Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, var olan gerçekleri göz ardı etmeden, Kıbrıs Türk halkının hakları ve haklılığını müzakere masasında yansıtarak bir anlaşma için çalıştıklarını söyledi.



Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, Yakup Kırmızı başkanlığındaki Beden Eğitimi Öğretmenleri Derneği heyetini kabulünde, “İnşallah bir anlaşmaya varırız. Bulacağımız anlaşmanın Kıbrıs Türk halkını mağdur etmemesi lazım” dedi.



İnandıkları bir davayı savunduklarına işaret eden Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, Kıbrıs Türk halkının menfaatleri doğrultusunda bir anlaşma sağlamaya çalıştıklarını belirtti.



Bugüne kadar müzakereleri iyi niyetle sürdürdüklerini anlatan Cumhurbaşkanı Eroğlu, ancak düşündükleri bir anlaşma noktasına gelemediklerini kaydetti.



Son zamanlarda yapılan çalışmalarla Kıbrıs konusunda olumlu bir sonuca varılması temennisinde bulunan Cumhurbaşkanı Eroğlu, sorunun Kıbrıs’ta yaşayan Türkler ve Rumlar tarafından çözüleceğini söyledi.



Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, geçmişten bu hem Türkler, hem de Rumların dile getirdiği, “Kıbrıslıca bir çözüm” söylemini tekrarladı.



Rumların bunu söylerken, bazen de dıştan değişik beyanatların verilmesine davetiye çıkaran hareketlerde bulunduğunu belirten Cumhurbaşkanı Eroğlu, bunun hoş olmadığını dile getirdi.



“Komşularımız tezatlar içerisindedir” şeklinde konuşan Eroğlu, Kıbrıs Türk tarafının her şeye rağmen iyi niyetini sürdürdüğünü anlattı.



Liderlerin de 24 Temmuz’da ve Ağustos’ta yeniden bir araya geleceğini anımsatan Cumhurbaşkanı Eroğlu, sonuçta her iki tarafın da müzakerelerin devamından yana olduğunu kaydetti.

Konuşmasına “aramızda bir fark var, biz müzakerelerin ucu açık devam etmemesinden yana tavır ortaya koyarken, Rum tarafı müzakerelerin ucunun açık olmasında ısrar ediyor” şeklinde devam eden Cumhurbaşkanı Eroğlu, müzakerelerin zaten 1967’den beridir sürdüğünü hatırlattı.



Yaklaşık 40 senedir devam eden müzakerelerde bir anlaşmaya varılamadığına işaret eden Cumhurbaşkanı Eroğlu, bunun için bir yol haritası ortaya konularak, belli bir zaman limiti içinde müzakereleri bir anlaşmayla bitirme düşüncesinde olduklarını vurguladı.



Var olan gerçekleri göz ardı etmeden, Kıbrıs Türk halkının hakları ve haklılığını müzakere masasında yansıtarak bir anlaşma için çalıştıklarını anlatan Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, “inşallah bir anlaşmaya varırız. Bulacağımız anlaşmanın Kıbrıs Türk halkını mağdur etmemesi lazım” dedi.



Kıbrıs Türk halkının huzur ve güven içinde yaşayabileceği bir anlaşmanın önemine değinen Cumhurbaşkanı Eroğlu, sözlerini şöyle tamamladı:



“Ambargolardan bizi kurtarmayacak bir anlaşma, anlaşma olmaz. Varolan gerçekleri, 1974’ten bugüne kadar geçen 40 yılı da göz ardı etmeyen bir anlaşma arayışı içerisindeyiz.”





KIBRIS TÜRK TARAFI “GEÇİŞ DÖNEMİ DÜZENLEMELERİ” İLE “GÜVENLİK VE GARANTİLER” KONULARINDA İKİ ÖNERİDE BULUNDU



Kıbrıslı Türk Müzakereci Kudret Özersay ile Rum Yönetimi Müzakerecisi Andreas Mavroyannis, Kıbrıs müzakereleri çerçevesinde dün ara bölgede yaklaşık 6 saatlik yeni bir görüşme yaptı.



Görüşmenin tamamlanmasının ardından Kıbrıslı Türk Müzakereci Kudret Özersay, görüşülen konulara ve bir sonraki aşamaya ilişkin basına değerlendirmede bulundu.



Özersay, Kıbrıs Türk tarafının “geçiş dönemi düzenlemeleri” ile “güvenlik ve garantiler” konularında iki öneride bulunduğunu ; Kıbrıs Rum tarafının da “vatandaşlık” konusunda bir öneri sunduğunu belirtti.

Müzakereciler, cuma günü özel bir görüşme daha gerçekleştirecek.



Özersay, Rum Yönetimi Müzakerecisi Andreas Mavroyannis ile yakın bir görüşme gerçekleştirdiklerini, çözümü zor olan konuları ele aldıklarını kaydetti.



Federal kamu yönetimi ile bağlantılı konuları ve Kamu Hizmeti Komisyonu’nu ele aldıklarını, kamu görevlilerinin sayısından alacakları pozisyona kadar bu alanda çeşitli konulara değinildiğini söyleyen Özersay, bu konuda daha önce her iki tarafın öneri verdiğini ve derinlemesine bir görüşme yapıldığını ifade etti.



Kıbrıs Türk tarafının geçiş dönemi düzenlemeleri ile ilgili bir öneriyi masaya koyduğunu belirten Özersay, bu konuda iki taraf arasında genel anlamda anlayış farkı olmasına rağmen, Kıbrıs Türk tarafının aşılamayacak bir sıkıntı olmadığını düşündüğünü söyledi.



Kıbrıs Türk tarafının geçiş dönemiyle ilgili temel hassasiyetini anlatan Özersay, “Kıbrıs Türk halkı ve Rum halkının çözümün bulunmasına rıza vermelerinin hemen akabinde, yani referandumda çözüme iki tarafın da evet demelerinin hemen ertesinde yeni ortaklığın ortaya çıkmasını istiyoruz. Araya bir ara dönemin girmesine sıcak bakmıyoruz” dedi.



Kurumların kısa sürede oluşturulamayabileceğini belirten Özersay, bunun için önceden hazırlık yapacak bir özel komite kurulmasını teklif ettiklerini ifade etti.



Özersay, “Liderlerin çözüm metni konusunda anlaşmaları ertesinde bir geçiş dönemi komitesi kurulması ve komitenin gerekli hazırlık çalışmalarını yapması, referandumla birlikte o gün 24 saat içinde geçiş dönemi komitesinin yapacağı hazırlıklar çerçevesinde yeni ortaklığın hem içeride, hem uluslararası düzeyde ortaya çıkmasını istiyoruz. Aksi bizim için belirsizlik örneğidir” diye konuştu.



Kıbrıs Rum tarafının da vatandaşlık konusunda öneri getirdiğini söyleyen Özersay, en zor alanlardan birinin vatandaşlık olduğunu ancak bu sorunun çözülebilir olduğuna inandığını belirtti.



Rum tarafının vatandaşlıkla ilgili önerisinden memnun olmadıklarını kaydeden Özersay, al-ver aşamasına girildiğinde her iki tarafın beklentilerinin karşılanıp karşılanmayacağının görüleceğini ifade etti.



Kıbrıs müzakere sürecinin mahkeme odası veya yargı süreci olmadığını söyleyen Özersay, “Önümüzde, hukuki boyutları da olan siyasi bir uyuşmazlık vardır. Bu siyasi uyuşmazlığın çözümü karşılıklı olarak siyaseten irade ortaya koyup bazı alanlarda esneklik göstermekten, uzlaşı bulmaktan geçer” dedi.



“Kim ne kadar suçlu, kim ne yaptı tartışmasına girersek bunun içinden çıkmak çok daha zor olur” diyen Özersay, bugün Rum tarafının yaptığı önerinin incelenerek kısa bir değerlendirme yapıldığını ve Kıbrıs Türk tarafının temel beklentilerinin altının çizildiğini belirtti.



Kıbrıs Türk tarafının bugün sunduğu diğer önerinin güvenlik ve garantilere ilişkin olduğunu söyleyen Özersay, bu başlık altında sadece “Garanti ve İttifak Anlaşmaları” ve bu anlaşmaların geleceğinin konuşulduğu gibi yanlış bir algı olduğunu belirtti.



Pek çok başka konunun güvenlik ve garantilerle doğrudan ilintili olduğunun altını çizen Özersay, kapsamlı çözüm ertesinde nasıl bir askersizleştirme yapılacağı, uluslararası bazı askeri operasyonlar için Kıbrıs adasının kullanılıp kullanılmayacağı, birleşik bir Kıbrıs’ın Avrupa Birliği hukuku içerisinde güvenlik ve savunma düzenlemelerinde ne oranda ve nasıl yer alabileceği gibi pek çok konunun bu konuyla alakalı olduğunu vurguladı.



Özersay, Kıbrıs Türk tarafının tüm bunları içeren bir kağıt sunduğunu, bir sonraki toplantıda Kıbrıs Rum tarafının bu konuda kendi önerilerini sunmasını beklediklerini ifade etti.



Bu konuda kendilerini şaşırtan bir unsura işaret eden Özersay, “Kıbrıs Rum tarafının küçük de olsa bir askeri birliğe sahip olunması gerektiğine ilişkin bir düşüncesi var. Bugün yapılan toplantıda bunu, adanın askersizleştirilmesi fikrine sıcak bakmadıkları şeklinde ifade etmeleri dikkat çekiciydi” diye konuştu.



Rum tarafının “Garanti ve İttifak Anlaşması”nın devam etmemesi gerektiği görüşünde olduğunu söyleyen Özersay, Türk tarafına göre ise durumun tam tersi olduğunu kaydetti.



Özersay, özellikle son dönemde Suriye, Filistin, Ukrayna ve Gürcistan’da yaşananlara bakılarak bireylerin haklarının yok sayıldığı, şiddete başvurulan bir coğrafyada yaşanıldığı dikkate alındığında Kıbrıs Türk tarafının “Garanti ve İttifak Anlaşmaları” ile ortaya koyduğu talebin meşru bir talep olduğunun ortaya çıktığını ifade etti.



Özersay, cuma gün yapılacak toplantıya ilişkin kısa bir değerlendirme yaptıklarını da belirtti.



Cuma günü özel bir toplantı yapılacağını, formatının da farklı olacağını söyleyen Özersay, toplantının müzakerecilere her iki taraftan ikişer kişinin eşlik edeceği dar bir formatta gerçekleştirileceğini kaydetti.



Özersay, cuma günü yapılacak toplantıda, bundan sonra müzakere sürecinin nereye gideceği, metodoloji konusu ve güven yaratıcı önlemler olmak üzere üç ana gündem maddesi bulunduğunu söyledi.



Son yapılacak liderler görüşmesinden önce müzakerecilerin salı günü yeniden biraraya geleceğini de belirten Özersay, bu görüşmede bütün konulara ilişkin önerilerin masada olacağını ve sürecin tamamlanacağını, liderler görüşmesi ile de bu sürece nokta konulacağını vurguladı.



Ağustos sonunda müzakerecilerin ve daha sonra da liderlerin yapacağı görüşme ile yeni bir aşamaya geçileceğini anlatan Özersay, çapraz ziyaretler konusuna de değindi.



Özersay, çapraz ziyaretlerin ilke olarak ağustos başında gerçekleşmesi üzerinde anlaşıldığını ama Yunanistan kökenli bir sıkıntı ile karşı kaşıya bulunduklarını kaydetti.



Sıkıntının ne zaman ve nasıl aşılacağını bilmediklerini belirten Özersay, Kıbrıs Türk tarafı ile Türkiye’nin çapraz ziyaretlerin ikincisinin yapılmasına ilişkin sorunu bulunmadığını, bunu yapmaya her zaman hazır olduklarını vurguladı.







TÜRKİYE CUMHURBAŞKANI GÜL, 20 TEMMUZ KUTLAMALARI İÇİN KKTC’YE GELECEK



Türkiye Cumhurbaşkanı Abdullah Gül,20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı kutlamaları için KKTC’ye gelecek.



Gül KKTC’ye cumartesi günü gelecek ve pazar günü kutlamaların ardından ayrılacak.







ÜLKEDE YANGIN SÖNDÜRME HELİKOPTERİ KONUŞLANDIRILACAK



Bakanlar Kurulu’nun yaklaşık 3 buçuk saat görüşmesinin ardından açıklama yapan Başbakan Özkan Yorgancıoğlu, kuraklık, engelli istidamı, yangın tehlikelerine karşı alınan hükümet önlemi konularındaki kararlar hakkında bilgi verdi.



Engellilerin özel sektöre istihdamını teşvik etmek için alınan bir diğer Bakanlar Kurulu kararına değinen Özkan Yorgancıoğlu, engellilere işsiz oldukları sürede verilen yardımın özel sektöre istihdam edilmeleri halinde tamamen kesilmeyeceğini; bu yardımın yüzde 30’unun verilmeye devam edileceğini söyledi.



Yorgancıoğlu, Bakanlar Kurulu’nun, ülkedeki yangın tehlikelerine karşı önlem amacıyla 1 yangın söndürme helikopterinin ülkede konuşlandırılması için girişim başlatılması yönünde karar aldığını da açıkladı.



Bir soru üzerine Cyprus Airport Services’daki (CAS) son durum hakkında değerlendirmede bulunan Yorgancıoğlu, araştırmalarının devam ettiğini; hafta başında konuyla ilgili kendilerine sunulacak raporla gereğinin yapılması için çalışma başlatacaklarını belirtti.







TÜRKİYE BAŞBAKANI ERDOĞAN: “KIBRIS’TA EŞİTLİĞE DAYALI ÇÖZÜM İSTİYORUZ”



AK Parti Genel Başkanı ve Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, “Türkiye olarak Kıbrıs'ta iki halkın siyasi eşitliğine ve karşılıklı mutabakata dayalı siyasi bir çözüm istiyoruz. Bu konuda her zaman bir adım önde olma anlayışımızı muhafaza ediyoruz. Kıbrıs'ta çözüm için gerekli olan Rum tarafının göstereceği siyasi iradedir. Uluslararası toplumdan beklentimiz Rum tarafına bu yöndeki mesajları güçlü ve kararlı biçimde vermeleridir" dedi.



Erdoğan, partisinin genel merkezinde düzenlenen AK Parti Dış İlişkiler Başkanlığı 7. Geleneksel Büyükelçiler İftarı'nda, geçmişten alınan acı dersler ışığında tarafların aralarındaki sorunları itidal ve sağduyuyla çözmelerinde yarar gördüklerini söyledi.



"Türk vatandaşlarına Şengen bölgesine vizesiz seyahat getirmesi öngörülen vize serbestisi diyaloğu süreci başarıyla sonuçlandığı takdirde, bu etkiyi yapabilir, meydana getirebilir" diyen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:



"Bu ay dönem başkanlığını devralan İtalya'dan beklentimiz şu: Yeni fasılların müzakereye açılmasıyla katılım sürecimize ivme kazandırılmasıdır. Tam üyelik sürecimizin kendi parametreleri içinde yürütülmesi ve siyasi mülahazalarla karşımıza çıkarılan engellere bir son verilmesi gerekiyor. Bu çerçevede akla ilk gelen konu şüphesiz Kıbrıs meselesidir. Türkiye olarak Kıbrıs'ta iki halkın siyasi eşitliğine ve karşılıklı mutabakata dayalı siyasi bir çözüm istiyoruz. Bu konuda her zaman bir adım önde olma anlayışımızı muhafaza ediyoruz. Kıbrıs'ta çözüm için gerekli olan Rum tarafının göstereceği siyasi iradedir. Uluslararası toplumdan beklentimiz Rum tarafına bu yöndeki mesajları güçlü ve kararlı biçimde vermeleridir."







ÇEVRE VE DOĞAL KAYNAKLAR BAKANI BAKIRCI: “TÜRKİYE İLE SAĞLAM TEMELLER VE GÜÇLÜ BAĞLARA DAYANARAK TİCARİ İŞ BİRLİĞİNİN DE İKİ TARAFLI OLARAK ARTMASINI ÜMİT EDİYORUZ”



Çevre ve Doğal Kaynaklar Bakanı Hamit Bakırcı, Türkiye ile sağlam temeller ve güçlü bağlara dayanarak ticari iş birliğinin iki taraflı artmasını ümit ettiğini belirterek, bu doğrultuda çalışılmasını arzuladığını söyledi.



Sakarya’da bulunan Bakırcı, burada Ticaret ve Sanayi Odasını ziyaretinde konuştu ve Türkiye ile ekonomik iş birliğinin arttırılması gerektiğini anlattı.



KKTC'nin artık büyümesi gerektiğini kaydeden Bakırcı, “Bunun yolu da ticaret ve sanayinin gelişmesinden geçmektedir. Kıbrıs, uluslararası ticaret anlamında gerekli altyapıya sahip ülke konumundadır. Türkiye ile sağlam temeller ve güçlü bağlara dayanarak ticari işbirliğinin de iki taraflı artmasını ümit ediyor, bu doğrultuda çalışmalar yapılmasını arzu ediyoruz” diye konuştu.







ABD'NİN ANKARA BÜYÜKELÇİSİ ADAYI BASS:"BÖLGEDEKİ İSTİKRARSIZLIK, ANKARA'NIN İSRAİL, KIBRIS VE ERMENİSTAN İLE İLİŞKİLERİNİ YENİLEMESİ VEYA GÜÇLENDİRMESİ GEREKTİĞİ ANLAMINA GELİYOR"



ABD'nin Ankara büyükelçisi adayı John Bass, "bölgedeki istikrarsızlığın, Ankara'nın İsrail, Kıbrıs ve Ermenistan ile ilişkilerini yenilemesi veya güçlendirmesi gerektiği anlamına geldiğini" belirtti.



Oturumda senatörlerin sorularını da yanıtlayan Bass, Ankara'nın Kürt sorununu çözmeye dönük süreçte attığı adımlarından memnuniyet duyduklarını, çatışmaların nihai olarak sona ermesinin hem Türkiye'nin hem de bölgenin istikrarı için önemli olacağını kaydetti.



Bass, Kıbrıs sorunuyla ilgili bir soruya da adada iki toplum tarafından yürütülen müzakereleri güçlü bir şekilde desteklediklerini dile getirdi. Bass, bu kapsamda son dönemde Ankara ve Atina hükümetlerinin sürece katkı sağladıklarını hatırlattı.