İtler her yer ve zamanda ittir.



Problem çözmek maharet ister.



Herkes kendi kapasitesini bilmeli!



Keşke baktıklarımızı bir de görsek...



Kabakların kaderidir kabak çıkmak…



'Gölge' deyip geçmeyin! Gölgeler hep gölgeler...



Gönüle girmek nasiptir, orda kalmak ise marifet…



Ne gereği var ki büyümenin? ‘Küçük’, hep güzeldir!



Günümüz bayramları aslında ‘acıların’ bayramıdır.



‘Çaresizlik’, insanlara çok zaman bir ‘çare’ ürettirir.



Bazı şeyleri bilmemek gerek. Sorumluluk getirmez.



Mutluluğun belli bir kalıbı, yolu ve yöntemi yoktur.



Kim bilir belki de mutluluğun belli bir tanımı da yoktur.



İnsan yaşlandıkça mizah ve nükte kabiliyeti gelişirmiş.



Siz tükenebilirsiniz ama demokrasilerde çare tükenmezmiş.



Ölüm tehlikesinin belirdiği durumlarda ateizm yok olurmuş.



Elhamdülillah... Kişiler sevdikleri ve dostları ile anlam kazanır.



Savrulanların çok olduğu bir ortamda 'savurma'nın anlamı yoktur!



Bazı hayvanların olduğu gibi, bazı insanların büyükleri de güzeldir.



Tüm güzellikler ‘paylaşmak’ içindir! Paylaşma mutlulukları büyütür.



‘Mükemmellik’ aramayın; ‘mükemmellik’, psikiyatrik bir hastalıkmış.



Yeni nesil kedilerin farelerle işi yok. Onlar koltuklarda saltanat sürüyorlar...



Derler ki, iyi insanların gözleri hep yağmura benzer, ancak sulu gözlüler hariç…





Mantarların ‘mantar’ olması normal… Normal olmayan, bazı insanların mantar olmasıdır.



Yeşil yorulmasa, bulutlar yaşlı olmasa; dinginliğin ve gençliğin durumu nasıl anlaşılır ki?



Diplomalar, adam olmayanları adam yapmaz; sürücü belgeleri (ehliyetler) de araç kullanamazlar...



Belli bir görüş veya düşünceyi kendi dar çerçevelerine hapsedenlerin varacakları hiç bir hedef yoktur!



Ben de üç maymunu oynamak istiyorum, ama olmuyor, olmuyor ve yine olmuyor... Herkes maymun olamaz ki 3 maymunu olsun.



Şimdi eşşekler çoğaldı, eşşek gözlüğünü birisi icat etse de, eşşeklerin miyoplarına hipermetroplarına gözlük kullandırsak.



Birileri ‘kızıp darıldıklarınızı tümüyle yok saymayın’ derken bir başkası, “bazılarını 'yok' saymakta bir beis yoktur!” Diyor.



Adamda şairlik kabiliyetsi yoksa şiir ne yapsın? İlham neylesin? Allah her tür kabiliyeti herkese vermemiştir ki... İlham kanalı kapalı olana ilham nasıl gelsin?



Hani diyorum; içinde bulunduğumuz şu hazan mevsimi, peç çok ömürlerin sonbaharı Eylül’de, günün tam bu vaktinde, ay doğsa üzerimize veda tepelerinden…



Tek yanlı bakan, ‘kargadan başka kuş tanımayan’ bazı ‘bağnaz’ insanlar için ‘at gözlüğü’ takmış denir. Aslında günümüzde bir de ‘eşek gözlüğü’ tanımı yapmak gerek.



Güzel ülkemde, kendi siyasi görüşlerine uymayan ‘karşı’ tarafı 'koyunlar' olarak niteleyenler olduğu sürece, bu memleketin 'koyunları’ ve o koyunların ‘çobanları’ diğerlerine karşı, iktidarlarını hep sürdüreceklerdir!



Ey bir kısım insanlar! Sizler sakal ve bıyığın boyu, cüppenizin uzunluğu, şalvarınızın ağının genişliği ve fareyi yemenin haram olup olmadığı konularında sözde dini ve ilmi tartışmalar yaparken; Doğu Türkistan, Irak, Suriye ve Filistin’de çocuklar sırf Müslüman oldukları için katlediliyor. Bilin istedim...



Türkiye’de Muhalefet etme adına; Hırsızlık, yolsuzluk, gemicikler, sıfırlama, makarna, odun, kömür, tek adam, diktatör, hukuksuz uygulamalar, PKK ile işbirliği, iki başlı icra ve benzer söylemlerinin dışında ciddi bir eleştiri yapan birilerini görürseniz, alnından öpeceğim. Bu tür söylemlerin halkta karşılık bulmadığı, söylenenler gerçekten doğru olsa bile, toplumun bunlara inanmadığı/ inandırılamadığı birkaç defa tescillendiği halde hâlâ direnenlere ve fikir üretemeyenlere acıyorum.