Fatura ağır ödeniyor… - Necdet SİVASLI - TURAN-SAM : TURAN Stratejik Ara?t?rmalar Merkezi - http://www.turansam.org









Fatura ağır ödeniyor… - Necdet SİVASLI
Tarih: 09.10.2014 > Kaç kez okundu? 1804

Paylaş


BAŞKENT GÜNLÜĞÜ / NECDET SİVASLI

e.mail: necdetes@mynet.com



Fatura ağır ödeniyor…



Suriye’nin Kobani’deki ateş, beklendiği gibi bizi de yakmaya başladı.

Kobani’deki IŞİD kuşatmasına Türkiye’nin birçok noktasında günlerdir

yapılan protestolar 15 kişinin ölümü ile sonuçlanan olaylarla

alevlendi. Evler, işyerleri, araçlar ateşe verildi, birçok ilde sokağa

çıkma yasağı uygulandı.

Ürküntü veren bu olaylar bizi derinden üzmüştür. Ancak, olaylar bizim

için sürpriz olmadı, bekleniyordu. Her zaman olduğu gibi tüm

yurttaşlarımızı provokasyonlara gelmemeye ve sağduyulu olmaya

çağırıyoruz.

Türkiye’nin günün birinde bu sıkıntıları çekeceğini, iç çatışmaların

olabileceğini, bunun mezhep çatışmalarına kadar vardırılabileceğine

dikkatleri defalarca çektik. Bölgede oyun üzerine oyun oynandığını

vurguladık. Çok dikkatli hareket etmek ve bugüne kadar uyguladığımız

politikaları değiştirip, yanlışlarda ısrarcı olmamamız gerektiğinin

altını çizdik.

Türkiye’ye 3 milyonun üzerinde sığınmacı gelmiş, kapıları ardına kadar

açmışız, iş işten geçtikten sonra uyanmışız ve “Suriye içinde tampon

bölge” olmasını istiyoruz. Düne kadar aklınız neredeydi? Bugün, bu

konuları gündeme taşıyoruz ama dinleyen mi var?

Hala Esad ile yatıp, Esad ile kalkıyoruz.

Bırakın artık Esad’ı, özümüze dönelim. Sınırımız delik-deşik olmuş.

İslami terörist grupların ortasında kaldık. Bugün yaşananlara

bakılacak olursa, yaşanan bu olayların nerelerden ve hangi hatalardan

kaynaklandığını açıkça görürüz.

“Barış süreci zarar görmesin” diyerek PKK ve yandaşlarının yakıp

yıkmalarına, Atatürk ve Türk bayraklarına saldırılarına ses

çıkarmayarak öz vatanımızda neredeyse “dış kapının mandalı” haline

getirilmeye başladığımız bu gerilimlerin günün birinde milleti

patlatacağını unuttuk.

İşte bir kıvılcımla ülkenin bir günde ne hale gelebileceğini millet

olarak yaşadık ve gördük.

Asıl meselelerimizi unutup, “Esad gitmeli” ısrarı hala sürüyor. Bizi

yönetenler “Esad’a karşı bir cepheleşme olmazsa, ABD Esad’a

saldırmazsa askerimizi savaşa sokmayız” anlayışı ile hala yanlışların

içinde olduğunu söylemeliyiz.

Amerika hala “Bizim önceliğimiz IŞİD” diyor. Esad’a karşı mücadeleyi

telaffuz bile etmiyor.

Suriye içindeki tampon bölgede de başarılı olamadık. Özetle, ne

istiyorsak,hiç biri yerine getirilmiyor. “Ortada kaldık” dersek

yanılmış mı oluruz?

Bizimkiler şimdi de “Eğer tampon bölge gerçekleşmezse biz de

sınırlarımızı sığınmacılara karşı kapatırız” diyor.

“Geçmiş olsun “ demekten başka söylenecek söz var mı? 3 milyonun

üzerinde sığınmacı gelmiş, bunların yarısının kayıtları bile yok.

Türkiye’nin her tarafına dağılmışlar, kimin eli kimin cebinde değil.

Çokları “Artık Suriye’ye dönmeyeceğiz” diyor. Böylesine bir yükün

altına girdikten sonra bundan sonra sınırı kapatsanız ne olur,

kapatmasanız ne olur.

Türkiye üzerine büyük oyunların oynandığını bilmeyen kalmadı. Bugün

yaşananlar, bunun küçük bir provasıdır, bu unutulmasın. Dış güçler,

ülkemizi istenilen noktaya getirdiler. Biz hala Kobani ile Esad ile

uğraşıyoruz. Yüzümüzü içeriye ve gerçeklere dönmek durumundayız.

Bugün, eğer bu noktalara gelmiş ise, bunun nedenlerini niye masaya

yatırmıyoruz? Neden gerçeklerle yüzleşmekten kaçınıyoruz?

“Süreç zarar görmesin” anlayışı ile devlet teslim olur mu? Yakılan,

yıkılan, devlet içinde devlet olmaya kalkanlara karşı hoşgörü ile

yaklaşılır mı? Böyle bir anlayışın insanları böleceğinin, ülkenin

yangın yerine dönebileceğinin hesapları yapılamaz mı?

HDP ve KCK, IŞİD bahanesi ile “süresiz halk direnişi” çağrısı ile bunu

gerçekleştirmiştir. Bunun alt yapısı aylardır hazırlanıyordu.

Eğer siz terör örgütünün her yaptığını seyreder, Atatürk ve Türk

bayraklarına saldırılara ses çıkarmazsanız, devlete baş kaldıranları

görmezden gelirseniz bir gün bunları içlerine sindiremeyenler bu

görevi üstlenmeye kalkarlar. Ortalığı yangın yerine çevirenlere bu

millet tepki göstermez mi? Aracı, evi, işyeri yakılmaya kalkanlar

seslerini çıkarmaz mı? Önemli olan, böyle ortamların

oluşturulmamasıdır. “Yeni Türkiye” denilerek Türkiye’nin getirildiği

nokta gerçekten düşündürücü ve üzücü değil mi?

Bu saatten sonra, olayların analizini yaparken bizler de sağduyulu

olmaya özen göstermek durumundayız. Konunun boyutları geniştir.

Birliğimizin, bütünlüğümüzün korunmasında, provokasyonlara gelmeme

konusunda herkesin aynı duyarlılığı taşıması gerektiği görüşündeyiz.

Devletimize güvenmek ve devletimizin yanında yer almak hepimizin

görevi olmalıdır.

Geçmişte yapılan hataların faturasını bir gün ödemek durumunda

olacağımızı biliyorduk. Bugün, bu hataların faturası önümüze

konuluyor. Temennimiz, bundan sonraki süreçte geçmişte yapılan

hataların tekrar edilmemesidir.

Bugünleri de millet olarak atlatacağımız inancı içindeyiz.



e.mail: necdetbuluz@gmail.com

necdetes@mynet.com





Yorumlar









Aktif Ziyaretçi 35
Dün Tekil 1787
Bugün Tekil 397
Toplam Tekil 4068319
IP 3.135.202.224






TURAN-SAM PRINTED ISSN: 1308-8041
TURAN-SAM ONLINE ISSN: 1309-4033
Journal is indexed by:





























11 Sevval 1445
Nisan 2024
P
S
P
C
Ct
P
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30


Sevgim - Millete!
Vurgunlu um - Azadl a ve adalete!
itaatim - Hocalar ma!
Borcum - Dostlar ma ve meslekta lar ma!
Nefretim - Yalanc lara ve iki y zl lere!

(Eb lfez EL BEY)


Ekle kar









Anasayfa - Amaç - Hedefimiz - Mefkuremiz - Faaliyetler - Yönetim - Yasal Uyarı - İletişim

Her Hakkı Saklıdır © 2007 - 2023 TURAN-SAM : TURAN Stratejik Araştırmalar Merkezi
Sayfa 1.287 saniyede oluşturulmuştur.

TURAN-SAM rssTURAN-SAM rss
Google Sitemap

"Bu site en iyi mozilla firefox'ta 1280x960 çözünürlükte görüntülenir."

Turan Portal v1.3 | Tasarım TURAN-SAM , Kodlama Serkan Aygün

Turan Nedir?, Bilimsel Dergiler, En popüler Bilimsel Dergi, Endeksli Bilimsel Dergiler, Saygın Bilimsel Dergi, Türk Dünyasının en popüler ve en saygın Bilimsel Hakemli Dergisi, SSCI, SCI, citation index, Turan, Türk Devletleri, Türk Birligi, Türk Dünyası, Türk Cumhuriyetleri, Türki Cumhuriyetler, Özerk Türkler, Öztürkler, Milliyetçi, Türkçü, Turancı, Turan Askerleri, ALLAH'ın askerleri, Turan Birliği, Panturan, Pantürk, Panturkist, Türk, Dünyası, Stratejik, CSR, SAM, Center for Strategical Researches, Araştırma, Merkezi, Türkiye, Ankara, İstanbul, Azer, Azeri, Azerbaycan, Bakü, Kazakistan, Alma-Ata, Astana, Kırgız, Bişkek, Kırgızistan, Özbekistan, Özbek, Taşkent, Türkmen, Türkmenistan, Turkmenistan, Aşxabad, Aşkabat, Ozbekistan, Kazakhstan, Uzbekistan, North, Cyprus, Kıbrıs, MHP, AKP, CHP, TURKEY, Turancılık, KKTC, Vatan, Ülke, Millet, Bayrak, Milliyet, Cumhuriyet, Respublika, Alparslan Türkeş, Atatürk, Elçibey, Bahçeli, Aytmatov, Bahtiyar Vahabzade, Yusuf Akçura, Zeki Velidi Togan, İsmail Gaspıralı, Gaspırinski, Nihal Atsız, Alptekin, Kürşad, Tarih, Kardeş, Xalq, Halk, Milletçi, Milliyetçi, Yürek, Ürek, Türklük, Beynelxalq, Arbitrli, Elmi, Jurnal, Nüfuzlu