Gazi Paşa”nın Emaneti “Cumhuriyet”… - Prof. Dr. Ramazan DEMİR - TURAN-SAM : TURAN Stratejik Ara?t?rmalar Merkezi - http://www.turansam.org









Gazi Paşa”nın Emaneti “Cumhuriyet”… - Prof. Dr. Ramazan DEMİR
Tarih: 28.10.2009 > Kaç kez okundu? 2849

Paylaş


İçinde bulunduğumuz şartları (şerait), bulunduğumuz durum ile sahip olduğumuz imkânları düşünmeden Cumhuriyeti savunmak, korumak görevini veriyor Gazi Paşa…

Neden bu görevi veriyor?

Çünkü Cumhuriyet demek fazilet demektir, uygarlık demektir, çağdaşlık demektir, kısaca insan olmak demektir…

Rejim olarak da halkın iradesi demektir.

Cumhuriyet yönetiminde milletin onayı esas alınır.

Cumhur demek, “Halk” demek ise, Onun kendini idare etme hakkının yine kendinde olması gerektiği için, bu görevin yine halkla yapılması zorunluluğu vardır.

Peki, sistem nasıl işliyor?

Halk, kendisini yönetmek üzere birilerine yetki verir. Yönetme yetkisini vereceği kişileri, hür iradesiyle yasaların öngördüğü şekilde seçer.

Türkiye”de bu iş nasıl işliyor, sorusuna verilecek cevap aslında bellidir ve herkes de bilir.

Gazi Paşa, Cumhuriyet”i ilan etme projesini planlarken; çok yönlü düşünmüş, belli grupların, kişilerin egemenliğine ve diktatörlüğüne meydan vermemek için ilkeler manzumesi geliştirmiştir; bu ilkelerin birincisi milletin, kendi kendisini yönetme ilkesidir. Yani milletin yegâne söz sahibi olmasını istemiştir.

Bir kişinin ya da ailenin ya da grubun diktatörlüğüne son vermek için “Cumhur”un” egemenliğini esas almıştır. Şayet Gazi paşa isteseydi ilelebet bir “Cumhur”un” diktatörü olabilirdi, bunu asla düşünmemiş ve istememiştir.



Cumhur”un iradesini esas alan sistemlerde her şeyiyle halka dayanan ve ilkeler bütününden oluşan bir yönetim şekli hiç bir dönemde olamamıştır. Cumhur, yönetimi sağlayacak temsilcileri seçmesine karşın “devlet” sisteminde kurumların çeşitliliği kaçınılmaz olmuştur. Gazi Paşa”nın kurduğu Cumhuriyet idaresi temelde halkın iradesine dayanır, doğrudur, fakat “devlet” kurumlarında kuvvetler ayrılığı yoktur. Yani tüm kuvvetler, güçler, kurumlar bir bütündür, birbiri zıddına işlem yapamazlardı.



Zaman içinde bu ilke, “kuvvetler ayrılığı” esasına dönüştürüldü. Çünkü politika ve yönetme sistemi “milli hedeflerden” saptırılmaya başlandı. Buna çare olarak devlet sistemini koruyan ve halkın iradesine sahip çıkan sistemler geliştirildi. Nitekim 1960 ve 1982 Anayasaları bu gerekçelerle (doğru-yanlış) hazırlandı.

En önemli gelişme, hak-hukuk-sosyal adalet esasına dayalı “laik cumhuriyet” idaresinin gelişmesidir. Buna göre kurumlar arasında uyum olacak, fakat birini bir diğeri gerektiğinde denetleyebilecek şekilde geniş manevra alanları oluşturuldu.



Tüm bu kuverler ayrılığının tepesinde mutlaka “hukuk” vardır. İcrayı da, yasamayı da hukuk denetler. Hukuk yoksa hiçbir şey yok demektir. Kanunların olması hukukun olduğunu göstermez.



Dünyada Cumhuriyet”le idare edilen birçok ülke vardır. Örneğin Libya Cumhuriyeti, Çek Cumhuriyeti, İran Cumhuriyeti gibi… Çarpıcı üç örnek verelim; Çek Cumhuriyeti (formu tam belli olmayan bir cumhuriyet), İran İslam Cumhuriyeti (bir İslam cumhuriyeti). ABD Federal Cumhuriyeti (federal bir cumhuriyet). Bunlara karşılık Türkiye Cumhuriyetine bakıldığında, çok önemli bir farkı görmek mümkündür. Bu farklılık, her cumhuriyette bir “bütünlük” halinde bulunmayan farklılıktır. İşte o farklılığın temel ilkeleri: milletin egemenliğine dayalı olması, laik olması, demokratik olması, çağdaş olması ve hukukun üstünlüğünün esas alınması ilkeleri. Türkiye Cumhuriyetini kuran Gazi Paşa, bu ilkelere dayalı bir projeyi hayata geçirmiş ve korunması için bize bırakmış, görev vermiştir; bunu yukarıda veciz ifadeleriyle hatırlattık.



Türkiye Cumhuriyetini farklı yapan en önemli ve üstün özelliği, şüphesiz ki “laiklik” ilkesidir. Fazilet olan Cumhuriyet rejimini bize sağladığı için önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk”e bir kez daha değil, binlerce kez minnet ve şükranlarımı sunuyorum.



Bu satırlarımı okuyan herkesin Cumhuriyet Bayramını kutlarken, Gazi Paşa”nın bu emanetini ilelebet yaşaması için onu korumak, savunmak ve geliştirmek için tüm benliğimle çalışacağıma söz veriyorum.

Sizlerin de söz vereceğinize inanıyorum. 28.10.2009



R.Demir

www.r-demir.com







Yorumlar









Aktif Ziyaretçi 43
Dün Tekil 1505
Bugün Tekil 1283
Toplam Tekil 4076064
IP 13.58.247.31






TURAN-SAM PRINTED ISSN: 1308-8041
TURAN-SAM ONLINE ISSN: 1309-4033
Journal is indexed by:





























16 Sevval 1445
Nisan 2024
P
S
P
C
Ct
P
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30


T rk milletindenim diyen insanlar her eyden nce ve mutlaka T rk e konu mal d r.
(Mustafa Kemal ATAT RK)


Ekle kar









Anasayfa - Amaç - Hedefimiz - Mefkuremiz - Faaliyetler - Yönetim - Yasal Uyarı - İletişim

Her Hakkı Saklıdır © 2007 - 2023 TURAN-SAM : TURAN Stratejik Araştırmalar Merkezi
Sayfa 1.192 saniyede oluşturulmuştur.

TURAN-SAM rssTURAN-SAM rss
Google Sitemap

"Bu site en iyi mozilla firefox'ta 1280x960 çözünürlükte görüntülenir."

Turan Portal v1.3 | Tasarım TURAN-SAM , Kodlama Serkan Aygün

Turan Nedir?, Bilimsel Dergiler, En popüler Bilimsel Dergi, Endeksli Bilimsel Dergiler, Saygın Bilimsel Dergi, Türk Dünyasının en popüler ve en saygın Bilimsel Hakemli Dergisi, SSCI, SCI, citation index, Turan, Türk Devletleri, Türk Birligi, Türk Dünyası, Türk Cumhuriyetleri, Türki Cumhuriyetler, Özerk Türkler, Öztürkler, Milliyetçi, Türkçü, Turancı, Turan Askerleri, ALLAH'ın askerleri, Turan Birliği, Panturan, Pantürk, Panturkist, Türk, Dünyası, Stratejik, CSR, SAM, Center for Strategical Researches, Araştırma, Merkezi, Türkiye, Ankara, İstanbul, Azer, Azeri, Azerbaycan, Bakü, Kazakistan, Alma-Ata, Astana, Kırgız, Bişkek, Kırgızistan, Özbekistan, Özbek, Taşkent, Türkmen, Türkmenistan, Turkmenistan, Aşxabad, Aşkabat, Ozbekistan, Kazakhstan, Uzbekistan, North, Cyprus, Kıbrıs, MHP, AKP, CHP, TURKEY, Turancılık, KKTC, Vatan, Ülke, Millet, Bayrak, Milliyet, Cumhuriyet, Respublika, Alparslan Türkeş, Atatürk, Elçibey, Bahçeli, Aytmatov, Bahtiyar Vahabzade, Yusuf Akçura, Zeki Velidi Togan, İsmail Gaspıralı, Gaspırinski, Nihal Atsız, Alptekin, Kürşad, Tarih, Kardeş, Xalq, Halk, Milletçi, Milliyetçi, Yürek, Ürek, Türklük, Beynelxalq, Arbitrli, Elmi, Jurnal, Nüfuzlu