Yeni Kurulacak İstanbul Sağlık Bilimleri Üniversitesi, YÖK ve Türkiyemsin Eğitim ve Bilim Politikası Çıkmazı - Prof. Dr. İbrahim ORTAŞ - TURAN-SAM : TURAN Stratejik Ara?t?rmalar Merkezi - http://www.turansam.org









Yeni Kurulacak İstanbul Sağlık Bilimleri Üniversitesi, YÖK ve Türkiyemsin Eğitim ve Bilim Politikası Çıkmazı - Prof. Dr. İbrahim ORTAŞ
Tarih: 30.06.2014 > Kaç kez okundu? 1934

Paylaş


Yeni Kurulacak İstanbul Sağlık Bilimleri Üniversitesi, YÖK ve Türkiyemsin Eğitim ve Bilim Politikası Çıkmazı



Prof. Dr. İbrahim ORTAŞ,

Çukurova üniversitesi öğretim üyesi,

iortas@cu.edu.tr , https://www.facebook.com/iortas,

Tweeter İbrahim ORTAŞ ‏@iortas





Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı (TÜSEB) Kanun Teklifi YÖK Yassında Değişiklik Yaparak Kendine Alan Açıyor

Başbakanlığın TBMM’ye yasalaşmak üzere gönderdiği Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı (TÜSEB) kanun teklifi sağlık alanındaki araştırma ve eğitimi tekeline alan bir anlayışı öngörüyor.

TBMM'ye sunulan sağlık alanında Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı, tıp ve sağlık alanında çok tartışmalı radikal değişiklikleri içeriyor:



- Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı’nın (TÜSEB) kurulması,

- İstanbul’da Türkiye Sağlık Bilimleri Üniversitesinin Haydarpaşa’daki Mekteb-i Tıbbiye-i Şahane’de açılması,

- Üniversitelerarası Kurul’un yetkisinde olan tıpta uzmanlık ve yüksek lisans jürilerini ve esaslarını belirlemek yetkisinin YÖK’e devredilmesi,

-YÖK’ün ilgili 2547 sayılı yasasında bazı değişiklikler yapması ve sağlıkta ileride YÖK yetkilerini bünyesine alma anlayışı ile YÖK’ün baypas edilmesi.



Yasa ile Sağlık Bakanlığına bağlı mütevelli heyeti modeli ile İstanbul’da “İstanbul Sağlık Birimleri Üniversitesi” kuruluyor. Üniversitenin mütevelli heyeti; Sağlık Bakanı, Sağlık Bakanlığı Müsteşarı, Rektör, Bakanın seçeceği ve YÖK tarafından seçilecek profesör unvanına sahip bir üye olmak üzere, toplam beş kişiden oluşur. Mütevelli Heyeti Başkanı Sağlık Bakanıdır. Rektör Mütevelli Heyeti tarafından seçilecek altı aday arasından belirlenir. Öğretim üyeleri yönetim organlarının belirlenmesi için demokratik katılımda (rektör seçimi için oy kullanamaz) bulunamayacaklar.

Kanun teklifinde birçok iç içe girmiş ve anlaşılmayan konu var ve aralarda YÖK yasasının önemli maddeleri kanun maddesi ile değiştirilmeye çalışılıyor. TÜSEB’in oluşturulması dışında YÖK yasasında önemli değişiklikler de önermektedir (madde 24-34). TÜSEB sağlık konusunda YÖK’ü de bypass ederek yeni bir S-YÖK gibi hareket edeceğe benziyor. İstediği doçent ya da profesörü istediği tıp fakültesine gönderme ve tıp fakülteleri arasındaki kadrolarda oynama yapabilme hakkına sahip olacak gibi görülüyor. Ayrıca isterse TÜSEB üniversitelerden istediği bilgi ve belgeyi de alabilecektir.



Teklif Anayasaya Aykırı

Hükümetin Yasa Taslağı’nın 35. maddesi ile “İstanbul Sağlık Bilimleri Üniversitesi” açılması ve buna bağlı başta tıp fakültesi olmak üzere sağlıkla ilgili fakültelerin ve merkezlerin kurulması hedefleniyor. Kurulacak “İstanbul Sağlık Bilimleri Üniversitesi” Mütevelli Heyetinin teklifi ile rektörü atanır ilkesi mevcut Anayasaya aykırı olduğu gibi YÖK baypas edilmektedir. YÖK’ün bu konudaki görüşü nedir beli değil. Prensip olarak bir üniversite kurulacak ise önce YÖK’te konu incelenir ve sonra Bakanlar Kuruluna ve TBMM’ye sunulur. TÜSEB kanun teklifi ile mütevelli heyeti yolu ile yönetilecek ki bu anayasaya aykırıdır. Devlet/kamu üniversiteleri Anayasanın 130. ve 131. maddelerine göre kamu üniversitesi olup rektörün atanması ilgili yasaya bağlı olarak üniversitenin belirlediği 6 aday YÖK tarafından üçe indirgenir ve Cumhurbaşkanı tarafından atanır. Anayasanın açık hükmü var. Anayasanın 130. maddesinde belirtildiği üzer “Kanunun belirlediği usul ve esaslara göre; rektörler Cumhurbaşkanınca, dekanlar ise Yükseköğretim Kurulunca seçilir ve atanır” ibaresi mevcuttur.



Mevcut Köklü Üniversitelerin ve YÖK’ün Görüşü Alınmadan Yeni Üniversite Kuruluyor ve Marmara Üniversitesinin Taşınmazlarına El konuluyor

İstanbul’da, Çapa, Cerrahpaşa, Marmara gibi köklü ve güçlü üniversiteler var. Sağlık Bakanlığına bağlı her yönü ile bakanlığın esnek işleyiş mekanizmasına bağlı adeta korumalı maddi ve kadro yönünden desteklenecek bu gereksinim nereden çıktı? Türkiye’de mevcut 91 Tıp Fakülteleri güçlendirilmeden böyle bir üniversite yapılanmasına neden gereksinim duyuldu, bilmiyorum. Bu konuda köklü üniversitelerin Tıp Fakültelerinin ve TTB’sinin görüşü alındı mı? O da bilinmiyor. Tıp fakültelerinin çok ciddi maddi ve kadro sorunu bulunurken İstanbul Sağlık Bilimleri Üniversitesinin kurulması teklifi kafaları karıştırdı.

Çoğu tıp fakültesi eleman ve hastalara tıbbi malzeme bulama iken ve borç yükü altında kamu hastaneler birliğine yani sağlık bakanlığına bağlanmayı düşünürken maddi ve manevi bakımdan güçlü bir tıp fakültesi açmak diğer tıp fakültelerine bir haksızlık olacaktır. Kanunla Marmara Üniversitesinin elindeki Haydarpaşa Hastanesi yeni kurulan üniversiteye devrediliyor olması da ayrıca düşündürücü. Üniversitenin elindeki taşınmaza üniversitenin rızası dışında kanunla el konuluyor. Bu durum üniversite özerkliğine aykırıdır. Ve mahkemelik olma ihtimali çok yüksektir.



Sağlık Bakanının Başkanı Olduğu Üniversite Mütevelli Heyeti Modeli İleride Diğer Üniversitelere Model Edilebilir

Kurulacak üniversite “2809 sayılı Yükseköğretim Kurumları Teşkilatı Kanununa” “EK MADDE 157” olarak düzenlenmektedir.

Bu kanun teklifi ile arzulanan mütevelli heyeti anlayışı

“Siyasi” mütevelli heyeti (kamu kaynakları ile kurulan ve Sağlık Bakanlığı ve Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulu ki Başbakanlığa bağlı yürütülecek bu yapılanma) anayasaya aykırı olarak yönetim organı oluşturmaya çalışmaktadır. Getirilen model aslında tüm üniversiteleri alt üst edecektir. Bu kanun maddeleri 2809 sayılı Yükseköğretim Kurumları Teşkilat Kanununun bir parçası olarak yasallaşmaktadır. Türkiye için çok talihsiz bir durumdur.

Kanunda önerilen birçok sağlık merkez ve enstitünün kurulması önemli ancak bunlar diğer sağlık birimlerinde ve Tıp fakültelerinde de kurulabilir ve çoğunda da vardır. Ancak maddi ve personel yetersizliği nedeniyle çoğu neredeyse çalışmıyor ve atıl durumdadır. Laboratuvar sahibi bizler gibi bilim insanlarının en ciddi sorunu yetişmiş teknik eleman sorunudur.



Bugün Tıp fakültelerinin en ciddi sorunu,

1. Akademik personelim maaşları ve özlük sorunu,

2. Performans gibi sistemi laçkalaştıran ve verimsizleştiren yapı,

3. Hastanelerin devlet hastanesi gibi çalışmaya zorlanması,

4. Mevcut YÖK yasasının engellediği mali özerklik sorunudur.



Getirilen model bu sorunları çözmediği gibi daha da ağırlaştırıyor.



Önerilen Personel Politikası Ve Maaş Belirleme Şekli Sağlık Personeli Arasında Sorun Çıkaracak Gibi Görülüyor

İlgili kanun teklifi aynı zamanda yeni kurulacak kuramlara çok yüksek miktarda kadro yaratmaktadır. Önerilen yasa ile TÜSEB AR-GE yapabilecek, teknopark, teknoloji transfer ofisleri açabilecek, değişik araştırma merkezleri kurabilecek. Hatta bir şirket gibi çalışıp personele ek gelir sağlayacağı anlaşılıyor. Esnek işin, sözleşmeliliğin, taşeronlaşmanın önünü açıyor. Enstitü ve üniversite çalışanların ve akademisyenlerin maaşları Bakanlar Kurulu tarafından belirlenecek olması Anayasanın eşitlik ilkesine de aykırı bulunuyor. Yönetime çok esnek hareket alanı bırakmış ki bunun ileride ne tür sorunlar doğuracağımda belirsiz. Önerilen teklif ile 5018 sayılı mali kanunun hükmündeki özel ibare yerine Türkiye Sağlık Enstitüleri başlığı ile değiştirilerek kendilerinin bütçe kulanım kolaylığı sağlanmış olmaktadır.

Özet olarak TÜSEB’in kurulması ve Sağlık Bakanının başkanlık edecek olması sağlık bilimleriyle ilgili ileride maddi sorunlardan dolayı Bakanlığa bağlanacak Üniversite hastanelerinin siyasi etkiye maruz kalacağı şüphesi oluşturabilir. Muhtemelen yarın mali yönden borçlanan ve yönetilemeyen hastaneler TÜSEB bünyesine geçeceklerdir.

Tasarı birçok konuda ilgili mevcut YÖK yasa tasarısının maddelerini değiştirmektedir.



Yeni Bir Üniversite Yasa Tasarısı ve Çalışanların Maaş Sistemi Talebi Elzem

Bir şey yapılacak ise hükümetin de programlarında olan YÖK yasa tasarısı değiştirilmeli. Yeniden ülkenin bir ulusal bilim politikası oluşturulmalı. Bunu bağlı olarak yeni üniversiteler yasası oluşturulmalı. Mevcut üniversiteler özerkleştirilmeli. Üniversite bütçeleri ihtiyaç ve üretkenliğe göre belirlenerek çalışanların maaşları yaşanabilir bir duruma getirilmelidir. Tam gün çalışma mutlaka sağlanmalıdır. Hocalarının maaşları dünya ölçeğine göre gülünç düzeyde düşük. Üniversite personeli maaşı dünyada benzer ekonomik büyüklükteki ülkeler durumuna gelirse üniversiteler kısmen rahatlar.

Çalışma ve ücretlerin kişi ve performansa bağlı belirlenmesi, bu performansı kimin ölçeceğine göre çok değişkenlik gösterir, piyasalaşmayı teşvik edecek çalışma koşulları maaş anlayışı ilerde ciddi sorun yaratacak gibi görülüyor. Esnek çalışma koşulları ve maaş durumu sağlık çalışanları arasında bozulmuş ilişkiyi daha da kötüleştirecektir.



Özetle kurulacak TÜSEB ve İstanbul Sağlık Bilimleri Üniversitesi ülkemiz tıp eğitimi ve sağlık sorunlarını çözmeyecek kadar çok hatalı yaklaşım ve madde içermektedir. Önerilen Türkiye Sağlık Bilimleri Üniversite yasa tasarısı Anayasanın devlet organlarını tanımlayan maddeleriyle, 130-131’inci maddelerine aykırı ve üniversite özerkliğine de aykırıdır. Teklif uzun vade de yükseköğretim yaşamını alt üst edecek nitelikte görülüyor. Devlet üniversitesinin Sağlık Bakanlığına bağlı mütevelli heyet ile yönetilmesi ve Rektör’ünün sağlık bakanlığının önerisi ile Cumhurbaşkanı tarafından atanması da anayasaya aykırıdır. YÖK’ün mali kaynağı devlet tarafından sağlanan ve yönetimi modeli tümden siyasi nitelikteki mütevelli heyeti, kafasına göre mali kaynak ve akademik kadro kulanım anlayışı evrensel üniversite anlayışına ters bulunmaktadır.





Yorumlar









Aktif Ziyaretçi 27
Dün Tekil 1787
Bugün Tekil 627
Toplam Tekil 4068549
IP 3.144.12.205






TURAN-SAM PRINTED ISSN: 1308-8041
TURAN-SAM ONLINE ISSN: 1309-4033
Journal is indexed by:





























11 Sevval 1445
Nisan 2024
P
S
P
C
Ct
P
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30


Sevgim - Millete!
Vurgunlu um - Azadl a ve adalete!
itaatim - Hocalar ma!
Borcum - Dostlar ma ve meslekta lar ma!
Nefretim - Yalanc lara ve iki y zl lere!

(Eb lfez EL BEY)


Ekle kar









Anasayfa - Amaç - Hedefimiz - Mefkuremiz - Faaliyetler - Yönetim - Yasal Uyarı - İletişim

Her Hakkı Saklıdır © 2007 - 2023 TURAN-SAM : TURAN Stratejik Araştırmalar Merkezi
Sayfa 2.217 saniyede oluşturulmuştur.

TURAN-SAM rssTURAN-SAM rss
Google Sitemap

"Bu site en iyi mozilla firefox'ta 1280x960 çözünürlükte görüntülenir."

Turan Portal v1.3 | Tasarım TURAN-SAM , Kodlama Serkan Aygün

Turan Nedir?, Bilimsel Dergiler, En popüler Bilimsel Dergi, Endeksli Bilimsel Dergiler, Saygın Bilimsel Dergi, Türk Dünyasının en popüler ve en saygın Bilimsel Hakemli Dergisi, SSCI, SCI, citation index, Turan, Türk Devletleri, Türk Birligi, Türk Dünyası, Türk Cumhuriyetleri, Türki Cumhuriyetler, Özerk Türkler, Öztürkler, Milliyetçi, Türkçü, Turancı, Turan Askerleri, ALLAH'ın askerleri, Turan Birliği, Panturan, Pantürk, Panturkist, Türk, Dünyası, Stratejik, CSR, SAM, Center for Strategical Researches, Araştırma, Merkezi, Türkiye, Ankara, İstanbul, Azer, Azeri, Azerbaycan, Bakü, Kazakistan, Alma-Ata, Astana, Kırgız, Bişkek, Kırgızistan, Özbekistan, Özbek, Taşkent, Türkmen, Türkmenistan, Turkmenistan, Aşxabad, Aşkabat, Ozbekistan, Kazakhstan, Uzbekistan, North, Cyprus, Kıbrıs, MHP, AKP, CHP, TURKEY, Turancılık, KKTC, Vatan, Ülke, Millet, Bayrak, Milliyet, Cumhuriyet, Respublika, Alparslan Türkeş, Atatürk, Elçibey, Bahçeli, Aytmatov, Bahtiyar Vahabzade, Yusuf Akçura, Zeki Velidi Togan, İsmail Gaspıralı, Gaspırinski, Nihal Atsız, Alptekin, Kürşad, Tarih, Kardeş, Xalq, Halk, Milletçi, Milliyetçi, Yürek, Ürek, Türklük, Beynelxalq, Arbitrli, Elmi, Jurnal, Nüfuzlu