Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, Doğu Akdeniz Üniversitesi ev sahipliğinde düzenlenen 4. Uluslararası Kıbrıs Sempozyumu’nun açılışında yaptığı konuşmada, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi Lideri Nikos Anastasiadis’in müzakereleri askıya almasıyla Kıbrıs sorununda yeni bir çıkmaza girildiğini vurguladı.

Güney Kıbrıs’ın, Türk gemilerini bahane ederek müzakereleri askıya almasının yeni bir “ayak oyunu” olduğunu kaydeden Cumhurbaşkanı Eroğlu, Doğu Akdeniz’de Kıbrıs Türk halkının da hakları bulunduğunu vurgulayarak “Egemenliğimizi tartıştırmayız” dedi.

Eroğlu, “Kural, masadan kim kalktıysa onun masaya dönmesidir herhalde” diyerek, Rum tarafının masaya dönmek için öne sürdüğü “Türkiye, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin egemenliğini tanımalı” ön şartının kabul edilemez olduğunu vurguladı.

Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, Kıbrıs Türk tarafının samimiyetle bir anlaşma istediğini vurgulayarak, Türk tarafının müzakere masasında olduğunu kaydetti ve “Gelirlerse görüşürüz” mesajı verdi.

Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, Kıbrıs’ta bugüne kadar çözüm olmamasının iki ana nedeninin “Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin adaya Barış Gücü askeri göndermek için aldığı 4 Mart 1964 tarihli kararı ile Güney Kıbrıs’ın AB üyeliğine kabul edilmesi” olduğunu belirtti.

Eroğlu,”BM Güvenlik Konseyi bu kararı almamış olsaydı, Rum tarafı kendisini Kıbrıs Cumhuriyeti’nin sahibi olarak görmeyecekti ve anlaşmaya mecbur olacaktı” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Eroğlu, çözümsüzlüğün devam ettiği bir zamanda, Annan Planı’na “hayır” diyen Rum tarafının Avrupa Birliği üyeliğine alınmasının Kıbrıs’ta çözümsüzlüğün en büyük ikinci nedeni olduğunu kaydetti.



ÇAVUŞOĞLU İLE BAN, KIBRIS KONUSUNU GÖRÜŞTÜ



Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, BM Genel Sekreteri Ban Ki-moon ile görüşerek, Kıbrıs konusu başta olmak üzere bölgesel konuları ele aldı.

AA’nın haberine göre, görüşmede Ban, Kıbrıs'ta çözüm için müzakerelerin devam etmesinin önemine değinirken, Çavuşoğlu da Türkiye'nin Kıbrıs'ta masayı hiç terk etmediğini ve hep çözüm yanlısı olduğunu anlattı.

Diplomatik kaynaklardan edinilen bilgiye göre, Genel Sekreter Ban, BM Güvenlik Konseyi adaylığı için adil bir kampanya yürütüldüğünü belirterek, Türkiye'nin de bir sonraki seferde Konsey'de görev yapabileceğini belirtti.

IŞİD konusunda uluslararası toplumda bir strateji eksikliği olduğunu vurgulayan Ban, Irak ve bölgedeki sıkıntıların ancak işbirliği ve bir strateji ile çözülebileceğini kaydetti.

Ban, Gazze ve bölgedeki ziyaretten yeni döndüğünü de belirterek, Türkiye'nin Gazze'de ve Ortadoğu'da oynadığı rolü takdir ettiklerini ifade etti.

Çavuşoğlu, BMGK seçimlerinde demokrasinin kazandığını ve Türkiye'nin BM'deki çalışmalarına devam edeceğini söyledi.

Türkiye'nin 2016'da İstanbul'da İnsani Zirve'ye ev sahipliği yapacağını ve İstanbul'u bir BM merkezi yapma istekleri olduğunu kaydeden Çavuşoğlu, Türkiye'nin, Gazze'nin yeniden yapılanması konusunda 200 milyon dolar taahhüt ettiğini belirtti.

Görüşmede Türkiye'nin Suriyeli sığınmacılar için yaptıklarını ve 4,5 milyar dolar harcadığını da anlatan Çavuşoğlu, sadece geçen yıl Türkiye'de 33 binden fazla Suriyeli bebeğin doğduğunu söyledi.

Çavuşoğlu, Türkiye'nin BM gibi davranmasının da mümkün olmadığını vurgulayarak, uluslararası toplumun bu konuya hassasiyet göstermesi gerektiğini ifade etti.



MECLİS’TEN BİR HEYET BRÜKSEL’DE TEMASLARDA BULUNDU



Cumhuriyet Meclisi’nden iki milletvekili, Brüksel'de, Avrupa Parlamentosu (AP) ile Avrupa Birliği Üyesi Ülkelerin Daimi Temsilcilikleri’nden yetkililerle temaslarda bulundu.

Cumhuriyet Meclisi’ni temsilen CTP-BG Milletvekili Armağan Candan ile DP-UG Milletvekili Fikri Ataoğlu’nun temaslarında, “Kıbrıs sorunu, Kıbrıslı Türklerin AB kurumlarıyla ilişkileri, Yeşil Hat Tüzüğü'nün Kıbrıslı Türklerin yararına olacak şekilde geliştirilmesi, hellim konusu, ticari araçların Güney Kıbrıs'a geçişinin sağlanması ve işlenmiş gıdaların Güney Kıbrıs'a satışı için yapılan girişimler” konularında bilgi aktardığı kaydedildi.

Candan ve Ataoğlu, AP'deki Hıristiyan Demokrat Grup, Muhafazakâr ve Reformcu Grup, Liberal Grup, Özgürlük ve Doğrudan Demokrasi Grubu ve Yeşiller ile bir araya geldi.

Meclis heyeti ayrıca, AP Dışilişkiler (AFET) ve Bölgesel Kalkınma (REGI) Komiteleri ile görüşmeler de yaptı.

AB Başkanı Martin Schulz'un kabinesiyle de biraraya gelen heyet, Kıbrıslı Türklerin AP'deki temsiliyetine ilişkin çalışmaların hızlandırılmasını talep etti.



TC LEFKOŞA BÜYÜKELÇİSİ AKÇA: “EKONOMİ BÜYÜK ORANDA YÜKSEK ÖĞRENİME DAYANIYOR.”



Türkiye’nin Lefkoşa Büyükelçisi Halil İbrahim Akça,yaptığı bir konuşmada, KKTC’nin ekonomisinin büyük oranda yüksek öğrenime dayandığını belirterek,“Şu anda yaklaşık Gayrisafi Milli Hasıla’nın yüzde 30’u, doğrudan ve dolaylı etkileriyle birlikte yüksek öğrenimden oluşmakta” ifadesini kullandı.

Akça, KKTC’deki üniversitelerin son durumu ile ilgili bilgi vererek, “Dün (önceki gün)itibariyle üniversitelerde toplam öğrenci sayısı 72 bin 053, benim tahminim dikey geçiş kayıtlarlarla bu rakam 73 bine ulaşacak. Geçen yıl bu sayı 63 bin 453’dü, yaklaşık % 13’lük bir artış gerçeklemiş durumda. 2011-2012 ile kıyasladığımızda ise % 67 artış gerçekleşmiş durumda” dedi.



LEDRA PALACE GÖRÜŞMELERİ DE ASKIYA ALINDI



Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in müzakerelere katılımını askıya almasının ardından DİKO, EDEK ve Ekologlar ve Çevreciler Hareketi de, 25 yıldır Slovak Büyükelçiliği himayesinde Ledra Palace’da gerçekleştirilen Kıbrıs Türk ve Rum siyasi parti toplantılarının askıya alınmasını talep etti.

Rum Simerini gazetesi, adı geçen Rum partilerinin Ledra Palace görüşmelerine katılmayı, müzakereler yeniden başlayana kadar veya sözde “Türk meydan okumaları son bulana kadar” askıya alınmasını istediğini yazdı.

Gazete, Kıbrıs Türk ve Rum siyasi partilerinden heyetlerin dün için planlanan Gazimağusa gezilerinin ertelendiğini, bunun Rum siyasi partilerinin aldığı ilk tedbir olarak görülmesi gerektiğini yazdı.



RUM HALKI MÜZAKERELERİN ASKIYA ALINMASI KARARINDAN MEMNUN



Rum halkının, Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in müzakereleri askıya alma kararını alkışlamakla kalmayıp başka tedbirler de alınmasını istediği bildirildi.

Rum Simerini gazetesine göre 18 yaş ve üzeri 650 kişiye telefonla ulaşılarak gerçekleştirilen ankette katılımcıların yüzde 80’i Rum Yönetimi’nin müzakere prosedürünü askıya alma kararını onayladı. Görüşü sorulanların sadece yüzde 13’ü katılmadığını söyledi.

Gazete katılımcıların, müzakerelerin askıya alınmasını yeterli bulmadıklarına başka tedbirler de alınması gerektiği görüşünde olduklarına dikkat çektiği haberinde “Türk tarafına siyasi bedel ödetecek ek tedbirler alınması gerektiğini düşünüyor musunuz” sorusuna katılımcıların yüzde 86’sının “evet gerekir”, yüzde 11,3’ünün de “hayır gerekmez” cevabı verdiğini yazdı.

Habere göre Rum Yönetimi’nin, Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki faaliyetlerine cevap olarak alması gerektiği düşünülen ek tedbirler konusunda, katılımcıların yüzde 40’ı Türkiye’nin AB üyelik sürecine itiraz ve hatta veto edilmesi gerektiği görüşünü dile getirdi. Yüzde 26,2’si Kıbrıslı Türklere sağlanmakta olan kolaylıklara ve verilen desteğe son verilmesi gerektiğini dillendirirken yüzde 15’i AB’nin Rusya’ya uyguladığı gibi Rum yönetiminin de Türkiye’ye ürün (ticari mal) gidiş-gelişine ambargo uygulamasını önerdi.

Katılımcıların yalnızca yüzde 20’si, Rum yönetiminin Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki faaliyetlerine müsamaha göstermesinin, gelecekte hidrokarbonlardan yararlanmaya olumsuz etki yapacağını düşünmüyor. Yüzde 41,6’sı böyle bir davranışın, sözde Rum “MEB”indeki doğal kaynakların değerlendirilmesini tehlikeye sokacağı, yüzde 32,2’si tehlikeye sokabileceği görüşünü belirtti.



BAF BELEDİYE BAŞKANI VERGAS GÖZALTINA ALINDI



Baf Belediye Başkanı Savvas Vergas’ın kendisinin satın aldığı ve bir belediye çalışanının kullandığı telefondan Aristo davasıyla ilgili kendisine ve diğer kişilere tehdit mesajı atılması kapsamında önceki gün gözaltına alındığı haber verildi.

Rum Fileleftheros gazetesi manşetten verdiği haberinde, İngiltere’de yapılan analizler neticesinde, belediye çalışanı Maria Solominidu tehdit mesajı attığı sırada, Vergas’ın, polise verdiği ifadede ofiste bulunduğunu iddia etmesine karşın ofiste değil, Solomonidu’ya yakın bir mesafede olduğunun ortaya çıktığını yazdı.

Gazete bu gelişme üzerine Vergas’ın gözaltına alındığını kaydetti.



BAYINDIRLIK VE ULAŞTIRMA BAKANI TAÇOY, TÜRKİYE’NİN TEK HAVACILIK EĞİTİM FUARINA KATILACAK



Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Hasan Taçoy, Türkiye’nin tek Havacılık Eğitim Fuarı IFTE 2014’e katılacak. Fuara, uçuş eğitim okulları katılacak.

Taçoy, Türkiye’den ve yurtdışından birçok yerli ve yabancı eğitim okulunun yer alacağı organizasyona konuşmacı olarak katılacak Taçoy, ayrıca, fuarda konuşma yapacak olan Türkiye Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Lütfi Elvan ve Türkiye Sivil Havacılık Genel Müdürü Bilal Ekşi ile biraraya gelecek.



ULUSLARARASI SAĞLIK HUKUKU SEMPOZYUMU KKTC ‘DE GERÇEKLEŞİYOR



Türkiye Barolar Birliği ile Kıbrıs Türk Barolar Birliği tarafından düzenlenen “Uluslararası Sağlık Hukuku Sempozyumu” başladı.

KKTC’de ilk kez düzenlenen sempozyum, Türkiye Barolar Birliği Başkanı Prof. Dr. Metin Feyzioğlu ile Kıbrıs Türk Barolar Birliği Başkanı Ünver V. Bedevi’nin himayelerinde yapılıyor. Sempozyum 5 oturum halinde gerçekleştirilecek.





SÜRÜŞ EHLİYETİ SİSTEMİNİN AB’YE UYUMLAŞTIRILMASI KONUSUNDA SEMİNER DÜZENLENDİ



Sürüş ehliyeti sisteminin Avrupa Birliği (AB) mevzuatına uyumlaştırılması konusunda dün bir seminer düzenlendi.

AB uzmanlarıyla birlikte çalışılan yeni yasa taslağı çerçevesinde; Sürüş Ehliyetleri Sistemine yönelik Motorlu Araçlar ve Yol Trafik Tüzüğü, Şoför Okulları ve Eğitmenleri ile İlgili Esas ve Kıstasları Düzenleme Tüzüğü, Sürücü Adayları ve Sürücüler için Sağlık Tüzüğü, Sürücü Adayları ve Sürücüler için Sınav Tüzüğü hazırlandı. Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Hasan Taçoy, trafik birimlerinin tek bir çatı altında toplanmasını hayal ettiğini, bunun gerçekleşmekte olduğunu görmekten mutlu olduğunu kaydetti.

Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Erhan Erçin de yaptığı konuşmada, ülkede trafik ve yol güvenliği konusunda ciddi sorunlar yaşandığını belirterek, birden fazla devlet dairesini ilgilendiren bu konuların tek bir çatıda toplanmasının önemini vurguladı.

Erçin, sivil toplum örgütlerinin ülkede farkındalık yaratmak adına önemli katkıları bulunduğunu söyleyerek, AB uzmanlarının bu çalışmalara ışık tuttuğunu kaydetti.



KKTC FRANKFURT KİTAP FUARI’INDA YER ALDI



KKTC, dünyanın en büyük kitap fuarı olarak anılan Frankfurt Kitap Fuarı’nda stant açtı.

Bu yıl 8-12 Ekim tarihleri arasında düzenlenen fuarda, Kıbrıs Türk yazın hayatını daha geniş kitlelere ulaştırmak amacıyla Daire’nin koordinasyonunda açılan Kuzey Kıbrıs Yayınları Standı’nda, yerli yayınlardan oluşan bir derme sergilendi. 1949 yılından beri düzenlenen 66’ıncı Frankfurt Kitap Fuarı’na, Kıbrıs Türk yazarlarını temsilen, İngilizce, Yunanca, Almanca, Fransızca, Hollandaca ve Litvancaya çevrilen öykü ve şiir kitaplarının yanında, çevirileri de bulunan Gürgenç Korkmazel, yayınevlerini temsilen ise çoğunlukla yabancı dilde kitaplar yayınlayan yayımcı Ali Rüstem katıldı.

KKTC standında yer alan derme, KKTC yazın sanatçıları ve araştırmacıları tarafından yazılan veya yayımcısı KKTC’den olan araştırma ve edebi türündeki kitaplardan oluşturuldu.



GÜNEY’DE ADALET GEÇ İŞLİYOR



Güney Kıbrıs’ta gerek siyasi, gerekse cezai davalarda adalet dağıtımında büyük gecikmelerin yaşandığı haber verildi.

Rum Simerini gazetesi “Tüm Kıbrıs Avukatlar Derneği”nin 370 hukukçuyla (avukat, stajyer avukat ve yargıç) yapılan araştırmada, sistemin iyileşmesi için adalet alanında birçok şeyin yapılmasının gerektiği ve var olan boşlukların düzeltilmemesi durumunda adaletin güvenirliğinin darbe alacağı neticelerine ulaşıldığını aktardı.

Araştırma neticelerine göre hukukçuların yüzde 90’ının siyasi davaların görülme süresinin davacı/davalı aleyhinde gereksiz yere uzun olduğu, yüzde 70’inin de cezai davaların görülme süresinin sanık aleyhinde gereksiz yere uzun olduğu düşüncesine sahip olduğunu kaydeden gazete, aynı hukukçuların yüzde 70’inin davanın tamamlanmasından kararın verilmesine kadarki sürenin yargıçtan yargıca değiştiği görüşünde olduğunu da belirtti.



AKARYAKIT FİYATLARI DÜNYA GENELİNDE AZALIRKEN GÜNEY KIBRIS’TA AYNI SEVİYELERDE KALMASI TEPKİYE YOL AÇTI

Akaryakıt fiyatlarının dünya genelinde azalmasına rağmen Güney Kıbrıs’ta aynı seviyelerde kalmasının, Rum muhalefet partilerinin tepkisine yol açtığı bildirildi.

Rum Alithia gazetesi, Rum Meclisi’nde akaryakıt fiyatları konusunun gündeme getirildiğini ve muhalefet partilerinin, dünya genelinde azalıp Güney Kıbrıs’ta aynı kalan akaryakıt fiyatlarına tepki gösterdiğini yazdı. Haberde, bu tepkiler üzerine akaryakıt şirketlerinin kurşunsuz benzinde litre başına 2,3 sentlik indirime gittiği kaydedilirken, yeni fiyatlarla ilgili detay belirtilmedi.