BAŞKENT GÜNLÜĞÜ / NECDET SİVASLI



e.mail: necdetes@mynet.com







Dolar’ın yükselişinde bir



Oyun mu var?...







Son günlerde Dolar’ın ateşinin sönmediğini görüyoruz. Bu konuda da çeşitli söylentiler ve iddialar var. Özellikle Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, konuştukça Dolar’daki artışın sürdüğü belirtiliyor. Bu nedenle de bütün dikkatler Cumhurbaşkanı’nın üzerinde toplanıyor. Erdoğan’ın Dolar lobisi gibi çalıştığı da iddia ediliyor.



Türkiye ekonomisinin kırılgan olduğunu daha önce yazmış ve söylemiştik. Ekonomistlerin de görüşlerinin bu doğrultuda olduğunu görmekteyiz. Türkiye’nin dışarıdan görünüşünün de parlak olduğunu söyleyemeyiz. Dolar’daki yükselişin doları olanı zenginleştirdiği, halkın fakirleştiği bir gerçek olarak karşımızda duruyor.



Dikkat ediniz, Erken faiz indiriminin ortadan kalkmasıyla 2,40'ın altını gören dolar, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Merkez Bankası'nın bağımsızlığını hedef alan konuşmalarını sürdürmesinin ardından, hızlı bir tırmanışla bu satırlar yazılırken 2,46'yı aşarak tüm zamanların en yüksek düzeyine çıkmış bulunuyor.



Faizdeki yükselişin de süreceği görülüyor.



TCMB'nin faiz indirimine gitmeyeceğinin kesinlik kazanması ve TL'nin tarihi zirvesini test etmesi ile TL cinsi tahvil bono piyasası genelinde de sert yükseliş yaşanıyor. İki yıllık gösterge olan 16 Kasım 2016 itfalı tahvilde spot kapanış ortalama bileşik faiz yüzde 7.35, valörde son işlem yüzde 7.82 oldu. Öte yandan 24 Temmuz 2024 itfalı 10 yıllık gösterge tahvilde dün spot kapanışta ortalama bileşik faiz yüzde 7.38 valörde son işlem yüzde 7.49 oldu. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Merkez Bankası'na 'faiz indirimi'çıkışı ve dolar kurundaki yükseliş 15 günde 19 milyar zarar ettirdi. Faiz tartışmaları ve dolar kurundaki yükseliş reel sektörü olumsuz etkiledi. Borçları nedeniyle 175.6 milyar dolar döviz açık pozisyonu olan reel sektör şirketleri 20 Ocak'tan bu yana 9 milyar lira daha borçlular.







Şimdi gelelim Dolar’daki yükselişe.



Uzmanlar, eğer önlem alınmaz ise TL.’nin değer kaybının devam edeceğini, Dolar’daki yükselişin önlenemeyeceğini, kısa zaman içinde de 2.50 TL.’yi görebileceğini söylüyorlar.



MHP’li Oktay Vural, konu ile ilgili yaptığı açıklamalarda da Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı suçluyor. Vural “Erdoğan, konuşmaları ile birilerini zengin ediyor” dedi. Oktay Vural “Cumhurbaşkanı konuştukça Dolar yükseliyor. Müdahale ettikçe Doları olan,faizle oynayan para kazanıyor. Erdoğan konuşurken kimler Dolarla oynadı açıklansın” diye de soruyor.



Dolar’da oyun üzerine oyun oynandığı iddiaları havalarda uçuşuyor. Bütün bunlar ekonomimize eksi yönde yansıyor.



Ana muhalefet Partisi CHP’li Faik Öztrak da önemli iddialarda bulunuyor. Dolar’ın yükselişi konusunda yaptığı açıklamada bakınız neler diyor,kendisini dinleyelim:



“Cumhurbaşkanı’nın cüreti ve Başbakanın sessizliği bu ülkeye çok ağır fatura çıkarıyor. Faiz lobisinden şikayet edenler aslında faiz lobisinin bizzat kendisi.”



MHP Denizli Milletvekili Emin Haluk Ayhan da Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı ve AK Parti Hükümeti’ni hedef alan açıklamasında “Milletin ihtiyacının ne olduğunu anlayamayan AKP ve Cumhurbaşkanı artık milletten kopmuş, siyasi hırsların dünya nimetlerinin esiri olmuştur. Erdoğan’ın faiz konusundaki ifadeleri lkeye ve özel sektörümüze çok pahalıya patlamıştır” diyor.



Görüldüğü gibi ortada bir suçlama var. Dolar’ın ateşinin düşmemesinin ardındaki iddiaların da önü arkası kesilmiyor. Bize göre Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Davutoğlu’nun bu suçlamalara karşı kamuoyuna açıklama yapması gerekiyor.



Eğer, Dolar’ın ateşi düşürülemez, yükseliş sürerse bu ekonomimizi de derinden etkileyecektir. Sonuç olarak, seçimlere 4 ay kala ekonomideki çalkantılar ve hatta devrilmeye doğru eğilim hiç kuşkusuz AK Parti iktidarının aleyhine işler. Çünkü, iktidar partisini bugüne kadar ayakta tutan unsurlardan birisi ekonomik istikrar olarak gösteriliyordu. Şimdi ise rüzgar tersine esmeye başladı.



Burada asıl hedef Merkez Bankası olarak gösteriliyor. Merkez Bankası’nın bağımsızlığına karşı başlatılan operasyon ve açıklamaların piyasada ters rüzgarların esmesine neden olduğunu da görüyoruz. Faizlerin indirilmesi konusundaki baskıların tam tersi sonuç ortaya koyması da düşündürücüdür.



Dolar’ın yükselişinde dış güçlerin bir etkisinin olabileceğini de unutmamak gerekiyor. Bankalardaki Dolar mevduatının bir gecede çekilerek çok büyük bir ekonomik yıkıntının yaşanabileceğinin de gözlerden uzak tutulmaması gerektiğini biz de anımsatmış olalım.



Çünkü, özel bankaların durumu belli ve buralardaki doların da kimlere ait olduğu biliniyor. Zaten kırılgan bir ekonomi yaşayan ülkemizde her an beklenmeyen çok büyük ekonomik deprem de olabilir.



necdetbuluz@gmail.com



necdetes@mynet.com