Kongreye BBP MKYK üyesi Antalya İl Başkanı Rasim Küçük, İl Başkan yardımcıları Mustafa Gümüş, Ahmet Has, Aksu ilçe Başkanı Alirıza Mavi, Korkuteli İlçe Başkanı Kemal Kazak, Alanya Payallar Belediyesi BBP meclis üyeleri Ali Serbest ve Mehmet Arslan, BBP Payallar eski belediye başkanı Mehmet Çıtak, 29 Mart seçimlerinde başkan adayı olan oğlu Hakan Çıtak ile vatandaşlar ve partililer katıldı.

Serik ilçe başkanlığına Hasan Pakır, Alanya ilçe başkanlığına ise Mehmet nazım Atalay seçildiler. Sert ve yerinde çıkışlarıyla bilinen BBP MKYK üyesi Antalya il Başkanı Rasim küçük, yine sert çıkışları ile Başbakana, iktidara ve muhalefete yüklenerek biz sözde Müslüman değiliz, Biz sözde Atatürkçü değiliz, Biz sözde milliyetçi değiliz, Biz aziz milletimizin kutsal ve manevi değerlerini özünde ve sözünde yaşayan ve yaşatma mücadelesi veren vatan severler topluluğuyuz dedi.



Başbakanın ulusa sesleniş konuşmasını eleştiren Küçük başbakanı soru yağmuruna tuttu.

Küçük, sözlerine şöyle devam etti.Sayın Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan, ulusa sesleniş konuşmasında ““Terörü meşru bir yol olarak görenlerle, bu uğurda masum insanlarımızın canlarına kastedenlerle bizim bir işimiz olamaz”“ diyor.

Sayın Başbakana soruyoruz Canları pahasına vatanlarını savunarak şehit olan kahraman ecdadımızı ve aziz şehitlerimizi ve şehit yakınlarının acılarını hiçe sayarak terör örgütü PKK”yı meşru görenlerle, PKK ya terör örgütü diyemeyen TBMM çatısı altında Demokrasi ve özgürlükler adı altında PKK Terör örgütünün savunuculuğunu yapan DTP ile siz görüşmediniz mi? DTP”yi muhatap almadınız mı? Peki, nasıl oluyor da milletin gözünün içine baka, baka bu gün ““Terörü meşru bir yol olarak görenlerle, bu uğurda masum insanlarımızın canlarına kastedenlerle bizim bir işimiz olamaz”“ diyorsunuz? Burada bir çelişki yok mu?

Sayın Başbakan, Son çeyrek asırda insanların birbirine bağlılığını zayıflatmak, aralarına mesafeler sokmak için çalışanların olduğunu ifade ediyor. Sayın Başbakana Millet olarak, TC vatandaşları olarak soruyoruz Sayın Başbakanım Son çeyrek asırdır bu milletin birbirine bağlılığını zayıflatmak, aralarına mesafeler sokmak isteyenler kimler açıklayınız. Milletimizin, hainlerin kim veya kimler olduğunu bilmeye hakkı yok mu?

Sayın Başbakan yine diyor ki Öfkeler dinsin, kırgınlıklar unutulsun, yine o kucaklaşma günü gelsin diyor. Eksik olan tamamlansın, yanlış olan düzeltilsin, aramızda hakkaniyet tesis edilsin diyor. Ve yine Sayın Başbakana soruyoruz bu milletin öfkesi içindeki farklılıklarımı? Yoksa binlerce vatan evladını şehit verdiğimiz anaların evlatların yüreğini yakan PKK terör örgütüne mi? Yanlış olan düzeltilsin Hakkaniyet tesis edilsin diyorsunuz yanlışı bu millet mi yapıyor? bu millet mi hakkaniyetsizlik yaptı? Doğu ve güneydoğuda yaşayan insanların aşiretlerin esareti altında yaşadığını tüm dünya biliyor köle gibi karın tokluğuna çalıştırılarak hakları gasp edilen insanların hakkını içinizdeki aşiret lideri milletvekillerinden başlayarak aşiret yapısını niçin çökertmiyorsunuz? Orada esaret altında yaşayan vatandaşların haklarını teslim edin sonra bu milleti suçlayın Türk milletinin içindeki farklılıklarla bir sorunu yok Türk, Kürt, Laz, Çerkez, Alevi, Sünni diyerek ayrım yaptığı falanda yok biz içimizde yıllardır kucaklaşıyoruz kız almışız kız vermişiz,Kanımız kanımıza, tenimiz tenimize, terimiz,terimize karışmış biz aynı kilimin desenleriyiz bu topraklarda bir ebruyuz bu millet bunun bilincinde Devlet olarak,iktidar olarak siz önce doğu ve güneydoğudaki aşiret yapısını çökertin aşiret reisi olan milletvekillerinizin adaleti tesis etmeleri noktasında mücadele edin ondan sonra çıkıp hakkaniyet,sevgi,barış nutukları atın fakat bunu yapamazsınız çünkü oy kaygınız var.

Başbakan Erdoğan, “Demokratik açılım” adıyla başlattıkları bu sürecin aslında çok yönlü bir “Milli Birlik” süreci olduğuna işaret ederek, ““Çünkü bu mesele bir millet meselesidir, bir devlet meselesidir diyor. Sayın Başbakan Millet üzerine düşeni yaptı yapmayada devam ediyor Kürtüyle, Lazıyla, Çerkesiyle, Alevisiyle, Sünnüsüyle tüm farklılıklarını işaret ederek meydanlarda Türk, Kürt kardeştir PKK kalleştir diye sloganlar atmadımı? Siz Devlet olarak, İktidar olarak üzerinize düşeni niçin yapmıyorsunuz? İçinizdeki aşiret reisi milletvekillerinizi, Doğu ve güney doğu kökenli milyarderleri oralara fabrikalar açmaya, istihdam sağlayacak tesisler kurmaya niçin teşvik etmiyorsunuz?

Başbakanım biz Türk askerine silah sıkmış ülkesini bölmeye çalışan dağdan indirecek olduğunuz vatan hainleri ile kardeş falan olmayız, birbirimizi sevemeyiz, barış içinde olamayız. bu millet Tarihinde örnekleriyle bilinen hiçbir ihaneti kabullenemez PKK bir terör örgütüdür gencecik evlatlarımızı katletmiştir bunlarla kardeşlik, dostluk,barış falan olmaz böyle pişmanlık olmaz her adam öldüreni affedeceksek o zaman ceza evlerinde yatan pişman olmuş binlerce insan var Bırakın artık açılım hikayesini ekonomiye ülkenin gerçek gündemine dönün Türkün, Kürtün, Lazın, Çerkezin, Alevinin, Sünnünün, herkesin sorunu yoksulluk,işsizlik millet perişan durumda açılım yapacaksanız ekonomide, Güvenlikte, Özgürlüklerde, İnsanların Refah seviyesini yükseltmek için açılım yapın.bırakın bu açılımları konuştuklarınızda ve yapmaya çalıştıklarınızda haklılık payınız yok.

Bu topraklar üzerinde yaşayan insanlar olarak müşterek değerlere ve kadere sahibiz. Bu değerlere bakışımız, hayat tarzlarımız farklı olabilir. Lakin bu müşterek değerler; Balkanlar”dan Anadolu”ya oradan Kafkaslara uzanan, Ortadoğu”dan Türk Cumhuriyetlerine varan coğrafyalardaki kültürel renklerden ve yüzlerce yıldır insanımızın gönlüyle yaşadığı hikmetimizden geliyor. Hikmetinden kopmuş bir kültür geleceği ve geçmişiyle nasıl hesaplaşabilir? Şimdi Türklüğümüze, Kürtlüğümüze, Araplığımıza, Çerkezliğimize, Boşnaklığımıza, Lazlığımıza, Aleviliğimize, Sünniliğimize kurban edilmek istenen “Açılım hikâyeleri” ile bu topraklardaki geçmişimize, barışımıza, kardeşliğimize, dayanışmamıza, zarar vermek istiyorlar. Milli olmayan projelerle ülkemizi başkalarının maslahatları ve menfaatleri adına dış müdahaleye açık hale getiriyorlar.

ARTIK YETER!

Dengeler adına bu ülke mukadderatı ile oynuyorlar. Ankara , "IMF Türkiye”yi bizim için satın aldı" diyen şımarık ve küstah beynelmilel güçlerin ve onların yerli iş birlikçilerinin kuşatması altında...

Millet, yoksulluk ve sefaletin pençesinde gününü kurtarma peşinde...

Ama bu yoksul millet, bu mazlum millet, her şeye rağmen, tarihin ve coğrafyanın kendisine yüklediği büyük misyonu milli vicdanin derinliklerinde hala yaşatıyor ve elindeki yarim ekmeği de insanlık için, barış için, adalet için, Allah rızası için kendisine uzanan ellerle paylaşmaya hazır...

Gelir dağilimi tam da Rahmetli Üstada Necip Fazıl”ın dediği gibi:

Allah”ın on pulunu bekleye dursun on kul,

Bir kişiye tam dokuz, dokuz kişiye bir pul.

Bu taksimi kurt yapmaz, kuzulara şah olsa,

Yaşasın kefenimin kefili karaborsa...

Allah”ın on pulunu hakça, kardeşçe bölüşmesi gereken milyonlar Ankara”dan yükselecek kararlı bir söz, bir işaret, bir irade beyanı bekliyor...

Ankara susuyor...

Ankara Türkiye”yi soyup soğana çeviren uluslararası finans güçlerinin ve onların yerli iş birlikçilerinin işgali altında...



Bu böyle gitmez...

Bu böyle gitmeyecek...

Türk Milleti bu oyunu bozacak.

Türk Milleti bu kuşatmayı yaracak.

Türk Milleti Türkiye”yi teslim etmeyecek.

Türk Milleti son ümidine güveniyor. Türk Milleti, Büyük Birlik Partisi”ne güveniyor.

Büyük Birlik Partisi bu mazlum milletin, bu asil milletin bükülmez bileği, yeni tarihi hamlesidir.

Büyük Birlik Partisi; bu ülkeyi IMF kapılarında, Dünya Bankası koridorlarında, Avrupa Birliği kulislerinde itilip kakılan bir üçüncü dünya ülkesi durumuna düşürenlerden hesap soracak...

Büyük Birlik Partisi, uluslararası finans güçleriyle elbirliği edip bu ülkeyi soyanlardan hesap soracak...

Büyük Birlik Partisi milletle devleti karsı karsıya getirenlerden, milleti devlete küstürenlerden hesap soracak...

Türk Milleti emin olsun ki; Büyük Birlik Partisi devri sabık yaratacaktır.

Büyük Birlik Partisi yetimin hakkini yiyenlerden, devlet malini yağmalayanlardan, yetkilerini kötüye kullananlardan, vazifesini ihmal edenlerden hesap soracak...

Büyük Birlik Partisi, Türkiye”yi yeniden hür, müreffeh, karni tok, sırtı pek, dünyada sözü dinlenen, mazlumların koruyucusu, zalimlerin korkulu rüyası yapacak; Türkiye”yi tarihiyle ve coğrafyasıyla buluşturacak tarihi hamlenin adidir.

Büyük Birlik, Türkiye”nin rövanşıdır.

Büyük Birlik, derin tarihin, derin milletin çelikleşmiş iradesidir.

Büyük Birlik, muhteşem bir geçmişi daha muhteşem bir geleceğe bağlayacak köprüdür.

Büyük Birlik Türk Milleti”nin yarınıdır.

Büyük Birlik Türkiye”dir...