“CİZMELERİMİ ÇIKARAYIM MI? SEDYE KİRLENMESİN…” - Necdet SİVASLI - TURAN-SAM : TURAN Stratejik Ara?t?rmalar Merkezi - http://www.turansam.org









“CİZMELERİMİ ÇIKARAYIM MI? SEDYE KİRLENMESİN…” - Necdet SİVASLI
Tarih: 16.05.2014 > Kaç kez okundu? 1797

Paylaş


BAŞKENT GÜNLÜĞÜ / NECDET SİVASLI

e.mail: necdetes@mynet.com

“CİZMELERİMİ ÇIKARAYIM MI?

SEDYE KİRLENMESİN…”

Soma’da meydana gelen

maden faciasının yankıları sürüyor, daha da sürecek. Tartışmalar

olacak, karşılıklı suçlamalar olacak, her olay gibi Soma faciası da

unutulanlar listesine girecek. Bu tür olaylarda yaşanan bazı açılar,

bazı olaylar hafızalara kazınıyor, yaşanan olayların adeta simgesi

haline geliyor.

Maden faciasından sağ

kurtulan bir maden işçisinin gelen ambulansla hastaneye kaldırılışını

anımsamayan yoktur sanıyoruz. Sedyeye konulan maden işçisi sağlık

görevlilerine “Çizmelerimi çıkarayım mı, sedye kirlenmesin” diyor.

Korku, endişe, heyecan ne varsa yüzünden rahatlıkla okunabiliyor. Bir

yandan kurtulduğuna sevinirken,öte yandan sedyenin kirleneceği

endişesini aynı anda yaşıyor.

EKMEK PARASI UĞRUNA

Faciada, en çok

konuşulan, insanları en çok duygulandıran bu olay, hiç kuşkusuz

bastırılmış bazı duyguların ortaya çıkmasından başka bir şey değildir.

Sedyeye konulan maden işçisi, daha önce yaşadıklarını, gördüklerini,

dışlanmasını, horlanmasını sedyeye konulurken belki de heyecandan,

bilinçaltından yansıtmaya çalışmıştır. Çünkü gittiği her yerde “kömür

karası” diye, “maden işçisi” diye ikinci sınıf vatandaş muamelesi

görmeye alışmış bu insanların, sedyenin kirlenmemesi için sıkıntısını

bir kenara bırakıp “çizmeleri çıkarayım mı, sedye kirlenmesin” demesi

kadar normal bir şey olabilir mi?

O kardeşimize biz de “ Bu

ülkede en temiz şey senin çizmelerin” dersek yanlış mı söylemiş

oluruz?

Bu insanlar, ekmek

parası için ne iş verilirse yapmak zorunda kalan insanlardır. Maden

ocaklarındaki tehlike, korku, endişe onlar için hiçbir şey ifade

etmiyor. Onlar, üçbeş kuruş daha fazla kazanıp, evini geçindirme,

çocuğunu büyütme, okutma çabasında olanlardır.

İşin tehlikeli

olması, insanları zorlaması önemli değil, önemli olan bir iş

bulunmasıdır. Nitekim Soma’da faciada yakınlarını yitirenler “Bırakın

işin tehlikeli boyutunu, bu işte çalışabilmek için bile torpil

gerekiyor” diyorlar. Bunlar da işsizliğin boyutunun ne durumda

olduğunu göstermesi açısından önemlidir ve değerlendirilmesi

gerekmektedir.

YAŞANANLAR VE TEPKİLER

Bizim için hafızalara kazanan

bir başka olay da, Başbakan Erdoğan’ın Soma’ya yaptığı ziyarette

yuhalanması, araçların tekmelenmesi ve halkın tepkisi olmuştur.

Nitekim Başbakanın, bu tepkiler üzerine bir markete geçmek zorunda

kaldığı ifade ediliyor. Bu görüntüler de uzun süre unutulmayacaktır.

Bununla bağlantılı olarak

bir protestocunun yaka paça yere atılması ve Başbakan’ın

müşavirlerinden biri ifade edilen kişi tarafından jandarmaların

arasında yerde yatan bu protestocunun tekmelenmesi olayı görüntüleri

de Soma maden faciasına damgasını vuran olaylardan biridir. Keşke

böylesine görüntüleri yaşamamış olsaydık.

Soma’da katliam gibi

bir facia yaşanmıştır. Türkiye’deki en büyük maden kazası yaşanmış,

yüzlerce kişi hayatını yitirmiştir. Yakınlarını yitirenlerin, olaydan

etkilenenlerin bağırması, tepki göstermesi doğaldır. O anki psikolojik

durumda ortaya konulan tepkilerin dozu da artabilir. Bunları anlayış

ile karşılamak, göğüslemek gerekiyor. Ortada bir can pazarı var,

mahşer gibi tablo görüntüsü var, insanlar sağduyudan uzaklaşmış,

bunları tepkileri ne olursa olsun kucaklamak, sarmak, sarmalamak

gerekiyor. Ocaklara ateş düşmüş, herkes ölüsünün, yaralısının peşinde

darmadağın olmuş. Halk perişan, moral sıfır, herkes yaslanacak bir dal

arıyor. Yaşanan acılara yürekler dayanmıyor. Yükselen feryatlar

insanların nasıl bir ruh hali içinde olduğunu açıkça gösteriyor.

gösteriyor. Acılı bu insanlara karşı yaşanan görüntüler ve ortaya

çıkan fotoğraflar öylesine mide bulandırıyor ki fazla bir şey yazmak

ve söylemek istemiyoruz.

ACILAR PAYLAŞILINCA

Soma maden faciası,

Türkiye’yi ve Türk dünyasını birleştirip bütünleştirmiştir. Yaşanan

acılar paylaşılmaya çalışılmış, yas ilan edilerek, etkinlikler iptal

ve ertelenerek sağduyulu, insani duygularla hareket edilme yolu

seçilmiştir. İşin bu tarafına baktığımızda bu yönümüzün güçlülüğünü

görmüş olduk. Yaşanan acılar, ülkemizin her köşesinde, Türk dünyasında

yaşanmış, paylaşılmış ve herkes adeta yas tutmuştur.

Burada önemli olan

artık, birbirimizi suçlamaktan çok, ortaya çıkan faciaların

yinelenmemesi için ortak hareket edip, önlemlerin alınması olmalıdır.

Bu faciadan hiç kimse siyasi çıkar elde etmeye çalışmasın. Suçlular

ortaya çıkarılsın. Yaralar da en kısa zamanda sarılsın. Artık,

insanlarımız böylesine cinayet gibi faciaları yaşamak ve görmek,

duymak istemiyor. Siyasilere bu konuda çok daha büyük ve önemli

sorumluluklar düştüğü görüşündeyiz.

e.mail: necdetbuluz@gmail.com

necdetes@mynet.com





Yorumlar









Aktif Ziyaretçi 27
Dün Tekil 1927
Bugün Tekil 89
Toplam Tekil 4066224
IP 13.59.218.147






TURAN-SAM PRINTED ISSN: 1308-8041
TURAN-SAM ONLINE ISSN: 1309-4033
Journal is indexed by:





























10 Sevval 1445
Nisan 2024
P
S
P
C
Ct
P
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30


T rk hakanlar ve T rkmen Padi ahlar devlet i lerinde hatunun fikirlerini st n tutar.
(N ZAM L-M LK)


Ekle kar









Anasayfa - Amaç - Hedefimiz - Mefkuremiz - Faaliyetler - Yönetim - Yasal Uyarı - İletişim

Her Hakkı Saklıdır © 2007 - 2023 TURAN-SAM : TURAN Stratejik Araştırmalar Merkezi
Sayfa 1.382 saniyede oluşturulmuştur.

TURAN-SAM rssTURAN-SAM rss
Google Sitemap

"Bu site en iyi mozilla firefox'ta 1280x960 çözünürlükte görüntülenir."

Turan Portal v1.3 | Tasarım TURAN-SAM , Kodlama Serkan Aygün

Turan Nedir?, Bilimsel Dergiler, En popüler Bilimsel Dergi, Endeksli Bilimsel Dergiler, Saygın Bilimsel Dergi, Türk Dünyasının en popüler ve en saygın Bilimsel Hakemli Dergisi, SSCI, SCI, citation index, Turan, Türk Devletleri, Türk Birligi, Türk Dünyası, Türk Cumhuriyetleri, Türki Cumhuriyetler, Özerk Türkler, Öztürkler, Milliyetçi, Türkçü, Turancı, Turan Askerleri, ALLAH'ın askerleri, Turan Birliği, Panturan, Pantürk, Panturkist, Türk, Dünyası, Stratejik, CSR, SAM, Center for Strategical Researches, Araştırma, Merkezi, Türkiye, Ankara, İstanbul, Azer, Azeri, Azerbaycan, Bakü, Kazakistan, Alma-Ata, Astana, Kırgız, Bişkek, Kırgızistan, Özbekistan, Özbek, Taşkent, Türkmen, Türkmenistan, Turkmenistan, Aşxabad, Aşkabat, Ozbekistan, Kazakhstan, Uzbekistan, North, Cyprus, Kıbrıs, MHP, AKP, CHP, TURKEY, Turancılık, KKTC, Vatan, Ülke, Millet, Bayrak, Milliyet, Cumhuriyet, Respublika, Alparslan Türkeş, Atatürk, Elçibey, Bahçeli, Aytmatov, Bahtiyar Vahabzade, Yusuf Akçura, Zeki Velidi Togan, İsmail Gaspıralı, Gaspırinski, Nihal Atsız, Alptekin, Kürşad, Tarih, Kardeş, Xalq, Halk, Milletçi, Milliyetçi, Yürek, Ürek, Türklük, Beynelxalq, Arbitrli, Elmi, Jurnal, Nüfuzlu