Şu günlerde ülkemizin içinde bulunduğu buhranlı günler belki de Cumhuriyet tarihimizin en kara günleri olarak ileride tarihin tozlu sayfalarına not düşülecektir. Tabi ilerleyen zamanlarda bu gün koşullarında yaşananları bir utanç manzarası olarak görebilecek gençler bulunabilirse.

Bazen ülkeler, devletler, milletler silahlı bir kuşatma hâsıl olmadan da vatan dedikleri topraklarda emperyalist güçlerin fikriyatlarıyla yaşayabilir yozlaştırılabilirler. Öz varlık sebeplerini unutur milli ve kültürel değerlerini yadırgayabilir hatta onu yok sayabilirler. Bugünün Türkiye’sinde bunları hemen her gün görmek yaşamak mümkündür.

Dünyanın neresine bakarsanız bakın hatta en geri kalmış ülkelerine en ilkel kabilelerine bir göz atın. Kurucu Liderlerine, kurucu devlet başkanlarına, kurucu kabile reislerine hem varlıklarında hem de rahmana kavuştuktan yıllar sonra bile olan hürmetleri minnetleri saygıları evet en ilkel kabilelerde bile sonsuza dek sürerken ülkemizde neler yaşanıyor. Bebek katili eli kanlı soysuz birinin heykeline misilleme olarak Türkiye Cumhuriyeti’nin Hakan’ı Başbuğ’u Mustafa Kemal Atatürk’ün heykelleri ateşe veriliyor. Ulu liderin Kurucu Hakan Başbuğ Mustafa Kemal’in Yıkın Heykellerimi adlı şiirinde aslında açıkça beyan etmişti millet olmanın önemini. Bugün ise yıkılmaya çalışılan Başbuğ Mustafa Kemal’in heykeli değil milletin ta kendisidir aslında. Aydınlığa yeğliyorsanız, kara geceyi. Hala önemini anlayamadıysanız, Millet olmanın... Yıkın, diktiğiniz heykellerimi. RAHAT BIRAKIN BENİ... Millet olmanın ne anlama geldiğini bilmeyen sığ beyinli emperyalist maşaların Başbuğ Mustafa Kemal’in heykeline yaptıkları bu saygısız tutumda milli benlik ve var oluş sebebini bilmeyenlerin yaptığı alçakça saldırılardır. Yine yaşadığımız tarihin bu kara günlerinde Yüce Türk Milletinin bayrağına yapılan alçakça ve unutulmayacak saldırılar var. Bir vatan toprağı düşünün ki bu toprakta yaşayan bu toprağın nimetlerinden yararlanan bu milletin sözüm ona ferdinden sayılan şahsiyet yoksunu kişi ve kişilerce bayrağın indirilmesi başka hangi toplum ve milletlerde eşine rastlanabilinir ki. Bir futbol takımının flamasının yere atıldığında binlerce taraftar gurubunun yaptıkları nümayişler medyanın günlerce yaptığı gevezelikler ile birde rengini aziz şehitlerimizden almış olan simgesi ay ile yıldız rengi kırmızı dosta güven düşmana korku veren uğruna canlar alınıp canlar verilebilecek Türk Bayrağının bir soysuz tarafından indirildiğinde verilen tepkiye bakın ve iyi kıyaslayın. Hani yazımın başında da belirttiğim gibi tarihin kara günleri diye nitelendirdiğim bu alçakça yaşanan olayları şimdi gün, ay, ve yıl olarak belirtmek istiyorum. Olur ya ileride milli benliğini yitirmemiş bugünün çocukları yarının istikbal savunucuları bu kara tarihten geleceklerinin hesaplarını sorarlar diye.



Tarih:06.08.2014

Yer : Lice

Yüzleri kapalı bir grup, 2. Hava Kuvveti Komutanlığı'nın bahçesinin duvarından atlayarak direkte asılı bulunan ‘’Türk Bayrağını’’ indirdi.

Tarih:29.08.2014

Yer : İstanbul Gaziosmanpaşa

Diyarbakır Lice’de ki bayrak indirme olayının şoku yaşanırken bir yenisi de İstanbul Gaziosmanpaşa’da yaşandı.

Tarih:20.07.2014

Yer: İstanbul Ataşehir

İstanbul Ataşehir de bir okulun bahçesindeki bayrağın indirilmesi iddiaları üzerine polis soruşturma başlattı.

Tarih:20.08.2014

Yer: Diyarbakır Lice

Anadolu lisesi bahçesindeki Atatürk büstüne yönelen YDG-H üyeleri Atatürk büstünü benzin döküp yaktılar.

Tarih:20.08.2014

Yer: Batman

Diyarbakır'ın Lice ilçesine bağlı Yolçatı köyünde terör örgütü üyesine ait heykele el konulmasını bahane eden bir grup Yavuz Selim Mahallesi'nde gösteri düzenledi. Yollara barikat kurup ateş yakan gruptan bazıları Vali Zeki Şanal Ortaokulu bahçesindeki Atatürk büstünü yerinden sökerek kaçtı.

Velhasıl-ı kelam ülkemiz kurt misali.Her yanı it tuzağı.Kurt misali özgür ve hür olmak paydası ile kurulmuş olan yurdumuz bu kara günler de etrafı hainler tarafından sarılmış ve kurşunlaşmış bir Kurt misali yaralı ve yalnız.Yeniden titreyip özümüze dönmemiz duası ile….



CİHAN NAYİR