GERİLİM POLİTİKALARINDAN UZAK DURMAK... - Necdet SİVASLI - TURAN-SAM : TURAN Stratejik Ara?t?rmalar Merkezi - http://www.turansam.org









GERİLİM POLİTİKALARINDAN UZAK DURMAK... - Necdet SİVASLI
Tarih: 14.03.2014 > Kaç kez okundu? 2012

Paylaş


BAŞKENT GÜNLÜĞÜ / NECDET SİVASLI

e.mail: necdetes@mynet.com

GERİLİM POLİTİKALARINDAN

UZAK DURMAK...

Türkiye, çok zor günlerden

geçiyor. Bir yandan polis şiddeti, bir yandan cenazeler üzerinden

siyasi çıkar üretmeye çalışmak, öte yandan ortaya çıkan yolsuzluk ve

rüşvet iddiaları, iktidar-cemaat çatışması, yargı ve emniyetteki

deprem meydanları daha da ısıtıyor. Bu durumda yapılması gereken tek

şey sağduyulu olmak, gerilim politikalarından uzaklaşmak olmalıdır. Bu

noktada siyasi parti liderlerine çok önemli görevler düştüğünü

anımsatalım.

Ülkeyi yönetenlere baktığımız

zaman, özellikle Başbakan Erdoğan'ın sürekli olarak şiddetten yana bir

tavır sergilediğini görüyoruz. Bu tavır, bazen Anayasayı da çiğneyecek

boyutlara geliyor. Başbakan, ülkeyi gerecek, toplumu ikiye bölecek ne

varsa onları sergiliyor. Kendisini de bir türlü dizginleyemiyor.

BÖLÜNMEYE DOĞRU

Hâlbuki Başbakan'ın çok

önemli bir sorumluluğu vardır ve her vatandaşı, düşüncesi, ırkı,

cinsiyeti ne olurda olsun kucaklamak, korumak ve kollamak

durumundadır. Bu, gelişmiş ve demokrasiye inanmış her ülkede böyledir.

Türkiye'de bir kutuplaşma,

bir gerilim, bir ayrışma kime yarar? Ülkeyi yönetenlerin tavrına ve

uygulamalarına baktığımızda bunları görüyoruz. Bu tavır ve uygulamalar

Türkiye'yi felakete götürüyor. İnsanlardaki huzursuzluk giderek

artıyor. Güven ortamı kalmıyor. İş bir noktada şirazesinden çıkıyor.

Bu, iç savaşı körüklemek, faili meçhul cinayetleri artırmak, tarafları

sokaklara dökmek anlamına gelir. Ürküntü veren de budur, ama ne acıdır

ki bugün Türkiye böyle bir ortama sürüklenmek isteniliyor.

Tekrar ediyoruz ve

milletimizi uyarıyoruz:

Halkımız oynanmakta olan bu

oyuna gelmesin, kurulan tuzaklardan uzak kalsın. Sokak çatışmalarını

isteyenlerin ekmeğine yağ sürmesin. Bugüne en fazla sağduyulu olması

gerekenler, ateşe körükle gidiyor. Bugün, ülke sorumluluğunu üzerinde

bulunduranlar, bu sorumluluklardan kaçmaya çalışıyor. Sağduyuyu,

kardeşliği elden bırakmayalım. Ülkemize, insanlarımıza sahip çıkalım.

Düşüncesi, görüşü ne olursa olsun, herkesi kucaklayıp, korumak ve

kollamak hepimizin görevi olsun. Çünkü içinden geçtiğimiz bugünkü

koşullarda bunlara hepimizin ihtiyacı var.

BAŞBAKAN'IN SORUMLULUĞU

Başbakan, halen

şiddetten, gerilimden, toplumu bölmekten yana yürüttüğü politikalarını

hız kesmeden sürdürüyor. Tansiyonu düşürecek, insanları

kucaklaştıracak, bütünleştirecek hiçbir adımı atmıyor. Seçim

meydanlarında halen "Bizler" ve "onlar" diye söz ediyor. Kendi

görüşlerinde olmayanları adeta düşman gibi görüyor. Eleştirilere asla

tahammül edemiyor. Bu durum içinde bir Başbakan sağlıklı biçimde

ülkeyi yönetebilir mi? Bu da tartışılmalıdır.

Bu kin, bu gerilim, bu

kutuplaştırma ve şiddet yanlısı tutum ülkeyi ve insanlarımız için bir

felakettir, herkes bunun farkına varmalı. O nedenle, biz gelecekten

haklı olarak kuşku duyuyoruz. O nedenle tüm insanlara sağduyulu,

gerilimlerden uzak, kin ve nefret duygularından arınma öneriyoruz.

Toplum öylesine gergin ve patlamaya yakın ki, bir kıvılcım belki de

tahmin bile edemeyeceğimiz olayların meydana gelmesine yol açıp, önü

alınamayacak boyutlara ulaşabilir.

"SOKAKLAR ÇÖZÜM YERİ DEĞİL"

Bazıları bunu

görüyor. CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu da, MHP Genel Başkanı Bahçeli

de, tabanlarına çağrı üzerine çağrı yapıyor. "Provokatörlere kanmayın,

olaylardan uzak durun, sağduyulu davranın" diyorlar. Özellikle

Bahçeli, aylardan bu yana herkesi sandığa çağırıyor ve "Sokaklar çözüm

yeri değil, çözüm yeri sandıktır" diyor. Buna rağmen halen MHP

üzerinden provokatörce hareketler yapıldığını görmekteyiz.

Yapılanların da MHP'ye mal edilmek istenmesi, MHP gençliğinin

suçlanması tam bir tuzaktır "aman dikkat" diyoruz.

Demokratik tepkilerini bile

şiddete başvurmadan ortaya koyanların nasıl bir polis şiddeti ile

karşı karşıya geldiklerini yaşıyoruz, birlikte görüyoruz. Bu durum,

halkı daha bilinçlendiriyor, daha kamçılıyor ve kitleleri daha da

birleştiriyor. Bizi yönetenlerin işi, böylesine ortamlara benzin

dökmek olmamalı, yangını söndürecek, gerilimi düşürecek sağduyuyu

ortaya koymak olmalıdır.

Peki ya sivil toplum

kuruluşları ne yapıyor?

Bu TOBB, bu TZOB, Türk-İş,

TÜSİAD gibi baba kuruluşlardan niye ses çıkmıyor? Ülke yangın yerine

dönmüş, siyasi gelecek ve ekonomi dibi vuruyor, bu kurumlardan niye

ses çıkmıyor? Bu üniversiteler, Barolar ne işe yarıyor? Böylesine

önemli bir dönemeçten geçiyoruz ve hiç kimse kafasını kumdan

çıkarmıyor. En azından gerilimi düşürecek, kardeşlik, bütünlük

çağrıları da mı yapamıyorlar?

e.mail: necdetbuluz@gmail.com

necdetes@mynet.com





Yorumlar









Aktif Ziyaretçi 39
Dün Tekil 1927
Bugün Tekil 1739
Toplam Tekil 4067874
IP 13.59.195.118






TURAN-SAM PRINTED ISSN: 1308-8041
TURAN-SAM ONLINE ISSN: 1309-4033
Journal is indexed by:





























10 Sevval 1445
Nisan 2024
P
S
P
C
Ct
P
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30


T rk hakanlar ve T rkmen Padi ahlar devlet i lerinde hatunun fikirlerini st n tutar.
(N ZAM L-M LK)


Ekle kar









Anasayfa - Amaç - Hedefimiz - Mefkuremiz - Faaliyetler - Yönetim - Yasal Uyarı - İletişim

Her Hakkı Saklıdır © 2007 - 2023 TURAN-SAM : TURAN Stratejik Araştırmalar Merkezi
Sayfa 1.096 saniyede oluşturulmuştur.

TURAN-SAM rssTURAN-SAM rss
Google Sitemap

"Bu site en iyi mozilla firefox'ta 1280x960 çözünürlükte görüntülenir."

Turan Portal v1.3 | Tasarım TURAN-SAM , Kodlama Serkan Aygün

Turan Nedir?, Bilimsel Dergiler, En popüler Bilimsel Dergi, Endeksli Bilimsel Dergiler, Saygın Bilimsel Dergi, Türk Dünyasının en popüler ve en saygın Bilimsel Hakemli Dergisi, SSCI, SCI, citation index, Turan, Türk Devletleri, Türk Birligi, Türk Dünyası, Türk Cumhuriyetleri, Türki Cumhuriyetler, Özerk Türkler, Öztürkler, Milliyetçi, Türkçü, Turancı, Turan Askerleri, ALLAH'ın askerleri, Turan Birliği, Panturan, Pantürk, Panturkist, Türk, Dünyası, Stratejik, CSR, SAM, Center for Strategical Researches, Araştırma, Merkezi, Türkiye, Ankara, İstanbul, Azer, Azeri, Azerbaycan, Bakü, Kazakistan, Alma-Ata, Astana, Kırgız, Bişkek, Kırgızistan, Özbekistan, Özbek, Taşkent, Türkmen, Türkmenistan, Turkmenistan, Aşxabad, Aşkabat, Ozbekistan, Kazakhstan, Uzbekistan, North, Cyprus, Kıbrıs, MHP, AKP, CHP, TURKEY, Turancılık, KKTC, Vatan, Ülke, Millet, Bayrak, Milliyet, Cumhuriyet, Respublika, Alparslan Türkeş, Atatürk, Elçibey, Bahçeli, Aytmatov, Bahtiyar Vahabzade, Yusuf Akçura, Zeki Velidi Togan, İsmail Gaspıralı, Gaspırinski, Nihal Atsız, Alptekin, Kürşad, Tarih, Kardeş, Xalq, Halk, Milletçi, Milliyetçi, Yürek, Ürek, Türklük, Beynelxalq, Arbitrli, Elmi, Jurnal, Nüfuzlu