BASIN BÜLTENİ DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI: “BAZI OLUMLU UNSURLARA YER VERİLMESİNE KARŞIN, EKSİKLİK VE HATALAR BULUNUYOR” - TURAN-SAM : TURAN Stratejik Ara?t?rmalar Merkezi - http://www.turansam.org









BASIN BÜLTENİ DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI: “BAZI OLUMLU UNSURLARA YER VERİLMESİNE KARŞIN, EKSİKLİK VE HATALAR BULUNUYOR”
Tarih: 17.01.2015 > Kaç kez okundu? 1771

Paylaş


Dışişleri Bakanlığı, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Ban Ki Moon’un dün yayınlanan raporunda Kıbrıs Türk tarafının kararlı, iyi niyetli ve işbirlikçi tutumu neticesinde ortaya çıkan “bazı olumlu unsurlara yer verilmesine karşın, eksiklikler ve hatalar bulunduğunu” açıkladı.

Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’nin 21 Haziran-15 Aralık dönemini kapsayan BM Barış Gücü faaliyetlerine ilişkin raporu dün yayınlandı.

Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Ban Ki Moon, raporunda, Kıbrıslı Türk toplumunun ekonomik gelişimini önleyen sınırlamalar ve engellerin kaldırılmasına ve izolasyonların kaldırılmasının kapsamlı çözüme katkı sağlayacağına vurgu yaptı.

Ban’ın hazırladığı rapor, ay sonu yer alacak BM Güvenlik Konseyi toplantısında görüşülecek.

Ban Ki Moon, raporunda, adanın keşfedilecek doğal kaynaklarla ilgili olarak, “Adanın etrafında keşfedilecek, başta doğal kaynaklar olmak üzere, yeni zenginliklerden her iki toplumun da faydalanmasının garantiye alınması gerektiğini” vurguladı.

Ada etrafında keşfedilecek doğal kaynakların her iki toplumun ortak malı ve adada olası bir çözüme ulaşılmasında güçlü bir teşvik unsuru olduğunu kaydeden Ban, doğal kaynakların, bölgedeki tüm paydaşlar arasında derin işbirliğini de teşvik edici olduğuna işaret etti.

Kıbrıslı Türklere uygulanan yaptırımlara da değinen Ban, “Kıbrıslı Türklerin ekonomik kalkınmasını engelleyen kısıtlamalar ve engellerin kaldırılması güveni arttıracak. Bu yönde bir açılım, Kıbrıslı Türklerin izolasyonlardan ve küreselleşen dünyada anlamlı bir şekilde yer alamamaktan kaynaklanan sıkıntılarının çözülmesine yardımcı olacak. Böylece ada kapsamlı bir çözüme hazır edilecek” dedi.

Raporunda, iki kesim arasında ticaretin gelişmesinin adanın yeniden birleştirilmesi hedefine hizmet edeceğini kaydeden Ban, sosyal ve ekonomik açıdan iki toplum arasındaki farkı gidermeye yardımcı olacak ortamın sağlanması için iki lidere de çağrıda bulundu.

Genel Sekreter Ban raporunda ayrıca adadaki statükonun, özellikle bölgedeki tüm unsurlar dikkate alındığında sürdürülebilir olmadığını belirtti ve tüm ilgili kesimlere, 11 Şubat 2014’de iki liderin imzaladığı ortak açıklama temelinde sonuç alıcı görüşmelerin başlamasına yardımcı olacak ortamın yaratılması çağrısında bulundu.

Ban, raporunda, Kıbrıs’taki BM Barış Gücü’nün görev süresinin 31 Haziran’a kadar uzatılmasını tavsiye etti.

Dışişleri Bakanlığı’ndan raporla ilgili yapılan açıklamada, raporda, Kıbrıs Türk tarafının kararlı iyi niyet ve işbirlikçi tutumu neticesinde ortaya çıkan “bazı olumlu unsurlara yer verilmesine karşın, eksiklikler ve hatalar bulunduğu” kaydedildi.

Bakanlık, kapsamlı çözüm müzakereleri ve doğal kaynaklar konularına birlikte atıf yapılan ve dolayısıyla raporun en can alıcı bölümlerinden birisi olan 26’ıncı paragrafın, Türk tarafının tüm uyarılarına rağmen, yaşanan gelişmeler çerçevesinde objektif ve adil bir dille kaleme alınmadığını belirtti.

Açıklamada, “Nitekim, bahse konu paragrafta doğal kaynaklar hususunun Türkiye ile GKRY arasında bir konu olarak resmedilmeye çalışılması ve bu bağlamda ada ve çevresindeki doğal gaz kaynaklarında eşit ve tabii hak sahibi olan Kıbrıs Türk tarafına herhangi bir atıfta bulunulmaması kabul edilemez bir durum teşkil etmektedir” denildi.

Türkiye’nin yayınlamış olduğu seyrüsefer bildiriminin (Navtex’in), Rum tarafının adanın doğal kaynakları hususunda ısrarla yürütmekte olduğu tek taraflı faaliyetler neticesinde Kıbrıs Türk tarafının talebi üzerine ve Kıbrıs Türk tarafı adına yayınlandığının da belirtilmemiş olmasının, raporun bu konudaki olgulardan ne kadar uzak olduğunun başka bir kanıtı olduğu ifade edildi.

Açıklamada, “Bu durum, adadaki iki toplumun ortak malı olan doğal gaz konusunda işbirliği anlayışından ısrarla kaçınan Rum tarafını bu olumsuz tutumunu sürdürmesi yönünde ne yazık ki cesaretlendirmektedir” denildi.

Kapsamlı çözüm müzakerelerinde yeni bir aşamaya geçileceği bir dönemde görüşmeleri tek taraflı bir şekilde askıya alan Rum tarafına önkoşulsuz masaya dönmesi yönünde açık bir çağrı yapılmak yerine, konunun iki tarafı aynı pozisyona koyan çok genel ifadelerle geçiştirilmesini de eleştiren Dışişleri Bakanlığı, “Bu, gerçekleri yansıtan ve hakkaniyetli bir yaklaşım değildir. Bu bağlamda, müzakerelerin tekrar başlamasına yönelik taraflara yapılmış olan çağrının tek muhatabı Kıbrıs Rum tarafıdır” ifadesini kullandı.

Dışişleri Bakanlığı açıklaması, şöyle devam etti:

“Raporda bir yandan adadaki statükonun devam ettirilemeyeceği yönünde ifadelere yer verilirken, diğer yandan Rum tarafına gerek kapsamlı müzakereler gerekse doğal kaynaklar hususunda Kıbrıs Türk tarafıyla ortaklık ve işbirliği zemininde hareket etmesinin beklendiği yönünde herhangi bir mesaj verilmemiş olması, statükonun değişmesi gerektiğine ilişkin tespitin sadece sözde kalmasına neden olmaktadır.

Adadaki statükonun ana unsurlarından birisi olan ve hiçbir hukuki veya etik dayanağı bulunmayan Kıbrıs Türk halkı üzerinde uygulanan izolasyonun daha fazla gecikmeden kaldırılması, adadaki iki taraf arasında işbirliği ve ortaklık anlayışının yerleşmesini sağlayacak bir diğer önemli unsurdur. Bu bağlamda, son dönemdeki BMBG raporlarında yer almayan Kıbrıs Türk toplumunun ekonomik gelişimini önleyen kısıtlama ve engellerin kaldırılmasına yönelik son rapordaki atfı not eder, bu çerçevede başta Birleşmiş Milletler olmak üzere, uluslararası camiaya izolasyonun tüm boyutlarıyla daha fazla gecikmeden ortadan kaldırılmasının insani bir sorumluluk olduğunu ve bu yönde atılacak adımların kapsamlı bir çözüme katkı sağlayacağını hatırlatır, Kıbrıs Türk tarafının sonuç odaklı çabalarının kesintisiz devam edeceğini bir kez daha ifade ederiz”



RUMLARDAN BARIŞ GÜCÜ RAPORUNA TEPKİ



BM Genel Sekreteri Ban Ki Moon’un Kıbrıs’taki BM Barış Gücü’nün (UNFICYP) görev süresiyle ilgili raporunda, Kıbrıslı Türklerin izolasyonundan söz etmesi ve Güney Kıbrıs için Kıbrıs Rum yönetimi ifadesi kullanılması Rum tarafının sert tepkisine neden oldu.

Genel Sekreter’in dün resmen yayınlandığını duyurduğu raporda, hidrokarbonlar için ortak doğal kaynaklar, Güney Kıbrıs için de ısrarla Kıbrıs Rum yönetimi ifadesini kullandı.

Rum yönetimi, rahatsız edici bulduğu paragraf için yoğun müdahalelerde bulunmasına karşın değişiklik yaptıramadı. BM’deki Rum Daimi Temsilci Nikos Emiliu Genel Sekreter’e içeriği sert bir mektup göndererek, raporun içeriğine tepki gösterdi.



EIDE: “ANASTASİADİS SÜREÇ SONUNDA BÜTÜN KONULARIN MASADA OLACAĞINI SÖYLEDİ”



BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Danışmanı Espen Barth Eide ile Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis arasında, hidrokarbon konusunun sürecin sonunda müzakere masasında ele alınması konusunda polemik yaşandı.

Eide, Anastasiadis’in hidrokarbonla ilgili bütün konuların müzakere sürecinin sonunda masada olacağını söylediğini açıkladı. Anastasiadis ise Eide’yi yalanlayarak, “Bütün konuların değil, sadece geriye kalanların masada olacağını söyledim” dedi.

Eide, Anastasiadis’in hidrokarbon konusunu müzakere süreci çerçevesinde görüşmeye niyetli olduğunu söyledi. Yakın zamana kadar hidrokarbonların müzakerelerin bir parçası olarak görüşülmesi konusunda bir anlaşma olmadığına işaret eden Eide, “Şu anda Sayın Anastasiadis, prosedürün sonuna doğru bütün konular masada olacak (all issues will be at the table) diyerek olumlu bir katkıda bulunuyor” ifadesini kullandı.



ETUCE’DE DÖNÜŞÜMLÜ TEMSİLİYETTE ANLAŞMA SAĞLANDI



Doğu Akdeniz Üniversitesi Akademik Personel Sendikası (DAÜ-SEN), Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası (KTÖS) ve Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası (KTOEÖS); Güney Kıbrıs’taki öğretmen sendikaları POED, OLTEK ve OELMEK ile Avrupa Sendikalar Konfederasyonu Eğitim Komitesi’nde (ETUCE) rotasyona bağlı temsiliyet konusunda ortak deklarasyon imzaladıklarını açıkladı.

ETUCE’de dönüşümlü temsiliyetin, iki toplumun eşit temsiliyetine dayalı bir uygulama olarak mart ayından itibaren hayata geçirileceği, temsiliyet sorununun örgütsel ve siyasi eşitlik bazında çözümlendiği kaydedildi.

Varılan uzlaşmada 1960 Kıbrıs Anayasası’nda tanımlanan Kıbrıslı Türk toplumu ile Kıbrıslı Rum toplumunu temel alarak imzalandığı kaydedilen açıklamada, temsiliyet için rotasyon uygulamasının da bu iki toplumun öğretmen sendikaları arasında gerçekleştirileceği belirtildi.

“Ortak Deklarasyon”a göre “Kıbrıs’taki öğretmen sendikalarının tamamı”, karşılıklı anlayış ve işbirliği çerçevesinde ETUCE Komitesi’nde rotasyona bağlı bir temsilcilik sistemi uygulamaya karar verdi.

Buna göre, ülke temsilciliğinin rotasyonu 1960 Kıbrıs Cumhuriyeti Anayasası’nda tanımlandığı şekliyle Kıbrıslı Rum ve Kıbrıslı Türk toplumlar arasında uygulanacak. Temsilcilik her dönem için en fazla iki yıl süreyle uygulanacak. Bu anlaşma ETUCE Komitesi’nin 18-19 Mart 2015 tarihinde gerçekleşecek toplantısından itibaren ve onu da içerecek şekilde yürürlüğe konulacak ve rotasyonun ilk dönemi ETUCE 2016 Konferansı’nda sona erecek.



DR. KÜÇÜK, ÖLÜMÜNÜN 31’İNCİ YIL DÖNÜMÜNDE ANIT TEPE’DEKİ KABRİ BAŞINDA ANILDI



Kıbrıs Türk halkının Varoluş ve Özgürlük Mücadelesi Lideri Dr. Fazıl Küçük, ölümünün 31’inci yıl dönümünde Lefkoşa’da, Anıt Tepe’deki kabri başında düzenlenen törenle anıldı.

Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, kritik bir aşamada olduklarını ve Kıbrıs konusunda yeni bir evreye girdiklerini, ileri dönemin nasıl şekilleneceğinin önümüzdeki aylarda belli olmaya başlayacağını söyledi.

Bir antlaşma istediklerini vurgulayan Eroğlu, görüşme masasında olduklarını ve Rum komşularını ön koşulsuz olarak, süratli bir şekilde, belirli bir program dahilinde antlaşma için masaya gelmeye beklediklerini ifade etti.

Dr. Fazıl Küçük’ün Anıt Tepe’deki kabri başında düzenlen anma töreninde konuşan Cumhurbaşkanı Eroğlu, “Masadan kalkıp şartlar ortaya koyan onlardır. Bizim şartımız yok” dedi.

Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu konuşmasında, salı günü de Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş’ı üçüncü ölüm yıldönümünde kabri başında andıklarını anımsatarak, bugün de varoluş ve özgürlük mücadelesinin lideri Doktor Fazıl Küçük’ün 31’inci ölüm yıl dönümünde kabri başında toplandıklarını belirtti.

“Kaderin bir sonucu olarak iki yol arkadaşını, Kıbrıs Türk halkının yok oluştan devlet olgusuna ulaşması sürecine damgasını vuran iki lideri bir gün ara ile anıyoruz,” diyen Eroğlu, bu iki anma töreni sayesinde 1930’lu yıllardan iki binli yıllara kadar uzanan tarihi gözden geçirme, vefa gereği halka hizmet eden liderleri anma fırsatı bulduklarını söyledi.

Eroğlu, Dr. Fazıl Küçük’ün, Kıbrıs Türk halkı için Atatürkçü çizgide uyanış, direniş ve özgürlük demek olduğunu vurgulayarak, Dr. Küçük’ün, aydın bir Kıbrıslı Türk doktorun halkının ihtiyaçlarını görerek büyük bir toplumsal bilinç ve sorumluluk anlayışıyla dava adamına, lidere dönüşünün bir örneği olduğunu belirtti.

Onun, halkçı yanının, doktor olarak kurduğu bağlantıların, elde ettiği saygınlığın, toplumsal birlik sağlanarak varoluş mücadelesinin başlatılabilmesinde önemli etkenlerden biri olduğunu kaydeden Eroğlu, “Fazıl Küçük, 1937 yılında dahiliye ihtisası yapmış bir doktor olarak yurduna döndü ama daha önce, 1931 yılında Kavanin Meclisi’nin Türk Maarifi’nin İngiliz müdürler tarafından idare edilmesi kararına karşı çıkmış, bir anlamda mücadeleye daha o günlerde başlamıştı” dedi.



KKTC, FİNLANDİYA’DA DÜZENLENEN MATKA NORDIC TURİZM FUARI’NA KATILDI



Başbakan Yardımcılığı, Ekonomi, Turizm, Kültür ve Spor Bakanlığı, turizm sektörü temsilcileriyle birlikte Finlandiya’nın Helsinki Şehri’nde 15- 18 Ocak tarihleri arasında düzenlenen “Matka Nordic Turizm Fuarı'na” katıldı.

Başbakan Yardımcısı Serdar Denktaş’ın da katıldığı fuarda kurulan KKTC Standında ülkenin tarihi yerleri, doğası ve özel ilgi turizminin yer aldığı görseller yanında Fince ve İngilizce çeşitli broşürlere yer veriliyor.

KKTC standında ayrıca Kuzey Kıbrıs videoları da gösteriliyor.





Yorumlar









Aktif Ziyaretçi 61
Dün Tekil 1505
Bugün Tekil 1532
Toplam Tekil 4076313
IP 18.188.20.56






TURAN-SAM PRINTED ISSN: 1308-8041
TURAN-SAM ONLINE ISSN: 1309-4033
Journal is indexed by:





























16 Sevval 1445
Nisan 2024
P
S
P
C
Ct
P
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30


T rk milletindenim diyen insanlar her eyden nce ve mutlaka T rk e konu mal d r.
(Mustafa Kemal ATAT RK)


Ekle kar









Anasayfa - Amaç - Hedefimiz - Mefkuremiz - Faaliyetler - Yönetim - Yasal Uyarı - İletişim

Her Hakkı Saklıdır © 2007 - 2023 TURAN-SAM : TURAN Stratejik Araştırmalar Merkezi
Sayfa 1.192 saniyede oluşturulmuştur.

TURAN-SAM rssTURAN-SAM rss
Google Sitemap

"Bu site en iyi mozilla firefox'ta 1280x960 çözünürlükte görüntülenir."

Turan Portal v1.3 | Tasarım TURAN-SAM , Kodlama Serkan Aygün

Turan Nedir?, Bilimsel Dergiler, En popüler Bilimsel Dergi, Endeksli Bilimsel Dergiler, Saygın Bilimsel Dergi, Türk Dünyasının en popüler ve en saygın Bilimsel Hakemli Dergisi, SSCI, SCI, citation index, Turan, Türk Devletleri, Türk Birligi, Türk Dünyası, Türk Cumhuriyetleri, Türki Cumhuriyetler, Özerk Türkler, Öztürkler, Milliyetçi, Türkçü, Turancı, Turan Askerleri, ALLAH'ın askerleri, Turan Birliği, Panturan, Pantürk, Panturkist, Türk, Dünyası, Stratejik, CSR, SAM, Center for Strategical Researches, Araştırma, Merkezi, Türkiye, Ankara, İstanbul, Azer, Azeri, Azerbaycan, Bakü, Kazakistan, Alma-Ata, Astana, Kırgız, Bişkek, Kırgızistan, Özbekistan, Özbek, Taşkent, Türkmen, Türkmenistan, Turkmenistan, Aşxabad, Aşkabat, Ozbekistan, Kazakhstan, Uzbekistan, North, Cyprus, Kıbrıs, MHP, AKP, CHP, TURKEY, Turancılık, KKTC, Vatan, Ülke, Millet, Bayrak, Milliyet, Cumhuriyet, Respublika, Alparslan Türkeş, Atatürk, Elçibey, Bahçeli, Aytmatov, Bahtiyar Vahabzade, Yusuf Akçura, Zeki Velidi Togan, İsmail Gaspıralı, Gaspırinski, Nihal Atsız, Alptekin, Kürşad, Tarih, Kardeş, Xalq, Halk, Milletçi, Milliyetçi, Yürek, Ürek, Türklük, Beynelxalq, Arbitrli, Elmi, Jurnal, Nüfuzlu