Bu koşullarda neyin barışı?.. - Necdet SİVASLI - TURAN-SAM : TURAN Stratejik Ara?t?rmalar Merkezi - http://www.turansam.org









Bu koşullarda neyin barışı?.. - Necdet SİVASLI
Tarih: 10.06.2014 > Kaç kez okundu? 2039

Paylaş


BAŞKENT GÜNLÜĞÜ / NECDET SİVASLI

e.mail: necdetes@mynet.com

Bu koşullarda neyin barışı?..



PKK’ya silah bıraktırmak, sınır dışına çekilmesini sağlamak üzere

başlatılan “Barış süreci” öyle görülüyor ki terör örgütünü daha da

cesaretlendirmiş ve güçlendirmiştir. Diyarbakır-Lice karayolunu 15

gündür trafiğe kapatan PKK ve yandaşlarına karşı hiçbir şey yapmayan

güvenlik güçlerine karşı saldırılara da başlanılmış durumda. Bu

satırlar yazılırken Lice’deki son çatışmalarda ölü ve yaralıların

olduğu haberleri geliyordu.



PKK ve yandaşları, Güneydoğu’da güvenlik güçlerini istemiyor. Karakol

ve baraj yapımlarına karşı çıkıyor. Yolları kapatıyor, kimlik denetimi

yapıyor, araçları yakıyor, belirledikleri insanları kaçırıyor. Silah

bırakmadıkları gibi sınır dışına da çekilmiyorlar. Üstelik dağ

kadrolarını güçlendirmek için çocukları kaçırıp, dağlarda eğitime

alıyorlar. Özetle, gelecekte gerekirse kıran kırana savaşa

hazırlanıyorlar.



Kandil’deki PKK Liderlerinden Dursun Kalkan’ın geçenlerde yaptığı şu

açıklamanın altını çizelim:



"Özellikle de halkı tehdit eden, yurtsever halkımız üzerinde kurşun

yağdırmaya çalışan o sadist, gözü dönmüş kişiliklerde bilmeliler ki,

bunda ısrar ederlerse yapanlardan yaptıklarının hesabı misliyle

sorulur. O nedenle herkes aklının başına almalı, haddini bilmeli.

Halka dönük geliştirilecek en küçük baskı, katliam girişimi yapanlar

için büyük tehlike oluşturacak, deyim yerindeyse kıyametin kopması

anlamına gelecek. Bunu herkes bilmeli ve buna göre de adımını yerinde,

denk atmalı. Bu temelde bir kere daha PKK olarak, Kürdistan Özgürlük

Hareketi olarak halkımızın bu tarihi süreçte başlattığı ve

kararlılıkla yürüttüğü direnişi selamlıyoruz. Sonuna kadar bu direnişi

en zengin yöntemleri kullanarak sürdüreceğimizi ve 2014 yılını mutlaka

bir zafer yılı, Önder Apo ve Kürdistan'ın özgürlük yılı haline

getireceğiz, diyoruz. "



Bütün bunlara rağmen devleti güçsüz ve iş yapamaz duruma getirip,

meydanı teröristlere açmak, yıkım demektir, bölünmeye hız vermektir,

teröristlere prim ve cesaret vermek demektir. Lice’de başlayan

olayların dalga dalga yurdun her tarafına yayılmakta olduğunu

görüyoruz. Çünkü “Barış süreci” ile birlikte güç kazanan terör örgütü,

silahlandı, şehirlere indi, kendi yapılaşmasını sağladı. Bunlara da

hiç ses çıkarılmadı. KCK davasından cezaevlerinde kimse kalmadı.

Ancak, KCK yapılanmasını hızlandırdı, PKK’nın gençlik kollarını kurup

meydanlara sürdü. Biz, ne yazık ki bunlara hep sessiz kaldık.



Bugün, PKK ile kirli pazarlıklar yapılıyor. Bölücülerle masaya

oturuluyor. Çalıştay adı altında yapılan bu pazarlıklarda neler ele

alınıyor, neler vaad ediliyor bunları da kamuoyu gereği gibi

bilemiyor. Hükümet adına açıklama yapan Beşir Atalay “Dağdan inmeler

sağlanacak” diyor. Ancak, olaylar tam tersini gösteriyor. Dağa

çıkanlar, dağa kaçırılanlar çoğalıyor. Zaten dağdakilerin açıklamaları

da tehditten öteye gitmiyor. İşte Duran Kalkan’ın açıklamaları bu

tabloyu bütün çıplaklığı ile gözler önüne sermiyor mu?



Kaldı ki, PKK’nın siyasi uzantılarının açıklamaları ve görüşleri de

Kandil’dekilerden pek farklı değil. Güneydoğu’yu giderek kendi

bölgesel alanları haline getirmeye çalışanların tehdit ve savaş

çığlıkları karşısında Hükümet olanların sessizliğine bir anlam

veremiyoruz. “Barış süreci zarar görmesin” anlayışı ile ne acıdır ki

teröristlere adeta teslim olunmuş imajı yaratılıyor ki bunu da son

derece yanlış bulmaktayız.



Peki, giderek azgınlaşan, giderek ülkeyi bölünme noktasına getiren bu

terör örgütüne karşı muhalefet neden bu kadar sessiz ve pasif kalıyor?

Neden bütün bu olup bitenler karşısında sesini yükseltmiyor?

Güneydoğu’da neler oluyor, ne bitiyor buralara neden heyetler

gönderilip, raporlar hazırlanmıyor? Ülkeyi bu hale getirenlerden neden

hesap sorma noktasına gelinmiyor? Hiç kimse kusura bakmasın ama bu

konuda muhalefeti son derece zayıf görmekteyiz.



İçinde bulunduğumuz 2014 yılının” Kürdistan’a özgürlük yılı haline

getireceğiz” diyenlere söylenecek hiç mi bir söz olmayacak? Devleti

bu duruma düşürmeye hiç kimsenin hakkı yoktur. Türkiye, tarihinde

hiçbir dönemde böyle bir duruma düşürülmedi. Biz de barış istiyoruz,

analar ağlaması diyoruz, ülkede birlik ve bütünlüğü savunuyoruz ama

gelişmeler bunun tam tersini gösteriyor. Endişe ettiğimiz nokta da

budur.

e.mail: necdetbuluz@gmail.com

necdetes@mynet.com





Yorumlar









Aktif Ziyaretçi 40
Dün Tekil 1787
Bugün Tekil 1474
Toplam Tekil 4069395
IP 3.133.109.211






TURAN-SAM PRINTED ISSN: 1308-8041
TURAN-SAM ONLINE ISSN: 1309-4033
Journal is indexed by:





























11 Sevval 1445
Nisan 2024
P
S
P
C
Ct
P
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30


Sevgim - Millete!
Vurgunlu um - Azadl a ve adalete!
itaatim - Hocalar ma!
Borcum - Dostlar ma ve meslekta lar ma!
Nefretim - Yalanc lara ve iki y zl lere!

(Eb lfez EL BEY)


Ekle kar









Anasayfa - Amaç - Hedefimiz - Mefkuremiz - Faaliyetler - Yönetim - Yasal Uyarı - İletişim

Her Hakkı Saklıdır © 2007 - 2023 TURAN-SAM : TURAN Stratejik Araştırmalar Merkezi
Sayfa 1.192 saniyede oluşturulmuştur.

TURAN-SAM rssTURAN-SAM rss
Google Sitemap

"Bu site en iyi mozilla firefox'ta 1280x960 çözünürlükte görüntülenir."

Turan Portal v1.3 | Tasarım TURAN-SAM , Kodlama Serkan Aygün

Turan Nedir?, Bilimsel Dergiler, En popüler Bilimsel Dergi, Endeksli Bilimsel Dergiler, Saygın Bilimsel Dergi, Türk Dünyasının en popüler ve en saygın Bilimsel Hakemli Dergisi, SSCI, SCI, citation index, Turan, Türk Devletleri, Türk Birligi, Türk Dünyası, Türk Cumhuriyetleri, Türki Cumhuriyetler, Özerk Türkler, Öztürkler, Milliyetçi, Türkçü, Turancı, Turan Askerleri, ALLAH'ın askerleri, Turan Birliği, Panturan, Pantürk, Panturkist, Türk, Dünyası, Stratejik, CSR, SAM, Center for Strategical Researches, Araştırma, Merkezi, Türkiye, Ankara, İstanbul, Azer, Azeri, Azerbaycan, Bakü, Kazakistan, Alma-Ata, Astana, Kırgız, Bişkek, Kırgızistan, Özbekistan, Özbek, Taşkent, Türkmen, Türkmenistan, Turkmenistan, Aşxabad, Aşkabat, Ozbekistan, Kazakhstan, Uzbekistan, North, Cyprus, Kıbrıs, MHP, AKP, CHP, TURKEY, Turancılık, KKTC, Vatan, Ülke, Millet, Bayrak, Milliyet, Cumhuriyet, Respublika, Alparslan Türkeş, Atatürk, Elçibey, Bahçeli, Aytmatov, Bahtiyar Vahabzade, Yusuf Akçura, Zeki Velidi Togan, İsmail Gaspıralı, Gaspırinski, Nihal Atsız, Alptekin, Kürşad, Tarih, Kardeş, Xalq, Halk, Milletçi, Milliyetçi, Yürek, Ürek, Türklük, Beynelxalq, Arbitrli, Elmi, Jurnal, Nüfuzlu