Cumhurbaşkanlığı Danışma Kurulu Üyesi Prof. Dr. Ata Atun, önümüzdeki günlerde ülkedeki bazı medya kuruluşlarına ve fikir önderi olarak adlandırılan kişilere çözüme motive etme yönünde görevler verilebileceğini kaydetti. Bu konuda bazı yaptırımların olabileceğine dikkat çeken Atun, doğalgazın çözümün katalizörü olduğunu vurguladı.“Kıbrıs Türk halkı bir çözüm istiyor ancak bu çözüm illaki ortaklık cumhuriyeti olacak değildir. Federasyon da bir çözümdür, konfederasyon da bir çözümdür. Burada önemli olan, Kıbrıs Türk Halkını ileri taşıyacak, elindekileri geri götürmeyecek bir çözüme imza atılmasıdır” diyen Atun, Kıbrıs Türk halkının göçmen olmak istemediğini belirtti.

ESKAD geleneksel haftasonu konferanslarının Cumartesi günkü konuşmacısı Cumhurbaşkanı Müzakere Danışma Kurulu Üyesi Prof. Dr. Ata Atun oldu.Hayli yoğun bir katılımla gerçekleşen konferansta, Demokrat Parti Ulusal Güçler Lefkoşa milletvekili Zorlu Töre de hazır bulundu.

“TÜRKİYE’NİN SAĞLADIĞI HAKLARIN SEBEBİ…”

“Kıbrıs Müzakereleri” konusunda konuşma yapan Atun, Kıbrıs Adası’nın 1878 yılında kiralanma koşullarını açıkladı. “Adanın egemenlik hakları padişahta kalmak kaydıyla kiralandı” diyen Atun, bu şerhle belirlenen egemenlik haklarının Lozan Anlaşmasında Türkiye’ye, Kıbrıs üzerinde haklar sağladığını, Türkiye’nin bundan ötürü 1960’da garantörlük haklarına sahip olduğunu, 1974 Barış Harekatı’nı yasal olarak gerçekleştirme hakkı bulunduğunu, Kıbrıs Adası üzerindeki münhasır ekonomik bölgede hak sahibi olduğunu ifade etti.

GEÇMİŞTEN BUGÜNE KIBRIS…

Konuşmasında İngiliz sömürge döneminden bugüne değin gelinen aşamaları, EOKA’nın kurulmasını, 1960 ortaklık Cumhuriyetini, 1963-74 yılları arasında Kıbrıs Türklerinin çektiği mezalimi ve Kıbrıs Türklerinin örgütlenmesini de anlatan Atun, bugün gelinen aşamayı şu sözlerle değerlendirdi: “Akdeniz’de bulunan doğalgaz çözümün katalizörü olmuş durumda. İvedi çözüm ve tedbir, İsrail’in ve çıkacak doğalgazın kendisinin olduğunu savunan Güney Kıbrıs’ın, en kısa zamanda AB’ye ulaştırılmasında yatıyor.İsrail Başbakanı BinyaminNetanyahu’nunTürkiye’den özür dileyip, arkasından tazminat ödemeyi kabul ettiğini açıklaması da ekonomik aklın bir parçası. İsrail, Tamar ve Leviathan bölgesinden Türkiye’ye doğalgazı deniz altına döşenecek borularla gönderebilmek için uluslararası bir ihale açtı. Türk-Azeri Ortaklığı olan TURCAS ile Zorlu grubu da ihaleye katılanlar arasında. Doğalgazın borularla Türkiye üzerinden AB’ye gönderilmesi en akılcı yol.”

“BAZI YAPTIRIMLAR GELEBİLİR”

Kıbrıs halkına, Kıbrıs sorununun çözümü konusunda uluslararası camiadan bazı yaptırımların gelebileceğinin altını çizen Atun, Annan dönemini anımsatarak şöyle dedi: “Önümüzdeki günlerde çözüm adına, ülkedeki bazı medya kuruluşlarına ve fikir önderi olarak adlandırılan kişilere çözüme motive etme yönünde görevler verilebilir. Kıbrıs Türk halkı bir çözüm istiyor ancak bu çözüm illaki ortaklık cumhuriyeti olacak değildir. Federasyon da bir çözümdür, konfederasyon da bir çözümdür. Burada önemli olan Kıbrıs Türk Halkını ileri taşıyacak, elindekileri geri götürmeyecek bir çözüme imza atılmasıdır. Halkımız artık göçmen olmak istemiyor. Bunların göz önüne alındığı bir çözüme gitmek gerekir. Bu konuda Cumhurbaşkanımız Derviş Eroğlu’na güvenimiz tamdır. Asla Kıbrıs Türk halkının kazanım ve edinimlerini geri götürecek bir anlaşmaya evet demeyecektir.”