Yanlış okumadınız..!

Ülkeler insanların yaşadıkları devlet statüsünde ki, komşuları tarafından tanınmış yaşam yerleri.

Ülkelerde, müşterek din, dil, kültür gibi bağlayıcı ve kenetleyici bağlar, o ülkeyi güçlü kılıp, vatandaşlarının huzurunu tesis eden etkendir.

Ülkede yaşayan ortak müşterekte buluşan vatandaşlar. "VATAN" kelimesinin içine ruh katarlar. Ve böylece, ülke uzun seneler yıkılmadan, tükenmeden ayakta durur.

Bir ülkede ki, bilimin azınlık dediği ve bence ülke harici tüm şer odaklarına hizmet eden, fikir ve insanlar. O ülkenin altına dinamit yerleştiren hainlerdir.

-Bizler azınlığız haklarımızı ve topraklarımızı istiyoruz..! Bunu da ancak, bağımsız olarak yapa biliriz. Bağımsız olur isek, dinimizi, dilimizi, yer altı ve yer üstü kaynaklarımızla, güvenlik kurumlarımızı kura biliriz..!

Diyen, sözde bilim insanlarınında, tarifte 'azınlık vatandaşlarımız bunlar' dediği, ama azınlık tarifleriyle, ülkenin vatandaşı saydıkları bir kitle/ kitleler söz konusudur.

Bilim dediğimiz deneysel konular ile sonuçlar çıkaran erkin yanıldığına/ yanılttığına ibanıyorum. Bendeniz de öne süreceğim bir tezle 'tarifinizle gayri bilimselsiniz..!' demek istiyorum. Ve böylelikle bu önermem de kayda geçmiş olacak.

Ülkelede yaşayan, kendini azınlık olarak tarif eden bir kişi. Sonradan o ülkenin vatandaşlığını kanun yolu ile almış, İngiliz/ Fransız/ Alman/ İtalyan..vs. den farksız değildir.

Vatandaş olmak "VATAN" kelimesiyle kullanılmalıdır. Ülkemizde, vatanı başka ülke olan insanlara "VATANDAŞ" dememeliyiz.

Peki onlara ne diyeceğiz.?

-"Azınlık''

Çünkü; bir ülkenin vatandaşı olmak demek, o ülkenin içerisinde yaşayan insanlar ile ağlayıp gülmek. O ülkenin insanları ile birlikte tek yumruk olmak. O ülkenin insanları ile birlikte, vatan topraklarını savunmak. O ülkenin insanları ile birlikte, ayrımcılık/ farklılık yaratmadan ülkeyi uzun ömürlü yaşatma şiarını benimsemektir.

"AZINLIKLAR" ise. Devlet ve ülke yönetimi, zaafa uğradığı vakit. Dışarıdan başka ülkeler tarafından iç karışıklık çıkartmak, zaafı ve iç karışıklıkları fırsat bilerek. Ülke içerisinde "truva atı" yapısında ve gönüllü hizmetkar durumunda hazırda bulunan yapıdır.

Azınlıklar, her ülke için vatanlarının parçalanmasına hizmet eden "HAİNLERDİR".

Azınlık hainler, ulusal hukuk normları ile demokrasi ve insan hakları entarisi altında muhafaza edilen. Yeri ve vakti geldiği zaman mabet ve tüm ırksal ayrıştırıcı nedenleri öne sürüp, parçalanmak istenen ülkeyi, parçalayana altın tepside sunma gayretinde olan devletler politikasının, sömür-kullan-at taktiği ile kullandığı vatansızlardır.

Bir ülkede bir kişinin 'vatandaş' olması için. İlk önce vatanını sevmesi gerekmektedir. "VATANDAŞ" kelimesi, Vatan yani yurt taraftarı. Vatan kelimesi; Vatanı oluşturan -taş manasında olduğundan. Azınlık hainleri, bu kelimenin içerisine sokmak bilimin büyük CEHALETİDİR.

Ülkede, hem vatandaşım. Hemde azınlığım diyen her fert. Hain ve ülkeyi bölmek isteyen düşmanlar ordusunun askeridir. Bu yapıya, sizler azınlıksınız. Sizlerinde hakkınızı savunuyoruz diyen politikacılar ve siyasi yönetim erkleri. Hainliğin resmileşmiş koltuk sahipleridir.

Bu bağlamda, kendini ezik ve azınlık hisseden her ferd, ülke vatandaşlığından çıkarılıp. Ülkesine ruhu ile bağlı insanlardan ayrıştırılmalıdır.

Ve böylelikle, ülkesine hizmet eden vatandaş ile, ülkeyi bölmek isteyen azınlık hainler bir tutulmaktan kurtulmuş olunur.

Sorun; kendisine '-ben azınlığım..!' Diyen hainlerdedir. Kendi öz vatandaşı ile azınlığı bir tutan her yönetim, Allah'a ve Vatandaşlarına ASİ gelmiş demektir.

Parçakanmaktan ve yok olmaktan kurtulumazlar...

Saygılarımla.

Emrah BEKÇİ

Araştırmacı/ Yazar