Suay Karaman Tüm Öğretim Elemanları Derneği (TÜMÖD) Genel Sekreteri



Avrupa Birliği”nin her yıl yayınladığı ve adına İlerleme Raporu denilen emperyalizmin 2009 yılı raporunda, yine bilinenler tekrarlanıyor: “Kemalizm”i bırakın..” AB”nin yüzsüz yetkililerinin Mustafa Kemal Atatürk”e, Türkiye Cumhuriyeti”nin temel ilkelerine ve kurumlarına yönelik saygısız saldırıları artarak sürmektedir.



Ülkemizde siyasi iktidarın ve kendini bilmezlerin vazgeçmek istemedikleri AB, Mustafa Kemal Atatürk ile ilgili ne varsa bırakılmasını istiyor. Çünkü anladılar ki, Atatürk yaşadığı sürece, Türkiye”de emperyalist AB”nin borusu ötmeyecek…



AB”nin istekleri bitmek bilmiyor: Atatürk”e hakaretin serbest olması, “Ne Mutlu Türküm Diyene” sözünün kaldırılması, ulus devletimizin dilinin sadece Türkçe ile sınırlı olmaması gibi istekleri utanmadan, sıkılmadan söyleyebiliyorlar..



Yazdıkları sahtekar ve güvensiz raporlarında, Ergenekon davası için şunları yazabiliyorlar; “Bu dava, bir darbe teşebbüsünü araştıran ve ülkedeki demokratik kurumları istikrarsızlaştırmayı hedeflediği iddia edilen bir suç şebekesine yönelik tarihteki en kapsamlı ilk inceleme. Bu dava, Türkiye”nin demokratik kurumlarının işleyişine ve hukukun üstünlüğüne olan güvenin kuvvetlendirilmesi için bir fırsat.”



İlerleme Raporunu yazan AB”nin ileri gelen yüzsüzleri, ülkemizde açılan davalarda taraf oluyorlar. Ordumuza ve yargımıza dil uzatarak, bunları yıpratan işbirlikçilere destek veriyorlar. Ulusumuzu ayrıştırmak için sunulan açılımlara destek oluyorlar. Ermenistan sınırının açılması, Kıbrıs”ın verilmesi, Heybeliada Ruhban Okulu”nun açılması için baskılar yapıyorlar.



2006 yılında Türkiye-AB Karma Parlamento Komisyonu Eşbaşkan Yardımcısı İngiliz parlamenter Andrew Duff şöyle demişti: ”Resmi dairelerden Atatürk”ün resimlerini kaldırın.” Avrupa Parlamentosu”nun Hollandalı Hıristiyan Demokrat parlamenteri Arie Oostlander de, “Kemalizm, Türkiye”nin Avrupa Birliği önündeki en büyük engeldir” demişti.



Şüphesiz 20. yüzyılın en büyük insanı ve eşsiz lideri Atatürk”ün büyüklüğü, her geçen gün çok daha iyi anlaşılmakta ve 21. yüzyılda da, ülkemize ve sömürülen uluslara ışık saçmaya devam etmektedir. Atatürk”ün yalnız Türkiye için değil, bütün dünya için barış, özgürlük ve gönenç getirebilecek bir aydınlanmanın önderi olduğunu, AB”nin yüzsüzleri de çok iyi bilmektedir. Emperyalist AB, Kemalist Devrim karşıtıdır; amaçları Mustafa Kemal Atatürk”ü ortadan kaldırmaktır. Çünkü Atatürk”süz, öndersiz, lidersiz kalmış bir toplumu ele geçirmenin kolay olduğunu çok iyi bilmektedirler.



AB”nin de içinde bulunduğu UNESCO, 156 üye ülkenin oybirliği ile 1981 yılını, Atatürk yılı ilan ederken, kararın gerekçesinde, Atatürk şöyle tanımlanıyordu: “Uluslararası anlayış ve barış yolunda çaba harcamış üstün bir kişi, olağanüstü bir devrimci, sömürgecilik ve emperyalizme karşı savaşan ilk önder, insan haklarına saygılı, dünya barışının öncüsü, insanlar arasında renk, din, ırk ayrımı gözetmeyen, eşsiz devlet adamı, Türkiye Cumhuriyeti”nin kurucusu..”



1981 yılında UNESCO”ya üye ülkelerin tümü Atatürk”ü överken, yirmi yıl sonrasında başlayan Batı dünyasının Mustafa Kemal Atatürk”e olan saygısızlığı, karalama kampanyası ve bu çelişki nasıl açıklanabilir?



Avrupa”daki kralların, kraliçelerin ve komik giysili papanın resimlerine söz söyleyemeyenler, ısrarla Atatürk”ün resimlerini kaldırın, Kemalizm”i bırakın, ulusallıktan vazgeçin, kısaca sömürge olun diye dayatmada bulunuyorlar. Dünyada yeni bir çığır açan, emperyalizme ilk yenilgiyi tattıran ve ezilmiş uluslara örnek olan Kemalist Devrim”le ve devrimin önderi Mustafa Kemal Atatürk”ün resimleriyle uğraşmak boşuna değil. Çünkü Kemalist Devrim, yeryüzünü 300 yıldır sömüren emperyalizmin yenilebileceğini tüm dünyaya göstermiştir ve bu süreçten sonra, sömürülen ülkeler uyanmaya başlamışlardır. İşte emperyalizmin, Kemalizm”e duyduğu büyük öfke ve hınç, bu yenilginin ezikliğidir, kompleksidir..



Ancak ne yaparlarsa yapsınlar, emperyalistler ve yerli işbirlikçileri, Kemalizm”in dimdik ayakta durduğunu görmektedirler. Bu yüzden yeniden Sevr”i dayatamayacakları için ne yapacaklarını bilmez, şaşkın bir halde saldırıyorlar. İşte bu, onları daha da kızdırmakta, saygısızlaştırmakta ve küstahlaştırmaktadır. Emperyalistlerin hazırladıkları bu ilerleme raporuna yanıtı, Lozan kahramanı İsmet İnönü”nün ünlü sözüyle verebiliriz; “haydi canım sen de.”



Mustafa Kemal Atatürk”ten, ilkelerinden ve devrimlerinden habersiz olanların karanlık yüzlerinde Atatürk”ün şu sözleri şamar gibi patlamaktadır: “Durumu düzeltmek için mutlaka Avrupa”dan öğüt almak, bütün işleri Avrupa”nın emellerine göre yürütmek, bütün dersleri Avrupa”dan almak gibi bir takım düşünceler belirdi. Oysa hangi bağımsızlık vardır ki, yabancıların öğütleriyle, yabancıların planlarıyla yükselebilsin? Tarih böyle bir olay kaydetmemiştir..”





Ulus Gazetesi, 26 Ekim 2009.