Türkiye Başbakanı Ahmet Davutoğlu, Kıbrıs konusunda, müzakerelerin bir an önce başlamasını arzu ettiklerini belirterek, "Çok pozitif görüşmeler yaptık. Bu görüşmeler devam edecek" dedi.

Davutoğlu, Türkiye-Yunanistan Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi (YDİK) Toplantısı'nın ardından önceki gün Yunanistan Başbakanı Antonis Samaras ile ortak basın toplantısı düzenledi.

Basın toplantısında Kıbrıs sorununa da değinen Davutoğlu, şunları kaydetti:

"Kıbrıs konusunda, müzakerelerin bir an önce başlamasını arzu ediyoruz. Çok pozitif görüşmeler yaptık. Bu görüşmeler devam edecek. Doğu Akdeniz'de ve Ege'de ortak çıkarlarımızı öne çıkaran yaklaşımları benimsiyoruz. Sayın Anastasiadis'e tekrar sağlık diliyorum. En kısa zamanda Kıbrıs'ta iki taraf arasında yapıcı müzakerenin sağlanmasına önem veriyoruz. Buradaki doğal kaynaklar konusunda ise iki taraf da aslında bu doğal kaynakların bütün Kıbrıs'a ait olduğu konusunda müttefik. Bu konularda bir anlaşma var. Bundan sonra bu sürecin nasıl işleyeceği konusunda iki tarafın yaklaşımı da önem taşıyor. Önemli olan tek taraflı adımlardan kaçınmak. Birlikte Kıbrıs adasında oluşacak yeni bir barış atmosferinin Türkiye ve Yunan çıkarlarına da büyük katkı sağlayabileceğini hepimizin gördüğünü müşahede etmekten bir kez daha memnuniyet duydum."

Davutoğlu Yunanistan'a, Avrupa Birliği'ne üyelik konusunda Türkiye'ye verdiği destek dolayısıyla müteşekkir olduklarını da dile getirdi.



ACİL ÇÖZÜME İHTİYAÇ VAR

İtalya’nın Lefkoşa Büyükelçisi Guido Cerboni, Kıbrıs’ta bir çözüme ulaşılmasının acil olduğunu söyledi.

Müzakerelerde olumlu gelişmeler görmek istendiğini belirten Cerboni, doğrudan etkilenen insanlar için sorunun çözümünün aciliyetini vurguladı.

Kıbrıs’a konuşan Cerboni, bölgede yaşanan sorunlara bakıldığında, sorunun çözümünün aciliyetinin genelde uluslararası toplum, özelde Avrupa Birliği (AB) tarafından ortaya konduğuna dikkat çekti.

“Başarılı olmaya çalışmalıyız” diyen İtalyan büyükelçi, bölgenin istikrarı için katkıda bulunmanın önemine değindi. Cerboni, Kıbrıs’ta çözüme ulaşılmasının tüm bölge için önem taşıdığını kaydetti.

Cerboni, müzakerelere başlanması için uluslararası toplumun yardımcı olabileceğini ancak, gerekli durumun yaratılmasının, taraflara bağlı olduğunu ifade etti.

İtalya Büyükelçi, İtalyan şirketi ENI’nin ilk sondaj çalışmalarının önümüzdeki haftalarda tamamlanacağını belirtti. Cerboni, bunun ardından, ENI’nin önümüzdeki 18 ayı kapsayacak uzun dönemli sondaj çalışmaları ile ilgili planının bulunduğu bilgisini de verdi.

İtalya’nın AB Dönem Başkanlığı’nın sonuna gelindiği bu haftalarda, Türkiye ile ilgili yeni müzakere başlıklarının açılıp açılmayacağı sorusu üzerine Cerboni, içinde bulunulan durumdan dolayı, bu konuda kuşkuları bulunduğu yanıtını verdi. Cerboni, İtalya’nın dönem başkanlığı sırasında programında Türkiye için yeni başlıkların açılarak, Türkiye’nin katılımına destek yönünde amaçları bulunduğunu, ancak gelişmelerin olumlu olmadığını kaydetti. (Kıbrıs)



PUTİN’İN ANKARA’DA YAPTIĞI SÜRPRİZ, RUMLAR’IN PLANLARINI BOZDU



Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Karadeniz ve Bulgaristan üzerinden AB’ye ulaşan South Stream doğalgaz hattının iptalini açıklayıp Ankara’nın da oyuna katılacağı, Yunanistan ve Bulgaristan’ın da siyasi ve ekonomik açıdan karlı çıkacağı yeni çokuluslu projesinin Rum yönetiminin bu alandaki planlarını bozduğu bildirildi.

Haftalık Kathimerini, Putin’in Ankara ziyareti sırasında açıkladığı bu sürpriz değişikliğin, dağıtım istasyonunun Türk-Yunan sınırına kurulacağı, halen var olan Blue Stream (Mavi Akım) hattına paralel bir Türk boru hattından ibaret olduğunu, böylece Ankara’nın da oyuna girdiğini belirtti.



FRANSA’NIN AVRUPA KONSEYİ BAKANLAR KOMİTESİ’NDEKİ TUTUMU RUMLARI RAHATSIZ ETTİ



Fransa’nın, geçtiğimiz günlerde yapılan Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’nde izlediği Türkiye lehindeki tutum, Rumları rahatsız etti.

Fileleftheros gazetesi “Ankara’ya Fransız Desteği” başlıklı haberinde, Fransa’nın, toplantıda Türkiye’nin tezlerini ileriye götürmesine izin veren Hollanda ve Norveç ile aynı çizgide hareket ettiğini ve bu durumun Rumları kızdırdığını yazdı.



OCAK’TA KAYITSIZ ŞARTSIZ YOĞUN MÜZAKERE TALEBİ



Kıbrıs sorununa müdahil bütün çevrelerin, çok değerli zamanın özlü hiçbir adım atılmadan geçmesi tehlikesinin altını çizerek, müzakerelerin kayıtsız şartsız, yoğun ve mümkünse Ocak ayının ilk yarısında yeniden başlamasını istedikleri bildirildi.

Haftalık Kathimerini “Ocak Ayında Kayıtsız Şartsız Yoğun Müzakereler... BM ve Diğerler Müdahiller Diyalog Masasına Dönüş Konusunda Lefkoşa’nın Nabzını Yokluyor” başlıklı haberinde, diplomatik çevrelerin Rum yönetiminin nabzını yokladığını ve Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in geçen Pazar günü yine aynı gazetede yayınlanan söyleşisinde koştuğu şartların da ışığında, önümüzdeki dönemde nasıl hareket etme niyetinde olduğunu öğrenmeye çalıştığını yazdı.

Anastasiadis’in müzakere masasına, Türkiye’nin ilan ettiği Navtex’in 30 Aralık’ta sona ermesiyle değil Türkiye’nin Doğu Akdeniz’de talebi bulunmadığını teyit etmesi şartıyla döneceğini açıkladığını hatırlatan gazete, Anastasiadis’in koştuğu bu şartın, doğal zenginliğini değerlendirmenin Rum yönetiminin “egemenlik hakkı olduğunu” teslim etseler de diplomatik çevrelerden anlayış bulmadığını vurguladı.

Gazete edindiği bilgilere dayanarak, BM ve diğer müdahiller (özellikle de ABD) için en ideal senaryonun, müzakerelerin Noel ve yeni yıl tatillerinden ve Nikos Anastasiadis’in iyileşmesinden hemen sonra müzakereciler ve liderler düzeyinde başlamasını öngördüğünü yazdı. Bu senaryonun, Nisan 2015’de KKTC’de yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesindeki üç ayın yitirilmemesi için müzakere prosedürünün hızlandırılmasını da öngördüğüne işaret etti.



LE PEN’E GÜNEY KIBRIS’TAKİ BİR ŞİRKETTEN FİNANSMAN



Fransa’nın aşırı sağcı siyasetçisi ve “Ulusal Cephe” partisinin kurucusu Jean-Marie Le Pen’in merkezi Güney Kıbrıs’ta bulunan bir yatırım şirketinden seçim döneminde kullanılmak amacıyla borç aldığı bildirildi.

Kathimerini gazetesi, son günlerde Fransa’nın gündeminde olan olayda, Le Pen’in Fransa veya başka bir AB ülkesi bankasından borç para alamadığını, bu yüzden de sahibi Rus olan ve merkezi Güney Kıbrıs’ta bulunan “Vernonsia Holdings Ltd” isimli bir şirketten “ödenek sağladığını” yazdı.

Söz konusu şirketin sahibinin, eski bir KGB ajanı da olan Yuri Kundomof olduğu iddialarının da gündemde olduğunu belirten gazete, Le Pen’in açıklamasında söz konusu şirketten finansman sağladığını doğruladığını vurguladı.