BASIN BÜLTENİ ERDOĞAN : “KIBRIS'IN GÜNEYİNDE SON DÖNEMDEKİ GELİŞMELER HİÇBİR ZAMAN DIŞINDA KALACAĞIMIZ BİR GELİŞME DEĞİLDİR” - TURAN-SAM : TURAN Stratejik Ara?t?rmalar Merkezi - http://www.turansam.org









BASIN BÜLTENİ ERDOĞAN : “KIBRIS'IN GÜNEYİNDE SON DÖNEMDEKİ GELİŞMELER HİÇBİR ZAMAN DIŞINDA KALACAĞIMIZ BİR GELİŞME DEĞİLDİR”
Tarih: 11.12.2014 > Kaç kez okundu? 1826

Paylaş


Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Kıbrıs'ın güneyinde son dönemdeki gelişmeler hiçbir zaman dışında kalacağımız bir gelişme değildir. Şu anda Barbaros Hayrettin Paşa orada da dolaşıyor ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi, Yunanistan eğer burada kendilerine yaptığımız uyarıyı kale almadıkları sürece biz oradaki çalışmalarımızı aynı şekilde devam ettireceğiz" dedi.



Cumhurbaşkanı Erdoğan, Uluslararası Petrol ve Doğalgaz Stratejileri Sempozyumu Galası ve Türkiye Petrolleri 60. Yıl Resepsiyonu'na katıldı.



Zenginliğin kaynağı olması gereken petrol ve doğalgaz acının ve yıkımın sebebi haline dönüştürüldüğünü söyleyen Erdoğan, “Biz enerjiye asla bu şekilde yaklaşmadık. Türkiye için aslolan bu kaynakların toplumun tamamının refahına ve mutluluğuna katkı sağlayacak şekilde kullanılmasıdır. Öncülük ettiğimiz projelerde de bunu ispatladığımıza inanıyorum.



Sınırlarımız içinde var olan rezervleri ekonomiye kazandırmak ve yeni rezervler bulmak için bilhassa son 12 yıldır yoğun bir çaba içindeyiz" diye konuştu.



Enerji konusunda bölgedeki tüm çalışmalarda Kıbrıs'ta yaşayan Türklerin eşit miktarda hak sahibi olduğunu kaydeden Erdoğan, "Türkiye artık sadece kendi topraklarında değil Azerbaycan'dan tutum Irak'a Rusya'dan Kırgızistan'a Kolombiya'ya varıncaya kadar dünyanın her yerinde petrol arıyor. Özellikle Kıbrıs'ın güneyinde son dönemdeki gelişmeler hiçbir zaman dışında kalacağımız bir gelişme değildir. Şu anda Barbaros Hayrettin Paşa orada da dolaşıyor ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi, Yunanistan eğer burada kendilerine yaptığımız uyarıyı kale almadıkları sürece biz oradaki çalışmalarımızı aynı şekilde devam ettireceğiz. Bölgedeki tüm çalışmalarda Kıbrıs'ta yaşayan Türklerin eşit miktarda hakkı vardır. Bu hak hukuka dayalıdır. Sonuna kadar hakkın her zaman savunucusu olacağımızı bu akşam bu vesile ile ifade etmek istiyorum" ifadelerini kullandı.



Enerji konusunda Kıbrıs Adası'nın yanında olduklarını ifade eden Erdoğan, "Artık petrol aramalarını kendi gemilerimizle yapıyoruz ve bir müddet sonra sondaj çalışmalarını da kendi platformumuzda yapacak hale geleceğiz. Kıbrıs Adası'nın enerji kaynaklarında adadaki iki tarafın da hakkı olduğunu bir kez daha kendilerine hatırlatmak istiyorum. Biz başından beri uluslararası hukuk kuralları çerçevesinde bu işin çözülmesi gerektiğini söylüyoruz.



Diğer yandan uzun bir müzakere sürecinin ardından Irak'ın kuzeyindeki kaynakların Ceyhan üzerinden uluslararası piyasaya sevk edilmesi konusunda önemli bir aşamaya geldik. Bağdat ve Erbil'in de anlaştığı bu mekanizmada öncü rolü biz oynadık. Tüm tarafların memnun olduğu noktaya geldik. Biz aynı anlayışı Kıbrıs Adası için de taşıyoruz. Ülkemiz enerji diplomasisinin Irak'ta sergilediği başarıyı Kıbrıs'ta da tekrarlayacağına inanıyorum" şeklinde konuştu.



Anlaşılması halinde Güney Akım'ın biteceğini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in bu hattın isminin Türk Akımı konulabileceği yönünde bir ifade kullandığını belirterek, "Son görüşmelerimizde şunu karar altına aldık. Hukuki bağlayıcılığı olmadan müzakerelere başlayıp bir ön mutabakat sağladık ve anlaşmamız halinde Güney Akım bitiyor. Putin bunun adını Türk Akımı koyabiliriz. Türk Doğalgaz Akımı koyabiliriz gibi bir ifade de kullandı. Karadeniz'den geçecek Türkiye sınırlarından Yunanistan sınırında Türk topraklarında orada bir hat kurulacak. Bunun adımını atabiliriz dendi. Mutabık kalmamız halinde bir de bu hatta kuracağız. Biz de oradan alabildiğimizi alacağız. Avrupa da talep etmesi halinde istediği kadar doğalgazı alma şansına sahip olacak" açıklamasında bulundu.



"Ocak ayı içerisinde inşallah Batı Karadeniz'de yeni bir sondaja başlayacağız. Bu noktada yerli bir petrol sondaj platformunun yapılması ihtiyacı da ortaya çıkabilir. Bu platformu da hamdolsun tersanelerimizde yapabilecek güce sahibiz. Bunun da müjdesini vermek istiyorum" dedi.



EROĞLU: “SIRF BİRİLERİ MEMNUN OLACAK DİYE RUM LİDERLİĞİNİN HER İSTEDİĞİNE ‘EVET’ DEMEYECEĞİM”



Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, Kıbrıs Türk tarafının kalıcı, yaşayabilir, var olan gerçeklere dayalı bir antlaşma istediğini, ancak sırf birileri memnun olacak diye Rum liderliğinin her isteğine “evet” demeyeceğini söyledi.





Cumhurbaşkanı Eroğlu, Rumların masadaki aşırı taleplerinin, çözüm noktasında istekli olmadıklarının bir göstergesi olduğunu belirtti.





Derviş Eroğlu, 1974’ten günümüze 40 yıl geçtiğinin ve takvimin yerinde durmadığının altını çizerek, anlaşmanın, geçmişi aratmayacak ve bugünü yok saymayacak bir anlaşma olması gerektiğini ifade etti.





“Biz masadayız” diyen Eroğlu, masadan kalkan tarafın Rum liderliği olduğunu, Anastasiadis’in gerekçe olarak da Akdeniz’de sismik araştırma yapan Barbaros Hayreddin Paşa gemisini gösterdiğini belirtti.





Eroğlu bir hatırlatmada bulunarak, müzakerelerin sürdüğü bir ortamda Piri Reis isimli geminin, Barbaros Hayreddin sismik araştırma gemisinden önce denizde Kıbrıslı Türkler adına araştırma yaptığının altını çizdi.





Mülkiyet konusunda da açıklamalar yapan Cumhurbaşkanı, mülkiyetin masada görüşülen 6 başlıktan biri olduğunu söyledi.





Rum liderliğinin, 1974 savaşlarından sonra 160 bin göçmeni olduğuna ve hepsini yerleştirecek şekilde toprak istediğine dikkat çeken Eroğlu, “Bunu verdikten sonra, bize kalacağını zannettiğimiz mülk, Rum tapuluysa bir anlaşmadan sonra kuzeyde kalan bu mülk konusunda birinci hak sahibi olacağını söylüyorlar” diye konuştu.





Cenevre Zirvesi’ndeki toplantısında, dönemin Rum liderliğinin “Türkler toprak konusunu hiç görüşmüyorlar” dediğini söyleyen Derviş Eroğlu, “Onlar öyle deyince biz kriterlerimizi ortaya koyduk. Bunun üzerine Genel Sekreter ‘Türk tarafı toprak konusundaki görüşlerini ortaya koymuştur’ dedi. Kriterlerimiz, mümkün olduğunca çok az insanın yer değiştirmesiydi. Bizim göçmenimiz yoktur. Biz bütün göçmenlerimizi rehabilite ettik. Ama siz edemediyseniz bu sizin probleminizdir dedik” şeklinde konuştu.





Cumhurbaşkanı Eroğlu, Rumların toprak konusunda aşırı taleplerde bulunduğuna işaret ederek, Rumların şu an KKTC sınırları içerisinde kalan kıyı şeridinin büyük bir bölümünü talep ettiklerini belirtti.





KKTC’nin varlığının masada elini güçlendiren en önemli unsur olduğunu belirten Eroğlu, “Bunu söylediğim zaman uzlaşma ve anlaşma istemediğim söylenir. Ben birileri memnun olacak diye Rum’un her isteğine ‘evet’ diyecek değilim. Rumların tüm yaptıklarına rağmen Rumlar uzlaşmazdır demiyorlar ama benim uzlaşmaz olduğumu söylüyorlar” diye konuştu.



RUM SÖZCÜ AB'Yİ VE ÜYELERİNİ TÜRKİYE’YE KARŞI SAMİMİ OLMAMAKLA SUÇLADI



Rum Yönetimi Sözcüsü Nikos Hrisostodulidis, AB’yi ve üye ülkeleri çoğu zaman Rum Yönetimi’nin arkasına saklanmak ve Türkiye’ye samimi konuşmamakla suçladı. Fileleftheros haberi, “Ankara’ya Yanlış Mesaj Veriyorlar... ‘AB’deki Bazıları Türkiye-Avrupa İlişkileri Konusunda Kıbrıs’ın Arkasına Saklanıyor... Sözcü: Başkan’ın 23 ve 24 Numaralı Başlıklarla İlgili Önerisi İncelensin” başlık ve spotlarıyla aktardı.





Gazeteye göre Hristodulidis, Avrupa Parlamentosu Ofisi tarafından dün Lefkoşa’nın Rum kesiminde düzenlenen “Yeni Türkiye, AB ve Kıbrıs” konulu yuvarlak masa toplantısında yaptığı konuşmada Türkiye’nin AB üyelik sürecinde dokuz yıldır ilerleme kaydedilmediğini, yükümlülüklerini yerine getireceğine dair hiçbir belirti vermediğini” iddia etti.



“AB’nin ve üye ülkelerin, üyelik müzakereleri aracılığıyla Türkiye’ye nüfuz kullanmadaki başarı veya başarısızlık sorumluluğundaki kendi payını ciddiyetle düşünmesi gerektiğini” de öne süren Hristodulidis, Türkiye’nin bloke edilmiş müzakere başlıklarının açılması konusunda da şunları söyledi:





“Hemen yarın açılabilecek ancak Türkiye’yle ilgili sebeplerden açılamayan üç başlık var. Başkan Anastasiadis’in, aralarında, 23 ve 24 numaralı başlıklar konusunun da bulunduğu önerisi neden incelenmeye başlanmıyor? Bunlar neden Türkiye’ye yardımcı olmak için incelenmesine başlanmasına yardımcı olmak isteyen üye devletler veya AB tarafından ileri götürülmüyor? Bizim açımızdan top Türkiye’nin sahasındadır. Slovenya’nın AB dönem başkanlığı zamanında 23 numaralı başlığın Benchmark’ta açılması konusunda anlaşmıştık. Son anda Londra bu uzlaşı önerisini kabul etmedi”





Habere göre Hristodulidis Türkiye’nin üyelik sürecine yardımcı olmak isteyen AB üyesi ülkelerin, Sırbistan ve Bosna-Hersek gibi ülkelere uygulanan, bazı konularda taviz vermeleri için baskı yapma taktiğini neden denemediklerini, bu taktiği denemeyerek Türkiye’ye nasıl bir mesaj verdiklerini sordu.





İŞKENCEYİ ÖNLEME KOMİTESİ RUMLARI UYARDI



Avrupa Konseyi bünyesinde faaliyet gösteren İşkence ve Kötü Muameleyi Önleme Komitesi Rum Yönetimi’ni, "polislerin kaçak göçmenlere kötü muamele etmesi" ve "cezaevlerinin aşırı dolu olması" nedeniyle uyardı.





Bağımsız uzmanlardan oluşan komitenin Rum kesimine geçen yıl yaptığı ziyaretle ilgili yayımladığı raporunda, "kaçak göçmenlerin polis tarafından karakollarda ve nakil işlemleri sırasında dövüldüğü ve kötü muameleye maruz kaldıkları" yolundaki şikayetlere yer verildi.



Şikayetlerin incelenmesi sonucu fiziki şiddete uğrayan göçmenlerin uğradıkları mağduriyetin, sağlık raporları ile de tespit edildiği kaydedildi. Raporda, Rum yönetiminden konu ile ilgili gerekli önlemleri en kısa zamanda alması istendi.





Komitenin raporunda, Rum Yönetimi’nde göçmenlere kötü muamele yapan polislerin yargı önüne çıkartılarak cezalandırılması çağrısı yapıldı ve kaçak göçmenlere makul sürenin üzerinde kelepçe takılması eleştirildi. Kelepçe durumunun ise sadece güvenlik nedeniyle özel hallerde uygulanması istendi.





Gözaltındaki göçmenlerin avukatlarına ulaşması ve sağlık hizmetlerinden gerektiği gibi faydalanması istenen raporda, yine bu kişilere sağlık kontrollerine giderken kelepçe takılması da eleştiri konuları arasında yer aldı.





Yasa dışı göçmenlerin polis karakollarında değil, bu kişiler için özel kurulacak gözaltı merkezlerde tutulması istenirken, özellikle göçmenler arasında kadın ve çocukların gerekmedikçe gözaltına alınmaması istendi.





Kaçak göçmenler dışında raporda, Rum kesiminde cezaevlerinin aşırı dolu oluşu da eleştirildi ve yine mahkumlara yönelik kötü muamele şikayetlerinin yetkililer tarafından incelenmesi talep edildi.



KTSO, 7 FİRMAYLA ERBİL’DEKİ FUARLARA KATILDI



Kıbrıs Türk Sanayi Odası (KTSO) Ortadoğu'nun en önemli gıda fuarlarından olan Irak Agrofood 2014 ile inşaat malzemeleri fuarı “Project Irak”a oda şemsiye standı ve “North Cyprus” markasıyla katıldı.





Son aylarda İŞİD’den kaynaklanan gerginlik ve savaşın yaşandığı coğrafyada bulunan Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nin Başkenti Erbil’de, Uluslararası Fuar Alanı’nda iki fuar iç içe yapılırken; Her iki fuar için de organizasyon gerçekleştiren oda, Agrofood Gıda Fuarı kapsamında 6, Project Irak İnşaat Malzemeleri Fuarı kapsamında ise, 1 firmayla temsiliyet gerçekleştiriyor.





3. Kez Sanayi Odası organizasyonunda Kuzey Kıbrıs’ı temsilen 20 kişilik bir katılımcı grubu ile yer alınan her iki fuarda, kahve, narenciye, tavuk, süt ürünleri, patates ve alüminyum kapı pencere sistemleri sergilenerek ticaret imkânları aranıyor.





Yorumlar









Aktif Ziyaretçi 39
Dün Tekil 1927
Bugün Tekil 982
Toplam Tekil 4067117
IP 3.149.213.209






TURAN-SAM PRINTED ISSN: 1308-8041
TURAN-SAM ONLINE ISSN: 1309-4033
Journal is indexed by:





























10 Sevval 1445
Nisan 2024
P
S
P
C
Ct
P
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30


T rk hakanlar ve T rkmen Padi ahlar devlet i lerinde hatunun fikirlerini st n tutar.
(N ZAM L-M LK)


Ekle kar









Anasayfa - Amaç - Hedefimiz - Mefkuremiz - Faaliyetler - Yönetim - Yasal Uyarı - İletişim

Her Hakkı Saklıdır © 2007 - 2023 TURAN-SAM : TURAN Stratejik Araştırmalar Merkezi
Sayfa 1.192 saniyede oluşturulmuştur.

TURAN-SAM rssTURAN-SAM rss
Google Sitemap

"Bu site en iyi mozilla firefox'ta 1280x960 çözünürlükte görüntülenir."

Turan Portal v1.3 | Tasarım TURAN-SAM , Kodlama Serkan Aygün

Turan Nedir?, Bilimsel Dergiler, En popüler Bilimsel Dergi, Endeksli Bilimsel Dergiler, Saygın Bilimsel Dergi, Türk Dünyasının en popüler ve en saygın Bilimsel Hakemli Dergisi, SSCI, SCI, citation index, Turan, Türk Devletleri, Türk Birligi, Türk Dünyası, Türk Cumhuriyetleri, Türki Cumhuriyetler, Özerk Türkler, Öztürkler, Milliyetçi, Türkçü, Turancı, Turan Askerleri, ALLAH'ın askerleri, Turan Birliği, Panturan, Pantürk, Panturkist, Türk, Dünyası, Stratejik, CSR, SAM, Center for Strategical Researches, Araştırma, Merkezi, Türkiye, Ankara, İstanbul, Azer, Azeri, Azerbaycan, Bakü, Kazakistan, Alma-Ata, Astana, Kırgız, Bişkek, Kırgızistan, Özbekistan, Özbek, Taşkent, Türkmen, Türkmenistan, Turkmenistan, Aşxabad, Aşkabat, Ozbekistan, Kazakhstan, Uzbekistan, North, Cyprus, Kıbrıs, MHP, AKP, CHP, TURKEY, Turancılık, KKTC, Vatan, Ülke, Millet, Bayrak, Milliyet, Cumhuriyet, Respublika, Alparslan Türkeş, Atatürk, Elçibey, Bahçeli, Aytmatov, Bahtiyar Vahabzade, Yusuf Akçura, Zeki Velidi Togan, İsmail Gaspıralı, Gaspırinski, Nihal Atsız, Alptekin, Kürşad, Tarih, Kardeş, Xalq, Halk, Milletçi, Milliyetçi, Yürek, Ürek, Türklük, Beynelxalq, Arbitrli, Elmi, Jurnal, Nüfuzlu