Şaka şaka, yok öyle bir şey tabi ki. Akibeti ve bu akıbeti hazırlayan sebepler aynı olsa da, Kıbrıs Havayolları’nın 500 kadar çalışanı KTHY’nin (Kıbrıs Türk Hava Yolları) eski çalışanları kadar şanslı olmayacak zira Troyka buna izin vermeyecek çünkü hiçbir ülkede, batan veya özelleştirilen şirketlerin çalışanlarının devlet dairesinde istihdam edilmesi mecburiyeti yok…

Ki devlet ihtiyacı olduğu zaman, istediği vasıflardaki kişileri almak için belli kıstaslar çerçevesinde münhal açıyor, istediği vasıflara uygun olanları, ihtiyaç sayısına göre işe alıyor.

Doğrusu da bu zaten.

Kapatılan KTHY çalışanları bir yerlere yerleştirilmişti, şimdi de meclisten geçirilen yasa ile KTHY'den CAS'a görevlendirilen ve işine son verilen personelin kamuda istihdamlarına karar verildi.

Kimsenin işsiz kalmasını istemeyiz ama üniversitelerden mezun olan yeterli donanıma sahip gençler bilgi birikimlerini hizmet olarak aktarmayı beklerken, ortaokul/ lise mezunu birinin, sırf sesleri çıkmasın da hükümetin bekasına zeval gelmesin diye uysa da, uymasa da istihdam edilmesi vicdanlarda karşılık bulacak bir olay değil.

Sen, birilerini memnun edeceğim diye liyakata bakmaz, günü kurtarmak, patırtı çıkmasını önlemek için Aziz Nesin’in dediği gibi, “aman ağzımızın tadı bozulmasın” mantığıyla hareket edersen, sadece ve sadece birkaç yılını kurtarmış olursun. Zira eski CAS çalışanlarına hak diye sunduğun, bir başkasının hakkı.

Birinden alıp, diğerine veriyorsun.

Daha doğrusu hak edenin hakkını, koltuğu kaybetmeme adına bir başkasına tevdi ediyorsun.

Şimdi ekonomik tedbirlerden ötürü münhal yapılmayacak deyip, sessiz sedasız, Kıb-Tek’e, oraya buraya –ki nerelere alındığını kimse tam olarak bilmiyor- sözleşmeli, sözleşmesiz adı önemli değil istihdam ettiğin kişilerin gerçekten o işin ehli olduğunu söyleyebilir misin?

Bunun altında siyasi sebeplerin olmadığını?

Elbette ki devlet CAS’ın mağdurlarına yardım edecek, etmeli. Zaten devlet, vatandaşının sorununa çare bulmak, onların daha da refah içinde yaşamasını sağlamak için var ama palyatif çözümler çözüm değil. Bir kesimi memnun edince sorunu çözmüş olmuyor, sorunlara yeni sorunlar ekliyorsun.

****

“ŞIMARIK SENDİKACILAR, SORUMSUZ SİYASİLER…”

Gelelim Cyprus Airways’in (Kıbrıs Havayolları) KTHY ile özdeş batış hikayesine;

Başta söylemiştik, kaderi de, bu makus sonu hazırlayan süreç de tıpatıp KTHY ile aynı…

Kıbrıs Havayolları, yüzde 20’si halkın, 80’i devletin olan bir şirket. 1991’de British Airways’in hisselerini satın alarak hisseyi 80’e çıkarmıştı. Rum basınında dün yayımlanan bir makale bu şirketin siyasilerin çiftliği olmasından ve sendikaların açgözlüğü yüzünden batırıldığını söylüyor. “Yönetim Kurulu üyeleri kendilerin e hizmet eden kararlara aldılar ve bu yetersiz parti adamları tarafından uygulandı bu kararlar ve sendikalar tarafından da kanı emildi. Kısa bir süre öncesine kadar 2000 çalışanı vardı ve maaş ve yan gelirleri, kar eden hiçbir şirkette yoktu. Üstelik, hissedarların talebiyle maaşlarda çok küçük bir kesinti yapıldı ama olağanüstü maaşlar alan pilotlar şirketi mahkemeye vererek kesintiyi durdurdular. 2012 yılında hissedarlar kurtarma istediklerinde Troyka yoktu. Hristofyas Hükümeti’nin o dönemde yanlış tavsiyelerle, yanlış kararlar almasından dolayı,- Airbus 330 alımı, Hellas Jet’in devreye konması ve Euro Cypria’nın çalıştırılması gibi- onlarca milyon Euro kaybedildi. Buna ilaveten erken emeklilik planları içinde yer alan çok çok yüksek tazminat paketlerinden dolayı battı şirket. Zaten politikacılar ve sendikacılar tarafından yürütülen bir şirketin sonu başka türlü olamazdı.

Ticari işletme kuralları ve prensipleri bunlar (politikacılar) için lanetliydi. Zaten politikacılar oylarını artırmak için, sendikacılar da kendi şımarık üyelerine çalışan diğer kesimdeki insanların imrenerek baktığı maaşları sağlamak için çalıştılar. Bunların şirketten sağdıkları kazanımlar aklın alamayacağı derecedeydi fakat politikacılar bunlara hiçbir zaman hayır demediler. Hatta bir yönetim kurulu üyesi yıllık şirketin kayıpları milyonlarca Euro iken maaşlara yüzde 4 artış teklif etti. Şimdi şirket tarafından hala çalıştırılan 500 kişi işsizler ordusuna katılacak. Bazıları Cuma akşamı şirket merkezinin önünde protestolarda bulundu ama gerçek şu ki, şirket kurtarılamaz durumdaydı. Rekabetten sorumlu Avrupa Komiseri Cuma günü yaptığı açıklamada ‘Kıbrıs Havayolları 2007 yılından beri halkın parasından çok büyük miktarda katkılar aldı fakat yeniden yapılanmayı başaramadı ve bu yardımlar olmadan hayatta kalamaz hale geldi’ dedi. Halkın parasını enjekte etmeye devam etmek sorunu çözmeden biraz daha yaşamasına neden olacaktı. Kıbrıs Havayolları kapanmaya mahkum edildi, nedeni de ticari bir iş olarak yürütülmemesiydi. Ana görevi de siyasi partilere hizmet etmek oldu. Hiçbir zaman yolcuların çıkarları birinci sırada olmadı ve rekabetçi piyasayı da, 2004 yılından beri hiç dikkate almadılar. Çalışanlar zaferlerinden vazgeçmek istemediler. Politikacılar da sendikaları kızdırmamak için halkın parası harcamakta bir sıkıntı görmediler. Yönetim Kurulları da hükümetin isteklerini yerine getirme işlevi gördü.”

Aynı coğrafyada yaşayan insanların huyu suyu da benziyor olacak ki, Kıbrıs Havayolları da aynen KTHY gibi siyasilerin arpalığı, sendikaların kalesi, çalışanlarının rekabet ortamının mecbur kıldığı ücretlere razı olmaması yüzünden kapısına kilit vurdu. Bundan sonra orada da suç birilerinin üzerine atılacak ama Anastasiadis hükümetini kimse “bu kişileri devlete al” diye zorlayamayacak. Hatta bunu yapacak olsa bile Troyka engel olacak ki, bu batışta çalışanların payı azımsanmayacak boyutta.