Dışişleri Bakanı Özdil Nami, Rum tarafının çözüm arayışındaki katı tutumunun giderilmesini ve süreçte olumlu tavır alınmasını sağlamanın en etkili yolunun Kıbrıslı Türklerin üzerindeki izolasyonların süratle kaldırılması olduğunu belirtti.

Dışişleri Bakanı Nami, Katar’daki temasları çerçevesinde ‘Kıbrıs Sorunu ve Müzakere Süreci’ konulu bir panele katıldı.

Nami, ünlü düşünce kuruluşlarından Brookings Enstitüsü’nün Katar’daki şubesinde düzenlenen panelde yaptığı konuşmada Kıbrıslı Türklere uygulanan izolasyonların anlamsız ve haksız olduğunu vurguladı.

Kıbrıs sorunun çözümünün Türkiye, Kıbrıs, Doğu Akdeniz ülkeleri ve Avrupa Birliği arasındaki ilişkilerin normalleşmesi ve gelişmesine katkı koyacağını vurgulayan Bakan Özdil Nami, “Doğu Akdeniz’deki sorunlar içerisinde çözümü en kolay olan Kıbrıs sorunudur” dedi.

Nami, bölgede bulunan hidrokarbon kaynaklarının çıkarılmasıyla ilgili meselenin iyi yönetilememesi durumunda Kıbrıs'taki ortamın daha kötüye sürüklenebileceği uyarısında bulundu.

Nami, konunun iyi yönetilmesinin Kıbrıs'ta çözüm sürecine olumlu katkı yapabileceğinin açık olduğunu ifade etti.

Dışişleri Bakanı Nami ayrıca, Rum Lider Nikos Anastasiadis’in görüşme masasına koşulsuz dönerek, bu konuyu masada ele alması gerektiğini kaydetti.

Nami, Katar'ın başkenti Doha'da, Katar Ticaret ve Ekonomi Bakanı ve Dışişleri Bakan Yardımcısı ile üst düzey görüşmelerde bulunarak temaslarına dün de devam etti.



RUMLARDAN ABD BÜYÜKELÇİSİ’NE BÜYÜK TEPKİ



ABD’nin Güney Kıbrıs’taki Büyükelçisi John Koenig, tweetter hesabından, Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in, muhalif siyasetçi Borris Nemtsof cinayetiyle aynı zamana denk geldiğine dikkat çektiği Moskova ziyareti hakkında yorum isteyince Rum tarafında büyük tepki çekti.

Konuyla ilgili açıklama yapan Anastasiadis, Koenig’in tweetini “aşırı derecede anti diplomatik “ şeklinde niteleyerek “iki ülke arasındaki ilişkilerin soğumasına neden olan diplomatlar, ne bu ülkeye ne de kendi ülkelerine hizmet edemezler” şeklinde konuştu.

ABD Elçisi Koenig ise tweetinin yanlış anlaşıldığını belirterek “ben Kıbrıslılardan birbirinden farklı iki konuyla ilgili yorum istedim. İki olay arasında bağ kurmadım” dedi.

Yaşanan krizle birlikte ABD Elçisinin geri çağırılacağı dedikoduları üzerine ABD Büyükelçiliği dün resmi bir açıklama yayımlayarak Koenig’in görev süresinin 2015 yazında dolacağını belirtti.

John Koenig attığı tweetle Rum halkının, Nemitsof cinayeti bağlamında Anastasiadis’in Moskova ziyareti ve orada yaptığı açıklamalar hakkında ne düşündüğünü sordu. Koenig’in Anastasiadis’in ziyareti ile Nemitsof’un öldürülmesini bağdaştırması ve Anastasiadis’in Moskova’daki açıklamalarının John Koenig ağzıyla “ti”ye alınması sosyal medyada büyük rahatsızlık yarattı.



İNGİLTERE LİMANLAR KONUSUNDA ENDİŞELİ



İngiltere’nin, Güney Kıbrıs ile Rusya arasında, Rus savaş gemilerine Rum limanlarına demirleme izni veren anlaşma imzalanması nedeniyle derin endişe belirttiğini ve İngiltere Dışişleri Bakanlığı’ndan bir yetkilinin, “Londra bunun Kıbrıs’ı ilgilendiren bir konu olduğu inancındadır ancak endişelerimizin genel çerçevesi Rusya’nın Ukrayna’daki politikasıyla ilgilidir” sözünü hatırlattı.

Rum Yönetimi Sözcüsü Nikos Hristodulidis ise “Londra Lefkoşa’nın, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin egemenlik haklarının ihlali konusunda Türkiye’ye güçlü mesaj verilmesi talebine destek vermedi. Moskova’da imzalanan anlaşmalar Kıbrıs Cumhuriyeti’nin çıkarına hizmet ediyor ve tepki gösterilmemesi gerekir” ifadelerini kullandı.



KIBRIS TÜRK VE RUM TİCARET ODALARI İNGİLTERE’DE BULUŞTU



Kıbrıs Türk Ticaret Odası ile Rum Ticaret ve Sanayi Odası başkanları İngiltere'nin başkenti Londra'da düzenlenen bir seminerde bir araya geldi.

İngiltere'nin Avrupa Birliği'nden (AB) Sorumlu Dışişleri Bakan Yardımcısı David Lidington'ın ev sahipliğinde yapılan seminere, Kıbrıs Türk Ticaret Odası Başkanı Fikri Toros ile Kıbrıs Rum Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Phidias Pilides katıldı.

Seminerin ardından İngiltere Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, Dışişleri Bakan Yardımcısı Lidington'un görüşlerine yer verildi.

Adada her iki tarafın ticaret odalarının toplumlar arasında güven ve işbirliği oluşturmada ortaya koydukları çalışmaları takdir ettiğini belirten Lidington, "Birleşik Krallık, Kıbrıs çözümünün en güçlü savunucusu olmaya devam etmektedir. Kıbrıs Türk Ticaret Odası ile Güney Kıbrıs Ticaret Odası'nı ağırlamaktan memnuniyet duyuyorum. Ticaret odalarının çalışmaları, iş ilişkilerinin, iki toplum arasında güven ve işbirliğini oluşturmada önemli rolü olduğunu ve bir anlaşmanın tüm Kıbrıslılara getireceği ekonomik faydaları göstermektedir" ifadelerini kullandı.

David Lidington adadaki ticaret odalarının, "Birleşmiş Milletler öncülüğündeki görüşmeleri tamamlayıcı, iki toplumun birarada neler yapabileceğini gösterdiğini" kaydetti.



RUM GENÇLERİ GÖÇE MECBUR KALIYOR



Güney Kıbrıs’ta gençlerin iş bulamadıkları için ya da kötü çalışma şartlarından ötürü göç etmeye mecbur kaldığı belirtildi.

Rum Fileleftheros gazetesi “Kıbrıs Çocuklarını Kovuyor” başlığıyla verdiği haberinde, Güney Kıbrıs’ta genel olarak işsizlik oranı (Ocak verilerine göre) yüzde 16,4 iken, 15-24 yaş arasındaki gençlere bakıldığında bu oranının yüzde 33’e çıktığını kaydetti.

Bu oranın normal olmadığını ve bu şekilde gençlere ülkeden çıkış yolunun gösterildiğini belirten gazete, göçmenlik olgusunun Kıbrıs için yabancı olmasa da değişiklik gösterdiğini; 1950-60-70’li yıllarda düşük niteliklere sahip kişiler göç ederken, şimdi eğitim seviyesi yüksek kişilerin göçünün söz konusu olduğunu yazdı.



EVRETU CAMİSİNİN KONZERVASYON ÇALIŞMALARI SONA ERDİ



Baf bölgesinde bulunan Dereboyu (Evretu) köyü camisinin, iki toplumlu Kültürel Miras Teknik Komitesi çalışmaları çerçevesinde, Avrupa Birliği’nin mali katkısı ve Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı’nın teknik desteğiyle gerçekleştirilen konzervasyon çalışmalarının sona ermesi vesilesiyle dün bir etkinlik düzenlendi.

Etkinlikte ilk konuşmayı yapan Kültürel Miras Teknik Komitesi’nin Kıbrıslı Türk Eşbaşkanı Ali Tuncay, Dereboyu (Evretu) Camisi’nin Baf bölgesinde tamamlanan ilk projelerden biri olduğunu belirtti.

Tuncay, Kıbrıs Türk ve Kıbrıs Rum liderliklerinin, her iki tarafın kurumlarının ve uzmanlarının desteğiyle gelişen çalışmalarının, Kıbrıslı Türk ve Kıbrıslı Rumların yararına olacak diğer alanları da kapsayacak şekilde genişlemesini diledi.