Dışişleri Bakanı Özdil Nami Brüksel’de AB Komisyonu'nun genişleme ve komşuluk politikasından sorumlu üyesi Stefan Füle'yle biraraya geldi.

Görüşmenin ardından basına konuşan Nami, Füle ile Kıbrıs müzakerelerinin geleceği ve KKTC'deki AB projelerinde Rum tarafının çıkardığı engellerin nasıl aşılacağı konusunda görüş alışverişinde bulunduklarını söyledi.

Nami, kapsamlı çözüm hedefine ulaşıldığı anda KKTC'nin altyapısından yasalarına ve bürokrasisine kadar her alanda AB üyeliğine hazır olması için çalıştıklarını kaydetti.

Rum tarafının KKTC'deki AB projelerinde engelleyici tutumunun "çağdışı bir yaklaşım olduğunu ve kapsamlı çözüm hedefine hizmet etmediğini" dile getiren Nami, KKTC'nin AB üyeliğine hazırlığını yaptığı ölçüde kapsamlı çözümün kolaylaşacağını vurguladı.

Nami, Rum kesiminin KKTC'yi üyeliğe hazırlayacak projeleri engellemek için AB Komisyonu'na yoğun baskı yaptığını belirtti.

Brüksel temasları sırasında Dışişleri Bakanı Özdil Nami, ayrıca, Avrupa Sosyalistler Partisi (PES) Başkanı Sergei Stanishev ile de görüştü.

Nami görüşmede, Kıbrıs müzakere sürecinde gelinen son aşama hakkında bilgi vererek, sürecin başarıya ulaşması ve soruna çözüm bulunması için neler yapılması gerektiği ile ilgili görüşlerini aktardı.

Nami ayrıca PES Başkanı’na Kıbrıslı Türklerin AP’deki temsiliyetleri ile ilgili Kıbrıs Türk tarafının görüşlerini aktardı ve bu konuda PES’den destek istedi.

Öte yandan, Dışişleri Bakanı Özdil Nami, müzakerelere yönelik Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu tarafından önceki gün önerilen yol haritasına atfen, "Rum tarafının olumlu cevap vermesini ümit ediyoruz ama maalesef bize bu yönde hiçbir sinyal gelmiyor" dedi.

Nami, Türk tarafının uzun zamandır müzakerelerin ucu açık şekilde ilelebet devam edemeyeceğini söylediğini belirtti.

Rumlarda, Kuzey Kıbrıs'ın tanınmasına yönelik bir "korku" olduğunu vurgulayan Nami, "Bunu korkudan da öte bir fobi olarak değerlendiriyorum çünkü birçok endişeleri aslında mesnetsiz.” dedi.

Nami, Rumların yaklaşımının, karşılıklı güven duygusunu ve iyi niyeti önemli ölçüde erozyona uğrattığını ve müzakerelerde bu his kaybolduğunda en basit konuların halledilmesinin bile imkansız hale geldiğinin altını çizdi.

Nami, AB'nin daha cesaretli davranması, üye ülkelerin AB Komisyonu'na destek vermesi gerektiğini kaydetti.



ÖZERSAY: “MÜZAKERELERDE UMUT GÖRMEZSEM GÖREVİ BIRAKIRIM”



Kıbrıslı Türk Müzakereci Kudret Özersay, müzakere sürecinden umut görmezse, görevini bırakabileceğini söyledi. Özersay, “Sırf müzakerecilik için bu görevi yürütmeyeceğim. Süreçte sonuç alınamayacağına inanırsam, o noktada istifa etmekten çekinmem" dedi.

Kudret Özersay, her şeye rağmen süreçle ilgili az da olsa bir umudunun olduğunu ve önümüzdeki aylarda konunun daha da netleşeceğini kaydetti. Özersay, BM’nin yeni bir özel danışman atayabileceğine ve Birleşmiş Milletler’in süreçteki rolünün artmasının önemine dikkat çekti.

Özersay, Rum tarafının da istemesi halinde Kıbrıs sorununu çözmenin mümkün olduğunu ancak müzakerelerin şu an için Kıbrıs Türk tarafının istediği gibi sonuç alıcı bir şekilde ilerlemediğini de ifade etti.

Öte yandan, Kıbrıs müzakereleri çerçevesinde müzakereciler bugün görüşecek.

Görüşmede, tarafların karşılıklı öneri ve kağıt sunmaya devam etmesi ve liderlerin 24 Temmuz’da gerçekleştireceği görüşmeye ilişkin hazırlık yapılması bekleniyor.



ÇERÇEVE ANLAŞMAYA İNGİLTERE DESTEĞİ



Kıbrıs’taki görev süresini tamamlayan İngiliz Yüksek Komiser Matthew Kidd: “ Süreç insanların umduğu kadar pürüzsüz bir şekilde ilerlemiyor. Müzakereciler ve liderler zorlanıyorlar. Umduğumuz kadar kolay ve hızlı ilerlemiyorlar. Ancak bundan çıkmaz olarak bahsetmek pek mantıklı gelmiyor.” dedi.

Anayasa ve detayları da içeren bir anlaşmaya daha uzun sürede varılabileceğini kaydeden Kidd, “Ben çerçeve anlaşmayı çekici bir yaklaşım kılan nesnel bazı nedenler olduğunu düşünüyorum”.

Kidd : “Anlaşmanın belli unsurları kaçınılmaz olarak AB boyutuyla ele alınmalıdır. Müzakere süreci de, sürecin sonucunda varılacak olan neticeler de AB ile uyumlu olacak şekilde tasarlanmalıdır. Müzakere süreci ilerledikçe “AB testinin uygulanmasının bir yolunu bulmak gerekiyor” diye sözlerine ekledi.

Matthew Kidd konuşmasında, ayrıca, “Samimi olmam gerekirse çözüme ulaşmamanın bedeli müdahil tüm taraflar için öyle ağır ki, ”olmazsa ne olurun düşüncesi bile akılcı gelmiyor. Bu fırsatı değerlendirmek, çok büyük bir başarısızlık olur.” dedi. (HAVADİS)



İNÖNÜ ŞEHİTLERİ CUMARTESİ ANILIYOR



İnönü Şehitleri, 12 Temmuz Cumartesi günü düzenlenecek törenle anılacak.

5 İnönülü, köylerinden Gazimağusa’ya seyahat ettikleri 12 Temmuz 1958 tarihinde Rumlar tarafından pusuya düşürülerek öldürülmüştü. Kıbrıs Türk halkının ulusal varoluş mücadelesi sırasında da 6 İnönülü şehit olmuştu.