Dışişleri Bakanı Özdil Nami, Umman Ticaret ve Sanayi Bakanı Yardımcısı Ahmed Sulaiman Al-Maimani ile görüşmesinde, Müslüman ülkelerin Kıbrıs Türklerine uygulanan izolasyonlar hakkında adım atması gerektiğini belirtti.

Umman Ticaret ve Sanayi Bakanı Yardımcısı da KKTC ile ticari ilişkilerin gelişmesini kendilerinin de arzuladığını ifade etti.

Görüşmede yaptığı konuşmada Nami, Kıbrıs Türk Halkının Kıbrıs'ta federal çözüme olan bağlılığının bugün de güçlü bir şekilde devam ettiğini, Kıbrıslı Türklerin dünya ile bütünleşmelerini her alanda engelleyen izolasyonların temel insan haklarına aykırı olduğunu vurguladı.

Nami, izolasyonların kaldırılmasına yönelik çağrılara karşın durumun aynen devam etmesini, bu nedenle de özellikle Müslüman kardeş ülkelerin bu konuda adım atmasının önemli olduğunu söyledi.

Kuzey Kıbrıs ile Umman arasında ticari ilişkilerin geliştirilebileceğini belirten Nami, Al-Maimani’yi Kuzey Kıbrıs’ın üretim ve yatırım olanakları hakkında da bilgilendirdi.

Al-Maimani ise, iki ülke arasında ticari ilişkilerin geliştirilmesini kendilerinin de arzuladığını, özellikle iki ülkenin Ticaret ve Sanayi Odaları arasında yapılacak işbirliğinin önemli olduğunu belirtti.

Nami, Muskat temasları çerçevesinde TC Muskat Büyükelçisi Uğur Doğan’ın düzenlediği akşam yemeğinde Muskat’ta bulunan TC Savunma Bakan Yardımcısı Hasan Kemal Yardımcı ile de bir araya geldi. Nami ayrıca, Muskat Temsilciliği’nde çeşitli basın kuruluşları ile de bir araya geldi.



KOENIG: “KIBRISLILAR YOLLARINI SEÇMEK ZORUNDA”



Amerika Birleşik Devletleri'nin (ABD) Güney Kıbrıs Büyükelçisi John Koenig, Kıbrıs’ın bir yol ayrımında olduğunu söyledi. Koenig, “Kıbrıslılar yollarını seçmek zorundadır. Ya statükoyu seçecek, ya ilişkilerini artıracak, ya da daha da yabancılaşarak, çözümden uzaklaşacakları yolu seçecek” dedi.

Koenig, Sürdürülebilir Barış ve Demokratik Kalkınma Merkezi’nin (SeeD) düzenlediği “Kıbrıslı Türkler ve Kıbrıslı Rumlar Birbirlerinden Uzaklaşıyor: Yeni Bir Adım Atmanın Zamanı Geldi Mi?” başlıklı açık oturumun açılışında konuşma yaptı.

ABD Elçiliği’nden verilen bilgiye göre, John Koenig konuşmasında, SeeD’in gerçekleştirdiği “Toplumsal Yakınlaşma ve Uzlaşma (SCORE) Endeksi” araştırma sonuçlarının açık bir şekilde Kıbrıs’ın bir dönüm noktasında olduğunu ve adada cesaret gösterilmesine ihtiyaç olduğunu gösterdiğini kaydetti.

Göreve başladığı 2012 sonbaharında adada umudun hakim olduğunu söyleyen Koenig, süreçte yaşanan iniş-çıkışların müzakere sürecini günümüzdeki noktaya getireceğini kimsenin öngöremediğini belirtti. Kıbrıs çözüm müzakerelerinde uzlaşı beklentisini etkileyen kayda değer çok sayıda olay meydana geldiğini kaydeden Koenig, “Bunlar arasında, ekonomik kriz, Ortak Açıklama ve müzakerelerin son aylarda geçtiği kayalıklı yol da bulunuyor” dedi.

Koenig, Ortak Açıklama’nın imzalandığı Şubat 2014’deki gayretin, 1yıl içinde yok olmasına izin verildiğini söyledi.

ABD Büyükelçisi Koenig, Kıbrıs’ın, SCORE sonuçlarında da ortaya çıktığı gibi, bir yol ayrımında olduğunu ve çözümün de uzak olduğuna işaret ederek, sözlerini “Kıbrıslıların yollarını seçmek zorundadır. Ya statükoyu seçecek, ya ilişkilerini artıracak, ya da daha da yabancılaşarak, çözümden uzaklaşacakları yolu seçecek” şeklinde sürdürdü.

Yeni bir yolun gerçekten kolay olmadığını kendilerinin de farkında olduğunu kaydeden Koenig, hangi yolun seçilmesi konusunda kimsenin söz hakkı olmadığını ve buna karar verecek olanın dışarıdakiler olmadığını belirterek, “Ama biliyorum ki, cesaret, liderlik ve vizyon gerekiyor. Her iki toplumun beklentileri konusunda da somut bir anlayış şart” dedi.

Koenig, Kıbrıs’ta çözümü destekleyen ABD’nin, iki bölgeli ve iki toplumlu federasyonla birleşecek adada istikrar ve refahın hakim olmasını arzu ettiğini belirtti.

Bu arada SeeD’in “Kıbrıslı Türkler ve Kıbrıslı Rumlar Birbirlerinden Uzaklaşıyor: Yeni Bir Adım Atmanın Zamanı Geldi Mi?” başlıklı açık oturumunda, Emine Çolak ile Erato Kozakou-Markoullis araştırma ışığında kendi tecrübelerini de paylaştı.

Etkinlikte, Toplumsal Yakınlaşma ve Uzlaşma” (SCORE) Endeksi’nden elde edilen araştırma sonuçları da kamuoyuyla paylaşıldı.

SeeD’den yapılan yazılı açıklamaya göre araştırma sonuçlarında, “Kıbrıs konusundaki aktörlerin, karar vericilerin, müzakere heyeti üyelerinin, özellikle ara bölgeye yakın olan yerel yönetimlerin ve sivil toplum kuruluşlarının her iki toplumu yakınlaştıracak, olumlu algıyı sağlayacak çalışmalar yapılması gerektiği” vurgulandı.

SeeD’in verdiği bilgiye göre araştırmadan elde edilen temel sonuçlardan bazıları şöyle:

“Kıbrıslı Türkler ve Kıbrıslı Rumlar birbirinden uzaklaşıyor. 2013 ve 2014 yılları arasında Kıbrıslı Rumlarla olan etkileşimin kalitesinde önemli bir düşüş var.

Kıbrıslı Türkler, uzlaşmada ve gelecekte olası bir referandumda ‘Evet’ oyu kullanmada azalan bir eğilim gösteriyor.

Her iki toplumda da ‘Kıbrıslı Türk ve Rumların kültürel olarak farklı oldukları algısı’ tespit edildi.”



BORÇ ERTELEME KARŞILIĞI RUSLARA KIBRIS’TA LİMAN



Rusya lideri Vladimir Putin, Kıbrıs’ta Ruslara üs konusunda AB ile Moskova arasında sıkışan Rum lider Nikos Anastasiadis’i, “2.5 milyar Euro borç erteleme ve faiz düşürme” karşılığında deniz limanlarını açma konusunda ikna etti.

Anastasiadis, İngiltere’nin ‘Moskova’ya hava üssü veremezsin’ diye sert tepki gösterdiği Moskova ziyaretinde, Rusya ile 11 anlaşma imzaladı. Rum lider Rusya’ya Kıbrıs’ta hava üssü vermedi, ancak doğu Akdeniz’de stratejik öneme sahip deniz limanlarının tümünü Rus savaş gemilerine açtı. Ziyaret öncesinde Rusya, Kıbrıs Rum yönetimine 2011 yılında verdiği 2.5 milyar Euro’luk kredinin vadesini 2021 yılına kadar uzattı.



RUS’LARIN GÖZÜ MEB’TE



Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Anastasiadis ile yaptığı görüşme sonrasında, ülkesinin, Güney Kıbrıs’ın sözde Münhasır Ekonomik Bölgesine ilişkin ilgisini, Rusya’nın ilgili ihaleleri kaybetmesine karşın, geri çekmediğini ifade etti.

Moskova’nın, Vladimir Putin aracılığıyla, Güney Kıbrıs’ın sözde Münhasır Ekonomik Bölgesi içerisindeki araştırmalara ilişkin ilgisinin yeniden canlandığı belirtildi.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Anastasiadis’in önünde, Kıbrıs sorunundaki müzakereler sürecinin yeniden başlaması için, ülkesinin Türkiye ile olan iyi ilişkilerini değerlendireceği taahhüdünde bulundu.

Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis ise Rum Yönetimi’nin, Kıbrıs sorununa desteğinden dolayı Rusya’ya duyduğu minnettarlığı dile getirirken Rusya’nın Kıbrıs sorununa yönelik desteğini “sabit ve özverili” olarak nitelendirdi.



ALAKÖPRÜ BARAJI'NDA ELEKTRİK ÜRETİMİ İÇİN DÜĞMEYE BASILDI



Türkiye Cumhuriyeti Devlet Su İşleri (DSİ) Genel Müdürlüğünce yürütülen ve KKTC’ye su sağlayacak KKTC Su Temin Projesi kapsamında Anamur ilçesinde yapılan Alaköprü Barajı'nda elektrik üretimi için denemeler başladı.

Geçtiğimiz ay su tutulmaya başlanan barajda, elektrik üretimine geçiş için de yoğun şekilde çalışılıyor.



TÜRKSOY BASIN ÖDÜLLERİ AHMET TOLGAY VE MEHMET MOREKET’E VERİLDİ



TÜRKSOY Basın Onur Ödülleri bu yıl Kültür Dairesi’nin önerisiyle Ahmet Tolgay ve Mehmet Moreket’e verildi.

TÜRKSOY’un 24 Şubat tarihinde Türkiye’de Ankara Opera Sahnesi salonunda düzenlediği “Haldun Taner Yılı” açılışı çerçevesinde gerçekleştirdiği “2015 TÜRKSOY 6. Basın Onur Ödülleri Töreni”nde, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin yanı sıra Türkiye, Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan, Türkmenistan, Makedonya, Başkurdistan, Dağıstan, Hakasya ve Tataristan’dan seçilmiş 23 medya mensubuna ödül verildi.

Ahmet Tolgay ödülünü Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik’ten, Havadis Gazetesi yazarlarından Mehmet Moreket ise KKTC’nin Ankara Büyükelçisi Fadıl Can Korkut’un elinden aldı.