BASIN BÜLTENİ: EROĞLU: “ANASTASİADİS, HRİSTOFYAS’TAN DAHA SERT BİR LİDER ÇIKTI” - TURAN-SAM : TURAN Stratejik Ara?t?rmalar Merkezi - http://www.turansam.org









BASIN BÜLTENİ: EROĞLU: “ANASTASİADİS, HRİSTOFYAS’TAN DAHA SERT BİR LİDER ÇIKTI”
Tarih: 26.06.2014 > Kaç kez okundu? 2025

Paylaş


Eroğlu, Rum lider Nikos Anastasiadis’in, eski Rum lider Dimitris Hristofyas’a göre daha katı olduğunu belirtti.

Cumhurbaşkanı Dr. Derviş Eroğlu, Rum tarafının ayak sürümemesi halinde bu yıl içerisinde bir çözüme ulaşmanın mümkün olduğunu söyledi.

Cumhurbaşkanı Eroğlu, dün, vatandaşlarla bir araya gelerek müzakere sürecinde gelinen aşamayla ilgili bilgi verdi ve vatandaşlardan gelen soruları yanıtladı.

Müzakere masasında 6 başlık olduğunu hatırlatan Cumhurbaşkanı Eroğlu, Rum tarafının özellikle, “Mülkiyet ve Toprak”, “Vatandaşlık”, “Garantiler” ve “Yönetim ve Güç Paylaşımı” konusunda getirdiği önerilerin kabul edilebilir olmadığını vurguladı.

“KKTC VATANDAŞI HERKES, YENİ ORTAKLIK DEVLETİNİN VATANDAŞI OLACAK”

Cumhurbaşkanı Eroğlu, Anastasiadis ve ekibinin “ne Türk askeri burada kalacak ne de vatandaş yaptığınız insanlar burada kalacak” dediğine işaret ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Benim cevabım da şudur. Bir anlaşma oluncaya kadar KKTC vatandaşı olan herkes, eğer anlaşma olur ve yeni bir ortaklık devleti kurulursa, o devletin vatandaşı olacaklardır. Bu bizim olmazsa olmazımızdır. Türkiye’nin etkin ve fiili garantisi de, Meclisimizden geçirdiğimiz kararla birlikte olmazsa olmazımızdır” dedi.

Mülkiyet konusundaki yeni Rum önerilerinin eskiye göre oldukça değiştiğini ve şartlı öneriler haline geldiğini ifade eden Eroğlu, açıklamalarına şöyle devam etti:

“Rum tarafı bize mülkiyetle ilgili önerilerinin ancak 100 bin Rum’un kuzeye yerleşmesine yetecek toprağı verdiğimiz taktirde geçerli olacağını söylüyor. Yani müzakere masasında bir anlaşmaya varma yolunda ileri gitmemişken, 100 bin kişiyi yerleştirecek toprağı alacak ve ondan sonra da müzakere masasında oturmalarını bekleyeceğiz. Toprağı aldığı gün zaten çekip gidecek.”

Eroğlu, 1974’ten bugüne 40 yıl geçtiğini ve bunun azımsanacak bir süre olmadığını söyleyerek, samimi olarak kalıcı, yaşayabilir, geleceğe yönelik bir antlaşma isteniyorsa1974’ten bugüne kadar gelişmelerin dikkate alınması gerektiğini belirtti.

“GÜVEN KARŞILIKLI OLMALI”

Cumhurbaşkanı Eroğlu, Rum tarafının Maraş’ı da gündeme getirdiğini hatırlatarak, “Rum liderliği, ‘bize Maraş’ı vereceksiniz. Maraş’ı alacağım ki anlaşma olacağına dair size güvenim olsun’ diyor. Peki, bizim onlara bir anlaşma olacağına dair güvenimiz var mı? Bu ne olacak? Buna yanıt yok. Güven artırıcı önemler karşılıklı olmalıdır ve her iki tarafa da eşit fayda sağlamalı, güven vermelidir. Tek tarafa güven sağlamakla bir yere varılamaz” dedi.

“ANASTASİADİS, HRİSTOFYAS’TAN DAHA SERT”

Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, birlik, beraberlik ve güven içerisinde hareket edilirse yarınların daha güzel olacağına işaret ederek, “Benim görevlerimden bir tanesi de, yarınların bugünden daha güzel olacağı bir anlaşmayı sağlamaktır” dedi.

Halkın her geçen gün daha güzel yaşam koşulları istediğini söyleyen Derviş Eroğlu, kendisinin de bunu sağlayacak bir anlaşma aradığını söyledi.

Yarın anlaşma olacak diyemediğine dikkat çeken Cumhurbaşkanı Eroğlu, Anastasiadis’in, Hristofyas’tan daha sert bir lider çıktığını belirtti.

Eroğlu şöyle devam etti:

“Annan Planı’na geçmişte evet dedi diye, bazı devletler Anastasiadis’le anlaşmanın daha kolay olacağını düşündü. Halbuki seçimlerde DİKO ile yaptığı işbirliğinde vermiş olduğu senet var. Annan Planı’nın bir daha gündeme gelmeyeceğini taahhüt etti. Hristofyas’ın yapmadığını yaptı ve Ulusal Konsey’e de sözler verdi. Konseyi karar organı şekline çevirdi. Ulusal Konsey’de yüzde 75 mutabakat sağlanmaması halinde hiç bir öneriyi kabul etmeyeceğini söyledi. Bu zihniyette olanlarla yarın anlaşma olacağını söyleyemiyorum. Ulusal Konsey’in zihniyeti değişirse, o gün başka türlü konuşabiliriz. Ama bugün için mümkün değil. Niyet varsa, bu yıl anlaşma olabileceğine inandık inanıyoruz ama bu sadece bizim inanmamızla olmuyor. Bunu halkla da paylaştık. Çok şükür, bugün KKTC’nin bütün kurum ve kuruluşları bana desteğini belirtmektedir. Bu bana olan güvendir. Beni memnun eder.”

RUMLARIN TALEPLERİ VE DEMOPULOS DAVASI

“Güney Mesarya’yı Lefkoşa’ya kadar istiyorlar. Yeşilırmak’a kadar Güzelyurt’u istiyor. Ve Karpaz’dan da bir bölüm istiyorlar. Buna ilaveten bizden alacağı topraklara da 100 bin kişi yerleştirecekmiş. Ondan sonra da geriye 60 bin insanı kalıyormuş” diye konuşan Eroğlu, Demopulos davasında verilen kararı hatırlattı.

Cumhurbaşkanı Eroğlu “O kararda, bir evde uzun yıllar oturan bir kişinin, o evle duygusal bir bağı oluşmuştur. 40 yıl önce Güney Kıbrıs’a göç eden bir kişinin o evle duygusal bağı kalmamıştır. Dolayısıyla hak, evde oturan kişinindir demiştir. Dolayısıyla biz bunu kabul ediyoruz ve bunu savunuyoruz” dedi.

“BULUNACAK ÇÖZÜM AB’NİN BİRİNCİL HUKUKU OLMALI”

Rum Müzakereci Mavroyannis’in geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamayı hatırlatan Eroğlu, “‘AB’ye yeniden giriş olmayacak. Biz zaten içindeyiz. Türkler yumuşak bir giriş yapacak ve altımıza girecek’ dedi. Bizim söylediğimiz farklı” diye konuştu.

Türk tarafının bu konudaki düşüncesini de anlatan Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, bulunacak anlaşmanın AB’nin birincil hukuku olmasının yanında kalıcı derogasyonların da olması gerektiğini vurguladı.



ÖZERSAY: “TÜRK TARAFI RUM TARAFINI 2008’DEN 2014’E GETİRMEYE ÇALIŞIYOR”



Kıbrıslı Türk Müzakereci Kudret Özersay, Rum tarafının 2008’de üzerinde anlaşma sağlanıp kâğıda dökülen bazı konuları şimdi kabul etmediğini, bu konularda Türk tarafının Rum tarafını 2008’den 2014’e getirmeye çalıştığını söyledi.

Özersay, 2008 yılında, Federal Poliste ve iç güvenlikte eşit temsiliyet konularında anlaşılmasına rağmen şimdi Rum tarafının bunları kabul etmediğini gördüklerini kaydetti.

Özersay, Rum müzakereci Andreas Mavroyannis’le dün yaptığı görüşmenin ardından Cumhurbaşkanlığı’nda basına açıklamalarda bulundu.

GÖRÜŞME TARİHLERİ

Bugünkü görüşmede, liderler ve müzakerecilerin görüşme tarihleriyle ile ilgili takvimleme yaptıklarını söyleyen Özersay, buna göre 1 Temmuz’da müzakerecilerin, 4 ve 7 Temmuz’da liderlerin, 9,16 ve 22 Temmuz’da müzakerecilerin bir araya geleceğini; Temmuz ayına bir liderler görüşmesi daha ayarlamak istediklerini söyledi.

Ağustos ayı başında Atina ve Ankara’ya çapraz ziyaretlerin de söz konusu olduğunu belirten Özersay, 23 Ağustos’ta müzakerecilerin, 26 Ağustos’da da liderlerin yeniden görüşeceğini kaydetti.

BM ve heyetleriyle yapılacak mekik diplomasisinin de söz konusu olacağını kaydeden Özersay, bugün görüşülen ikinci bir konunun da “İç Güvenlik” olduğunu bildirdi.

Özersay bugünkü görüşmede, ağırlıklı olarak polis konularının ele alındığını ve Rum tarafının bir kâğıt sunduğunu açıkladı. “İkamet” konusunda ise Türk tarafının görüş ve önerilerinin sunulduğunu ve “vatandaşlık” konularına da giren bazı hususların ele alındığını ifade etti.

FEDERAL POLİS VE İÇ GÜVENLİKLE İLGİLİ KURUM VE KURULUŞLARDA EŞİT TEMSİLİYET...

Özersay, kamuoyuna karşı bir sorumluluk olarak gördüğü bazı konuları da açıklama ihtiyacı hissettiğini belirterek, “üç yıl önce polis konularında tarafların üzerinde anlaştığı bazı hususlardan bahsetmiştim. Bunlardan en önemlisi ‘Federal Polis ve benzeri iç güvenlikle ilgili kurum ve kuruluşlarda eşit temsiliyet’ konusunda tarafların anlaştığını söylemiştim. Bugün bunun Rum tarafınca kabul görmediği anlaşılıyor” dedi.

Özersay, herkesin bunu bilmesi gerektiğini, bugün aşağı yukarı her başlıkta ve özellikle poliste daha net şekilde, Türk tarafının Rum tarafını 2008’den 2014’e getirmeye çalıştığını söyledi.

“RUM TARAFININ TUTUMU DEĞİŞMEZSE 2008’E GERİ DÖNÜLÜR”

“Federal Poliste eşit temsiliyet”, “kararların nasıl alınacağı”, “federal polisin yetkisiyle kurucu devletin yetkisi” gibi çok önemli konuların daha önce anlaşılmış olduğunu söyleyen Özersay, bunlarda Rum tarafının tutumunun değişmemesi halinde 2008’e veya “sıfır noktasına” geri dönmekten başka bir anlam ifade etmeyeceğini bildirdi.

Özersay, Kıbrıs Türk tarafı olarak müzakerelerin kaldığı yerden devam etmesi konusunda ısrarcı olduklarını, BM Genel Sekreteri ve Siyasi İşlerden Sorumlu Yardımcısı Feltman’ın adaya ziyaretinde söylediği hedefin tutturulabilmesi (yaz ayında verilecek aradan önce ilerleme kaydedilebilmesi) için daha önce anlaşılan konuların masada durması gerektiğini ifade etti.

Kıbrıs Türk tarafı olarak müzakerelerden beklentinin momentum olmadığını, “sadece momentumdan bahsedip ucu açık müzakerenin devamından rahatsız olmayanların aslında statükodan memnun olanlar” olduğunu söyledi.

“BM HEDEFİ TUTTURACAKSA, GERİ GİDİLMESİNE ENGEL OLACAK ADIMLAR ATMALI”

Özersay şöyle devam etti:

“Bizim için planlanmamış, adım adım bizi kapsamlı çözüme götürmeyecek olan bir müzakere süreci içerisinde bahsedilen momentum olsa olsa statükonun muhafazasından başka bir şey değildir… Bir başına momentum bir şey ifade etmez, bunun planlı bir şekilde bizi kapsamlı çözüme götürmemesi gerekir… Geri adım değil ileri adım atmamız gerekir, ikincisi de planlı bir biçimde bir yol haritasıyla ileri gitmeye çalışmamız gerekir. Biz Kıbrıs Türk tarafı olarak şu anda bunu yapmaya çalışıyoruz, örneğin Birleşmiş Milletler momentumun sağlanması ve yaz ayından önce bir miktar ilerleme kaydedilmesi hedefini tutturmak istiyorsa, BM’nin de 2008’e geri gitmemize engel olacak adımları atması şarttır.”

Özersay, “şu an momentum veya tıkanıklık mı olduğu” yönündeki soruya “Doğada hareket ettirmediğiniz her hangi bir nesne durduğu yerde bir miktar değişim geçirir. Bunu eğer bir momentum olarak almayacaksak ki ben almam; o zaman başka şeyler yapmamız gerekir. Örneğin çok hassas olan polis konusunda eşitliği kâğıda yazmışsak, bunun nasıl çalışacağını ve karar alacağını Rum ve Türk tarafları olarak onayladıysak ve kâğıda döktüysek şimdi ‘ben bunu beğenmiyorum’ derseniz geriye doğru bir momentum gerçekleşir herhalde diye düşünüyorum” diyerek cevap verdi.

Özersay, Ağustos başında, bir müzakereciler görüşmesi ve bir çapraz ziyaret olabileceğini, daha sonra 2 haftalık bir aranın ardından, müzakereciler ve liderler görüşmelerinin sürmesinin beklendiğini de sözlerine ekledi.



APOSTOLOS ANDREAS MANASTIRI'NIN RESTORASYONU EYLÜL'DE BAŞLIYOR



Din İşleri Başkanı Prof. Dr. Talip Atalay, Apostolos Andreas Manastırı’nın restorasyonuna Eylül ayında başlanacağını söyledi.

TAK’ın konuyla ilgili sorularını yanıtlayan Atalay, ilk etapta ana binanın restore edileceğini söyledi. Atalay, Vakıflar İdaresi ile Kıbrıs Rum Ortodoks Kilisesi’nin 2,5’er milyon Euro vereceği restorasyon çalışmalarının iki yıl süreceğini kaydetti.

İhaleyi, Kıbrıslı Türk ve Rumların ortak olduğu bir şirketin aldığını ve sözleşmenin yakın zamanda imzalanacağını ifade eden Atalay, çalışmaların Kıbrıslı Türk ve Rum ortaklığında yürütülecek olmasının sevindirici olduğunu belirtti.

1400’lü yıllarda inşa edilen manastırın bitişiğindeki şapel ve çeşmenin restorasyonu için ise ayrı bir ihaleye çıkılacak.

HRİSOSTOMOS İLE GÖRÜŞME

Prof.Dr. Talip Atalay, Kıbrıs Rum Ortodoks Kilisesi Başpiskoposu Hrisostomos ile gerçekleştirdiği basına kapalı görüşmeye de değinerek, bir takım sorunları görüştükleri toplantının çok yararlı olduğunu söyledi.

Atalay, Hristostomos’un Apostolos Andreas Manastırı’nın restorasyonu başta olmak üzere çalışmalara destek vermesinin önemli olduğunu kaydetti.

Hristostomos’un görüşmenin ardından yaptığı açıklamaların da memnuniyet verici olduğunu kaydeden Atalay, “En iyi açıklamalarını yaptı. Dinin şeffaf dilini kullanarak barışa katkıda bulunmak esas amacımız” dedi.



Hristodulidis: “Öneriler getirsinler aksi halde müzakereler son bulacak”

Hükümetin Eroğlu karşısındaki tavrı net

Başkan Anastasiadis 4 Temmuz’da Derviş Eroğlu ile yapacağı görüşmede, Eroğlu’ndan Kıbrıs sorununun tüm temel boyutlarında öneriler sunmasını isteyecek. Rum Hükümet Sözcüsü Nikos Hristodulidis RIK’e yaptığı açıklamada Başkan Anastasiadis’in Kıbrıs Türk liderine öneriler sunması için zaman süresi vereceğini açıkladı. Hristodulidis aksi durumda müzakerelerin kesintiye uğrayacağını ve bundan Kıbrıs Türk kesiminin sorumlu olacağını belirtti. (Kathimerini web sayfası)

Alithia gazetesine göre ABD Dışişleri Bakanı John Kerry önümüzdeki aylarda Kıbrıs’ı ziyaret edeceğini açıkladı. Gazete kendi edindiği bilgilere dayanarak ise, Amerikan Dışişleri Bakanının sadece ciddi gelişmeler olursa Kıbrıs’a geleceğini belirtti. Gazete Amerika’nın öngörülerine göre bu gelişmelerin sonbaharda beklendiğini belirtirken, Kerry’nin de olası ziyaretinin Eylül ayından sonra gerçekleşeceğini belirtti. (Çeviri: Enformasyon Dairesi)









KKTC Dışişleri Bakanlığı

Enformasyon Dairesi



Tel: +90 (392) 228 3365 / 228 3241

Fax: +90 (392) 228 4847

E-Mail: pio_news@kktcenf.org

Adres: Selçuklu Caddesi, Lefkoşa KKTC

via Mersin 10 / TURKEY



Twitter (Türkçe): @KKTC_Disisleri

Twitter (English): @MFATRNC

Facebook: KKTCDisisleri

Youtube: KKTCDisisleri