müzakerelerin kaldığı yerden, bir diğer deyişle, al-ver sürecinden başlaması gerektiğini, bunu ayrıca BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Danışmanı Espen Barth Eide’ye de söylediğini belirtti.

Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Adayı Sibel Siber, cumhurbaşkanı olması durumunda, müzakerelerin, siyasi eşitliğe, BM Güvenlik Konseyi kararları, 1977-79 Doruk Anlaşmaları, 23 Mayıs, 1 Temmuz, 11 Şubat ortak açıklamalarına dayalı birleşik federal bir Kıbrıs’ın sağlanması amacıyla liderler düzeyinde yapılması gerektiğini ifade etti.

Bağımsız Aday Mustafa Akıncı, müzakerelerle yıllardır çok zaman kaybedildiğini, iki tarafın da kararlılık ve siyasi irade göstermesi gerektiğini belirtti.

Bağımsız Aday Kudret Özersay ise, müzakerelerin başlayacağının kesin olmadığını belirterek Kıbrıs Rum tarafının, “müzakerelerin başlamasının mümkün olması için Kıbrıs Cumhuriyeti’nin egemenlik haklarına saygı duyulacağının garanti altına alınması gerektiği” şeklindeki açıklamasına atıfta bulundu.

Rum Simerini gazetesi KİPE’ye açıklama yapan dört adayın da, daha önceki görüş birliklerinin geçerliliğinin korunması gerektiği konusunda hemfikir olduğunu yazdı.

Habere göre Derviş Eroğlu bu konuda, her şeyin yeniden görüşülmesinin, ne BM’nin çabaları ne de olgularla bağdaştığını ifade etti.

Akıncı, her yeni liderin, geçmiş görüş birliklerini iptal etmesi halinde, o zaman her defasında sıfırdan başlanmasına gerek olacağını belirterek sonuç olarak çözüme varılmasının zor olacağını belirtti.

Sibel Siber, Kıbrıs sorununun soğuk savaş döneminin siyasi mirası olduğunu, sorunun, o dönemin jeopolitik parametrelerine ilişkin olarak o zamanki öneme sahip olmadığını, bu nedenle, dünya arenasında aynı derecede önemli addedilmediğini ifade etti.

Siber ayrıca, geçmişte imzalanan uluslararası anlaşmaların ve BM kararlarının hâlâ geçerli olduğunu söyledi.

Özersay, önceki görüş birliklerinde sorun bulunmadığını belirtti.

Garantiler konusunda Eroğlu, Türkiye’nin etkin ve fiili garantörlüğüyle mevcut sistemin devam etmesinin olmazsa olmaz olduğunu belirtti.

Eroğlu, kendileri için herhangi bir garantörlüğün, Türkiye’nin fiili ve etkin garantörlüğünün yerini tutmadığını söyledi.

Özersay, AB’ye katılımın, bir garantörlük sistemi olarak yeterli olmadığını, özellikle bu konuda, AB’nin yeterli olmadığını ifade etti.

Siber ve Akıncı ise, garantiler konusunun, iki tarafın tek başına karar alabileceği bir konu olmadığını belirtirken, iki tarafın uzlaşması olmadan da garantiler anlaşmasının değiştirilmesinin mümkün olmadığı görüşünü ortaya koydular.

Siber, müzakerelerin ilerlemesine paralel olarak tüm müdahil tarafların, garantiler konusunda ortak bir payda bulabileceğine olan inancını dile getirdi.

Akıncı ise, gerçek garantinin, iki toplum arasında gerçek güven hissini yaratacak garanti olduğunu belirtti.



KKTC UYUŞTURUCU İLE MÜCADELE ÇALIŞTAYI BAŞLADI



Başbakanlık Uyuşturucu ile Mücadele Komisyonu’nun düzenlediği “KKTC 1. Uyuşturucu ile Mücadele Çalıştayı” başladı.“KKTC 1. Uyuşturucu ile Mücadele Çalıştayı” 2 gün sürecek.

"Bağımlılığa İnat, Bağımsız Hayat" sloganıyla düzenlenen çalıştaya, Türkiye’den de heyet katılıyor.

“Bugüne kadar yapılan çalışmaları değerlendirmek; toplumun her kesiminden görüş ve önerileri de alıp bundan sonra izlenecek olan strateji ve eylem planı belirlemek amacıyla” düzenlenen çalıştayın açılışı Lefkoşa Atatürk Kültür Merkezi’nde yapıldı.

Çalıştayın açılışına Cumhuriyet Meclisi Başkanı Sibel Siber, Başbakan Özkan Yorgancıoğlu, 2. Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, Türkiye Büyükelçisi Halil İbrahim Akça, Yüksek Mahkeme Başkanı Şafak Öneri, Başbakan Yardımcısı Serdar Denktaş, bakanlar, milletvekilleri, polis ve diğer üst düzey yetkililer katıldı.



DARBECİLER ANISINA “KAHRAMANLAR ANITI” DİKİLİYOR



Rum tarafındaki Konstantono ve Eleni Mezarlığı’na, “Kıbrıs Cumhuriyeti’nin ilk ve tek Cumhurbaşkanı III. Makarios”a yönelik darbeye katılan ve Başkanlık Sarayı’na saldırıları sırasında öldürülenler için “kahramanlar anıtı” dikiliyor.

Rum Haravgi gazetesinin haberine göre AKEL, darbe günü Başkanlık Sarayı’na saldırdıkları sırada öldürülenler anısına “kahramanlar anıtı” dikilmesinin cumhuriyeti savunurken ölenlere hakaret demek olduğuna dikkat çekti.

Anıt ihalesinin tamamlanma aşamasında olduğunu hatırlatarak Rum Yönetimi’ne ve Ortodoks Kilisesi’ne böyle bir anıt dikilmesini kabul edip etmediklerini açılama çağrısında bulunan AKEL, Anıt inşasına katılanları da bu girişime derhal son vermeye çağırdı.

AKEL“ Aksi halde halkımız arasında bölünmenin yeniden canlandırılmasından sorumlu olacaklar. İnşaatı durdurmazlarsa AKEL’i karşılarında bulacaklar, engellemek için mümkün olan her türlü yasal imkanı kullanacağız” uyarısında bulundu.



“OLAĞAN DENEMELER”E DÜNYANIN EN BÜYÜK FİLM FESTİVALLERİNDEN WORLDFEST’TEN ÖDÜL



KKTC’de çekilen ve yönetmenliğini Doğuş Özokutan Çiftcioğlu ile Vasvi Çiftcioğlu’nun birlikte üstlendiği “Olağan Denemeler” adlı kısa film, dünyanın en eski bağımsız film festivallerinden biri olan “Worldfest-Houston”dan ödül kazandı. Filmin yönetmenleri, ABD’nin Teksas eyaletinin Houston şehrinde 10–19 Nisan tarihleri arasında bu yıl 48’incisi gerçekleştirilecek “Worldfest-Houston” adlı festivale davet edildi. Festivalin kısa film bölümünde yarışan “Olağan Denemeler”in hangi kategoride ödüle layık görüldüğü ise ödül töreninde açıklanacak.

Filmin yönetmenleri Çiftçioğlu çifti ile başrol oyuncusu Hatice Tezcan, festivalin ödül töreni için ABD’ye gidiyor.

“Olağan Denemeler”, hayatın anlamını sorgulayan genç bir kadının başarısız intihar girişimlerini anlatıyor. Çekimleri geçen yıl mayıs ayında yapılan filmin kurgusu ve post prodüksiyonu bu yılın ocak ayında tamamlandı. Senaryosunu Doğuş Özokutan Çiftçioğlu’nun yazdığı filmin görüntü yönetmenliğini Pieter Verburg, kurgusunu Tim Klok, müziklerini ise İnal Bilsel yaptı.

Hiçbir kurumdan maddi destek ve sponsorluk alınmadan çekilen filmin set ekibinde Doğu Akdeniz Üniversitesi (DAÜ) İletişim Fakültesi öğrencileri de asistan olarak yer aldı.



RUMLARIN YÜZDE 29’U FAKİRLİK SINIRINDA YAŞIYOR



Rumların yüzde 29’unun fakirlik sınırında yaşadığı bildirildi.

Rum Haravgi gazetesi, AKEL’in önceki gün açıklama yaparak bu konuya vurgu yaptığını; yaklaşık 240 bin Rum’a denk gelen bu oranın, oldukça üzücü olduğunu ve hükümetin bu konuda bir şeyler yapma zorunluluğu bulunduğunu belirttiğini yazdı.

Haberde, AKEL’in, Anastasiadis Hükümeti’ni kemer sıkma politikalarına rıza göstererek, fakirliğin daha fazla yayılmasına sebep olmakla eleştirdiği de kaydedildi.



BM BARIŞ GÜCÜ KOMUTANI: “HER ŞEYDEN ÖNCE GÜVENLİK”



BM’nin Kıbrıs’taki Barış Gücü (UNFICYP) Komutanı Tümgeneral Kristin Lund, “ara bölgedeki faaliyetler çerçevesinde önceliğin güvenlik olduğunu” açıkladı.

Rum Politis gazetesi UNFICYP Komutanı Lund’un dün ara bölgedeki mayınlar ve UNFICYP’in görevine ilişkin soruları yanıtladığını ve ara bölgenin kullanılmasında önceliğin güvenliğin sağlanmasında olduğunu söylediğini yazdılar.

Habere göre Lund, ara bölgedeki mayın tarlaları konusunda her iki tarafla da iletişimlerinin olduğunu vurgulayarak, olayın insani boyutunun olduğunu, örneğin Aya Napa’ya gelen turistlerin 20 dakikalık mesafede mayınların olduğundan haberdar olmadıklarını ifade etti.

Lund UNFICYP’in geleceğine ilişkin olarak ise, “herhangi bir azalma ya da geri çekilme planlanmadığını” vurguladı.



DEV-İŞ VE PEO YILLIK ORTAK ÇALIŞMA RAPORUNU KAMUOYU İLE PAYLAŞTI



Kıbrıs’ın kuzeyinde örgütlü DEV-İŞ ve Kıbrıs’ın güneyinde örgütlü PEO ortak basın açıklaması düzenleyerek, bir yıl boyunca yaptıkları ve yapacakları ortak faaliyetleri duyurdu.

Dev-İş’den yapılan açıklamaya göre, DEV-İŞ ve PEO arasında gerçekleşen görüşmede, yıllık faaliyet ve Kıbrıs’ın durumuyla ilgili görüşlerin yer aldığı ortak açıklama okundu.

Kıbrıs sorununun çözümü sürecine ve Kıbrıslı Türklerle Kıbrıslı Rumlar arasındaki diyaloğun ve ortak eylemin güçlendirilmesine ülke sendikal hareketinin katkısının güçlendirilmesine yönelik bir çabayla 2015 yılı ortak faaliyetler programının çerçevesi birlikte kararlaştırıldı.

Ayrıca Kıbrıs sorununun bugünkü durumu hakkında görüş alış verişinde bulunuldu. İki örgüt Kıbrıs’ın yeniden birleşmesi temel hedefiyle yeniden yakınlaşma, dostluk ve işbirliği atmosferinin güçlendirilmesi çabasına katkıda bulunmaya devam edecekleri taahhütlerini teyit etti.