USTA! Yanlış yapanlar değil de, ÖZÜR bana düştü! Ne garip... Bir daha ÖZÜR!



Necip Fazıl Kısakürek (N.F.K.) rahmetli, bir yazarla yaptığı polemik sonunda şöyle demişti: Ölü fareye kurşun sıkılmaz!



Recep Tayip Erdoğan'dan ‘yüz bulamayan’ ve ‘saha dışına itilen’ bazı siyaset fırsatçıları, Abdullah Gül'ün partiye dönmesini, 4 gözle bekliyorlar!



Oh, be! ‘Ak-koyunlar’ ile ‘kara-koyunlar’ bugün ÇOBANLARINI seçtiler. Yeni ‘çoban’ımızın milletimize ve insanlığa hayırlı olmasını diliyorum.



Facebook’ta ‘muhalif’ birileri ‘isyannnnnn’ diye feryat ediyor. Diğeri de cevap veriyor: İsyan da bir nevi mutlu olma yoludur. Dünya henüz yıkılmadı ve bizler de altında kalmadık ki...



Recep Tayip Erdoğan için zamanında, ‘muhtar bile olamaz!’ demişlerdi… Oldu, oldu ve yine oldu. Şimdi ‘bir etap daha’ kaldı. Ben biliyorum da başka bilen var mı bir test edeyim istiyorum.



Etrafınıza şöyle dikkatlice bir bakın: Erdoğan'ın dışlayıp saha dışına şutladığı ne kadar sabık ve sakıt siyasetçi varsa, bugünlerde yapılacak toplantılarda hep onların ortada dolaşarak boy gösterdiğini göreceksiniz. Ben bir kısmını şimdiden görüyorum.





Birileri seçim sonucu efkârından diyor ki:

- Bir rakı getir Sebastiyan, ülkenin anasını … tiler’.

Biri de cevap veriyor:

— (Özür ile) Analar da niye kendilerine sahip çıkmazlar ki... Demek ki hazır bekliyor!



Bir diyalog:

— Beni niye getirdiniz buraya?

— Çay içmek için...

— Durmuş, Engin ve Metin'in yanına götürseniz daha iyi olmaz mıydı?



28 Şubat denilen kararlık dönemde, kendisinin küçük dağları yarattığını sanan bir üniversite Rektörü, “oyların yüzde 95'ini alsanız bile iktidar olamazsınız” demişti... Şimdi yüzde 52 ile bilmem kaçıcı defa iktidar oldu. Miyopluk kötü bir şey olsa gerek...



Bir dost şöyle yazmış:

— Türkiye Cumhuriyeti'nin 12. Cumhurbaşkanı hayırlı uğurlu olsun... Vatandaşımız yine tercihini hırsızlardan yana kullanmıştır” .

Ben de diyorum ki:

— Toplumun yüzde yüzü oyunu verse, yine aziz milletimiz oyunu hırsızdan yana kullanmış olacak... (Tebessümler)... Ey ev sahipleri! Sizler nur gibi suçsuz, kusursuz ve kabahatsizsiniz, değil mi?



‘Yandaş’ ve ‘yandaşlık’: Ne güzel… Keşke her şeyde böyle bir mutabakat olsaydı. Yani diyorum ki bu ‘yandaşlık’ çok iyi bir şey… Mesela AKP’yi tutanlar onun yandaşı, CHP’yi tutanlar onun yandaşı, MHP’yi tutanlar onun yandaşı, değer partileri tutanlar da onların yandaşı… Bakın her yandaş, yandaş olduğu kişiye oy veriyor. Hem de demokratik bir şekilde… Kötü mü ne güzel işte! Var olasın YANDAŞLIK! Yandaşların aklıselim sahibi haline gelip ‘KANDAŞ’ olduğu günlere özlem ile…





Hülâsa;

Aylardır SEÇİM, SEÇİM lafları ile yatıldı ve kalkıldı…

Çok şükür seçim yapıldı ve sonuç ortada…

Eh, artık yeni bir kampanya gerekli…

2015’de ERKEN SEÇİM yapılsın!