BASIN BÜLTENİ TÜRKİYE DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU DÜN GECE KKTC’YE GELDİ - TURAN-SAM : TURAN Stratejik Ara?t?rmalar Merkezi - http://www.turansam.org









BASIN BÜLTENİ TÜRKİYE DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU DÜN GECE KKTC’YE GELDİ
Tarih: 15.01.2015 > Kaç kez okundu? 1795

Paylaş


Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, resmi temaslarda bulunmak üzere dün gece KKTC’ye geldi.

Özel uçakla saat 22.00’de Ercan’a varan Çavuşoğlu, Türkiye’nin Lefkoşa Büyükelçisi Halil İbrahim Akça, Dışişleri Bakanı Özdil Nami ve diğer yetkililerce karşılandı.

Türkiye Dışişileri Bakanı Çavuşoğlu temaslarına Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu ile saat 12.00’de yapacağı görüşmeyle başlayacak.

Cumhurbaşkanı Eroğlu ile Çavuşoğlu’nun görüşmesinin ardından Eroğlu’nun ev sahipliğinde heyetler arası çalışma yemeğine geçilecek ve saat 14.30’da da basın açıklaması yapılacak.

Çavuşoğlu, saat 15.30’da Cumhuriyet Meclisi Başkanı Sibel Siber, saat 16.00’da Başbakan Özkan Yorgancıoğlu ve saat 16.30’da Dışişleri Bakanı Özdil Nami’yle bir araya gelecek.

Türkiye Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, temaslarını tamamlamasının ardından akşam saatlerinde özel uçakla ülkeden ayrılacak.



EIDE: “TARAFLARI MASAYA OTURMAYA TEŞVİK ÇABALARIM SÜRÜYOR”



BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Danışmanı Espen Barth Eide, tarafları masaya oturmaya teşvik ettiğini, “gerçekçi iyimserliğinin” hâlâ geçerli olduğunu ancak endişelerinin artmaya başladığını söyledi.

Cumhurbaşkanı Eroğlu ile Eide arasındaki görüşme yaklaşık 1 saat sürdü. Görüşmede Eroğlu’na, Müzakereci Ergün Olgun, Diplomatik İşler Özel Danışmanı ve Sözcüsü Osman Ertuğ, Cumhurbaşkanlığı Müsteşarı Hasan Güngör ile bazı müzakere heyeti üyeleri; Eide’ye ise BM’den bir heyet eşlik etti.

Eide, Cumhurbaşkanlığı’ndan çıkışında basına yaptığı açıklamada, müzakerelerin başlamasını sağlayamamalarından dolayı endişeli olduğunu belirterek, bazı açılımlara rağmen tıkanıklığın aşılamadığını söyledi.

Kendisi ay sonunda BM Güvenlik Konseyi’ne (BMGK) gitmezden önce bir açılım olmamasından duyduğu üzüntüyü ifade eden Eide, BMGK’ya, karşı karşıya bulundukları problemlerle ilgili bilgi aktaracağını ifade etti.

Eide, tarafları masaya oturmaya teşvik yönündeki çabalarını sürdürdüğünü, geçtiğimiz süreçte basına yaptığı açıklamalarda “gerçekçi iyimser” olduğunu ifade ettiğini, bunun hâLâ geçerli olduğunu ancak endişelerinin artmaya başladığını söyledi.

BM diplomatı, müzakerelerin başlamamasının birkaç hafta veya birkaç ay gecikmesinin sorun yaratmayacağını düşündüğünü ancak gecikmenin önümüzdeki aylara sarkmasının sürece zarar vermeye ve olumsuz gelişmelere yol açmaya başlayacağını ifade etti. Eide, tarafların masaya dönmelerinin sağlanması için çalışılması gerektiğini vurguladı.

Eide, BMGK’ya nasıl bir rapor verileceğinin sorulması üzerine, Konsey’e, “Tarafların, masaya dönmek için gerekli ortamı yaratmak amacıyla üzerlerine düşeni yapabileceğini, daha çok çaba gösterebileceklerini, bazı konularda karşılıklı tavizler verilmesine rağmen iki tarafı masaya döndürmeyi başaramadıklarını” söyleyeceğini ifade etti.

Eide, KKTC’deki Cumhurbaşkanlığı seçimlerine işaret edilmesi ve Anastasiadis’in Navtex konusundaki açıklamalarının anımsatılması üzerine, Anastasiadis’in masayı terk etme nedeninin bu olduğunu ancak, geçmişten farklı olarak Rum tarafının hidrokarbonların masada ele alınabileceği yönünde bir yaklaşım gösterdiğini ifade etti.

Eide, sorunun “çözülemez” olduğuna inanmadığını ancak “zor” bir sorun olduğunu ifade ederek, “İki taraftan da niyet ve kendini adama gerekli” dedi.

Eide, bir soru üzerine, Rum tarafının, konuya ilişkin açıklamalarında, “hidrokarbonların müzakere sürecinin ilerleyen safhalarında ele alınabileceğini kaydettiğini, bunu direkt olarak harita konusuna bağladıklarını düşünmediğini” söyledi.

Eide, hidrokarbonların “erken veya geç ele alınmasının” göreceli olduğunu ve bunun müzakerelerin ne kadar süreceğiyle ilgili olduğunu ifade ederek, başlamayı başarabilirlerse, organize bir şekilde sıraya koyarak konuları ele alacaklarını, ilk görüşmede veya üçüncü dördüncü görüşmelerde neyin ele alınacağının çok da “dramatik” bir konu olmadığını vurguladı.



CUMHURBAŞKANI EROĞLU, BELÇİKA VE HOLLANDA BÜYÜKELÇİLERİNİ KABUL ETTİ



Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, Hollanda ve Belçika’nın Güney Kıbrıs Büyükelçilerini birlikte kabul etti.

Cumhurbaşkanlığı’nda saat 14.30’da yer alan kabulde, Eroğlu, Belçika’nın Güney Kıbrıs Büyükelçisi Alphonse Creusen ve Hollanda’nın Güney Kıbrıs Büyükelçisi Brechje Schwachafer ile görüştü.

Cumhurbaşkanı Eroğlu’na görüşmede, Cumhurbaşkanlığı Müsteşarı Hasan Güngör, Müzakereci Ergün Olgun, Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Osman Ertuğ ve Müzakere Heyeti Üyesi, Cumhurbaşkanlığı Danışmanlık ve Siyasi İşler Müdürü Güneş Onar eşlik etti.

Basına görüntü alma imkanı sağlanırken, görüşmeye ilişkin açıklama yapılmadı.



DIŞİŞLERİ BAKANI NAMİ, "TÜRKİYE-KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ İŞBİRLİĞİ CEMİYETİNİ” KABUL ETTİ



Dışişleri Bakanı Özdil Nami, Kıbrıs Rum Yönetimi Lideri’nin müzakere masasını terk etmesiyle müzakerelerin çöktüğünü söyledi.

Bakan Nami, ülkede temaslarda bulunan Rüşat Aydoğan başkanlığındaki Türkiye-Kıbrıs Türk Cumhuriyeti İşbirliği Cemiyeti heyetini dün kabul etti.

Dışişleri Bakanı Özdil Nami, cemiyetin bakanlığına yaptığı ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getirerek, Kıbrıslı Türklerin uluslararası platformlarda kendilerini ifade etmek için birçok zorlukla karşı karşıya kaldığını ve bu süreçte Türkiye Cumhuriyeti’nin KKTC’ye her zaman destek verdiğini vurguladı.

Kıbrıslı Türklerin eşitliğini dikkate alarak, Rumlarla yeni bir ortaklık kurmanın kendilerinin önceliği olduğunu dile getiren Nami, Kıbrıs sorununun elli yılını doldurduğunu ancak son olarak Kıbrıs Rum Yönetimi Lideri’nin müzakere masasını terk etmesiyle müzakerelerin çöktüğünü söyledi.

Aydoğan ise görüşmede yaptığı konuşmada, “KKTC’de bulunmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirerek KKTC’nin kendileri için çok önemli olduğunu, KKTC’ye sevgi bağı ile bağlı olduklarını ve her zaman Kıbrıs Türk halkının yanında olduklarını ifade ettiği” belirtildi.



ERTUĞ: “KIBRIS TÜRKÜ'NÜN KİMLİĞİNE, SİYASİ YAPISINA, EŞİT EGEMENLİĞİNE VE TÜRKİYE’YLE İLİŞKİLERİNE SAYGI GÖSTERİN”



Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Osman Ertuğ, Rum Sözcü Nikos Hristodulides’i Kıbrıs Türk halkının ayrı kimliğine, siyasi yapısına, eşit egemenlik hakkına ve Türkiye’yle olan çok özel milli ve tarihi ilişkilerine saygı göstermeye davet etti.

Hristodulides’in beyanlarının gerçekler ve iyi niyetle bağdaşmadığına işaret eden Eruğ, Rum tarafının, görüşme masasından kaçmalarının sorumluluğunu başkalarına yüklemeye çalıştığını ve Hristodulides’in de iddialarını da suçluluk duygusu içinde yaptığını söyledi.

Ertuğ, “Rum yetkililerin bizim hak ve çıkarlarımızı düşünüyorlar edasıyla beyanlar yapmaları samimiyetten uzak olduğu gibi, Türkiye’yle aramıza nifak sokmaya çalışmaları da boşuna bir çabadır” dedi.

Osman Ertuğ bugün yaptığı yazılı açıklamada, Rum Sözcü Nikos Hristodulides’ın Yenidüzen gazetesine verdiği mülakatta yinelediği Kıbrıs Türk tarafı ve Türkiye’ye yönelik suçlamaları eleştirdi.

Ertuğ, “Hristodulides, saldırılarını sürdürmüş ve Türkiye’nin, KKTC Hükümeti’nin istemi üzerine Kıbrıs Türk tarafı adına NAVTEX yayınlamasını ‘Kıbrıslı Türkler’in çıkarlarını korumaya yönelik değil, kendi çıkarlarını korumaya yönelik olduğunu’ iddia edecek kadar ileri gitmiştir” dedi.

Rum Sözcü Hristodulides’ın ayrıca, müzakereler olmadığında Türkiye’nin bedel ödemediğini, bedeli ödeyenin “Kıbrıs halkı” yani “Rumlar ve Türkler” olduğu yönündeki sözlerini de eleştiren Ertuğ, şöyle devam etti:

“Öncelikle Sayın Hristodulides’e Kıbrıs’ta bir değil iki halk bulunduğunu, kendisi veya herhangi bir Rum yetkilinin ne Kıbrıs Türk halkı, ne de Kıbrıs’ın tümü adına konuşma hak ve yetkisine sahip olmadığını hatırlatmak isteriz. Bu temel gerçeğe dahi saygı göstermeyen Rum Sözcü’nün Kıbrıslı Türklere saygıdan bahsetmesi bir çelişki ve samimiyetsizlik örneğidir. Kıbrıs’ta tek bir halk bulunsaydı ve Kıbrıs konusuyla son gelişmeler hakkında aynı görüşleri taşısalardı, Kıbrıs sorunu diye bir konu bulunmayacak ve görüşmelere de gerek kalmayacaktı. Dolayısıyla, Sayın Hristodulides’i öncelikle Kıbrıs Türk Halkı’nın ayrı kimliğine, siyasi yapısına, eşit egemenlik hakkına ve Türkiye’yle olan çok özel milli ve tarihi ilişkilerine saygı göstermeye davet ederiz”

Türkiye’nin Kıbrıs Türkü adına yeni bir NAVTEX yayınlamasına yol açan nedenlerin herkes tarafından bilindiğine işaret eden Ertuğ, “Bunlar, özetle, Kıbrıs Rum tarafının tek yanlı hidrokarbon arama faaliyetleri, buna gösterdiğimiz haklı tepkiyi bahane ederek masadan kaçmaları, dönmemekte ısrar edip yeni önkoşullar öne sürmeleri ve bu bağlamda egemenliklerini bize kabul ettirmeye yönelik tekelci, dayatmacı girişimleridir” dedi.

Osman Ertuğ, bütün dünyanın da bu gerçekleri bildiğini ve Türk tarafının da üçüncü taraflarla yaptığı temaslarda Rum tarafının masadan çekilmesinin onaylanmadığının kendilerine iletildiğini kaydetti.

Rum tarafının bu gerçekleri ört bas etmek maksadıyla NAVTEX’i gerekçe göstermesinin beyhude bir çaba olduğunu kaydeden Ertuğ, şöyle devam etti:

“Kendileri son aşamada üç ek bölge için NAVTEX yayınlamış, BMGSÖD Eide’nin görüşmeleri yeniden başlatma çabalarını sekteye uğratmak maksadıyla tek yanlı faaliyetlerini açıklanan tarihten 4 gün öncesine almışken. Şimdi kalkmış, ‘NAVTEX varken masaya dönmeyiz’ diyorlar. NAVTEX 30 Aralık 2014’te sona erdikten sonra Sayın Anastasiades 5 Ocak 2015’te siyasi parti başkanlarını toplayıp masaya dönmeme kararı almamış mıydı? Rum basınında bile Anastasiades’in bu konuda kendisini köşeye sıkıştırdığını açıklayan yayınlar varken, Hristodulides’in beyanlarının gerçekler ve iyi niyetle bağdaşmadığı ortadadır”

Osman Ertuğ, açıklamasında Rum Sözcü Hristodulides’e “Kendisine soruyoruz: Statükonun gerçek mağduru kimdir? Kıbrıs Hükümeti unvanını silah zoruyla gasp edip siyasi bir araç olarak kullanan, bu haksız ve mesnetsiz sıfatı kullanarak tek yanlı AB üyeliğini elde eden kendileri değil mi? Yoksa 50 yıldır ambargolar ve izolasyon altında tuttukları Kıbrıs Türk Halkı mı? Var oluş ve özgürlük mücadelesinde onların yanında duran ve destekleyen garantörleri Türkiye mi?” sorularını yöneltti.

Ertuğ, “Gerçekler ortadayken, Rum yetkililerin bizim hak ve çıkarlarımızı düşünüyorlar edasıyla beyanlar yapmaları samimiyetten uzak olduğu gibi, Türkiye’yle aramıza nifak sokmaya çalışmaları da boşuna bir çabadır” dedi.



KURUCU CUMHURBAŞKANI DENKTAŞ ÖLÜMÜNÜN 3. YILDÖNÜMÜNDE MEZARI BAŞINDA ANILDI



Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş, ölümün 3. yıldönümünde mezarı başında anıldı.

Cumhuriyet Parkı’nda saat 10.00’da başlayan törene Denktaş’ın eşi Aydın Denktaş ve ailesi ile Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu’nun yanı sıra, Meclis Başkanı Sibel Siber, Başbakan Özkan Yorgancıoğlu, 2. Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, TC Lefkoşa Büyükelçisi Halil İbrahim Akça, bakanlar, sivil ve askeri yetkililerle, siyasi parti, üniversite, dernek, kurum, kuruluş ve okul temsilcileri yanında öğrenciler katıldı.

Törende, Cumhurbaşkanı Eroğlu bir konuşma yaptı.

Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, Kıbrıs Türkü’nün Doktor Fazıl Küçüklerin, Denktaşların yolundan gitmeye devam edeceğini söyleyerek, “Halkımız uyanıktır ve yaşanan bazı sıkıntılara rağmen devletinin egemenliğinin öneminin bilincindedir. Barışçıyız ama özgürlüğümüzü teslim edecek teslimiyetçi bir anlayış içinde asla değiliz” dedi.

Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş’ın ölümünün üçüncü yılında, Kıbrıs Türk halkı için yaptığı hizmetlerin hâlâ capcanlı olduğuna dikkat çekerek, “En önemlisi Devletimiz yaşıyor, yüceliyor” dedi.

“O’nun, Kıbrıs davamızın savunulmasında ortaya koyduğu temel görüşler ve politikalar hâlâ yolumuzu aydınlatıyor” şeklinde konuşan Cumhurbaşkanı Eroğlu, Kıbrıs Türk halkının Denktaş’ın söyledi gibi Atatürkçü çizgiden ayrılmadan, Anavatan Türkiye ile el-ele, gönül gönüle kurduğu devleti sonsuza kadar yaşatacağını vurguladı.



“KKTC KANSER KONTROL PROGRAMI” OLUŞTURULMASI İÇİN PROJE HAZIRLANDI



Sağlık Bakanlığı ile DAÜ Tıp Fakültesi tarafından hayata geçirilecek “Kanser Kayıt ve Tarama Projesi”, dün düzenlenen basın toplantısıyla tanıtıldı. Türkiye Cumhuriyeti Lefkoşa Büyükelçiliği Yardım Heyeti’nin desteğiyle hazırlanan ve 3 yıl içerisinde net veri alımına başlanması planlanan Projenin tamamlanmasıyla “KKTC Kanser Kontrol Programı” oluşmuş olacak.

Sağlık Bakanı Ahmet Gülle, kanserle ilgili vizyon ortaya koymak ve planladıkları adımları atarken hayata geçirecekleri projeleri tanıtmak için basın toplantısı düzenlediklerini kaydetti.

Gülle, verilere bakıldığında kanserin dünya genelinde her yıl her yüz bin kişiden 322 kişide, AB ülkelerinde 278 kişide, Türkiye’de 201 kişide, Güney Kıbrıs’ta 178 kişide görüldüğünün, KKTC’de ise bu rakamın 170-200 bandında olduğunu söyledi.

Üzerinde çalıştıkları proje neticesinde veri alımına başlandığında bu rakamın netleşeceğini dile getiren Gülle, yapacakları çalışma ile hastane bazlı değil ülkesel bazlı bilgiler edinileceğini, tedavi için yurt dışına giden hastaların da kayıt altına alınacağını kaydetti.



RADYOAKTİF İLAÇLAR KONUSUNDA SIKINTILAR YAŞANIYOR



Kıbrıs (Rum) Havayolları’nın kapanmasının ardından güneye götürülen radyoaktif ilaçlar konusunda sıkıntılar yaşandığı haber verildi.

Güney Kıbrıs’ta yayınlanan gazeteler Kıbrıs Rum Havayolları’nın kapatılmasının tıp dünyasında da kayıplara neden olduğunu yazdı.

Onlarca hastanın muayene ve tedavisiz kaldığı belirtilirken, Kıbrıs Havayolları’nın tıbbi kullanım amaçlı radyoaktif malzemeleri adaya getirme iznine sahip olduğunu belirterek, şirketin kapanmasıyla, her hafta getirilen radyoaktif ilaçların bu kez Güney Kıbrıs’a ulaştırılamadığını kaydetti.

Doktorların çözüm bulunması için, tedavi amacıyla kullanılan malzemeleri hazırlayan ve yollayan iki şirketle iletişim içerisinde olduğunu yazan gazete, sorununun henüz çözülemediğini belirtti.

Tedarikçi şirketin Güney Kıbrıs’taki ithalatçılara, ilaçların, ilgili izine sahip olan Türk Havayolları ile Ercan Havaalanı’na yollanması ve oradan Kıbrıs Rum tarafına geçirilmesini önerdiği, ancak bunun kabul görmediği bildirildi.

Konunun Lefkoşa (Rum) Genel Hastanesi Nükleer Tıp Bölümü, Kıbrıs (Rum) Bankası Onkoloji Merkezi, Ameircan Medical Center ve Agios Therisos Tanı Merkezi alakalı olduğunu da belirten gazete, radyoaktif ilaçların, Londra ve Paris’ten getirildiğini aktardı.

Yurtdışından ilaç tedarik eden şirketlerin Güney Kıbrıs’taki ithalatçılara malzemelerin Türk Havayolları ile Ercan Havaalanı üzerinden ithal edilmesi önerisinde bulunduğunu aktaran Rum medyası, bu durumun Güney Kıbrıs’taki ilaç şirketlerinin karşılaştıkları zorluğu ve çıkmazı ortaya koyduğunu belirterek, yapılan araştırmaya göre ilgili izne sahip olan tek şirketin Türk Havayolları olduğunu kaydetti.



RUMLAR KUZEYDE 8 MİLYON EURO HARCADI



Rumların 2014’te KKTC ve Türkiye’de, kredi kartı ile yapmış oldukları harcamalar haber yapıldı.

Fileleftheros gazetesi “Kuzey’de Otel, Bilet ve Kumarhanelere 8 Milyon Euro- Kıbrıslı Rumların Kredi Kartları Ateş Aldı” başlıklı haberinde, JCC şirketinin verilerine dayanarak, Kıbrıslı Rumların 2014 yılı içerisinde KKTC’de yaptıkları harcamaların büyük bir kısmının, otellerdeki konaklamayla ilgili olduğunu yazdı.

Kıbrıslı Rumların ilk tercihleri arasında, kumarhaneler ve Ercan üzerinden Türkiye’ye yönelik seyahat biletlerinin bulunduğunu yazan gazete, Kıbrıslı Rumların, 2014 yılı içerisinde KKTC ve Türkiye’de kredi kartıyla toplam 11 milyon 627 bin 816 Euro ödediğini kaydetti. Sadece Kuzey Kıbrıs’taki mal ve hizmet alımı için ise 6.5 milyon Euro ödendiği belirtildi.

Habere göre, Kuzey Kıbrıs’taki otellerden hizmet satın almak için toplam 9 bin 350 işlem karşılığında 2.6 milyon Euro; Türkiye’deki oteller için ise toplam 3 bin 230 işlem karşılığında 1 milyon Euro ödemede bulunan Rumlar, oteller için toplamda 3.6 milyon Euro harcadı.

Gazete, KKTC’deki kumarhaneler için, Rumların geçen yıl 1.2 milyon Euro, Türkiye’deki kumarhaneler için ise 212 bin 715 Euro ödeme yaptığını yazdı.

Kıbrıslı Rumların ayrıca KKTC ve Türkiye’ye, bilet alımı için yaklaşık 3 milyon Euro ödediği belirtildi.

Gazete, Kıbrıs (Rum) Havayolları’nın kapanmasının ardından, Ercan üzerinden yapılacak seyahatlerin, Atina üzerinden Türkiye’ye gidenlerin, direkt Ercan’dan gitmeyi tercih edecek olmasına bağlı olarak, artacağı tahmininde bulundu.

Gazete, ayrıca ilgili makamların konuyu incelemekte olduğunu ve bunun önlenmesi için çeşitli çözümler üzerinde durduğunu yazdı.

Gazete, yine JCC şirketine dayanarak, KKTC ve Türkiye’de giyim ve ayakkabı için, 2014 yılı içerisinde, önemli bir harcama yapıldığını ve bunun için toplamda nerdeyse 1 milyon Euro’ya ulaştığını kaydetti.

Habere göre, Rumlar, kıyafet ve ayakkabı için KKTC’de 436 bin Euro, Türkiye’de ise 488 bin Euro harcadı.





Yorumlar









Aktif Ziyaretçi 36
Dün Tekil 1927
Bugün Tekil 1653
Toplam Tekil 4067787
IP 3.17.74.227






TURAN-SAM PRINTED ISSN: 1308-8041
TURAN-SAM ONLINE ISSN: 1309-4033
Journal is indexed by:





























10 Sevval 1445
Nisan 2024
P
S
P
C
Ct
P
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30


T rk hakanlar ve T rkmen Padi ahlar devlet i lerinde hatunun fikirlerini st n tutar.
(N ZAM L-M LK)


Ekle kar









Anasayfa - Amaç - Hedefimiz - Mefkuremiz - Faaliyetler - Yönetim - Yasal Uyarı - İletişim

Her Hakkı Saklıdır © 2007 - 2023 TURAN-SAM : TURAN Stratejik Araştırmalar Merkezi
Sayfa 1.120 saniyede oluşturulmuştur.

TURAN-SAM rssTURAN-SAM rss
Google Sitemap

"Bu site en iyi mozilla firefox'ta 1280x960 çözünürlükte görüntülenir."

Turan Portal v1.3 | Tasarım TURAN-SAM , Kodlama Serkan Aygün

Turan Nedir?, Bilimsel Dergiler, En popüler Bilimsel Dergi, Endeksli Bilimsel Dergiler, Saygın Bilimsel Dergi, Türk Dünyasının en popüler ve en saygın Bilimsel Hakemli Dergisi, SSCI, SCI, citation index, Turan, Türk Devletleri, Türk Birligi, Türk Dünyası, Türk Cumhuriyetleri, Türki Cumhuriyetler, Özerk Türkler, Öztürkler, Milliyetçi, Türkçü, Turancı, Turan Askerleri, ALLAH'ın askerleri, Turan Birliği, Panturan, Pantürk, Panturkist, Türk, Dünyası, Stratejik, CSR, SAM, Center for Strategical Researches, Araştırma, Merkezi, Türkiye, Ankara, İstanbul, Azer, Azeri, Azerbaycan, Bakü, Kazakistan, Alma-Ata, Astana, Kırgız, Bişkek, Kırgızistan, Özbekistan, Özbek, Taşkent, Türkmen, Türkmenistan, Turkmenistan, Aşxabad, Aşkabat, Ozbekistan, Kazakhstan, Uzbekistan, North, Cyprus, Kıbrıs, MHP, AKP, CHP, TURKEY, Turancılık, KKTC, Vatan, Ülke, Millet, Bayrak, Milliyet, Cumhuriyet, Respublika, Alparslan Türkeş, Atatürk, Elçibey, Bahçeli, Aytmatov, Bahtiyar Vahabzade, Yusuf Akçura, Zeki Velidi Togan, İsmail Gaspıralı, Gaspırinski, Nihal Atsız, Alptekin, Kürşad, Tarih, Kardeş, Xalq, Halk, Milletçi, Milliyetçi, Yürek, Ürek, Türklük, Beynelxalq, Arbitrli, Elmi, Jurnal, Nüfuzlu