Başbakan Yardımcısı Ekonomi, Turizm, Kültür ve Spor Bakanı Serdar Denktaş, Türkiye Futbol Federasyonu (TFF)’nin FİFA’ya yazı yazıp görüş istemesinin normal olduğunu, sorunun Türkiye ile Kıbrıs Türk futbol federasyonları arasındaki hoşnutsuzluk nedeniyle temas kurulamamasında kaynaklandığını belirtti.

Başbakan Yardımcısı Serdar Denktaş, konuyla ilgili olarak dün bir basın toplantısı düzenledi.

Serdar Denktaş, TFF’nin FIFA’ya KKTC’de temsilcilik açma konusundaki yazısının, Cumhurbaşkanlığı’nda iki federasyon başkanının katıldığı bir toplantıda, soruna FIFA kuralları çerçevesinde çözüm bulunması talebi üzerine yazıldığını anlattı.

Sorunun maddi boyutunun iki ülkenin spor bakanlarının bir araya gelmesiyle çözülebileceğini kaydeden Denktaş, ancak futbolcu hareketlerinin zamanlamasından kaynaklanan sıkıntıların bu yöntemle çözülmesinin mümkün olmadığını belirtti.

TFF’nin girişiminin Türkiye’de futbol oynamak isteyen sporcular açısından “son derece olumlu” olduğunu kaydeden Denktaş, öngörülen temsilciliğin görevinin, Türkiye’den gelen transfer teklifleri üzerinde ilgili sporcunun durumunu KTFF’den öğrenmek, TFF’ye bilgi vermek ve futbolcunun bedelinin Türkiye Spor Bakanlığı’na, oradan buradaki spor Bakanlığı’na ve kulübe ödenmesini sağlamak olacağını kaydetti.

Denktaş, temsilciliğin açılmaması halinde sorunun bütünsel giderilmesi için yapabileceği bir şeyin kalmayacağını da söyledi.

TFF’nin üyesi olduğu kurum FIFA’ya yazacağı yazı konusunda KTFF’ye bilgi vermesine gerek olmadığını da kaydeden Denktaş, “(TFF Başkanı Yıldırım Demirören ile KTFF Başkanı Hasan Sertoğlu arasında) Kişisel ilişkilerde belli ki bir sıkıntı var. Dolaysıyla o temas kurulmamış. Ancak talep bizden geldi. Giden talep FIFA kuralları nezdinde transfer sorununa çözüm bulun şeklinde... Hataları karşılıklı hoşnutsuzluklarını bu işe yansıtmadır” dedi.

Denktaş, bu olayın TFF ile KTFF arasındaki ilişkilerin de düzelmesine neden olabileceğini de belirtti.

Denktaş, KKTC’de kurulacak olan temsilcilikle KTFF’nin yetkilerinin devralınacağı yönünde bir algı bulunduğunu, böyle bir şeyin söz konusu olmadığını ifade etti.

Serdar Denktaş, “Çözüm üretmeye çalışırken bambaşka noktalardan hareketle işi çıkmaza sokuyoruz” dedi.

Türkiye Spor Bakanı ile görüşme talebine olumlu yanıt geldiğinde KTFF Başkanı Sertoğlu’ndan toplantıya katılmasını istediğini ancak TFF’nin toplantıya katılmayacağı gerekçesiyle önerisini ret ettiğini belirten Denktaş, “Sözkonusu toplantıya katılmış olsa ve öneri ilk elden birlikte değerlendirilse yaşanan olumsuzluklar bugün yaşanmayacaktı” dedi.

Denktaş, KTFF Başkanı Hasan Sertoğlu ile bugün basın toplantısı öncesinde bir araya geldiğini, görüşmede kulüplerin yaşadığı söz konusu sorunun çözülmesi için girişimin olumlu karşılanması gerektiğini, girişimin hayat bulmaması halinde düzensiz ve zamansız transferlerin ve kulüplerin zarar görmeye devam edeceğini söylediğini kaydetti.

Sertoğlu’nun girişimi “KTFF’nin otoritesine ortak olma” şeklinde algıladığını kaydeden Denktaş, Sertoğlu’nun TFF’nin önerisini ret ettiği yazıyı FIFA’ya gönderdiğini kaydetti.

Denktaş, “Bunu reddetmek sorunun çözümlenmesini istemediğimiz anlamına gelir, başka bir şey değil” dedi.

TFF’nin KKTC’de bir temsilcisi olduğunu öğrendiğini de kaydeden Denktaş, yapılacak olanın bu temsilciliğe federasyonda bir oda vermek olacağını ifade etti.

Nihai durumun sorulması üzerine Denktaş, KTFF’nin FIFA’ya bir mektup daha yazarak KKTC’de TFF’nin bir temsilcilik açmasının sorun yaratmayacağının belirtilmesiyle çözülebileceğini belirtti.

Denktaş, ayrıca TFF’nin FIFA ile bir randevu talebi bulunduğunu, aynı zamanda KTFF’nin de bir talebinin bulunduğunu, iki federasyona eş zamanlı randevu verilmesi halinde konunun orda da görüşülüp çözülebileceğini kaydetti.

KKTC’de bir koordinatörlük kurulmasını öngören Gençlik ve Spor alanında Türkiye ile yapılan anlaşmaya da değinen Denktaş, söz konusu antlaşmanın KKTC bütçesinde yer almayan projelerin hayata geçirilmesi için Türkiye’den ek bütçe aktarılması gerektiğinden yapıldığını söyledi. Denktaş, proje talebinin KKTC’den, kaynağının Türkiye’den geleceğini ancak, bu konuda da “Spor Bakanlığı’nın kaldırılacağı” yönünde algı yaratıldığını belirtti.

Denktaş, Türkiye’den yapılacak ek yardımların bütçeye dahil edilmesi halinde kaynağın kontrolünün elden çıkacağını, bu nedenle çalışmayı desteklediklerini ifade etti.

KKTC’deki televizyon kanallarının ve sosyal medyanın Türkiye’den takip edildiğini kaydeden Denktaş, Türkiye’deki “Kıbrıslı Türkler bizi sevmez” algısının güçlenmekte olduğunu, bunun Kıbrıslı Türklerin haklarını aramasını zorlaştırdığını ifade etti.

Sosyal medyada yazılanlardan dolayı üzülmemenin elde olmadığını ifade eden Denktaş, Kıbrıs Türk tarafının talebi üzerine yapılan TFF’nin girişiminin Kıbrıs Türk halkını “aşağılamakla” alakası olmadığını belirtti.

Türkiye halkından özür dilemesine de değinen Denktaş, özrünün sadece son gelişmeler hakkında değil, Türkiye karşıtı niteliğindeki tüm söylemler için olduğunu söyledi.

Türkiye’nin elini çekmesi halinde KKTC’nin çok yalnız kalacağını belirten Denktaş, “Kıbrıs’ta neler oluyor” sorusunu duymaktan çok üzüldüğünü dile getirdi.

KKTC’deki futbolcuların dışa açılımı konusunda yöneltilen bir soru karşılığında Denktaş, geçmişte bir Kıbrıslı Türk, bir Kıbrıslı Rum ve bir de FIFA temsilcisinin yer alacağı Birleşik Kıbrıs Futbol Federasyonu kurulması planının geliştirildiğini; bu federasyonun sadece Kıbrıslı Türklerin futbolu için çalışma yapacağını ancak bu önerinin FIFA’ya hiç götürülmediğini kaydetti. Denktaş, “Bunun üzerinde ısrar edilse kabul edilecekti” dedi.

KOP ile bir antlaşma durumunda Kıbrıs Rum takımlarının Kuzey’e geçip yapıp yapmayacağı ve anne babasından biri Türkiyeli veya ikisi Türkiyeli olan futbolcunun maç yapmak için Güney Kıbrıs’a geçmesine izin verilip verilmeyeceği konusunda resmi yanıt istediğini belirten Denktaş, KTFF ile KOP müzakerelerinde FIFA’nın algısının da KTFF’nin KOP’a üye olması şeklinde olduğunu kaydetti.

Güney Kıbrıs’taki Futbol Federasyonu (KOP) ile görüşmelere de değinen Denktaş, KOP’a üye olunması halinde üyelik sonrası başa gelebileceklerin de düşünülmesi gerektiğini kaydetti.

Başbakan Özkan Yorgancıoğlu ile konu ile ilgili farklı görüşte olmalarının hatırlatılması üzerine de Denktaş, Başbakan ile yaptığı görüşmede, girişimin içeriği konusunda bilgi eksikliği bulunduğunu gördüğünü kaydetti.

Denktaş, futbol dışındaki branşlar için Türkiye yetkilileriyle bir çalışma başlattıklarını ancak henüz net bir şey söyleyemeyeceğini de ekledi.



YORGANCIOĞLU: “TAVRIMIZ KURUMLARIMIZA SAHİP ÇIKMA TALEBİMİZDEN KAYNAKLANIYOR”



Başbakan Özkan Yorgancıoğlu, futbol konusunda yaşanan tartışmalarla ilgili tavrının, ülkenin kendi kurumlarına sahip çıkma taleplerinden kaynaklandığını vurguladı.

Yorgancıoğlu, Türkiye ve kurumlarıyla elbette ilişkiler kurulacağını söyledi.

Başbakan Özkan Yorgancıoğlu, iki ülke veya kurumları arasında işbirlikleri yapılmasının ve protokoller imzalanmasının doğal olduğunu, bunlar yapılırken iki tarafın da beklenti ve çıkarlarının gözetildiğini söyledi. TFF’nin KKTC’ye geldiğini ancak, KTFF’ye gitmediğini ve muhatap kabul etmediğini hatırlattı.

Yorgancıoğlu, hükümet ortaklarının tavrını doğru bulmadıklarını söylediğini, söylemeye devam edeceğini belirtti.

TFF’nin FIFA’ya yazdığı mektuba değinen Başbakan, “Ben içeriğini anlatmaya çekinirim, siyaseten skandal olur” dedi.

FIFA’nın KTFF’yi muhatap alıp yazı gönderdiğine işaret eden Başbakan Özkan Yorgancıoğlu, TFF’nin mektubundan TC Dışişleri’nin haberi olup olmadığından da emin olmadığını söyledi.

“Biz kendi kurumlarımıza sahip çıkmak zorundayız” diyen Yorgancıoğlu, tavırlarının kurumlara sahip çıkma taleplerinden kaynaklandığını; Türkiye ile elbette ilişki kurulacağını söyledi.

Yorgancıoğlu konuşmasını “Lütfen kurumlarımıza sahip çıkalım, ben mektubu sizinle paylaşırım, vahameti göreceksiniz” diyerek tamamladı.



BIÇAKLI: “ÖZÜR DİLENMESİ GEREKEN BİRİLERİ VARSA O DA KIBRISLI TÜRKLERDİR”



KKTC Futbol Kulüpler Birliği Başkanı Arslan Bıçaklı, Başbakan Yardımcısı Ekonomi, Turizm, Kültür ve Spor Bakanı Serdar Denktaş’ı, Türkiye Futbol Federasyonu’nun KKTC’de temsilcilik açma girişimiyle ilgili açıklamalarını eleştirdi.

Bıçaklı, “Anadolu halkından bizim adımıza özür dilemesi büyük bir talihsizliktir. Özür dilenmesi gereken birileri varsa o da Kıbrıslı Türklerdir” dedi.

Arslan Bıçaklı’nın açıklaması şöyle:“Türkiye Futbol Federasyonu’nun Kıbrıs Türk Futbol Federasyonunu hiçe sayarak FİFA’ya yazdığı yazı nedeniyle, KKTC’deki ilgili bütün taraflar karşı çıkarak tepki koyarken, ülkenin Spor Bakanının bu çirkin davranışı muhteşem olarak değerlendirmesi ve ülkenin kurumlarına sahip çıkanları da bilgisizlikle suçlayarak Anadolu halkından bizim adımıza özür dilemesi büyük bir talihsizliktir. Özür dilenmesi gereken birileri varsa o da Kıbrıslı Türklerdir”.



MECLİS HEYETİ AP’TA TEMASLARDA BULUNDU



Cumhuriyet Meclisi’ni temsilen CTP-BG Milletvekili Armağan Candan, UBP Milletvekilli Ersan Saner ve DP-UG Milletvekili Menteş Gündüz’den oluşan heyet, Strazburg’taki Avrupa Parlamentosu’nda (AP) temaslarda bulundu.

Heyet, AP’de Sosyal Demokrat Grup, Merkez Sağ Grup, Liberal Demokrat Grup, Yeşiller ve Muhafazakar Grup milletvekilleri ve temsilcileriyle görüşmeler gerçekleştirdi.

Heyet ayrıca AP Parlamentosu Türkiye Raportörü Kati Piri ve AP Dış İlişkiler Komitesi Başkanı Elmar Brok’la ikili toplantılar gerçekleştirdi.

KKTC Meclis heyeti, muhataplarını “nisan ayı sonrasında yeniden başlaması beklenen Kıbrıs sorunun çözümüne dair müzakere sürecinin yerleşmiş BM parametreleri çerçevesinde gecikmeksizin olumlu bir sonuca vardırılması gerektiği ve Doğu Akdeniz’deki doğal gaz ve hidrokarbon araştırmalarına ilişkin gelinen son aşama” hakkında bilgilendirdi.

Heyet, temaslarında ayrıca AP’de görüşülmekte olan Türkiye raporundaki Kıbrıs paragraflarına ilişkin hassasiyetleri, AB’de tescil çalışmaları süren hellimin Kıbrıs Türk ekonomisi için önemi, AP’nin gündeminde bekleyen Doğrudan Ticaret Tüzüğü’nün ileriye götürülmesi ve Kayıp Şahıslar Komitesi’nin politize edilmeden çalışmaya devam etmesinin önemini vurguladı.

KKTC’deki AB uyum çalışmaları hakkında da muhataplarına bilgi veren heyet, Kıbrıs’a ilişkin paragrafların da yer aldığı AP Türkiye raporunun önümüzdeki haftalarda tartışılarak AP Genel Kurulu’nun onayına sunulacağını, raporda Kıbrıs’taki çözüm sürecinin bir anlaşmayla tamamlanması ve bunun için liderlerin kapsamlı çözüm müzakerelerine en erken zamanda yeniden başlaması yönünde çağrı yapıldığını kaydetti.

Heyet, temaslarının son gününde Türkiye’nin Avrupa Konseyi Nezdindeki Daimi Temsilcisi Büyükelçi Erdoğan İşcan’la görüştü.



AB KAYIP ŞAHISLAR KOMİTESİ’NE 2.6 MİLYON EURO’LUK EK FON SAĞLADI



Avrupa Birliği (AB), Kayıp Şahıslar Komitesi’nin (KŞK) çalışmalarını desteklemek amacıyla komiteye ek fon sağladı.

Avrupa Komisyonu açıklamasına göre, Avrupa Komisyonu 2015 yılı başında Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı ile 7. katkı anlaşmasını imzalayarak, Kıbrıs’taki Kayıp Şahıslar Komitesi’ne 2,6 milyon Euro ilave katkı sağladı.

2 milyon Euro üzerindeki bir miktarın kullanım için aktarıldığı belirtilen açıklamada, ek fonların, Avrupa Birliği’nin komitenin desteklemeye devam etmesi konusundaki kararlılığını vurguladığı belirtildi.



DAVİD LİDİNGTON: “KARMAŞIK KONULARIN EN İYİ ÇÖZÜM YOLUNUN KIBRIS SORUNUN BÜTÜNLÜKLÜ ÇÖZÜMÜ OLDUĞUNA İNANIYORUM”



İngiltere’nin AB Bakanı David Lidington, kapalı bölge Maraş’taki mevcut durumun “Kıbrıs’ın devam eden bölünmüşlüğünün bir sonucu olduğunu ve konuyu Türk ve Kıbrıs Türk makamlarının gündemine getirdiklerini” belirterek, “Bu gibi karmaşık konuların en iyi çözüm yolunun Kıbrıs sorunun bütünlüklü çözümü olduğuna inandığını” kaydetti. Ülkesinin içerisinde kapalı bölge Maraş’ın iadesini içeren tüm BM Güvenlik Konseyi kararlarına destek verdiğini belirtti.



FAALİYETLERİNE BAŞLAYAN İKİ TOPLUMLU KIBRIS DİYALOG FORUMU TANITILDI



İki toplumun siyasi partileri, sendikaları, iş dünyası temsilcileri ve sivil toplum örgütlerinin bir araya gelerek, “ortak kaygı ve zorlukların rahatlıkla ifade edilebileceği, tüm kesimleri kucaklayan, kapsayıcı ve sürekliliği olan yapıcı diyalog ve bilgi paylaşım ortamına olan ihtiyacı gidermek üzere” oluşturduğu; İki Toplumlu Kıbrıs Diyalog Forumu (İTKDF), dün ara bölgede Chateau Status Restoran’da düzenlenen basın toplantısıyla tanıtıldı.

Basın toplantısında, Kıbrıs Türk Müzakereci Ergün Olgun ve Rum Müzakereci Andreas Mavroyannis başkanlığındaki müzakere heyetleri, bazı siyasi parti temsilcileri, sendika, sivil toplum örgütü temsilcileri ile işadamları da hazır bulundu.

Basın toplantısında yaklaşık bir yıldan bu yana örgütlerin katılımıyla gerçekleşen toplantılar sonucu hazırlanan bir ortak metin kitapçığı da dağıtıldı.

ORTAK DEKLERASYON ŞÖYLE:

“İki toplumun siyasi partileri, sendikaları, iş dünyası temsilcileri ve sivil toplum örgütleri olarak Kıbrıs Diyalog Forumu’nu oluşturmak için güçlerimizi birleştirdik. Kıbrıs Diyalog Forumu, ortak kaygı ve zorlukların rahatlıkla ifade edilebileceği, tüm kesimleri kucaklayan, kapsayıcı ve sürekliliği olan yapıcı diyalog ve bilgi paylaşım ortamına olan ihtiyacı gidermek üzere oluşturuldu. İnanıyoruz ki diyalog toplumların en geniş kesimleri ile liderlikler arasındaki karşılıklı bilgilendirmeni güçlenmesine odaklanacak ve Kıbrıs sorunu ile ilgili konularda ortak görüş birliği sağlanmasına katkıda bulunacaktır.

Gelecekteki çabalarımıza rehber olacağına inandığımız ve Kıbrıs Diyalog Forumu’nun yol haritasını oluşturan “Ortak Metni” Nisan 2014’den bu yana yoğun çabalar ortaya koyarak hazırlamış bulunuyoruz.

Tüm katılımcı örgütlerin 70’in üzerinde gerçekleştirdiği toplantı sonucunda büyük bir dikkat ve titizlikle hazırlandıkları bir mutabakat metnidir. Süreç, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP-ACT) tarafından sekreterya görevi üstlenilerek desteklenmiştir.

Siyasi, sosyo ekonomik, kültürel ve eğitim gibi alanlarda toplumun değişik katmanlarının düşünce ve görüşlerini anlayıp tartışma, farkındalık yaratma, geniş kitlelerin düşünce ve görüşlerini dikkate alıp bu görüşleri iki toplumun çözüme hazırlanmasına yardımcı olmak için diyaloğa davet etme, müzakere sürecine dahil edilmemiş konuların da ortaya atılıp tatrtışılabilmesi için zemin hazırlamayı amaçlıyor.”

Forumun kendini; ortak bir anlayış ve gelecek vizyonuna çok yönlü bir bakış açısı yaratma ve birarada yaşama kültürü inşa etmeye adadığı da ifade edilerek, karşılıklı kabul edilebilir federal bir çözüme ulaşmayı amaçlayan tüm çabaları, müzakereleri öneriler sunarak ve seçenekler yaratarak destekleme ve kapsayıcı bir mekanizma olarak bilgi akışı sağlayacağı kaydedildi.

Forumun bunun yanında ortak bilgi kaynakları ve güvenli ortamlar yaratma suretiyle Kıbrıs’ın siyasi, ekonomik ve sosyal paydaşları olarak diyalog kültürünün güçlenmesi ve çeşitli konularda ortak anlayış geliştirmeyi de amaçladığı belirtildi.

Meşrutiyetini her kesimi kapsayan, katılımcı yapı ve şeffaflığından aldığı ifade edilen İTKDF, iki toplumun siyasi, ekonomik ve sosyal örgütlerinin yer aldığı, tartışma ve ortak çalışma platforumu olarak tüm diğer örgütleri birlikte çalışmaya davet etti.



TOTAL İLE YENİ BİR ANLAŞMA İMZALANIYOR



Simerini gazetesinde yer alan bir haberde, Rum Bakanlar Kurulu’nun, Rum Yönetimi ile Fransız Total şirketi arasında önümüzdeki hafta yeni bir anlaşma imzalanmasının yolunu dün açtığı haber verildi.

Rum Bakanlar Kurulu’nun, Rum Yönetimi ile Total şirketi arasındaki anlaşma metninde yapılan değişiklikleri dün onayladığını yazan gazete, Rum Enerji Bakanı Lakkotripis’in, bu anlaşmayla birlikte, Total şirketinin 11 numaralı parseldeki sismik araştırmalarının en azından 2016 yılının Şubat ayına kadar uzatılacağını söylediğini aktardı.

Bakanlar Kurulu’nun, şirketle olan anlaşmada değişiklik yapılmasını onayladığını ifade eden Lakkotripis, Total şirketinin bu anlaşmanın ardından bölgeden ayrılmayacağını ve en azından 2016 yılının Şubat ayına kadar, 11’inci parselin olanaklarını en iyi şekilde değerlendirmek için çalışmalarını sürdüreceğini sözlerine ekledi.



HARİS: “TEK ORTAK BAĞIMIZ DİL”



Rum Maliye Bakanı Haris Yeorgiadis, Reuters haber ajansına verdiği demeçte, Simerini gazetesinde “Haris: Tek Ortak Bağımız Dil” başlığıyla yayımlandı. Habere göre, Yeorgiadis, Yunanistan’la kültürel bağları bulunduğunu ancak hepsinin bu olduğunu; Güney Kıbrıs’ın kendine ait bir yolu olduğunu ve Güney Kıbrıs’ın Yunanistan olmadığını dile getirdi.

Haris Yunanistanla ekonomilerinin de tamamen farklı olduğunu söyledi.

Yeorgidas, Yunanistan’ın aksine, Rum kesiminin, kurtarma paketinin öngördüğü bütün reformları harfi harfine uyguladığını da sözlerine ekledi.



KAYIP ŞAHISLAR KOMİTESİ’NİN KIBRISLI RUM ÜYESİ NESTORAS NESTOROS’TAN KAYIPLAR KONUSUNDA AÇIKLAMA



Kayıp Şahıslar Komitesi’nin Kıbrıslı Rum üyesi Nestoras Nestoros’un, yaptığı açıklamada darbe sırasında ölenlerin gömülü olduğu ikinci toplu mezarın açılması ve kayıplarla ilgili konulardan bahsettiği belirtildi.

Alithia gazetesine göre Nestoros, Rum Haber Ajansı’na yaptığı açıklamada, Bakanlar Kurulu’nun, darbe sırasında ölenlerin gömülü olduğu, Güney Lefkoşa’daki “Konstantinu ve Eleni” Mezarlığındaki ikinci toplu mezarın açılmasına karar verdiğini yineledi.

İkinci toplu mezarın Nisan ayı sonunda açılacağını anımsatan Nestoros, kazı çalışmalarına yabancı ve Rum uzmanlardan oluşacağını belirtti.

Nestoros açıklamasında ayrıca Noratlas uçağının, Yunan Askeri Mezarlığı’ndaki gömülü olduğuna inanılan alanda kazı çalışmalarının yapılacağını da anımsattı.



RUMLAR KARAOĞLANOĞLU’NDA AYİN YAPACAK



Rumlar, 14 Mart Cumartesi günü, saat 10:00’da, Karaoğlanoğlu’ndaki “Ayios Yeorgios Kilisesi”nde ayin yapacak.

Ayinin ardından Girne Mezarlığı’nda dua edilecek