Suudi Arabistan’ın Şii İstilası korkusu… - Necdet SİVASLI - TURAN-SAM : TURAN Stratejik Ara?t?rmalar Merkezi - http://www.turansam.org









Suudi Arabistan’ın Şii İstilası korkusu… - Necdet SİVASLI
Tarih: 30.03.2015 > Kaç kez okundu? 1710

Paylaş


BAŞKENT GÜNLÜĞÜ / NECDET SİVASLI

e.mail: necdetes@mynet.com



Suudi Arabistan’ın Şii

İstilası korkusu…



Geçenlerde Hong-Kong’a giderken Körfez ülkelerinden Bahreyn’de bir gün kaldık. Bu süre içinde kent içinde kısa bir gezintimiz oldu. Başkent Menama ‘nın neredeyse her yanının İran etkisinde olduğunu gördük. Oturup kahve içtiğimiz kahvehanelerde, Menama’da iş yeri açmış olan Türklerin bulunduğu mekânlarda bile duvarlar İran’ın devrik lideri Humeyni’nin posterleri ile süslenmiş.

Bahreyn, İran’ın etkisi altında ve nüfusunun büyük bir bölümü Şii olan bir Körfez ülkesi olarak dikkatleri çekiyor. Bu nedenle Suudi Arabistan, Bahreyn üzerinden gelebilecek Şii istilasından çekiniyor. İki yıl önce burada başlayan bir Şii ayaklanmasını da askerlerini bu ülkeye göndererek bastırmak durumunda kalmıştı.

Suudi Arabistan’ın en çekindiği ülkelerden biri de yine Şii’lerce ele geçirilmek üzere olan Yemen’dir. Bahreyn ve Yemen ile çevrilen Suudi’ler, burada güç birliği yapabilecek kapasitede olan Şii istilası ile her an karşı karşıya kalabilir. Her iki ülkedeki Şii nüfusunu da İran destekliyor.

Bu durumda Suudi Arabistan’ın korkulu rüyası İran, bölgede güç dengelerini de alt üst edebilecek bir görüntü veriyor. Özetle bölgede baş gösteren mezhepçilik, şimdi çatışmaya döndü. Kısaca, bir mezhep çatışması yapılıyor.

Suudi Arabistan öncülüğündeki, 10 Arap ülkesi Yemen’e yönelik hava operasyonlarına başlayarak burada güçlenen Şii’leri durdurmayı hedefliyor. Hava operasyonlarından sonra kara harekâtının da başlayabileceğine dikkat çekiliyor. Sınıra 150 bin asker yığan Suudi Arabistan’a Amerika’dan da destek geldiğinin altını çizelim.

Yemen’deki duruma da bir göz atalım:

Geçen yıl gidip, bir hafta kaldığımız Yemen’de herkesin silahlı olduğunu gördük. Hemen her evde silah var. Yemen’in nüfusu 25 milyon, burada yaşayan Zeydi mezhebine bağlı Şii kökenli Husi kabilesi nüfusun yüzde 30’unu oluşturuyor ve İran’dan destek görüyor. “Ensarullah Hareketi” olarak adını duyuran Husi’ler silahlı mücadelede de bugüne kadar ülke genelinde başarı gösterdiler.

Genelleme yaparsak, Yemen’deki savaş Suudi Arabistan- İran savaşı olarak değerlendirilebilir. Ya da Yemen’de Amerika- İran çatışması olarak da yorumlanabilir.

Suudi Arabistan daha önce de Suriye’de çıkan çatışmalarda Esad’ın devrilmesi için her türlü desteği sağlamış ancak başarılı olamamıştı. Suriye’deki İran destekli Şii yapılaşmasından da Suudi Arabistan’ın son derece rahatsız olduğu biliniyor.

Şu anda Yemen’de bir iç iktidar kavgasının varlığından söz edebiliriz. Husiler’in isyan ettiği bölgelerde etkili olması Devlet Bakanı Hadi’nin Başkent Sana’dan, Aden’e kaçması ile sonuçlandı.

Husiler Aden’i ele geçirmek için hamle yapınca Suudiler bunu engellemek için savaş başlatmış bulunuyor. Çok stratejik bir yer olan Aden’deki Babüm Mendep Boğazı’nın ele geçirilmesi demek, Suudilerin nefes borusunun tıkanması anlamına geliyor. İşte, savaşı başlatan en büyük nedenin bu olduğunu düşünüyoruz.

Amerika ve Batı ülkelerinin yanı sıra Türkiye’ye de Yemen’e yapılan hava operasyonlarına destek verdiğini açıkladı. Seçimle iş başına gelmiş bir Cumhurbaşkanı’na karşı yapılan ayaklanmanın kabul edilemeyeceğini duyurdu.

Söylemek istediğimiz bazı noktalara da değinelim:

Yemen’deki çatışmada da görüleceği gibi Amerika ve Batı, artık kendi askerleri ile çatışmalara girmiyor. Müslümanları Müslümanlara karşı savaştırarak birbirine kırdırıyor. Irak’da böyle oldu, Libya’da böyle oldu, Suriye’de böyle oluyor, şimdi de Yemen’de aynı oyun oynanıyor. Bölgede daha sonra başka bölgelerde aynı oyunların sahneye konulacağını göreceğiz bu bizler için sürpriz olmayacaktır.

Mezhep çatışmaları İslam ülkelerinin yumuşak karnıdır ve bundan da dış güçler istedikleri gibi istifade ediyor.

İkinci olarak söylemek istediğimiz de şudur:

İslam ülkeleri birbiri ile çatışarak bölünüyor, güçten düşüyor, dış güçlere daha bağımlı hale geliyor. Bu da bölgede İsrail’in devleşmesinin önünü açıyor. Dikkat edilecek olursa, İsrail’in en büyük düşmanları ve tehlikeli olabilecek İslam ülkeleri bugün iç çatışmalarla uğraşıyor. Irak, Libya ve Suriye’yi buna somut örnek olarak gösterebiliriz.

Üçüncü olarak söylemek istediğimize gelince:

Bölgedeki, zengin petrol ve doğalgaz yataklarının tamamen ele geçirilmesi için oyun içinde oyun oynanıyor. Suni İslami terör örgütleri oluşturuluyor. Hedeflere bu örgütlerle mücadele adı altında ulaşılmak isteniliyor. Ne acıdır ki İslam ülkeleri de bu işlere balıklama atlıyor ve sonucu düşünmüyor.

Mezhep rejimleri her zaman kanlı çatışmalara yol açmıştır. Biz her zaman bu nedenle demokratik hukuk devletini ilkelerinden yana olduk ve bunu destekledik. İslam ülkeleri demokrasiden ve hukuktan uzaklaştıkça bu tür çatışmaların da her zaman içinde olacaklardır. Bundan da en çok istifade edecek olan dış güçlerdir.

Yemen’deki operasyonları yöneten gücün Amerika olduğunu da görmezden gelmemek gerekiyor. İran’ın doğrudan bu savaşa girmesi ile bölgede gelişebilecek durumu düşünebiliyor musunuz? Ya da Rusya’nın bu konuda sessiz kalması mümkün olabilir mi? Suudi Arabistan-İran savaşı kapımıza kadar dayanabilir.

necdetbuluz@gmail.com

necdetes@mynet.com





Yorumlar









Aktif Ziyaretçi 33
Dün Tekil 1097
Bugün Tekil 491
Toplam Tekil 4072418
IP 3.135.227.135






TURAN-SAM PRINTED ISSN: 1308-8041
TURAN-SAM ONLINE ISSN: 1309-4033
Journal is indexed by:





























14 Sevval 1445
Nisan 2024
P
S
P
C
Ct
P
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30


K peklerin dudaklar de di diye deniz kirlenmez.
(MEVLANA)


Ekle kar









Anasayfa - Amaç - Hedefimiz - Mefkuremiz - Faaliyetler - Yönetim - Yasal Uyarı - İletişim

Her Hakkı Saklıdır © 2007 - 2023 TURAN-SAM : TURAN Stratejik Araştırmalar Merkezi
Sayfa 1.287 saniyede oluşturulmuştur.

TURAN-SAM rssTURAN-SAM rss
Google Sitemap

"Bu site en iyi mozilla firefox'ta 1280x960 çözünürlükte görüntülenir."

Turan Portal v1.3 | Tasarım TURAN-SAM , Kodlama Serkan Aygün

Turan Nedir?, Bilimsel Dergiler, En popüler Bilimsel Dergi, Endeksli Bilimsel Dergiler, Saygın Bilimsel Dergi, Türk Dünyasının en popüler ve en saygın Bilimsel Hakemli Dergisi, SSCI, SCI, citation index, Turan, Türk Devletleri, Türk Birligi, Türk Dünyası, Türk Cumhuriyetleri, Türki Cumhuriyetler, Özerk Türkler, Öztürkler, Milliyetçi, Türkçü, Turancı, Turan Askerleri, ALLAH'ın askerleri, Turan Birliği, Panturan, Pantürk, Panturkist, Türk, Dünyası, Stratejik, CSR, SAM, Center for Strategical Researches, Araştırma, Merkezi, Türkiye, Ankara, İstanbul, Azer, Azeri, Azerbaycan, Bakü, Kazakistan, Alma-Ata, Astana, Kırgız, Bişkek, Kırgızistan, Özbekistan, Özbek, Taşkent, Türkmen, Türkmenistan, Turkmenistan, Aşxabad, Aşkabat, Ozbekistan, Kazakhstan, Uzbekistan, North, Cyprus, Kıbrıs, MHP, AKP, CHP, TURKEY, Turancılık, KKTC, Vatan, Ülke, Millet, Bayrak, Milliyet, Cumhuriyet, Respublika, Alparslan Türkeş, Atatürk, Elçibey, Bahçeli, Aytmatov, Bahtiyar Vahabzade, Yusuf Akçura, Zeki Velidi Togan, İsmail Gaspıralı, Gaspırinski, Nihal Atsız, Alptekin, Kürşad, Tarih, Kardeş, Xalq, Halk, Milletçi, Milliyetçi, Yürek, Ürek, Türklük, Beynelxalq, Arbitrli, Elmi, Jurnal, Nüfuzlu