Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu ile Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in, dün yaptıkları görüşmesinde, müzakerelerde bir sonraki aşamaya geçilmesi konusunda anlaşmaya vardıkları açıklandı.

Görüşme sonrasında, liderlerin arkadaşça ve yapıcı bir atmosferde geçen bir görüşme gerçekleştirdiğini belirten BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Danışmanı Eide, toplantıda, liderlerin bundan sonraki sürece dair bir ortak metin üzerinde anlaşmaya vardıklarını kaydetti.

Liderlerin Kıbrıs sorununda ilerleme kaydedilmesi için mevcut durumu gözden geçirdiğini ifade eden Eide, müzakereciler ve müzakere heyetlerinin, bütün konularda karşılıklı öneri sunmayı tamamladıkları konusunda fikir birliğine vardıklarını bildirdi.

Liderlerin sonuç alıcı birbirine bağlı bir şekilde ve dayanışma içerisinde kazan-kazan yaklaşımıyla müzakereleri sürdürme taahhüdünde bulunduklarını ifade eden Eide, erken zamanda bir anlaşmaya varılması ve ardından her iki tarafta da eş zamanlı referanduma gidilmesi hususunda çalışılması yönünde de liderlerin anlaştıklarını belirtti.

Eide, ayrıca, iki ayrı ekonominin tek ekonomiye dönüşmesinden herkesin kazanım elde edeceğini, bundan bir tarafın kaybının olmasının söz konusu olmadığını, bunun daha büyük bir şey için daha küçük bir şeyi bırakmak anlamına geldiğini vurguladı.

Liderlerin bir sonraki görüşmesinin sorulması üzerine ise Eide, Liderler’in gelecek hafta New York’ta BM Genel Sekreteri Ban ile bir araya geleceğini, daha sık bir araya gelme ve en az ayda 2 kez görüşme yapma kararı aldıklarını ve bir sonraki görüşmelerinin muhtemelen ekim ayı içerisinde olacağını söyledi.

Öte yandan Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, görüşme sonrasında basına bir değerlendirmede bulunarak, “Yapıcı ve sonuç alıcı görüşmeler yapılacak. Tabi ki sonuç alıcı görüşmeler al-ver olmadan olmaz. Bu konuyu müzakere masasında tartıştık görüştük. Sonuç alıcı müzakereler ancak karşılıklı ‘al-ver’lerle olur. Kazan-kazan kelimeleri de bugün (dün) Eide’nin yaptığı ortak açıklamaya girmiştir” dedi.

BM Genel Sekreteri’nin “al-ver”le ilgili önceki gün yaptığı açıklamaya Rumların tepkisinin sorulması üzerine Eroğlu, dün iki açıklama yapıldığını, birinin “al-ver”le ilgili olduğunu, diğerinin ise Rum tarafının tepkisi sonrasında olduğunu söyledi.



DIŞİŞLERİ BAKANI NAMİ, BM GENEL SEKRETERİ’NİN YENİ KIBRIS ÖZEL DANIŞMANI EİDE İLE GÖRÜŞTÜ



Dışişleri Bakanı Özdil Nami, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri’nin yeni Kıbrıs Özel Danışmanı Espen Barth Eide ile dün görüştü.

Bakan Nami görüşmede görevine yeni atanan Eide’ye başarılar dilerken, kendisiyle birlikte müzakere sürecinde yeni bir ivme yakalanması umudunu dile getirdi.

Bakan Nami, Özel Danışman Eide ile görüşmesinde ayrıca müzakerelerde gelinen son aşama ile ilgili olarak düşüncelerini aktararak, sürecin ileriye götürülmesi hususunda yapılabilecekler konusunda fikirlerini ortaya koydu.

Eide’ye süreç içerinde hep destek olacağını ifade eden Nami, ortak hedef olan Kıbrıs sorununun çözümü noktasında her türlü işbirliğine hazır olduğunu vurguladı.





İSRAİL GAZI İÇİN EN UYGUN GÜZERGAH TÜRKİYE



İsrail'in doğalgazını Avrupa'ya satmak için Yunanistan'ı rota göstermesine rağmen, uzmanlar, en fizibil yolun Türkiye olduğunu belirtiyor.

İsrail, son dönemde Leviathan sahasında bulduğu gazı 2017'den önce çıkaramayacak olmasına rağmen, yaptığı anlaşmalar ve görüşmelerle dikkati çekiyor. Ürdün ile varılan mutabakat sonrasında, İsrail Dışişleri Bakanı Avigdor Liberman, Güneydoğu Avrupa ülkelerine gaz satabileceklerini ve gazın Avrupa'ya ulaşması için Kıbrıs ve Yunanistan üzerinden 20-30 milyar dolarlık bir boru hattı yapılacağını söylemişti.

İsrail'in bu hamlelerinin AB'nin mevcut gaz tedariği endişesini kullanarak, 3 yıl sonrası için altyapı hazırlığı olduğunu ifade eden uzmanlar, gazın Avrupa'ya ulaşması için zaman ve maliyet açısından en fizibil yolun Türkiye olduğunu belirtti.



MOODY’S, RUM BANKACILIK SİSTEMİ KONUSUNDA OLUMSUZ DEĞERLENDİRMELERDE BULUNDU



Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s, Rum bankacılık sistemi konusunda olumsuz değerlendirmelerde bulundu.

Kuruluşun, önümüzdeki 12-18 ay içerisinde sorunlu kredilerin rakamlarında artış olmasını beklediğini aktaran Rum Haravgi gazetesi, bu durumun da bankaların zararlarını artıracağı değerlendirmesinde bulunduğunu yazdı.

Gazete, kooperatif bankalarının, destek programının sermayesini kullanmasının beklediğinin belirtildiği değerlendirmede, yerli mevduatların da düşmeye devam edeceği ve hane halkının yaşam seviyelerini muhafaza etmek için birikimlerini kullanacağı öngörüsünde bulunuldu.

Gazete, kuruluşun, mevduatların tıraşlanmasının ardından mevduat sahiplerinin güvenleri kırılgan olduğu için bankaların hassas finans zeminine sahip olduğundan de söz etti.

Öte yandan, Güney Kıbrıs’ta her 4 Rum’dan birinin yoksulluk ve sosyal dışlanma tehlikesi altında olduğu belirtildi.

Rum Fileleftheros gazetesi ise, Rum İstatistik Dairesi’nin verilerine dayandırdığı haberinde, Güney Kıbrıs’ta yoksulluk ya da sosyal dışlanma tehlikesi altında olanların oranının 5 yıl içerisinde yüzde 4,5 arttığını yazdı.

Gazete, 2008’te yüzde 23,3 olan bu oranın 2013’te yüzde 27,8’e çıktığına işaret etti.