Cumhurbaşkanı Dr. Derviş Eroğlu Ortak Açıklama’nın ardından Kıbrıs Postası’na konuştu ve çözüm için gereken malzemenin masada olduğunu ifade etti.



Cumhurbaşkanı Eroğlu, “Rum tarafı gerçekten çözüm istiyorsa gereken malzeme masadadır. Yok eğer oyalama peşinde iseler, doğalgazı, AB’ye tam üyeliği bir koz olarak kullanmak, gün gele Türkiye ile Kıbrıs Türkü sıkıntıya düşer ve biz de yararlanırız havasında iseler bir yere varmamız mümkün değil” dedi.



Eroğlu, “İnşallah bu kez farklı olur ve Rum dostlarımız Kıbrıs’ta var olan gerçekleri dikkate alarak makul, mantıklı önerilerle barışın, antlaşmanın yolunu açarlar ve bir sonuca ulaşırız. Önemli olan niyettir. Taraflar birbirlerinin görüşlerini iyi bilmektedir.” diye sözlerini sürdürdü.



Öte yandan, Eroğlu, “Müzakerecilerimizin haftada iki kez, liderlerin de 15 günde bir görüşmelerini istedik ama muhataplarımız kabul etmedi. Herhalde aceleleri yok. Yoksa bekledikleri başka bir şeyler mi var? Bilmiyoruz…Al-ver’e girmek sadece bize bağlı değil ama bir hazırız” dedi.



Eroğlu, “Rum komşularımız Ortak Açıklama’ metnine çarpıtmadan saptırmadan bağlı kalırsa işimiz kolaylaşır ve bu metin iyi bir enstrümana dönüşür aksi takdirde Kıbrıs Türkü yeni kararlar vermek zorunda kalabilir” şeklinde konuştu.



Eroğlu sözlerine şöyle devam etti: “Anastasiadis ve benim hangi siyasi görüşleri temsil ettiğimiz ortada. İkimizin bir antlaşmaya imza koyması kalıcı ve yaşayabilir bir antlaşmaya imza koyması kalıcı ve yaşayabilir bir barışın sağlandığı his ve güvenini vereceği, iki halkın referandumlardaki “Evet oylarını yükselteceği yorumlarını yapanlara katılmamak mümkün değildir”. (KIBRIS POSTASI)







DIŞİŞLER BAKANI ÖZDİL NAMİ: “ABD ÇÖZÜMÜ DESTEKLİYOR”







Dışişleri Bakanı Özdil Nami ile ekibi, Kıbrıs konusunu Amerika Birleşik Devletleri’nde (ABD) üst düzeyde görüşme imkanı buldu. Dışişleri Bakanı Özdil Nami, ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı William Burns ile bir araya geldi. Nami, ABD’nin Kıbrıs’ta yeniden başlayan müzakere sürecine ilgi gösterdiğini ve çözüme destek verdiği söyledi.



KIBRIS’a konuşan Nami, Burns ile görüşmenin olumlu ve yararlı geçtiğini belirterek, Burns’ün özellikle ortak açıklama metniyle birlikte olumlu bir atmosferde başlayan müzakerelerin yapıcı yaklaşımlarla sonuçlandırılması arzusunu dile getirdiğini söyledi.



Görüşmeye, ABD Dışişleri Bakanlığı Avrupa ve Avrasya İşlerinden Sorumlu Müsteşar Yardımcısı Eric Rubin ve ABD’nin Lefkoşa Büyükelçisi John Koenig katıldı. Dışişleri Müsteşarı Erhan Erçin, KKTC Washington Temsilcisi Ahmet Erdengiz ve Dışişleri Bakanlığı Özel Kalem Müdürü Hüseyin Özel de görüşmede hazır bulundu.



Bakan Nami, ABD yönetiminin, uluslararası sorunların ve hatta çatışmaların gündemde olduğu bir dönemde, Kıbrıs sorununun çözümlenmesine olan ilgisinin devam etmesinden duyduğu memnuniyeti dile getirdi.



Nami, görüşmede, ABD’nin Kıbrıs Türk tarafı ile diyaloğu sürdürme kararlılığında olduğunu yerinde görme fırsatı yakaladığını da ifade etti.



Özdil Nami görüşme sırasında, hangi konuların ele alındığı sorusu üzerine; “Kıbrıs sorununun çözümünün bölgesel istikrara, Türkiye-AB ilişkilerine, AB-NATO ilişkilerine yapacağı olumlu katkıyı” ve “adanın etrafında bulunan hidrokarbon yataklarının etkin kullanımı sayesinde bölgesel işbirliğine getireceği olumlu etkileri” derinlemesine ele aldıklarını vurguladı.



Her iki tarafın siyasi eşitliğine dayalı, hakkaniyetli bir anlaşmaya varmanın mümkün olduğunu aktaran Nami, “Yeter ki taraflar sürece odaklansın” dedi. Annan planı referandumda “evet” diyen Kıbrıs Türk tarafının beklentilerinin karşılanmadığını anımsatan Nami, bu kez her iki taraftan da “evet” çıkacak bir anlaşmaya varılabilmesi için Kıbrıs Türk tarafının daha fazla taviz vermesi gerektiği argümanının doğru bir yaklaşım olmadığını vurguladı.



Ortak açıklama metnine işaret eden Nami, ortak metnin yeni unsurlar içerdiğini, bu nedenle de bu fırsatın iyi değerlendirilerek kaçırılmaması gerektiğini vurguladı. Dışişleri Bakanı, ortak açıklama metninin bugüne kadar iki taraf arasında çözümlenemeyen egemenlik, vatandaşlık, kurucu devletlerin eşit statüsü gibi konuları bir sonuca ulaştırdığını kaydetti.



Ortak açıklama metniyle yakalanan ivmenin özlü konularda da devam etmesi gerektiğinin altını çizen Nami, müzakerelerin makul bir sürede sonuçlandırılmamasının başta Kıbrıs Türk ve Rum halkları olmak üzere, tüm tarafların yararına olacağını söyledi.



Bakan Nami, bu süreçte iki toplumu yakınlaştıracak adımlar atılmasının yararlı olacağını, ancak bu adımların kapsamlı çözüm müzakerelerini sekteye uğratmayacak şekilde tasarlaması gerektiğini muhataplarına aktardığını belirtti.



ABD ve BM’nin rolüne ilişkin bir soru üzerine Nami, “ABD ve uluslararası camiadan beklentilerimizi ortaya koyduk. Müzakere sürecinde BM’nin rolünün önemine dikkat çektik” diye konuştu.



Nami, sürecin olumlu sonuçlanmasını için bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da üzerine düşen görevleri yapmaya devem etme kararlılığında olduğunu sözlerine ekledi.



Dışişleri Bakanı Özdil Nami, Washington’daki ilk gün temasları çerçevesinde Wilson Merkezi, Atlantik Konseyi gibi düşünce kuruluşlarında Kıbrıs sorununda gelinen aşamayı anlattığı bildirildi.



Nami, temaslarında çözümün bölgedeki işbirliğinde oynayacağı role dikkat çekti. Bakan Nami, The Washington Times gazetesine demeç de verdi. (KIBRIS GAZETESİ)







MÜZAKERECİLER BUGÜN YENİDEN BİR ARAYA GELECEK



Kıbrıs sorununa çözüm bulmak amacıyla yeniden başlatılan müzakereler çerçevesinde Kıbrıs Türk ve Rum müzakerecileri bugün ara bölgede bir araya gelecek.

Kıbrıs Türk Müzakerecisi Kudret Özersay ile Rum Müzakereci Andreas Mavroyannis’in görüşmesi saat 11.00’de başlayacak.





ÖZERSAY İLE MAVROYANNİS, BRÜKSEL’DE BİRARAYA GELDİ



Kıbrıs Türk Müzakerecisi Kudret Özersay ile Rum Yönetimi Müzakerecisi Andreas Mavroyannis, Oslo Uluslararası Barış Enstitüsü’nün (PRIO) Brüksel’de düzenlendiği konferansta bir araya geldi.

TAK muhabirinin Kudret Özersay’dan elde ettiği bilgiye göre konferansta, gerek çözüm, gerekse genel anlamda hem güneyin, hem de kuzeyin ekonomilerinde farklı sektörlerin, iki taraf arasındaki işbirliği ve yakınlaşmadan ve kapsamlı çözümden ne şekilde etkileneceği konuları ele alındı.

Özersay ile Mavroyannis, Brüksel’de bulundukları sırada, gayri resmi olarak, gerek toplantıda konuşulan ekonomik konuları, gerekse genel anlamda müzakereleri içeren bir temas gerçekleştirdi.

Özersay, “Genel anlamda Brüksel’deki görüşmelerde derogasyon ve AB birincil hukuku konularını gündeme taşıdık. Türk tarafının görüşlerini aktardık” dedi.







DİN İŞLERİ BAŞKANI ATALAY, DİNİ LİDERLER ARASI İLETİŞİM ÇALIŞMALARI İÇİN CENEVRE’YE GİTTİ



Din İşleri Başkanı Prof. Dr. Talip Atalay, “Kıbrıs Dini Liderler Arası İletişim” çalışmaları çerçevesinde, Cenevre'ye gitti.

Atalay, bugün BM İnsan Hakları Konseyi toplantısına katılacak, ardından BM’nin inanç ve dini özgürlükler raportörü ile yapılacak interaktif toplantıya katılacak.

Talip Atalay, 12 Mart’ta da BM İnsan Hakları Konseyi toplantısına katılmasının ardından, BM yetkilileriyle bir araya gelecek.

13 Mart’ta panelistlerle bir araya gelecek olan Atalay, ardından da “Dinler Arası İletişimi Teşvik” paneline katılacak.