“Çözüm” denildi ama sonunda “çözümsüzlük” geldi… - Necdet SİVASLI - TURAN-SAM : TURAN Stratejik Ara?t?rmalar Merkezi - http://www.turansam.org









“Çözüm” denildi ama sonunda “çözümsüzlük” geldi… - Necdet SİVASLI
Tarih: 03.11.2014 > Kaç kez okundu? 1745

Paylaş


BAŞKENT GÜNLÜĞÜ / NECDET SİVASLI

e.mail: necdetes@mynet.com



“Çözüm” denildi ama sonunda

“çözümsüzlük” geldi…



Terör örgütü PKK ile masaya getirilen “çözüm süreci” aradan geçen süre

içinde adeta “çözümsüzlüğe” dayandı. Bu süre içinde PKK daha da

güçlendi, devlete meydan okur hale geldi. Doğu ve Güneydoğu, adeta

devletten kopma noktasına taşındı.

Kobani bahanesi ile terör örgütü ve yandaşları tarafından ortaya

konulanların yenilir yutulur tarafı kalmadı. Hükümet kanadı, daha önce

“Ne olursa olsun, süreç devam edecektir” diyordu. Ancak, Hükümet

kanadı şimdi daha farklı şeyler söylüyor. “Çözüm sürecine mecbur ve

mahkûm değiliz” deniliyor.

Son MGK toplantısından sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da “çözüm

süreci” konusunda söyledikleri, bu sürecin çözümsüzlüğe doğru

sürüklendiğini bir kez daha gözler önüne sermiştir.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, çözüm sürecini sabote etmek isteyenlerin

olduğunu belirtip “Sabrın da bir sonu var. Sabrımızın sınırı aşılırsa

olabilecekleri aklımın uçundan bile geçirmek istemiyorum “diyerek

PKK’nın siyasi uzantısı HDP’ye sert mesajlar vermeye çalıştı.

Bu söylemde, çözümün HDP’lilerce sabote edilmeye çalıştığı vurgulanıyor.

Ancak, unutulan bir şey var:

PKK, yandaşları ve siyasi uzantıları zaten barış, huzur, kardeşlik,

birlik ve bütünlük istemiyorlar. Bunu da bugüne kadar defalarca dile

getirdiler. Doğu ve Güneydoğu halkını da yönetiyorlar. Hükümet olarak

bugüne kadar bunun önüne geçilebildi mi?

İmralı’daki Öcalan’ı herkes dinliyor gibi yapıyor ama kimsenin

dinlemediği de son yapılan çağrı, gösteri, yakma, yıkmalarda gördük.

Öcalan’a rağmen PKK ve yandaşları terör estiriyor. Askerlerimize

kahpece tuzak kuruyor.

Özetle, artık bir şeylerin koptuğunu görmemiz gerekiyor.

Son MGK toplantısında askeri kanadın da bu durumdan son derece

rahatsızlık duyduğu dile getiriliyor. PKK’nın sivil kanadı KCK’nın da

“paralel yapı” içinde değerlendirildiği, Doğu ve Güneydoğu’nun

devletten kopma noktasına doğru sürüklendiğine dair kuşkuların dile

getirildiği de ifade ediliyor.

Ortaya şöyle bir tablo çıkıyor:

PKK ve yandaşlarının yaptığı taşkınlık, devletten kopma noktasına

gelinmesi, ortaya konulan eylemler kamuoyunu son derece rahatsız

ediyor. Bu rahatsızlık şimdi Hükümet kanadında da görülmeye başlandı.

Askeri kanadın da son derece rahatsız olması, sürecin mimarı

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı bile “Sabrın da bir sonu var” noktasına

getirmiştir.

Dikkat edilecek olursa son günlerde Başbakan Davutoğlu da PKK ve

yandaşlarına çağrı üzerine çağrı yapıyor “Kamu düzenini bozdurmayız”

diyor.

Kamu düzeninin bozulmaması gerektiğini baştan bu yana vurguluyoruz.

Ancak, yaşananlar, ortaya konulanlar Doğu ve Güneydoğu başta olmak

üzere kamu düzeninin bozulmaya doğru hızla gittiğini gösteriyor.

Çünkü AK Parti, “Barış süreci” adı altında PKK’ya çok büyük tavizler

verdi. Terör örgütü şımardıkça şımardı, aldıkça da istedi. Güneydoğu

da güç kazandı. Yol kesip, kimlik kontrolü yapıyor, askerimizi,

polisimiz şehit ediyor. Kamu binalarını, okulları ateşe veriyor, Türk

bayrağını yakıyor, Atatürk heykellerini yerle bir ediyor. Haraç

topluyor, infaz ediyor, dehşet ve korku salıyor.

Şimdi kalkıp “Kamu düzenini bozdurmayız” demek ne kadar inandırıcı olur?

“Çözüm süreci” ile PKK çok şey kazandı. Bölgede güçlendi. Bölgede kamu

düzeninin PKK’nın eline geçtiğini de görebiliyoruz. Bizi asıl

düşündüren ve geleceğimize kuşku ile bakmamıza neden olan da zaten bu

değil mi?

Eğer, bugün Doğu ve Güneydoğu’da güvenlik güçleri bile sokağa çıkmaya

çekiniyor, vatandaşlar korkudan akşam olunca dükkânını kapatmak

zorunda kalıyorsa, burada kamu düzeninden söz edebilir miyiz?

PKK ve yandaşları yolları kesiyor, kimlik kontrolü yapıyor, haraç

topluyor, güvenlik güçlerini karşı düşman görüyor, kendi mahkemesini

kurup, korku ve dehşet saçabiliyorsa buralardan kamu düzeninden söz

edebilir miyiz?

Bir not daha:

1 Kasım’ı PKK destekçisi HDP “Kobani Günü” ilan etti, halka “Sokağa

çıkın” çağrısı yaptı. Hükümet ise bu çağrıyı yasadışı ilan etti. Buna

rağmen Diyarbakır başta olmak üzere, HDP çağrısı ile devletin değil,

bölücülerin isteği oldu. Binlerce kişi sokaklara çıktı, dükkânlar

kapatıldı, Öcalan posterleri, sözde Bağımsız Kürt Devleti’nin

bayrakları. Bölücü sloganlar ortaya konuldu. Devlet ise bunları sadece

seyretmek durumunda kaldı.

“Çözüm Süreci”nde sözün bittiği noktadayız.

necdetbuluz@gmail.com

necdetes@mynet.com





Yorumlar









Aktif Ziyaretçi 48
Dün Tekil 1349
Bugün Tekil 158
Toplam Tekil 4073435
IP 18.117.186.92






TURAN-SAM PRINTED ISSN: 1308-8041
TURAN-SAM ONLINE ISSN: 1309-4033
Journal is indexed by:





























15 Sevval 1445
Nisan 2024
P
S
P
C
Ct
P
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30


Asil yetimler anadan babadan de il, ilim ve ahlaktan yoksun olanlard r. (HZ. AL )


Ekle kar









Anasayfa - Amaç - Hedefimiz - Mefkuremiz - Faaliyetler - Yönetim - Yasal Uyarı - İletişim

Her Hakkı Saklıdır © 2007 - 2023 TURAN-SAM : TURAN Stratejik Araştırmalar Merkezi
Sayfa 1.907 saniyede oluşturulmuştur.

TURAN-SAM rssTURAN-SAM rss
Google Sitemap

"Bu site en iyi mozilla firefox'ta 1280x960 çözünürlükte görüntülenir."

Turan Portal v1.3 | Tasarım TURAN-SAM , Kodlama Serkan Aygün

Turan Nedir?, Bilimsel Dergiler, En popüler Bilimsel Dergi, Endeksli Bilimsel Dergiler, Saygın Bilimsel Dergi, Türk Dünyasının en popüler ve en saygın Bilimsel Hakemli Dergisi, SSCI, SCI, citation index, Turan, Türk Devletleri, Türk Birligi, Türk Dünyası, Türk Cumhuriyetleri, Türki Cumhuriyetler, Özerk Türkler, Öztürkler, Milliyetçi, Türkçü, Turancı, Turan Askerleri, ALLAH'ın askerleri, Turan Birliği, Panturan, Pantürk, Panturkist, Türk, Dünyası, Stratejik, CSR, SAM, Center for Strategical Researches, Araştırma, Merkezi, Türkiye, Ankara, İstanbul, Azer, Azeri, Azerbaycan, Bakü, Kazakistan, Alma-Ata, Astana, Kırgız, Bişkek, Kırgızistan, Özbekistan, Özbek, Taşkent, Türkmen, Türkmenistan, Turkmenistan, Aşxabad, Aşkabat, Ozbekistan, Kazakhstan, Uzbekistan, North, Cyprus, Kıbrıs, MHP, AKP, CHP, TURKEY, Turancılık, KKTC, Vatan, Ülke, Millet, Bayrak, Milliyet, Cumhuriyet, Respublika, Alparslan Türkeş, Atatürk, Elçibey, Bahçeli, Aytmatov, Bahtiyar Vahabzade, Yusuf Akçura, Zeki Velidi Togan, İsmail Gaspıralı, Gaspırinski, Nihal Atsız, Alptekin, Kürşad, Tarih, Kardeş, Xalq, Halk, Milletçi, Milliyetçi, Yürek, Ürek, Türklük, Beynelxalq, Arbitrli, Elmi, Jurnal, Nüfuzlu