“Barış süreci” için “Devam” Deniliyor ama… - Necdet SİVASLI - TURAN-SAM : TURAN Stratejik Ara?t?rmalar Merkezi - http://www.turansam.org









“Barış süreci” için “Devam” Deniliyor ama… - Necdet SİVASLI
Tarih: 14.11.2014 > Kaç kez okundu? 1807

Paylaş


BAŞKENT GÜNLÜĞÜ / NECDET SİVASLI

e.mail: necdetes@mynet.com



“Barış süreci” için “Devam”

Deniliyor ama…



Terör örgütü ile başlatılan “Barış süreci” son yaşanan olaylar nedeni

ile durmuştu. Son bir ay içinde de Hükümet tarafı “Barış süreci

türbülansa girdi” açıklaması yapmıştı. Şimdi ise, taraflar yeniden bu

süreci devam ettirme kararı aldıklarını açıkladılar.

Biz, bu anlaşmanın her iki tarafça da isteksiz başlatıldığı izlenimini edindik.

Sürecin duraklaması üzerine ortaya birçok iddia atıldı. Taraflar

birbirini ağır biçimde de suçladı. Hatta HDP ve Kandil tarafından

meydan okuma ve tehditler de gelmeye başladı. Dikkat edilecek olursa

terör yandaşları Güneydoğu’da adeta güvenlik güçleri ile meydan savaşı

yapıyor, yakıyor, yıkıyor.

Şu konuya bir kez daha açıklık getirelim:

Barışa, kardeşliğe, kuçaklaşmaya kimse karşı değil. Biz de bunu her

zaman destekledik ve destekliyoruz. Ancak, süreç denilen konuda ne

oluyor, neyin pazarlığı yapılıyor bunu bilemiyoruz. Kamuoyunun da

kafası karışık.

Bunları yazdığımızda bizleri sürece karşı, barışa karşı olarak

gösterip değerlendiriyorlar.

PKK ve siyasi uzantıları, isteklerini ortaya koyuyor. Ne istedikleri

belli. Biz, bu isteklere karşıyız. Bölünmeye karşıyız. Bağımsız bir

Kürt Devleti’nin kurulmasına karşıyız. Türk bayraklarının yakılmasına,

Atatürk’ün heykellerinin kırılmasına, ayaklar altına alınmasına

karşıyız. Yakmaya, yıkmaya, güvenlik güçlerini hedef alan şiddete

karşıyız.

Hükümet olanlar “Önce kamu güvenliği” diyor. Bunu destekliyoruz.

Ancak, bugün Doğu ve Güneydoğu başta olmak üzere, diğer kentlerimizde

bile “Kamu Güvenliği”nin sağlanmış olduğunu söyleyebilir miyiz?

Bugün, sürecin durduğu yerden yeniden başlatılması kararı, bize göre

hükümetin “Kamu Düzeni”nin sağlanmasında yetersizliğini ve

çaresizliğini de ortaya koyuyor.

PKK, silah bırakmadığı, sınır ötesine çekilmediği süre içinde kamu

düzenini sağlamak mümkün değil. Eşkıyalar her tarafa yayıldı ve kamu

düzenini de sürekli tehdit eder hale geldiler.

İmralı canisi de, Kandil’de de, HDP’liler de “ İsteklerimiz yerine

gelmediği süre içinde silah bırakılmasını kimse beklemesin” diyorlar.

Özetle, silah bırakılmayacak. Hâlbuki “Barış Süreci”nin başlangıcında

Hükümet olanlar “Yapılan anlaşma ile PKK silah bırakacak, sınır

ötesine çekilecek” dememişler miydi? Ne oldu?

Yine Hükümet yetkilileri “Silah bırakılmadığı sürece barış gelmez”

diyorlardı. “Süreç işlemez” diyorlardı. Ama PKK inatla silah

bırakmıyor. Üstelik daha da silahlandı ve güçlendi.

Süreç, şimdi yeniden başlatılıyor. Ancak, bundan bir şey çıkacağını ve

beklenenlerin olacağını sanmıyoruz. Çünkü kamu düzeninin sağlanmasında

bile artık İmralı, HDP’liler sokaklara sözlerini geçiremiyor. Kaldı ki

HDP’liler yaptıkları açıklamalarda “PKK’nın silah bırakmasını kimse

beklemesin. Her şey istenilen sonuca ulaşılınca silah bırakma da

kendiliğinden sona erer” diyorlar.

Tarafların birbirine güvenmedikleri de görülüyor.

Böyle bir anlayış içinde “Barış süreci” işler mi? Beklenen ortama

ulaşılabilir mi?

PKK ve yandaşları “Ne koparabilirsek koparalım” anlayışı içinde

sürecin devamını istiyorlar. İmralı’daki Öcalan, kendisini kurtarmanın

ve özgür kalabilmenin hesaplarını yapıyor. HDP’liler, oy oranlarını

artırmanın peşindeler. Şov üzerine şov yapıyorlar. Bunlar da

yetmiyormuş gibi Hükümeti ve devleti de tehdit üzerine tehdit

ediyorlar.

Hükümet kanadı da 2015 genel seçimlerine kadar bu süreci bu şekilde

devam ettirip, iktidarlarını pekiştirme çabası içinde bulunuyor. Bunu

HDP kanadından yapılan açıklamalardan da anlıyoruz. Kaldı ki,

muhalefet partileri de bu konuda aynı noktada birleşiyor.

Nereden bakılacak olursa olsun, baştan yanlış yapılan ve yanlış atılan

adımla başlatılan bu sürecin bu şekilde sürdürülmesi ve beklenen

sonuçla bitirilmesi bu koşullarda pek de mümkün görünmüyor.

Her şeyden önce şu iyi bilinmelidir:

Süreci başlatanların birbirine güvenmemesi, zaten sürecin önündeki en

büyük engeldir.

Böylesine bir ortamda atılacak her adım bize göre havada kalır. Çünkü

terör örgütü ve destekçileri, bugüne kadar ortaya koydukları

eylemlerle barış ve huzur ortamı istemediklerini gösterdiler.

İki yıla yaklaşan bu süreç içinde meydanı boş buldular. İstediklerinin

çoklarını da elde ettiler. Ama dikkat ediniz silah bırakmadılar, sınır

dışına çekilmediler. Doğu, Güneydoğu ve birçok ile huzur ortamı

gelmedi. Bugün bile İstanbul gibi bir kentte bir gecede 40 tane araç

kundaklanıyor, güvenlik güçlerine karşı meydan savaşı verilebiliyorsa

buraya bir nokta koymak gerekiyor.

necdetbuluz@gmail.com

necdetes@mynet.com









Yorumlar









Aktif Ziyaretçi 31
Dün Tekil 1505
Bugün Tekil 1327
Toplam Tekil 4076108
IP 18.118.12.101






TURAN-SAM PRINTED ISSN: 1308-8041
TURAN-SAM ONLINE ISSN: 1309-4033
Journal is indexed by:





























16 Sevval 1445
Nisan 2024
P
S
P
C
Ct
P
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30


T rk milletindenim diyen insanlar her eyden nce ve mutlaka T rk e konu mal d r.
(Mustafa Kemal ATAT RK)


Ekle kar









Anasayfa - Amaç - Hedefimiz - Mefkuremiz - Faaliyetler - Yönetim - Yasal Uyarı - İletişim

Her Hakkı Saklıdır © 2007 - 2023 TURAN-SAM : TURAN Stratejik Araştırmalar Merkezi
Sayfa 1.096 saniyede oluşturulmuştur.

TURAN-SAM rssTURAN-SAM rss
Google Sitemap

"Bu site en iyi mozilla firefox'ta 1280x960 çözünürlükte görüntülenir."

Turan Portal v1.3 | Tasarım TURAN-SAM , Kodlama Serkan Aygün

Turan Nedir?, Bilimsel Dergiler, En popüler Bilimsel Dergi, Endeksli Bilimsel Dergiler, Saygın Bilimsel Dergi, Türk Dünyasının en popüler ve en saygın Bilimsel Hakemli Dergisi, SSCI, SCI, citation index, Turan, Türk Devletleri, Türk Birligi, Türk Dünyası, Türk Cumhuriyetleri, Türki Cumhuriyetler, Özerk Türkler, Öztürkler, Milliyetçi, Türkçü, Turancı, Turan Askerleri, ALLAH'ın askerleri, Turan Birliği, Panturan, Pantürk, Panturkist, Türk, Dünyası, Stratejik, CSR, SAM, Center for Strategical Researches, Araştırma, Merkezi, Türkiye, Ankara, İstanbul, Azer, Azeri, Azerbaycan, Bakü, Kazakistan, Alma-Ata, Astana, Kırgız, Bişkek, Kırgızistan, Özbekistan, Özbek, Taşkent, Türkmen, Türkmenistan, Turkmenistan, Aşxabad, Aşkabat, Ozbekistan, Kazakhstan, Uzbekistan, North, Cyprus, Kıbrıs, MHP, AKP, CHP, TURKEY, Turancılık, KKTC, Vatan, Ülke, Millet, Bayrak, Milliyet, Cumhuriyet, Respublika, Alparslan Türkeş, Atatürk, Elçibey, Bahçeli, Aytmatov, Bahtiyar Vahabzade, Yusuf Akçura, Zeki Velidi Togan, İsmail Gaspıralı, Gaspırinski, Nihal Atsız, Alptekin, Kürşad, Tarih, Kardeş, Xalq, Halk, Milletçi, Milliyetçi, Yürek, Ürek, Türklük, Beynelxalq, Arbitrli, Elmi, Jurnal, Nüfuzlu