Çalışma Şartları ve Özlükler Akademi ve Bilimin Altyapısını Oluşturmaktadır - Prof. Dr. İbrahim ORTAŞ - TURAN-SAM : TURAN Stratejik Ara?t?rmalar Merkezi - http://www.turansam.org









Çalışma Şartları ve Özlükler Akademi ve Bilimin Altyapısını Oluşturmaktadır - Prof. Dr. İbrahim ORTAŞ
Tarih: 18.09.2014 > Kaç kez okundu? 1828

Paylaş


Çalışma Şartları ve Özlükler Akademi ve Bilimin Altyapısını Oluşturmaktadır

Prof. Dr. İbrahim ORTAŞ,

Çukurova üniversitesi öğretim üyesi,

iortas@cu.edu.tr , https://www.facebook.com/iortas ,

Tweeter; İbrahim ORTAŞ ‏@iortas



Üniversitenin kurumsal özerkliği de akademik özgürlükler de öncelikle özlük ve çalışma haklarından geçer. Geçim derdindeki insanların özgürlüğünden söz edilemez. Kendi kurumunda yaşamını idame etme söz hakkı olmayan kişilerin özerk karar ve düşünce sürdürmesi olanaksızdır. Özlük ve çalışma koşulları diğer tüm akademik tartışmaların altlığı olarak görülmelidir.



Üniversiteler Yoksulluk Sınırında Yaşıyor

Uzun zamandır çalışanların ücretlilerine herhangi bir iyileşme yapılmadı. TUİK verilerine göre en üst dereceden maaş alan akademik personelin bile yoksulluk sınırı içinde yaşadığı görülüyor. Son yıllarda üniversitelerin verimliliği ve bilgi üretme konusunda birçok sorunu bulunduğu bir gerçek. Bunun belki ilk nedeni maaş yetersizliği değildir. Üniversite özerkliği, üniversite yönetim organlarının belirlenmesi üzerinde dolaşan siyasi etkiler, üniversite bütçeleri yanında maaş yetersizliği de ciddi bir demoralizasyon nedenidir. Bu konuda zaman zaman toplumdan gelen eleştirileri kendi görüşlerimde katarak genelleştirmeye çalışıyorum. Ancak bugün üniversitelerin gördüğü değer ve aldığı ücret karşısında söyleyecek söz bulamıyorum.

Ayrıca not olarak belirtmek isterim ki üniversitelerimizde ciddi bir rahatsızlık, verimsizlik ve heyecansızlık görülüyor. Bir şeyler üretme hevesinin kaybolduğu bir durum görülüyor. 2013 yılında dünyanın ilk 10 büyük ekonomisi olması hedeflenen bir ülke için bu hevessizlik açıkçası çok da hoş değil. Mutlaka bu konunun incelenmesi ve bir şeylerin yapılması gerekir.



Tıp Camiası En Çok Zarar Gören Kurum Oldu

En son Tıp doktoru hocalar için tam anlaşılmayan bir şekilde hastane ve dışarıda belirli saatlerde muayene yapabileceklerini belirtiler. Açıkçası devletimiz üniversite hocalarına hak ettikleri ölçüde maaş vermek yerine, bilim insanlarını bir birinden ayrışmıştır. Bu uygulama insan hakları ve eşitlik ilkesine aykırıdır. Bir grup hocaya sen dışarıda ek iş yap, diğerine sen yapma diyemez. Birileri bu durumu Anaysa mahkemesine götürse konu esastan iptal edilir. Yoksa hukukçular “biz daha çok kazanırız” der ve kendileri hukuk bürosu açar. Mühendis, öğretmen hemen herkes bir şekilde kendi mesleğine uygun yapacak iş bulur. O zamanda bilim yapmak yerine hizmet görülmüş olur gibi olur ki bilim olmadan sağlıklı hizmet de gerçekleşmez.



Bilim Kuruluşlarının Görevi Hizmet Değil Bilimsel Bilgi Üretmektir

Topluma hizmeti götürme görevi doğrudan bilim kuruluşlarına verilmemiştir. Bilim insanın tüm zamanını okumaya, düşünmeye, araştırmaya ve yazmaya ayırması gerekirken, zamanını geçim derdi için özel iş yapmaya yönlendirilirse orada bilim ve bilgi üretilemez. Bu durum üniversite anlayışına zarar verdi ve zarar veriyor. Nihayet uzun zamandır eleştirdiğimiz özel iş yapma danışmanlık işlemleri başta Tıp fakültelerinin içinde bulunduğu durum olmak üzere sistemin iflas ettiğini gösteriyor. Türkiye’de bir tarafta sayıları 90'ı bulan Tıp fakülteleri diğer tarafta yetersiz ve kaliteli öğretim üyesi ihtiyacı. Doğal olarak dışarıda 20 000 TL kazanacak bir tıp hocasına 4800 TL maaş reva görülürse kimse teorik olarak kabul edilen bilim aşkını çok sürdüremez.

Değişen dünya koşullarında, evrensel anlamda dünyadaki meslektaşları ile çalışan ve zaman zaman onlarla dünyanın herhangi bir yerinde bir araya gelen öğretim elemanlarının aldığı ücret, gerek yurtdışındaki gerek yurtiçindeki özel-vakıf üniversitelerinde çalışan öğretim üyelerinin beşte biri kadardır. Öğretim elemanları zamanının tümünü ülke hizmetine ayıran ve bu amaçla mesai kavramı olmaksızın çalışan kişilerdir. Ancak bizler emeklerinin karşılığını alamamakta ve dolayısıyla ciddi geçim sıkıntısı çekmekteyiz. Ülkemiz bilim adamalarının bu durumda bırakılmasının gelecekte mal olacağı kimi sorunların yaşanmaması için acilen önlem alınmalıdır.



Üniversite Çalışanlarının % 99’u Maaşlarından Memnun Değil

Öğretim Elemanları Derneği (ÖGEDER) öğretim elemanlarının özlük hakları ile ilgili 1955 akademisyenin katıldığı ‘Akademisyenlik Tanım’ başlıklı anketin sonuçlarına göre öğretim üyelerinin sadece yüzde 1’i aldığı maaştan memnun. Aralarında Bin 138’i araştırma görevlisi, 250’si öğretim üyesi, 184’ü yardımcı doçent, 93’ü doktor, 80’i doçent, 79’u okutman, 59’u profesör bulunan toplam bin 955 akademisyenin katıldığı ankette önemli sonuçlara ulaşıldı. Ankete göre sadece 4 akademisyenden 1’i akademik olarak yaptığı çalışmalardan memnun. Akademisyenlerin yüzde 88’i maaşından memnun olmadığını dile getirirken kısmen memnun olanların oranı yüzde 10.

Ankete katılanlara sorulan, Akademik olarak yaptığınız çalışmalardan memnun musunuz? Sorusuna yüzde 56’sı kısmen, yüzde 19’u hayır ve yüzde 25’i evet cevabını vermiş. Akademik olarak yaptığınız çalışmalarda üniversitenizden yeterince destek alabiliyor musunuz? Sorusuna ise akademisyenlerin sadece yüzde 11’i evet cevabını vermiş. Akademisyenlerden yüzde 45’i akademik çalışmalarında üniversitelerinden herhangi bir destek almadığı belirtmiş. Yurtdışında başka bir üniversitede çalışmak isteyen akademisyenlerin oranı ise yüzde 84 olduğu rapor edilmiş.

Son yıllarda Tıp Fakültelerinin içinin boşaltılmış olması, mezun olan parlak öğrencilerin Ar-Gör olarak üniversitede çalışmayı kabullenememesinin nedenleri ankete de görüldüğü gibi çalışma koşulları ve maaşların yetersizliğidir.



Liyakat Sahibi İnsana Sahip Çıkalım

Yeni bir şey söyleyecek, yeni bir buluş yapıp insanlığını yaşamını değiştirecek ülkenin geleceğini yönlendirecek kişileri korumak zorundayız. Yetenekli, liyakatli insanlarımızı adamsendeciliğe harcatmayalım, onların enerjilerinden ve yeteneklerinden yararlanalım. Liyakati olan ortamı ve çalışma koşullarını iyileştiren, insanın önünü açabilen kapasitedeki insana önem verirsek ülkemiz gelişir. Suyolunda testiyi kıran ile suyu getireni aynı değeri görmemeli. Testiyi kıran daha çok değer görüşe kimse çalışmaz. Ülkemizde kamuda çok sayda küstürülmüş, enerjisinden ve yeteneğinden yararlanılmayan insanın var olduğunu duymak bilmek üzücü.



Nitelikli İnsanları Üniversitede Tutmak İstiyorsak Bilim İnsanına Destek Çıkılmalıdır

Hükümetin yargı mensuplarına yapmayı planladığı zam önerisi yıllardır yoksulluk sınırında yaşayan akademik personelin ücret artışı talebini doğal olarak sordurur oldu. Türkiye’nin sorunları gündeme geldiğinde ilk sorulan soru bilim insanlarının çözüm üretmesidir. Ancak çok nitelikli insan kaynağı oluşturmak iyi beyinleri üniversitede görmek istiyorsan bunun yolarından biride akademik ve üniversite çalışanlarının geçim sorunu ve özlük haklarının iyileştirmesi gerekir.



Yargı Mensuplarına Yapılacak Maaş Zammı Bütün Çalışanlara Yapılmalıdır

Madem yargı mensuplarına bir iyileştirme planlıyor. Çok haklı olarak yargı mensuplarının rantın ve liyakatsizliğin kol gezdiği bir dünyada “vicdan ile cüzdan arasında sıkışıp kalma” durumu birçok meslek için farklı duygularda yaşanıyor. Yine de çok sayıda çalışan insanımız yetersiz maaşlarına rağmen işlerini yapmaya çalışıyorlar. Toplumda belirli bir saygınlığı olan ve mesai kavramı olmadan enerjisini bütünü ile bilim yapmak ve insan eğitmeye adamış insanlar için bugünkü maaş durumunun rencide edici ve can sıkıcı olduğunu belirtmek durumundayız. Bütün kesimlere iyileşme yapılmalı. Yaptığı iş ve niteliği gereği iyi beyinleri ülkenin menfaatine değerlendirmek istiyorsak, bilim insanına pozitif ayrımcılık yapılması herkes tarafından anlayışla karşılanacaktır diye düşünüyorum.





Yorumlar









Aktif Ziyaretçi 33
Dün Tekil 1349
Bugün Tekil 1491
Toplam Tekil 4074767
IP 18.220.154.41






TURAN-SAM PRINTED ISSN: 1308-8041
TURAN-SAM ONLINE ISSN: 1309-4033
Journal is indexed by:





























15 Sevval 1445
Nisan 2024
P
S
P
C
Ct
P
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30


Asil yetimler anadan babadan de il, ilim ve ahlaktan yoksun olanlard r. (HZ. AL )


Ekle kar









Anasayfa - Amaç - Hedefimiz - Mefkuremiz - Faaliyetler - Yönetim - Yasal Uyarı - İletişim

Her Hakkı Saklıdır © 2007 - 2023 TURAN-SAM : TURAN Stratejik Araştırmalar Merkezi
Sayfa 1.788 saniyede oluşturulmuştur.

TURAN-SAM rssTURAN-SAM rss
Google Sitemap

"Bu site en iyi mozilla firefox'ta 1280x960 çözünürlükte görüntülenir."

Turan Portal v1.3 | Tasarım TURAN-SAM , Kodlama Serkan Aygün

Turan Nedir?, Bilimsel Dergiler, En popüler Bilimsel Dergi, Endeksli Bilimsel Dergiler, Saygın Bilimsel Dergi, Türk Dünyasının en popüler ve en saygın Bilimsel Hakemli Dergisi, SSCI, SCI, citation index, Turan, Türk Devletleri, Türk Birligi, Türk Dünyası, Türk Cumhuriyetleri, Türki Cumhuriyetler, Özerk Türkler, Öztürkler, Milliyetçi, Türkçü, Turancı, Turan Askerleri, ALLAH'ın askerleri, Turan Birliği, Panturan, Pantürk, Panturkist, Türk, Dünyası, Stratejik, CSR, SAM, Center for Strategical Researches, Araştırma, Merkezi, Türkiye, Ankara, İstanbul, Azer, Azeri, Azerbaycan, Bakü, Kazakistan, Alma-Ata, Astana, Kırgız, Bişkek, Kırgızistan, Özbekistan, Özbek, Taşkent, Türkmen, Türkmenistan, Turkmenistan, Aşxabad, Aşkabat, Ozbekistan, Kazakhstan, Uzbekistan, North, Cyprus, Kıbrıs, MHP, AKP, CHP, TURKEY, Turancılık, KKTC, Vatan, Ülke, Millet, Bayrak, Milliyet, Cumhuriyet, Respublika, Alparslan Türkeş, Atatürk, Elçibey, Bahçeli, Aytmatov, Bahtiyar Vahabzade, Yusuf Akçura, Zeki Velidi Togan, İsmail Gaspıralı, Gaspırinski, Nihal Atsız, Alptekin, Kürşad, Tarih, Kardeş, Xalq, Halk, Milletçi, Milliyetçi, Yürek, Ürek, Türklük, Beynelxalq, Arbitrli, Elmi, Jurnal, Nüfuzlu