ÇOK SATAN KİTAPLAR LOGOSU ALTINDA YAPILMAK İSTENENLER - Dr. Tahir Tamer KUMKALE - TURAN-SAM : TURAN Stratejik Ara?t?rmalar Merkezi - http://www.turansam.org









ÇOK SATAN KİTAPLAR LOGOSU ALTINDA YAPILMAK İSTENENLER - Dr. Tahir Tamer KUMKALE
Tarih: 07.10.2009 > Kaç kez okundu? 3158

Paylaş


Her yazar kendi kitabının okunmasını ve fikirlerinin mümkün olduğu kadar çok kişiye ulaşmasını arzu eder. Yazarlar kadar kitabın mutfağında çalışan yayın ekibi de çok satarak daha fazla para kazanmak ister. Bu çok doğal bir gelişmedir ve her türlü ticari faaliyetin mantığına uygundur.

Yazarın yazım safhası dışında kitabının daha çok okuyucuya ulaşması amacıyla yapabileceği fazla bir şey yoktur. Fakat yayıncı gelişen teknolojik imkanları da dikkate alarak eserini kamuoyuna tanıtmak ve bütün reklam imkanlarını kullanarak kitap satışlarını arttıracak imkanları zorlamak mecburiyetindedir.

Bu alanda gerek ülkemizde ve artık fiziki sınırların bir işe yaramadığı küresel dünyada yayın kuruluşları arasında kıyasıya bir rekabet sürdürülmektedir. Daha geniş okuyucu kitlelerine ulaşabilmek için kitabın rafta devamlı tutularak reklâmının yapılması sıradan bir olay gibi algılanmaktadır. Aslında tamamen ticari kaygılarla yapıldığı düşünülen bu olayın perde arkası sanıldığı kadar masum değildir. Bu konuya da küresel güçlerin tipik bir psikolojik savaş operasyonu olarak bakılması gerekmektedir.

Biz biliyoruz ki kitaplar, hedef toplumlara verilmesi istenan mesajların iletilebileceği en önemli vasıtalardır. Kitap satışlarının artışı için reklâm çok önemlidir. Reklâm ise çağdaş bir pazarlama operasyonudur. İyi reklâm yapılabildiği takdirde ulaşılacak hedef kitlenin çoğalması kaçınılmazdır.

Şimdi 13 Mart 2007 tarihine dönelim. O günlerde gerek günlük yazılı basına gerekse internet medyasına yansıyan haberlere göre; Türkiye”de en çok satan kitaplardan bazılarının yabancı gizli servisler tarafından hazırlandığı iddialarına yer veriliyordu. Konu sadece haber bazında kalmıyordu. Ayrıca ve pek çok yazar ve düşünürle yapılan söyleşilerde haberi zenginleştirmek için sunuluyordu.

Konu günümüzde de güncelliğini muhafaza ettiğinden ilgilenenlere hatırlatmakta yarar görüyorum. İşte bu haberlerden özet cümleler;

* Yabancı istihbarat servisleri Türkiye”de özellikle son yıllarda organize ettikleri kaçakçılık, suikast ve propaganda faaliyetlerini "yanlış haber yayma" yolunu seçerek perdeliyor.

* İstihbarat servislerinin gizli amaçları için en sık kullanılan alan ise internet ve medya. Bilgi kirliliği ve dezenformasyon, internet ortamında zirveye ulaşırken gazeteler ve piyasaya sürülen çok sayıda "araştırma ürünü" kitap da yönlendirmenin bir başka kolunu oluşturuyor.

* Gizli servislerin psikolojik operasyon masalarında hazırlanan, gerçek olayları yanlış bilgilerle donatarak kitlelerin nazarlarını hedeflenen isim ve kurumlara yönelten kitaplar piyasaya sürülüyor. Böylece hem olayların arkasındaki gerçek isimler gizlenmiş oluyor hem de düşman saflarında görülenler, halkın gözünde karalanmış oluyor.

* Bir istihbaratçı, piyasada tezgâhlarda bulunan 30- 40 baskı yapmış birçok kitabın bu servisler tarafından hazırlandığını tespit ettiklerini ileri sürüyor. Bu kitapların araştırmacı-yazar bir kişinin adı kullanılarak piyasaya sürülebildiğini, hatta korsan baskılarının da yine bu gizli servislerce hazırlanıp çok sayıda dağıtıldığını kanıtladıklarını vurguluyor. Cümleler arasında sinsice verilen yanlış bilgilerin mümkün olduğunca daha fazla kişiye ulaşması için “korsan” dâhil her metot kullanılabiliyor.

* Bir tarih öğretmeninin okuduğu kitabın sayfalarını çevirdikçe şaşkınlığı daha da artar. Kitaba bakılacak olursa, kendi bildikleri doğru değildir. Bunun üzerine neyi doğru, neyi yanlış bildiğini sorgulamaya başlar. Ama aklı karışmıştır; bir arkadaşına "Şimdi ben öğrencilerime ne anlatacağım?" diye sorar. " Padişah Anaları ve 600 Yıl Bizi Yöneten Devşirmeler" adıyla Ali Kemal Meram tarafından kaleme alınan eserde, Osmanlı”nın kuruluşu anlatılırken Osman Gazi ile hanımı Şeyh Edebali”nin kızı Bala Hatun arasında geçmiş gibi gösterilen bir diyalogda, Osman Bey kendisinin Acem olduğunu söylerken, Bala Hatun da Moğol asıllı olduğunu anlatıyor! Yani Osmanlı Devleti”nin kurucularının ve dolayısıyla hiçbir padişahın Türk olmadığı vurgulanıyor. Ayrıca "Türkler Anadolu”ya değil Orta Asya”ya ait" tezi savunuluyor. Lakin Osman Bey ile eşi arasında geçtiği ileri sürülen konuşma için yazarın kaynak belirttiği Rum tarihçinin kitabında bu konudan hiçbir şekilde bahsedilmiyor. Kitapta Meram”ın görüşlerinin aksi savunuluyor. Bir araştırmacı, Meram”ın tarihçi olmadığını, kitabıyla dejenerasyon ve dezenformasyon yapıldığını söylüyor. Deneyimli bir istihbaratçı da Meram”ın kitaplarında Türk kültürü aleyhine bilgiler verildiğini, kitabın gizli servisler tarafından kaleme alındığına dair izlenimler edindiklerini dile getiriyor.

* Eski Gümrükler Başmüfettişi Necati Can da piyasada bulunan çok sayıda popüler kitabın yabancı istihbarat teşkilatları tarafından hazırlandığını iddia ediyor. Onu bu konuda araştırma yapmaya sevk eden olay ise hakkında açılan bir tazminat davası. Kaçakçılık suçundan hakkında dava açılan eski Gümrükler Genel Müdürü Fethi Şahin Horoz, Soner Yalçın imzasını taşıyan "Binbaşı Ersever”in itirafları" kitabının 41. sayfasındaki ifadelerden dolayı Necati Can”ı suçluyor. Söz konusu metinde Ersever”le görüştüğü ve onu kolladığı ima ediliyor Can”ın. Kitap Türkiye”ye kaçak yollardan sokulan 2500 tabancanın yakalanma sürecini anlatırken şu cümlelere yer veriyor: "Ersever, İstanbul”da kaçakçılık olayını soruşturan Gümrük ve Tekel Bakanlığı Müfettişi Necati Can”la görüşüyor. Necati Can”a Muhsin Yazıcıoğlu”nun mektubunu veriyor. Ersever, MHP”lilere ait olan 2500 tabanca ve kaçak malların yakalanması görevini ihmal ettiği için açığa alınıyor."

Necati Can, metni okuyunca hayrete düştüğünü söylüyor. Tüm mahkeme kayıtlarında ve müfettiş raporlarında gerçekler tüm ayrıntılarıyla doğru anlatılmış olmasına rağmen isimler ve olayın gerçek şekli değiştirilmiş. Ona göre bir araştırmacının bu belgelere ulaşmaması imkânsız; ayrıca yanlış bilgi verilmesinde de kasıt var. Müfettiş raporları ve mahkeme tutanaklarına yansıyan hadisenin gelişimi kitapta yazılanlara hiç uymuyor…”

Haberden öğrendiğimize göre Necati Can, olayın doğrusunu kamuoyu ile paylaşarak bu oyunu oynayanların oyunlarını bozuyor ve ilgililerin dikkatini çekiyor. Bir bakıma kitap denizindeki bir kum tanesinin yanlışlığını düzeltiyor.

Peki, düzeltilemeyenlerle, farkına dahi varılmadan kamuoyunu yanlış bilgilendirerek yanlış yönlendirme işlevini tamamlayanlar ne olacak? İşte sorun burada..

Yukarıdakiler kamuya yansıyan pek çok olaydan sadece birkaçı.

Bilerek ve isteyerek olmayan olayları olmuş gibi göstermek veya olayların oluş şeklini değiştirerek bunu inceleme-araştırma başlığı alında kitaplaştırıp pazarlamak günümüzde çok yaygın olarak kullanılan beyin yönetme ve yönlendirme metotlarından biridir.

Kitap okumak ciddi bir alışkanlıktır. Kitap okuyanlar anlayabilmek için bütün benlikleri ile konuların içine girdiklerinden kolaylıkla aldatılmaları ve kafalarının karmakarış edilmesi doğal bir gelişmedir. Çok iyi bildiklerini sandıkları olay hakkında kafalarında ciddi soru işaretleri bırakılması küresel mihrakların kullandıkları yöntemlerden sadece biridir.

O halde dikkatli olmamız gerekmektedir...

İçi boş, fikri ve edebi değeri olmayan pek çok kitabın “300 üncü baskısında bir milyonuncu satışa ulaşıldığı, halkımıza hizmet için maliyet fiyatı üzerinden satışa çıkartıldığı” gibi mesajları gördüğümüzde biraz düşünelim. Her zaman olmasa da bu gibi abartılı reklamların çoğunun arkasında küresel psikolojik harekat odaklarının ciddi desteğinin bulunduğunu unutmayalım..





Yorumlar









Aktif Ziyaretçi 42
Dün Tekil 1927
Bugün Tekil 1342
Toplam Tekil 4067476
IP 3.145.178.157






TURAN-SAM PRINTED ISSN: 1308-8041
TURAN-SAM ONLINE ISSN: 1309-4033
Journal is indexed by:





























10 Sevval 1445
Nisan 2024
P
S
P
C
Ct
P
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30


T rk hakanlar ve T rkmen Padi ahlar devlet i lerinde hatunun fikirlerini st n tutar.
(N ZAM L-M LK)


Ekle kar









Anasayfa - Amaç - Hedefimiz - Mefkuremiz - Faaliyetler - Yönetim - Yasal Uyarı - İletişim

Her Hakkı Saklıdır © 2007 - 2023 TURAN-SAM : TURAN Stratejik Araştırmalar Merkezi
Sayfa 1.192 saniyede oluşturulmuştur.

TURAN-SAM rssTURAN-SAM rss
Google Sitemap

"Bu site en iyi mozilla firefox'ta 1280x960 çözünürlükte görüntülenir."

Turan Portal v1.3 | Tasarım TURAN-SAM , Kodlama Serkan Aygün

Turan Nedir?, Bilimsel Dergiler, En popüler Bilimsel Dergi, Endeksli Bilimsel Dergiler, Saygın Bilimsel Dergi, Türk Dünyasının en popüler ve en saygın Bilimsel Hakemli Dergisi, SSCI, SCI, citation index, Turan, Türk Devletleri, Türk Birligi, Türk Dünyası, Türk Cumhuriyetleri, Türki Cumhuriyetler, Özerk Türkler, Öztürkler, Milliyetçi, Türkçü, Turancı, Turan Askerleri, ALLAH'ın askerleri, Turan Birliği, Panturan, Pantürk, Panturkist, Türk, Dünyası, Stratejik, CSR, SAM, Center for Strategical Researches, Araştırma, Merkezi, Türkiye, Ankara, İstanbul, Azer, Azeri, Azerbaycan, Bakü, Kazakistan, Alma-Ata, Astana, Kırgız, Bişkek, Kırgızistan, Özbekistan, Özbek, Taşkent, Türkmen, Türkmenistan, Turkmenistan, Aşxabad, Aşkabat, Ozbekistan, Kazakhstan, Uzbekistan, North, Cyprus, Kıbrıs, MHP, AKP, CHP, TURKEY, Turancılık, KKTC, Vatan, Ülke, Millet, Bayrak, Milliyet, Cumhuriyet, Respublika, Alparslan Türkeş, Atatürk, Elçibey, Bahçeli, Aytmatov, Bahtiyar Vahabzade, Yusuf Akçura, Zeki Velidi Togan, İsmail Gaspıralı, Gaspırinski, Nihal Atsız, Alptekin, Kürşad, Tarih, Kardeş, Xalq, Halk, Milletçi, Milliyetçi, Yürek, Ürek, Türklük, Beynelxalq, Arbitrli, Elmi, Jurnal, Nüfuzlu