Dışişleri Bakanı Özdil Nami, Kıbrıs Türk tarafının müzakerelerin yeniden başlaması için yapıcı davranacağını herşeyin Rumların tavrına bağlı olduğunu belirtti.

Kıbrıs Gazetesine konuşan Nami, Kıbrıs Rum tarafının geçmişte olduğu gibi müzakerelere başlamak için ön şart koyması halinde görüşmelerin askıda kalacağını söyledi.

Nami, NAVTEX’in 6 Nisan’da sona ermesi ve Saipem 1000’in üç aylık bir bakıma alınacak olması nedeniyle verilecek arada, Kıbrıs Türk tarafının yeni bir NAVTEX ilan etmeyeceği, Barbaros Hayrettin Paşa Gemisi’ni de bölgeye göndermeyeceğini söyledi.

Bakan Nami, Kıbrıs Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in bu süre içerisinde masaya dönmesinden memnun olacağını, ancak ocak ayında verilen bir haftalık arada Kıbrıslı Rum liderlerin masaya dönmek yerine bazı şartlar öne sürdüğünü hatırlattı.

Nami, “Üç aylık süre içerisinde müzakereler başlar ve bu arada Rumlar yeniden doğal gaz araştırmasına girişirse, biz de gerekli cevabı vermek zorunda kalırız” uyarısını da dile getirdi.

Kıbrıslı Rum Müzakereci Andreas Mavroyiannis’in “Doğalgaz çalışmalarına Nisan ortasında verilecek ara nedeniyle müzakerelere yeniden başlaması fırsatı doğacağı yönündeki sözlerini değerlendiren Bakan Nami, “Ocak ayının başında verilen bir haftalık arada Kıbrıs Rum tarafı masaya dönmedi. Bu konuda yapılan açıklamalara rağmen Kıbrıs Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in resmi tavrının ne olacağı henüz belli değil” dedi.



AVRUPA DIŞ EYLEM DAİRESİ’NİN GÜNEY’İN BAŞINI AĞRITACAK KARARI



AB Yüksek Temsilcisi Federica Mongerini’nin uhdesi altındaki Avrupa Dış Eylem Dairesi’nin Türkiye birimini yükselterek çok üyeli müdürlük haline getirmeye karar verdiği, kararın İngiltere’nin baskısıyla alındığı ve Rum Yönetiminin başını ağrıtacağı bildirildi.

Güney Kıbrıs’ta yayınlanan Fileleftheros gazetesinin haberinde Avrupa Dış Eylem Dairesi’nin yeni Türkiye Müdürlüğü (ADED) çerçevesinde meşgul olacağı 4 konu şöyle sıralandı.

“1-Gümrük Birliği’nin genişletilmesi ve çağdaşlaştırılması: ADED yeni Türkiye Müdürlüğü, gümrük birliğini güçlendirmeye yoğunlaşacak.

2-Türkiye-AB enerji ilişkilerinin güçlendirilmesi: AB, ‘güvenlik’ ve Rusya’ya ‘bağımlılığı sınırlandırma’ gerekçelerini öne sürerek Ankara ile enerji ilişkilerini güçlendirmekte kararlıdır, bu konuda Londra ve Washington ağır baskı yapıyor.

3-Vizelerin Serbest Bırakılması: bu konu, AB’ye seyahat etmek isteyen Türk vatandaşlarına vize uygulamasının serbest bırakılmasını gündeme getirecek prosedürün güçlendirilmesiyle ilgilidir.

4-Ekonomi: Türkiye-AB ilişkilerinin derinleştirilmesi konusu aylar önce Londra’nın talebiyle yoluna konuldu ki bu 16 Aralık 2014 zirve sonuçlarına da yansıdı. Avrupa Konseyi bu kararı ile Türkiye-AB arasında güçlü ekonomik bağlara atıfta bulunarak üst düzey bir diyalog kurulması çağrısında bulundu. Bu eksenin, ekonomik niteliği dışında siyasi etkileri de vardır çünkü Türkiye’nin açılmasını istediği bir sonraki müzakere başlığı, Fransa eski Cumhurbaşkanı Nikola Sarkozy tarafından 2007’te tek taraflı engellenen ‘Ekonomi ve Para Politikası’ başlığıdır.”



RUM TARIM BAKANINDAN AB ÜLKELERİNE BASKI



Rum Tarım Bakanı Nikos Kuyalis hellimin tescili konusunda Kıbrıslı Türklerin taleplerinden yana tavır takınan AB üyesi ülkelerin büyükelçilerine tepkilerini iletti ve ülkelerinin tavrının “kabul edilemez ve etik dışı olduğunu” ileri sürdü.

Simerini “Tarım Bakanı Hellim Konusunda ‘AB Ülkelerinin Faaliyetleri Kabul Edilemez” başlığıyla aktardığı haberinde Macaristan’da bulunan Kuyalis’in, Macar dengi Sandor Fazekas’ın AB üyesi ve diğer ülke büyükelçilerinin katılımıyla düzenlenen bir toplantıya katıldığını yazdı.

Habere göre hellim konusunda Kıbrıslı Türklerin taleplerinden yana tavır koyan AB üyesi ülkelerin büyükelçilerine tepkilerini ileten Kuyalis, AB’deki ortaklarının hellimin menşe ismi koruma altında ürün olarak tescil edilmesi (Rum ) talebine destek istedi.

Kuyalis’in konuşmasını “büyükelçileri paylama” olarak yansıtan gazete kahvaltılı toplantıda Visegard 4 ülkelerinin (Çek Cumhuriyeti, Macaristan, Polonya, Slovakya) büyükelçilerinin İngiltere, İsveç ve Finlandiya büyükelçileriyle birlikte, Kıbrıslı Türklerin KKTC’deki Sanayi Odası’nın hellim üretimini denetleme mekanizması olarak ihdas edilmesi talebinin yerine getirilmesi yönünde baskı yaptığını yazdı.



EFTHİMİU: “İLK DOĞAL GAZ 2020’DE”



Rum Hidrokarbon Şirketi (EİK) Üyesi Mike Efthimiu, Güney Kıbrıs’a ilk doğal gazın 2020 yılında gelebileceği öngörüsünde bulundu.

Fileleftheros gazetesine konuşan Efthimiu, Güney Kıbrıs’a yerli doğal gazın varışının Güney Kıbrıs halkı için çok önemli bir dönüm noktası olacağını belirtti.

Bunun sadece sembolik bir öneminin olmayacağını, aynı zamanda elektrik üretiminde akaryakıttan doğal gaza geçişle elektrik fiyatlarının daha düşük ve sabit olacağını vurgulayan Efthimiu, 2017 yılında icraat aşaması başlaması durumunda ilk doğal gazın 2020 yılında Güney Kıbrıs’a gitmesini beklediklerini söyledi.

Güney Kıbrıs’ın sözde Münhasır Ekonomik Bölgesi içerisinde 12’nci parseldeki Afrodit yatağıyla ilgili soruları da yanıtlayan Efthimiu, mevcut aşamada yatağın kalkındırılmasına yönelik çeşitli seçeneklerin analizi aşamasında bulunduklarını ve Mısır’a boru hattı yapılması seçeneğine ulaşmak üzere olduklarını belirtti.



CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMİ İÇİN ADAYLAR RESMİLEŞTİ



19 Nisan’da yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçiminde yarışacak adaylar resmileşti.

Seçime 5’i bağımsız 7 aday katılacak.

CTP-BG adayı Sibel Siber, Kıbrıs Sosyalist Partisi adayı Mustafa Onurer, bağımsız adaylar Derviş Eroğlu, Kudret Özersay, Mustafa Akıncı, Arif Salih Kırdağ ve Mustafa Ulaş adaylık başvurusunda bulunan isimler oldular.

Yüksek Seçim Kurulu Cuma gün adayları geçici olarak ilan etti.

Sandık seçmen listeleri, de beş ilçede askıya alındı.