KAZDIKÇA PİSLİK FIŞKIRIYOR… - Necdet SİVASLI - TURAN-SAM : TURAN Stratejik Ara?t?rmalar Merkezi - http://www.turansam.org









KAZDIKÇA PİSLİK FIŞKIRIYOR… - Necdet SİVASLI
Tarih: 20.05.2014 > Kaç kez okundu? 1853

Paylaş


BAŞKENT GÜNLÜĞÜ / NECDET SİVASLI

e.mail: necdetes@mynet.com

KAZDIKÇA PİSLİK

FIŞKIRIYOR…

Soma’daki kömür

ocağındaki katliam gibi faciada 301 can gitti. Şok atlatılıp,

araştırmalar da derinleştikçe ortaya pislikler de dökülmeye başladı.

Bugüne kadar iddia edilen “Soma kömür işletmeleri örnek işletme”

söylemlerinin iflas ettiğini görüyoruz. Çalışma Bakanı Faruk Çelik’in

“Rutin denetimde her şey normal çıktı” açıklamasının da hiçbir şey

ifade etmediği ortaya çıktı.

Şimdi savcılık

soruşturması başlatıldı. Soruşturma sonunda Türkiye’nin en güvenli

maden ocaklarından biri olarak gösterilen Soma Kömür ocaklarının hiç

de söylendiği gibi güvenli olmadığı ortaya çıktı. Araştırmalar sonunda

ocaklarda iki kez yangın çıktığı, gaz sensorlarının uyarı verdiği, son

15 gün içinde de sıcak kömür çıkarıldığı tespit edildi.

FACİA “GELİYORUM”DEMİŞ

İşin en ilginç

tarafı, ocaktaki sıkıntıların ortaya çıkıp, bilinmesine rağmen

çalışanların bunları şikâyet etmemesidir. Faciadan sonra konuşan bazı

çalışanların açıklamaları “korkudan bir şey söyleyemedik. İşimizden

olurduk” şeklinde oldu. Burada da işçiler üzerinde bir tehdit ve

korkutmanın var olduğu görülüyor.

Maden faciasında

ölen elektrik teknikeri Mustafa Kocabaş’ın eşi Nilgün Kocabaş’ın şu

açıklamalarını sizlerle paylaşalım:

“ Eşim madene

giderken yanında çok fazla içme suyu götürür olmuştu. “Ocak aşırı

sıcak, yere bile zor basıyoruz. Kömür için için yanıyor galiba

Arkadaşlar çıkardıkları kömürün sıcak olduğunu amirlere söylemişler

ama dinleyen olmadı” diyordu. Son günlerde eşim sürekli olarak eve geç

geliyordu. “Elektrik arızları ile artık baş edemiyoruz” diyordu. Kaza

olduğunda eşim dahil madenin 4 elektrikçisi birden aynı yerde öldü. Bu

da ciddi bir elektrik arızasını işaret ediyor.”

Facia

soruşturmasında İşletmenin Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan, Genel

Müdürü Ramazan Doğru’yu, suçlanan Doğru ise “Yetki imzası bana ait

değil sahte imza” diyerek patronunu suçlaması da Soma Faciasında bir

skandal olarak değerlendirilmelidir. Suçu birbirinin üzerine atma

yarışı içine giren yetkililerin bu halleri bile 301 kişinin nasıl bir

ihmal ve vurdumduymazlık sonunda toprağa gömüldüğünü gösteriyor.

UYARILAR İŞE YARAMAMIŞ

Diğer taraftan

mühendis “Isı artışını sürekli olarak bildirdim” diyor, diğer

sorumlular da birbirini suçluyor. Ortada tam anlamı ile bir

düzensizlik, bir belirsizlik görülüyor. Bütün bu açıklamalar,

suçlamalar, ortaya çıkmakta olan tüyler ürperten gerçekler 301 maden

işçisinin diri diri toprağa gömüldüğünü göstermiyor mu? Bu ölen

insanlar bir daha dünyaya gelemeyeceğine göre bunların hesabı

sorulmayacak mı?

Burada, devlete

düşen görevlerin de tam anlamı ile yerine getirilip getirilmediği de

araştırmalı ve bütün gerçekler ışığı altında kusurlu olanlar, suçlu

olanlar ortaya çıkarılıp mutlaka cezalandırılmalıdır. Bütün suçu

işletmeye yıkmaya çalışarak bu işin içinden sıyrılamayacağını herkes

görmeli ve bilmelidir. Bundan sonra Soma benzeri faciaların

yaşanmaması için yapılması gerekenlerin bu çerçevede yapılması

gerektiği görüşündeyiz.

Soma kömür

ocağı faciası, birkaç sorumlunun tutuklanması ile üstü örtülecek bir

olay değildir. “Üç gün sonra unutulur, bunun da üstü örtülür”

anlayışına izin verilmemelidir.

Örneğin,

Hükümet olanların ILO sözleşmesini neden hala imzalamadığı

sorgulanmalıdır. Bu sözleşme ile işçilerin çalışma garantisi sağlama

alınmakta, iş güvenliği sağlanmakta, hem hükümet hem de işletme

sorumluluk altına girmektedir. Böyle bir sözleşmeye hükümet olanların

imza koymamış olması bir ihmal bir suça ortaklık anlamına geliyor mu

gelmiyor mu? Bugüne kadar bu sorumluluktan neden kaçıldı kamuoyuna bu

da anlatılmalıdır. Kaldı ki Devlet Denetleme Kurulu (DDK)’nın

raporunda da uyarılar bulunmasına rağmen, bunlar bile dikkate

alınmamış,bu da bir ihmal ve kusur değil mi?

HALA AYNI KAFA

Bütün bunlar

madalyonun sadece bir yüzü, öteki yüzü de gün geçtikçe ortaya

çıkacaktır. Yapılan açıklamalar, faciadan kurtulanların söyledikleri

Soma’da kazdıkça pislik fışkırmakta olduğunu gösteriyor. Bu ocaklarda

çok ilkel ve çağdışı koşullarda çalışma yapılmakta olduğunu da

görmekteyiz. Peki, denetime gelenler bunları da mı görmemişler? Öyle

açıklamalar yapılıyor ki ister istemez bunları dinlerken “Bu insan

bile bile ölüme gönderilmiş” kanısına varılıyor.

Vicdanları

sızlatan, ülkemizde ulusal yas ilan ettiren bu faciayı hala hafife

almak isteyen çevreler var. Bu çevreler bugün bile “ Patron suçsuz,

devlet masum” diyebiliyorlar. Neredeyse aynı çevreler utanmasalar diri

diri toprağa gömülen 301 maden işçisini “suçlu” ilan edecekler.

Gerçekleri görmezden gelip, gerçeklerle yüzleşmekten kaçan bu

çevrelere söylenecek çok söz var ama bizim terbiye anlayışımız buna

izin vermiyor. Yorumu sizlere bırakıyoruz.

e.mail: necdetbuluz@gmail.com

necdetes@mynet.com





Yorumlar









Aktif Ziyaretçi 27
Dün Tekil 1927
Bugün Tekil 1047
Toplam Tekil 4067181
IP 3.133.121.160






TURAN-SAM PRINTED ISSN: 1308-8041
TURAN-SAM ONLINE ISSN: 1309-4033
Journal is indexed by:





























10 Sevval 1445
Nisan 2024
P
S
P
C
Ct
P
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30


T rk hakanlar ve T rkmen Padi ahlar devlet i lerinde hatunun fikirlerini st n tutar.
(N ZAM L-M LK)


Ekle kar









Anasayfa - Amaç - Hedefimiz - Mefkuremiz - Faaliyetler - Yönetim - Yasal Uyarı - İletişim

Her Hakkı Saklıdır © 2007 - 2023 TURAN-SAM : TURAN Stratejik Araştırmalar Merkezi
Sayfa 1.287 saniyede oluşturulmuştur.

TURAN-SAM rssTURAN-SAM rss
Google Sitemap

"Bu site en iyi mozilla firefox'ta 1280x960 çözünürlükte görüntülenir."

Turan Portal v1.3 | Tasarım TURAN-SAM , Kodlama Serkan Aygün

Turan Nedir?, Bilimsel Dergiler, En popüler Bilimsel Dergi, Endeksli Bilimsel Dergiler, Saygın Bilimsel Dergi, Türk Dünyasının en popüler ve en saygın Bilimsel Hakemli Dergisi, SSCI, SCI, citation index, Turan, Türk Devletleri, Türk Birligi, Türk Dünyası, Türk Cumhuriyetleri, Türki Cumhuriyetler, Özerk Türkler, Öztürkler, Milliyetçi, Türkçü, Turancı, Turan Askerleri, ALLAH'ın askerleri, Turan Birliği, Panturan, Pantürk, Panturkist, Türk, Dünyası, Stratejik, CSR, SAM, Center for Strategical Researches, Araştırma, Merkezi, Türkiye, Ankara, İstanbul, Azer, Azeri, Azerbaycan, Bakü, Kazakistan, Alma-Ata, Astana, Kırgız, Bişkek, Kırgızistan, Özbekistan, Özbek, Taşkent, Türkmen, Türkmenistan, Turkmenistan, Aşxabad, Aşkabat, Ozbekistan, Kazakhstan, Uzbekistan, North, Cyprus, Kıbrıs, MHP, AKP, CHP, TURKEY, Turancılık, KKTC, Vatan, Ülke, Millet, Bayrak, Milliyet, Cumhuriyet, Respublika, Alparslan Türkeş, Atatürk, Elçibey, Bahçeli, Aytmatov, Bahtiyar Vahabzade, Yusuf Akçura, Zeki Velidi Togan, İsmail Gaspıralı, Gaspırinski, Nihal Atsız, Alptekin, Kürşad, Tarih, Kardeş, Xalq, Halk, Milletçi, Milliyetçi, Yürek, Ürek, Türklük, Beynelxalq, Arbitrli, Elmi, Jurnal, Nüfuzlu