BM Genel Sekreteri Kıbrıs Özel Danışmanı Espen Bart Eide, Havadis gazetesine verdiği demeçte, NAVTEX’e rağmen Barbaros gemisinin Mağusa Limanı’ndan ayrılmasını “çok açık bir iyi niyet göstergesi” olarak niteledi. Eide, NAVTEX’in süresinin 6 Nisan’da dolmasının ardından yeni bir NAVTEX’in yayınlanmasının beklenmediğini de belirtti.

Eide, 6 Nisan’dan hemen sonra, ya iki lider, ya da iki lider adına kendisi, müzakerelerin yeniden başlaması ile ilgili bir açıklama yapacağını kaydetti.

Eide, süratli bir süreç amaçlıyoruz, çünkü yavaş süreçlerin bizi hiçbir yere götürmediğini tecrübe ettim. Tüm önemli konuları süratli bir şekilde ele almayı ve tamamıyla çözüme kavuşturamasak bile önemli ilerleme kaydetmeyi amaçlıyoruz.

Eide müzakerelerin yönetim ve güç paylaşımı ile mülkiyetin, toprak ile bağlantını boyutunu içeren konuları ile başlayacağını söyledi.



EIDE SİVİL TOPLUMA LİDERLERİNİ ANLAŞMA YÖNÜNDE CESARETLENDİRMELERİ ÇAĞRISINDA BULUNDU



BM Genel Kıbrıs Özel Danışmanı Espen Barth Eide, Kıbrıs’ın her iki tarafındaki sivil topluma, liderlerini anlaşma yönünde cesaretlendirmeleri çağrısında bulundu, Eide “Kıbrıs’ın geleceğinin sizin elinizde olduğunu unutmayın” diyerek, bunun sadece seçilmiş kişilere bırakılmaması gerektiğini söyledi. Eide ve BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Temsilcisi Lisa Buttenheim, dün sivil toplum örgütlerine resepsiyon vererek, kadınların temsiliyeti konusunu konuştu. Eide geçtiğimiz yılın yarısından itibaren kopan görüşmelerin yakın bir zamanda yeniden başlayacağını belirterek, ileride tarih yazılırken bu krizin fiili müzakerelere dönülmesi için gerekli bir kriz olarak değerlendirilebileceğini ifade etti. Eide her iki lideri de müzakerelere yeniden başlanması yönünde niyetli bulunduğunu aktararak, “ Bu isteğin ne kadar derine indiğini test edeceğiz” dedi. Kıbrıs sorunu dendiğinde bunun “öteki taraf” anlamına gelmediğini kaydeden Eide, bu konuda yanlış bir inanış olduğunun altını çizdi. Eide, adanın gerektiği gibi gelişme göstermediğini kaydederek çok işsiz insan olduğunu, pek çok kişinin yurtdışına gittiğini, Kıbrıs’ta geleceğin ne olacağı bilinmediği için az yatırım yapıldığından söz etti. Eide, siyasi sürecin tıkınmasından dolayı günlük ekonomik maliyetin arttırdığına da dikkat çekti.

Kıbrıs sorununun çözmenin amacının, gelecek nesiller için olduğunu anlatan Eide, “ekibimle birlikte bunun üzerinde çalıştık ve çözülmeyecek tek bir konu olmadığını gördük. Dünyanın başka yerlerinde insanlarının birbirlerini öldürdüklerini gördüm. Böyle sorunlar nasıl çözülecek diye düşündüm. Ancak burada öyle bir hisse sahip değilim. Sorunun aşacağı yukarı nasıl çözüleceğini herkes biliyor. (KIBRIS)



“NOBLE ENERGY ŞİRKETİ AFRODİT YATAĞINDAN DOĞAL GAZ SATIŞINA HAZIR”



Rum Enerji Bakanı Yorgos Lakkotripis, Rum kesiminin hidrokarbon yataklarının araştırılması safhasından, hidrokarbon yataklarının kalkındırılması ve ticari anlamda işletilmesi aşamasına geçmekte olduğunu duyurdu.

Lakkotripis, Noble Energy şirketinin üst düzey Başkan Yardımcısı ve Doğu Akdeniz Bölge Sorumlusu Keith Elliot, dün Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis ile Başkanlık Sarayı’ndaki görüşmesinden sonra yapığı açıklamayı aktardı.

Şirket yetkilileri, Afrodit yatağının ticari açıdan kârlı olduğu konusunda önümüzdeki haftalarda yapılacak açıklama ve Afrodit yatağının kalkındırılması planı hakkında bilgilendirmede bulundu.

Lakkotripis, bu iki olayın Güney Kıbrıs için çok önemli olduğunu, çünkü ülke olarak ilk kez hidrokarbonların araştırılması faslından, hidrokarbonların kalkındırılması ve ticari anlamda işletilmesi faslına geçeceklerini ifade etti.

Özellikle imzalanması gerekecek ticari anlaşmalar konusunda daha kat etmeleri gereken çok yol olduğunu belirten Lakkotripis, ancak bir kalkınma planı sunulması ve Afrodit yatağının ticari açıdan kârlı olduğuna dair bir açıklama yapılmasının da kuşkusuz Güney Kıbrıs için ileriye doğru bir adım olacağını söyledi.



BAZI KIBRISLI TÜRK VE RUM SİYASİ PARTİLER ARA BÖLGEDE YENİDEN BİRARAYA GELDİ



Bazı Kıbrıslı Türk ve Rum siyasi partilerin Slovakya’nın Güney Kıbrıs Büyükelçiliği himayelerinde ara bölgede rutin olarak yaptığı toplantılara dün de devam edildi.

Ev sahipliğini Cumhuriyetçi Türk Partisi Birleşik Güçler (CTP-BG)’nin yaptığı toplantıda, “Cinsiyet Eşitliği ve Barış İnşası Sürecinde Kadın” konusu ele alındı.

Toplantının ardından Slovak Büyükelçi Oksana Tomova hazırlanan yazılı ortak metni basına okudu.

Tomova, “Cinsiyet eşitliği ve Barışı inşası süreçlerinde kadın” konusu üzerinde görüşen siyasi partilerin barış inşası süreçlerinde, çatışmaların önlenmesi ve çözümünde kadınların etkin rol oynayabileceği ve kadınların barış sürecinde temsiliyetinin yetersiz olduğuna inandıkları kaydetti.

Açıklamada, kadınların toplumun yarısını oluşturduklarına dikkat çekilerek, tecrübeleri ve kapasitelerinin görmezden gelinemeyeceğine vurgu yapıldı.

Açıklamada ayrıca kadınların tüm barış ve güvenlik süreçlerine BM Güvenlik Konseyi’nin 1325 sayılı kararında öngörüldüğü gibi eşit katılımının sağlanması konusunda partilerin hemfikir oldukları da ifade edildi.

Kadına yönelik şiddetin reddedildiği bunun kadının yükseltilmesine ters düştüğü kaydedilen açıklamada, her iki toplumun Türkler ve Rumlar olmak üzere kadının sömürülmesine karşı birlikte hareket etmeyi kabul ettiği belirtildi.

Kadın ve erkeklerin birlikte ayrımcılığa karşı, ayrıca kadınların sosyal, siyasi ve hukuki kurumlarda ve barış inşası süreçlerindeki karar mekanizmalarında daha çok temsiliyeti için mücadele etmesi de ortak açıklamada hemfikir olunan konular arasında yer aldı.



SANER: “AB PARLAMENTOSUNDA VERİLEN MÜCADELENİN OLUMLU SONUÇLARINI ALMAYA BAŞLADIK”



Ulusal Birlik Partisi Gazi Mağusa Milletvekili Ersan Saner, “haksız temelsiz Rum propagandasını etkisizleştirmeye yönelik AB Parlamentosunda verdikleri mücadelenin olumlu sonuçlarını almaya başladıklarını” belirtti.

Saner yaptığı yazılı açıklamada, Rumların Kıbrıs’ta kayıplar konusunda Türk tarafını suçlayacak yüzleri olmadığını ileri sürerek, “1964 yılında insani amaçlarla yola çıkan dokunulmazlığı olan bir Türk Milletvekili’nin haince pusu kurarak şehit eden, katilleri belli olmasına rağmen sessiz kalan ailesine defnetmesi için naşını bile vermeyenlere bundan böyle boş meydan bırakmayacağız” dedi.

Kayıp Kıbrıs Cumhuriyeti Türk Milletvekili’nin naaşının nerede olduğunu soran Saner, şu ifadeleri kullandı: “Kıbrıs Konusunda kapsamlı bir çözüme ulaşmak için yapılan toplumlararası görüşmeleri sabote ederek masadan kaçan Kıbrıs Rum tarafı ve onların temsilcileri dünyayı yanıltmaya, haksızlıklarını ters çevirmek için her türlü yolu denemeye devam etmektedirler”.

Son olarak 12 Şubat 2015 tarihinde AB Parlamentosu’nun gündeminde Kayıp Şahıslar konusu hiç yokken, ani bir kararla Kıbrıslı Rum Kayıp şahısların gündeme alınıp bu konuda yanlı bir karar çıkartılmasının kabul edilebilecek bir yaklaşım olmadığını dile getiren Saner, “Konuyla ilgili olarak bizler gerekli çalışmaları başlatıp bu konuda AB Parlamenterlerini doğru yönlendirmek adına yapmış olduğumuz AB Parlamentosu ziyaretinde AB milletvekillerini belgelerle bilgilendirdik. Kıbrıs’ta kayıp şahıslar konusunun iddia edildiği gibi 1974 yılında başlamadığını, konunun 1963-1974 yılları arasında olduğu ve o dönemdeki esas kayıpların Kıbrıslı Türkler olduğu muhataplarımıza aktarılmıştır” ifadelerini kullandı.

Kayıp Şahıslar konusunda Kıbrıslı Rumların tüm dünyayla alay edercesine yanlış bilgilerle donatmasına imkan vermemek için, Parlamento heyeti olarak Avrupa Parlamentosunda yapmış oldukları ikili temaslar çerçevesinde ziyaret ettikleri tüm Avrupa Birliği Milletvekilleri’ne gerçekleri kanıtları ile birlikte her süreçte aktarmaya devam edeceklerini belirten Saner, “ 20 Temmuz 1974 yılında adada bir savaş olduğu bu savaşın sonucunda her iki tarafın da vatandaşlarını yitirdiği vurgulanmıştır. Kıbrıslı Rum Kayıpların esas olarak 15 Temmuz 1974 ile 20 Temmuz 1974 tarihleri arasında EOKA B örgütünün adada çıkardığı iç savaş sonucu kaybolduğunu ve bu konunun hem Rum Halkına ve de tüm dünyaya hep yanlış aktarıldığı ifade edilmiştir” dedi.

Meclis Heyeti olarak yapılan ziyarette Rum gazetelerine yansıyan şekildeki gibi kayıp şahıslarla ilgili genel durum hakkında bilgi veren Saner, “Taşkent,Terazi ve Tatlısu, 1974 öncesi kaybolan Kıbrıslı Türkler ve diğer bilgilere ek olarak tüm dünyanın dikkatini çekmesini istediğimiz bir hususu AB Parlamentosu’nun gündemine taşımak için destek arayışlarını başlatmış bulunmaktayız.

Rumların, Kıbrıs’ta kayıplar konusunda Türk tarafını suçlayacak yüzleri yoktur. 1964 yılında sadece insani amaçlarla yola çıkan Türk Milletvekili Cengiz Ratip’i haince pusu kurarak şehit eden, naaşını bile vermeyen zihniyetin temsilcilerine Avrupa Birliği’nde propaganda imkanı bırakmayacağız”.

Kıbrıs Cumhuriyeti’nin 10 Eylül 1961 tarihinde yapılan seçimleri sonucunda Baf Bölgesi’nden Türk Cemaat Meclisi üyeliğine seçilen Cengiz Ratip hakkındaki ayrıntıları AB Milletvekilleri ile paylaştıklarını ve Rumların kayıp şahıslarla ilgili yapmış oldukları propagandaların nasıl tek taraflı ve yanlış olarak hem dünyaya hem de AB Parlamentosuna taşındığı konusunda ki bilgilerin de muhataplarıyla paylaşıldığını dile getiren Saner, “Konuyla ilgili olarak Baf Bölgesi’nden Türk Cemaat Meclisi üyeliğine seçilen Cengiz Ratip’in kim olduğu ve nasıl kaybolduğu hazırlanan detaylı bir raporla ziyaret ettiğimiz tüm AB Milletvekillerine dağıtılmış ve onların desteğini istediğimiz ifade edilerek konunun AB nezdinde gündeme gelmesi için destek aranmıştır” ifadelerini kullandı.



TC BERLİN BÜYÜKELÇİSİ KARSLIOĞLU, CEBİT FUARI’NDA KUZEY KIBRIS STANDINI ZİYARET ETTİ



TC Berlin Büyükelçisi Hüseyin Avni Karslıoğlu, Almanya’nın Hannover kentinde gerçekleştirilen CeBIT 2015 Bilişim Fuarı’nda Kuzey Kıbrıs standını, ziyaret etti.

Kıbrıs Türk Sanayi Odası’ndan yapılan açıklamaya göre, TC Berlin Büyükelçisi Karslıoğlu, CEbıt Bilişim Fuarı’nda KKTC’li firmaların fuara katılmalarının çok yerinde bir karar olduğunu belirterek, bilişim sektörünün ambargolardan etkilenmediğine işaret etti.

KTSO Yönetim Kurulu Üyesi ve Bilişim Derneği Başkanı Nihat Yılmaz konuşmasında, Büyükelçi Karslıoğlu’nun ziyareti için teşekkür ederken, Türk işadamlarının Kuzey Kıbrıs standına göstermiş oldukları ilgiden duyduğu memnuniyeti belirtti.

Yılmaz, bilişim sektörünün Kıbrıs’ın siyasi durumundan etkilenmediğine işaret ederken, Kuzey Kıbrıs olarak bu tip etkinliklere daha fazla katılmak gerektiğini ifade etti.

KKTC’nin üniversitelerden doğan ciddi potansiyelin CeBIT fuarında benzer ürün ve hizmetlerle bulunan diğer ülke firmalarına göre mukayeseli avantaj olabileceğini belirten Yılmaz, “Firmalarımız fuar sayesinde yüzün üzerinde ülkeden gelen katılımcılara ne tür ürünleri hangi şekilde sunmak gerektiğini en kolay bu tür fuarlara sürekli katılarak öğrenebilir” dedi.



BAŞBAKAN YARDIMCISI DENKTAŞ: “MITT 2015 TURİZM FUARI”NA GİTTİ



Başbakan Yardımcısı, Ekonomi, Turizm, Kültür ve Spor Bakanı Serdar Denktaş, Rusya’nın başkenti Moskova’da bugün başlayan “MITT 2015 Turizm Fuarı”na katılıyor.

Denktaş, KKTC’nin de temsil edildiği Moskova Expocentre’de dün başlayan MITT 2015 Turizm Fuarı’na katılmak üzere Moskova’ya gitti.

Fuara tur operatörleri, seyahat acenteleri, havayolu şirketleri, turizm teknoloji firmaları katılırken, basın mensupları ve çok sayıda ziyaretçi de ziyaret ediyor.

Moskova’daki MITT 2015 Turizm Fuarı’ndaki KKTC standını ziyaret edenlere Rusça dilde Kuzey Kıbrıs’ı, turizm faaliyetlerini, müzeleri, turistlerin katılabileceği etkinliklerini anlatan broşürler, haritalar, müze broşürleri, DVD’ler, “Kuzey Kıbrıs’ı ziyaret etmek için 50 neden broşürü” dağıtılıyor.