BİR DAHA YAS TUTMAK ve AĞLAMAK İSTEMİYORSAK… - Necdet SİVASLI - TURAN-SAM : TURAN Stratejik Ara?t?rmalar Merkezi - http://www.turansam.org









BİR DAHA YAS TUTMAK ve AĞLAMAK İSTEMİYORSAK… - Necdet SİVASLI
Tarih: 20.05.2014 > Kaç kez okundu? 1889

Paylaş


BAŞKENT GÜNLÜĞÜ / NECDET SİVASLI

e.mail: necdetes@mynet.com

BİR DAHA YAS TUTMAK VE AĞLAMAK

İSTEMİYORSAK…

Soma’da yaşanan facia,

bundan sonra maden ocaklarının böylesine facialara meydan vermeyecek

şekilde düzenlenmesi gerektiği gerçeğini ortaya koyuyor. Soma’daki

faciadan sonra geç de olsa bir açıklama yapan Çalışma ve Sosyal

Güvenlik Bakanı Faruk Çelik “Soma maden işletmesinde en son 4 ay

önceki rutin denetimlerinde mevzuata aykırılık bulunmuyor” diyor.

Ancak, asıl tartışılan konulardan biri de zaten Bakan Çelik’in

söyledikleri. Bu ocaklar nasıl ve hangi mevzuata göre denetleniyor?

Bugüne kadar yapılan

açıklamalarda ve tartışmalarda maden ocaklarındaki denetimlerin

sağlıklı olmadığı tartışıldı, tartışılmaya da devam edecek gibi

görünüyor. Hatta maden ocaklarını denetleyenlerin ocaklara dahi

inmedikleri konusunda iddialar var. Rutin denetlemelerin öylesine

yapıldığı da aynı iddialar arasında yer alıyor. Demek ki, bu denetleme

konusu ciddi biçimde ele alınmalı ve neşter vurulmalıdır.

DENETİM CİDDİYE ALINMALI

Önce uzmanlara kulak verelim:

“ Rutin olarak

yapıldığı söylenen denetlemeler önceden işverene haber verilerek, “Şu

tarihte şunları şunları denetlemeye geleceğim.” Uyarısı ile yapılıyor.

Haberli ve göstermelik bir demetim şekli ortaya çıkmaktadır. Rutin

denetimlerin ne işe yaradığı Soma’da meydana gelen facia ile

görülmüştür. Devlet tarafından yapılan bu rutin denetimlerin dışında

özel sektörün iş sağlığı güvenliği uzmanlarının denetimleri de oluyor.

O da ayrıca tartışılması gereken bir önemli konudur. Çünkü bu denetimi

yapan uzmanlar paralarını işverenden almaktadırlar. Öncelikle bu

denetim şekline bir çeki-düzen vermek gerekiyor.”

Soma faciası son

olsun ve artık ağlamak, sızlanmak, yas tutmak zorunda kalmak

istemiyoruz. Bu konuda devletimize güveniyoruz ve atılacak adımların

da bu tür faciaları önleyeceğine inanıyoruz.

Nitekim Başbakan

Erdoğan, Soma faciasından sonra yaptığı açıklamada “Bu kaza en ince

ayrıntısına kadar araştırılacak. Hiçbir ihmalin göz ardı edilmesine

izin vermeyeceğiz. Kamuoyunun da tatmin olacağı adımlar atılacak”

diyerek bu konuda ciddi olduklarının mesajını vermiştir. Başbakan’ın

bu sözlerine de inanmak ve güvenmek istiyoruz.

GELİŞMİŞ ÜLKELER

ÖRNEK ALINACAKSA

Şimdi ortada en çok

tartışılan bir konu var. Türkiye yıllardır Uluslararası Maden

Güvencesi Anlaşması ve ILO’nun iş kazalarının önlenmesine ilişkin 176

numaralı sözleşmesi başta olmak üzere birçok uluslar arası anlaşmayı

niye imzalamadı? Öncelikle iş güvenliği için bu anlaşmaya imza

konulması gerektiği görüşündeyiz.

Gelişmiş ülkeler

ILO sözleşmesine imza koyup, insan sağlığını her şeyin üzerinde

tutuyor ve görüyorsa biz bundan neden kaçıyoruz? Bizim insanlarımız

hayatı bu kadar ucuz mu? Soma’da 301 can giderken, milletçe yas tutup,

gözyaşı dökerken bu facianın acısını milletçe çekmedik mi?

Cumhurbaşkanı

Abdullah Gül de Soma’daki temasları sonrası açıklamalarında “Gelişmiş

ülkeler bunu nasıl yapıyor, iş kazalarını nasıl uyguluyorsa, biz de

bunları örnek alarak uygulamalıyız ve kazaların önüne geçecek

tedbirleri almalıyız” diyerek bir başka öneride bulunmuştur. Gül de

ayrıca gereken neyse onların mutlaka yapılacağı sözünü vermiştir.

İş güvenliği

gelişmiş ülkelerde çok önemlidir. İş güvenliği olmayan işyerlerine

zaten çalışma izni verilmediği gibi, iş güvenliği konusu da sürekli

denetlenip, kontrol ediliyor. Gelişmiş ülkeler, öncelikle iş

güvenliğine önem veriyorlar. Bunun çok büyük bir sorumluluk olduğunu

da biliyorlar. İş güvenliğini en ince noktalarına kadar sağlayan

ülkelerde kazalar da asgari düzeye indiriliyor. Elin oğlu bunu

yapıyorsa biz niye yapmayalım? Bizim insanımız elin oğlundan daha mı

kıymetsiz? Bizim bu gencecik insanlarımız boşuna mı ölüyor?

İHMAL VE TEDBİRSİZLİK

Uzmanların

yaptığı açıklamalar, ortaya çıkan gerçekler şunu gösteriyor:

Soma’daki kömür

ocağında meydana gelen facia ihmal ve tedbirsizlik zincirinin ortaya

koyduğu bir olaydır. Göz göre göre 301 madenci hayatını yitirmiştir.

Türkiye’yi yasa boğan, gözyaşlarının sel olduğu ve vicdanları kanatan

bu olay bir daha yaşanmamalıdır. Bunun için de yapılması gerekenler

vardır, bunların artık neler olduğu da biliniyor. Eğer, bizi

yönetenler gerçekten samimi ise, gerçekten sözlerinin arkasında

duracaklarsa bu önlemlerin alınmasını sağlamalıdırlar. Türkiye’de de

insan hayatının artık ucuz olmadığı görülmelidir. Bunun için öncelikle

Hükümet olanlara görev düşüyor. Bu nedenle de Başbakan başta olmak

üzere, yetkililerin verdikleri sözleri yerine getirmelerini

bekliyoruz.

Konuyla ilgili

önceki yazılarımızda da değindiğimiz gibi, artık önümüze bakmak, Soma

benzeri faciaları yaşamamak için elbirliği ile gereken tüm önlemleri

almak ve uygulamak durumundayız. Bu konu, hepimiz için Milli bir

konudur ve hiç kimse de bu sorumluluktan kaçmamalıdır.

e.mail: necdetbuluz@gmail.com

necdetes@mynet.com





Yorumlar









Aktif Ziyaretçi 37
Dün Tekil 1927
Bugün Tekil 1731
Toplam Tekil 4067865
IP 3.139.86.56






TURAN-SAM PRINTED ISSN: 1308-8041
TURAN-SAM ONLINE ISSN: 1309-4033
Journal is indexed by:





























10 Sevval 1445
Nisan 2024
P
S
P
C
Ct
P
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30


T rk hakanlar ve T rkmen Padi ahlar devlet i lerinde hatunun fikirlerini st n tutar.
(N ZAM L-M LK)


Ekle kar









Anasayfa - Amaç - Hedefimiz - Mefkuremiz - Faaliyetler - Yönetim - Yasal Uyarı - İletişim

Her Hakkı Saklıdır © 2007 - 2023 TURAN-SAM : TURAN Stratejik Araştırmalar Merkezi
Sayfa 1.001 saniyede oluşturulmuştur.

TURAN-SAM rssTURAN-SAM rss
Google Sitemap

"Bu site en iyi mozilla firefox'ta 1280x960 çözünürlükte görüntülenir."

Turan Portal v1.3 | Tasarım TURAN-SAM , Kodlama Serkan Aygün

Turan Nedir?, Bilimsel Dergiler, En popüler Bilimsel Dergi, Endeksli Bilimsel Dergiler, Saygın Bilimsel Dergi, Türk Dünyasının en popüler ve en saygın Bilimsel Hakemli Dergisi, SSCI, SCI, citation index, Turan, Türk Devletleri, Türk Birligi, Türk Dünyası, Türk Cumhuriyetleri, Türki Cumhuriyetler, Özerk Türkler, Öztürkler, Milliyetçi, Türkçü, Turancı, Turan Askerleri, ALLAH'ın askerleri, Turan Birliği, Panturan, Pantürk, Panturkist, Türk, Dünyası, Stratejik, CSR, SAM, Center for Strategical Researches, Araştırma, Merkezi, Türkiye, Ankara, İstanbul, Azer, Azeri, Azerbaycan, Bakü, Kazakistan, Alma-Ata, Astana, Kırgız, Bişkek, Kırgızistan, Özbekistan, Özbek, Taşkent, Türkmen, Türkmenistan, Turkmenistan, Aşxabad, Aşkabat, Ozbekistan, Kazakhstan, Uzbekistan, North, Cyprus, Kıbrıs, MHP, AKP, CHP, TURKEY, Turancılık, KKTC, Vatan, Ülke, Millet, Bayrak, Milliyet, Cumhuriyet, Respublika, Alparslan Türkeş, Atatürk, Elçibey, Bahçeli, Aytmatov, Bahtiyar Vahabzade, Yusuf Akçura, Zeki Velidi Togan, İsmail Gaspıralı, Gaspırinski, Nihal Atsız, Alptekin, Kürşad, Tarih, Kardeş, Xalq, Halk, Milletçi, Milliyetçi, Yürek, Ürek, Türklük, Beynelxalq, Arbitrli, Elmi, Jurnal, Nüfuzlu