Adaletin gözyaşları… - Necdet SİVASLI - TURAN-SAM : TURAN Stratejik Ara?t?rmalar Merkezi - http://www.turansam.org









Adaletin gözyaşları… - Necdet SİVASLI
Tarih: 04.09.2014 > Kaç kez okundu? 1729

Paylaş


BAŞKENT GÜNLÜĞÜ / NECDET SİVASLI

e.mail: necdetes@mynet.com



Adaletin gözyaşları…



Ortadaki iddia şu:

17-25 Aralık Yolsuzluk operasyonuna imza atan polislerin “darbe

“suçlaması ile gözaltına alınmaları ve yeni atanan savcıların 25

Aralık soruşturmalarına “takipsizlik” kararı vermesi “darbe kılıfıyla

yolsuzluk iddialarının örtülmesi” olarak yorumlanıyor.

Bu konuda muhalefetin sesi daha gür çıkıyor. “Cumhuriyet tarihinin en

büyük yolsuzluk operasyonu” deniliyor. Suçlananların yargılanması

gerektiği vurgulanıyor. “Eğer suçsuzluğunuzu savunuyorsanız

yargılanır, suçsuzluğunuz ortaya çıktığında da kamu vicdanında da

temizlenmiş olursunuz” deniliyor.

Bütün bu nedenlerden dolayı bu operasyona adı karışan polislerin

gözaltına alınması, tutuklanması da “darbe kılıfı ile yolsuzluk

iddiaları örtülmek isteniliyor” şeklinde dile getiriliyor.

Bütün bunların ne kadar doğru, ne kadar yanlış olduğunu bilemiyoruz.

Ancak, suçlanan kim olursa olsun, adalet önünde hesap vermek, suçsuzsa

aklanmak zorundadır. Bu olmuyorsa, hukuk yarar alır. Suçlananlar da

hiçbir zaman kamu vicdanında temizlenmemiş olur.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, konuyu sürekli sıcak tutanlar

arasında yer alıyor. Bahçeli son açıklamasında da “Adalet terazisine

17-25 ağırlığı koyanlar pişman olacak”diyor. Bahçeli” Ayrıca adaleti

namus belleyen, tarafsız ve bağımsızlığı yüreklice savunan tüm

hukukçularımıza başarılar diliyorum. Hukukun karar günleri geçecek,

adaletin gözyaşları bir gün dinecek”diye de ekliyor.

Bizim görüşümüzü de yansıtalım:

Eğer, iddialar doğruysa 17-25 Aralık yolsuzluk operasyonu şöyle veya

böyle kapatılmak isteniliyorsa bu hukukun katledilmesi demektir. Bu

operasyonu yapanlar da “Devlete darbe teşebbüsünde bulundu” suçlaması

ile gözaltına alınıyor, tutuklanıyor, itibarsızlaştırılmaya

çalışılıyorsa bu da ayrı bir yaradır. Çünkü gerek hukukçular, gerekse

muhalefet cephesi bunu böyle yorumluyor.

Devlet birdir ve hiçbir zaman da ne şekilde olursa olsun seçilmişlerin

darbe ile yıkılmak istenilmesinin karşısındayız. Bunu yapmak

isteyenlere de fırsat verilmemelidir. Suçsuz olanların da “darbe

iddiası” ile mağdur edilmesinin de aynı şekilde karşı olmak

görevimizdir.

Hukuk yara almasın. Hukukun bir gün herkese lazım olacağını da

unutmamak gerekiyor. Hukukun üstünlüğünü savunmak, hukuka güvenmek,

herkesin sığınacağı güvenli bir liman olduğunu bilerek hareket etmek

hepimizin görevi olmalıdır. Biz, bu nedenle baştan bu yana hukukun

üstünlüğü savunuyoruz. Hukukun siyasallaşmaması gerektiğini

söylüyoruz.

Muhalefet, sert tepkileri ile “Darbe iddiaları ile yolsuzluk

örtülemez” diyor. MHP Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkan “Rüşvet ve

yolsuzlukları ortaya çıkarmak darbe değildir. Ülkenin Ali menfaati

gereğidir” diyor. MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın da “Yeni

Türkiye’de hırsızlar koruma altına alınıyor” görüşünü yansıtıyor.

Saadet Partisi Genel Başkanı Mustafa Kamalak “Suçluyu yakalayan

polisler suçlu duruma getirildi. Bu devran böyle gitmez. O dosya

mutlaka yeniden açılır” şeklinde görüşlerini dile getiriyor.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Haluk Koç ise, konu ile ilgili olarak

“Rüşvet ve yolsuzluk soruşturmalarında adı geçenler er ya da geç hukuk

önünde hesap verecek “ diyor.

Konuyu yakından takip edenlerden biri de BBP Genel Başkanı Mustafa

Destici “Soruşturmaların üstünün kapatılması kabul edilemez. Madem

suçsuzlardı yargılanıp aklansalardı” şeklinde görüşlerini dile

getiriyor.

Eğer, hala ortada ve kafalarda soru işaretleri varsa bunların

giderilmesi gerekiyor.

Sadece içeride değil, dışarıda da hukuk sitemimizin eleştirilmesi,

Türkiye’nin hızla hukuk devleti dışına doğru sürüklendiğinin

söylenmesi de üzerinde durulması gereken önemli bir konudur. Bunu

düzeltmek, bu imajı yıkmak da bugünkü iktidarı görevi olmalıdır.

Bir önemli konuya daha değinelim:

Adli yıl nedeni ile yapılan açılışa Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Hükümet

katılmadı. Neden katılmadıklarını hepimiz biliyoruz.

Hâlbuki her konuda birbirimize tahammül etme, birbirimizi dinleme

alışkanlığımızın olmadığını bir kez daha gördük ve yaşadık. Herkes

konuşabilmeli, görüşlerini ortaya koyabilmelidir. Ortada bir sorun

varsa, bu sorun ancak konuşularak ve tartışılarak sonuçlandırılabilir.

Kaldı ki, ortada bir adli yılın açılışı ve sürekli tartışma konusu

olan bir hukuk sitemimiz bulunuyor. Böylesine anlamlı ve önemli bir

açılışta konuşmalar da olacak, uyarılar da yapılacak. Bunlara tahammül

etme, dinleme ve not alma gibi yapılanma içinde olmamız yerine,

çatışma ortamına zemin hazırlama içinde olmamız da ayrıca tartışılması

gereken bir başka konudur.

Biz, yine de ülkemizde hukukun üstünlünden, barıştan, kardeşlikten,

ayrışmadan yaşamadan yanayız ve bunun da sürekli savunucusuyuz.

e.mail: necdetbuluz@gmail.com

necdetes@mynet.com





Yorumlar









Aktif Ziyaretçi 38
Dün Tekil 1927
Bugün Tekil 1664
Toplam Tekil 4067798
IP 18.224.32.40






TURAN-SAM PRINTED ISSN: 1308-8041
TURAN-SAM ONLINE ISSN: 1309-4033
Journal is indexed by:





























10 Sevval 1445
Nisan 2024
P
S
P
C
Ct
P
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30


T rk hakanlar ve T rkmen Padi ahlar devlet i lerinde hatunun fikirlerini st n tutar.
(N ZAM L-M LK)


Ekle kar









Anasayfa - Amaç - Hedefimiz - Mefkuremiz - Faaliyetler - Yönetim - Yasal Uyarı - İletişim

Her Hakkı Saklıdır © 2007 - 2023 TURAN-SAM : TURAN Stratejik Araştırmalar Merkezi
Sayfa 1.311 saniyede oluşturulmuştur.

TURAN-SAM rssTURAN-SAM rss
Google Sitemap

"Bu site en iyi mozilla firefox'ta 1280x960 çözünürlükte görüntülenir."

Turan Portal v1.3 | Tasarım TURAN-SAM , Kodlama Serkan Aygün

Turan Nedir?, Bilimsel Dergiler, En popüler Bilimsel Dergi, Endeksli Bilimsel Dergiler, Saygın Bilimsel Dergi, Türk Dünyasının en popüler ve en saygın Bilimsel Hakemli Dergisi, SSCI, SCI, citation index, Turan, Türk Devletleri, Türk Birligi, Türk Dünyası, Türk Cumhuriyetleri, Türki Cumhuriyetler, Özerk Türkler, Öztürkler, Milliyetçi, Türkçü, Turancı, Turan Askerleri, ALLAH'ın askerleri, Turan Birliği, Panturan, Pantürk, Panturkist, Türk, Dünyası, Stratejik, CSR, SAM, Center for Strategical Researches, Araştırma, Merkezi, Türkiye, Ankara, İstanbul, Azer, Azeri, Azerbaycan, Bakü, Kazakistan, Alma-Ata, Astana, Kırgız, Bişkek, Kırgızistan, Özbekistan, Özbek, Taşkent, Türkmen, Türkmenistan, Turkmenistan, Aşxabad, Aşkabat, Ozbekistan, Kazakhstan, Uzbekistan, North, Cyprus, Kıbrıs, MHP, AKP, CHP, TURKEY, Turancılık, KKTC, Vatan, Ülke, Millet, Bayrak, Milliyet, Cumhuriyet, Respublika, Alparslan Türkeş, Atatürk, Elçibey, Bahçeli, Aytmatov, Bahtiyar Vahabzade, Yusuf Akçura, Zeki Velidi Togan, İsmail Gaspıralı, Gaspırinski, Nihal Atsız, Alptekin, Kürşad, Tarih, Kardeş, Xalq, Halk, Milletçi, Milliyetçi, Yürek, Ürek, Türklük, Beynelxalq, Arbitrli, Elmi, Jurnal, Nüfuzlu