Menfaat dostluğu - Murat GEDİK - TURAN-SAM : TURAN Stratejik Ara?t?rmalar Merkezi - http://www.turansam.org









Menfaat dostluğu - Murat GEDİK
Tarih: 10.03.2014 > Kaç kez okundu? 2047

Paylaş


Çıkarın olduğu için, yani yarar sağlayacağı için maalesef günümüz dostluğu gündemden hiç inmemekte. Gerçi buna dostluk denmez ama günümüzün hayatında neredeyse sırf kendimizi düşündüğümüz için birbirimize selam verir olduk. Allah’ın selamını dahi kendi çıkarımız olmasa başkasından esirger olduk.

Oysa ki paylaşılamayacak ne var sanki? Gök ve yerin arasında hayat sürdüğümüz müddetçe insan birbirine muhtaç değil mi? İnsan birbirine Cenab-ı Alah’ın emaneti değil mi?

Hele at gözlüğü takmışcasına, bilgisizce ve adeta şartlanmışcasına birilerinin peşine takılıp dostluğu terkedenler ne kadar büyük hatalar yapmaktalar hiç farkında değiller. Onlar da sırf kendi menfaatleri için şartlanmış olanların peşine takılarak adeta düşmanlık ve kutuplaşma için körü körüne hayat sürmekteler.

Şartlanma o kadar iğrenç ve tehlikeli bir yaklaşımdır ki, Allah korusun düşmanlık için bire birdir. O şartlanma değil mi insanları bir birine düşüren ve ahlaki çöküntülere götüren. İnsanoğlu bazen öyle şartlanıyor ki dini değerleri bile inkar edebiliyor. Ve o şartlanmışlar da işte sırf menfaatleri için başkalarına yeri geldiğinde yaklaşabiliyorlar.

Bu menfaat dostluğu yerine insan sırf diğerinin de insan olduğu için dostluklar kurabilse kötü mü olur? Aynı havayı teneffüs ettikleri için ve yeri geldiğinde aynı sıkıntıları yaşayacağı için sadece birbirini sevdiği için dostluk kuramaz mı? Bu dostluklar için illa ortada menfaat olması mı gerekiyor? Neyin yarışı içindeyiz, neyi paylaşamıyoruz acaba?

Fikirler yıkıcı, bölücü, ve ayrımcı olmadığı müddetçe insanoğlu çok rahat bir biçimde birbirini kucaklayabilir. Ama işte en büyük engel bilgisizlik ve şartlanma olarak karşımıza çıkıyor. Bölgecilik, mezhepçilik ve her türlü antropolojik ırkçılık insanoğlunu her zaman ayrıma götürmüştür. Kendi toplumumuza baktığımızda maalesef bölgecilik eskiden beri var olan bir sorundur. Son yıllarda ise maalesef mezhepçiliğin Türkiye’nin siyasi gelişiminden dolayı arttığını görmekteyiz. Çok şükür şu ana kadar antropolojik ırkçılık gibi sapık yaklaşımlar milletimiz arasında yok kadar az olmuştur. Ama tabi zaman ne gösterir bekleyip göreceğiz.

Elbette dostluklar iki taraflıdır. İki taraf birbirine yaklaşmalı ve dostluklar pekiştirilmeli. Gel görelim ki bu iş o kadar kolay olmuyor. Öncelikle dostluk için karşılıklı saygı şart. Saygı olmazsa zaten dostluktan bahsedilemez. Saygı yoksa aynı zamanda insana sevgi de olamaz, aşk ise hiç olamaz.

Saygının yanında dik duruş, omurga sahipliği de çok önemlidir. Kendi değerlerinden taviz vermeden ve ne olduğunu gizlemeden insan kendini herşeyden evvel takdim edebilmeli. Öyle bir devir yaşıyoruz ki yele göre yönünü tayin eden insanlar mevcut. Bir zamanlar bu türlü insanlara iki yüzlü denirdi ama günümüzde iki yüzlülük bile mumla aranır oldu. Maalesef ahlaki çöküntü ilerledikçe çok yüzlülük kavramı da artık kullanılır hale geldi.

Bu çok yüzlülük özellikle siyasi yelpazeye göre yönünü tayin edenlerde çok görülür. Dün adeta kuzey kutbu iken bugün güney kutbu olabilenler var. Yarın ne olurlar Allah büyük. Bu tür insanlar var olduğu müddetçe dostlukların sadece menfaat üzere kurulu olacağı aşikardır. Ne var yani fikrini değiştirmişken halen ne diye çıkar için eski olduklarını piyasaya sürerler ki? Bunlar arasında gerçekten yeteneklerinden dolayı takdir etmek istediğiniz oluyor, fakat omurgasızlıklarını görünce bırakın takdiri selam bile veresi gelmiyor insanın. Toplum içinde de bırak dünü bugün nesin diye sormuyorsun olur ya belki toplum içinde utanır diye. Gerçi ne utanacak yüz var ki bu tür insanlarda.

Öyle, maalesef insanlar arasında sırf menfaat için dostluklar kuruluyor. Bu dostluklar da elbette kısa süreli oluyor. Adeta öküz ölünce ortaklık bozuluyor ve birbirini suçlamalar başlıyor. Oysa ki bu dostluklar insan sevgisi üzerine kurulsa ne güzellikler olmaz ki?



Murat Gedik, Mart 2014

E-posta: muratgedik@muratgedik.nl





Yorumlar









Aktif Ziyaretçi 26
Dün Tekil 1238
Bugün Tekil 765
Toplam Tekil 4064972
IP 18.224.58.62






TURAN-SAM PRINTED ISSN: 1308-8041
TURAN-SAM ONLINE ISSN: 1309-4033
Journal is indexed by:





























9 Sevval 1445
Nisan 2024
P
S
P
C
Ct
P
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30


Saraylarda s remem da larda s rd m , Bin cihana de i mem u ks z T rkl m .
(H seyin Nihal ATSIZ)


Ekle kar









Anasayfa - Amaç - Hedefimiz - Mefkuremiz - Faaliyetler - Yönetim - Yasal Uyarı - İletişim

Her Hakkı Saklıdır © 2007 - 2023 TURAN-SAM : TURAN Stratejik Araştırmalar Merkezi
Sayfa 1.096 saniyede oluşturulmuştur.

TURAN-SAM rssTURAN-SAM rss
Google Sitemap

"Bu site en iyi mozilla firefox'ta 1280x960 çözünürlükte görüntülenir."

Turan Portal v1.3 | Tasarım TURAN-SAM , Kodlama Serkan Aygün

Turan Nedir?, Bilimsel Dergiler, En popüler Bilimsel Dergi, Endeksli Bilimsel Dergiler, Saygın Bilimsel Dergi, Türk Dünyasının en popüler ve en saygın Bilimsel Hakemli Dergisi, SSCI, SCI, citation index, Turan, Türk Devletleri, Türk Birligi, Türk Dünyası, Türk Cumhuriyetleri, Türki Cumhuriyetler, Özerk Türkler, Öztürkler, Milliyetçi, Türkçü, Turancı, Turan Askerleri, ALLAH'ın askerleri, Turan Birliği, Panturan, Pantürk, Panturkist, Türk, Dünyası, Stratejik, CSR, SAM, Center for Strategical Researches, Araştırma, Merkezi, Türkiye, Ankara, İstanbul, Azer, Azeri, Azerbaycan, Bakü, Kazakistan, Alma-Ata, Astana, Kırgız, Bişkek, Kırgızistan, Özbekistan, Özbek, Taşkent, Türkmen, Türkmenistan, Turkmenistan, Aşxabad, Aşkabat, Ozbekistan, Kazakhstan, Uzbekistan, North, Cyprus, Kıbrıs, MHP, AKP, CHP, TURKEY, Turancılık, KKTC, Vatan, Ülke, Millet, Bayrak, Milliyet, Cumhuriyet, Respublika, Alparslan Türkeş, Atatürk, Elçibey, Bahçeli, Aytmatov, Bahtiyar Vahabzade, Yusuf Akçura, Zeki Velidi Togan, İsmail Gaspıralı, Gaspırinski, Nihal Atsız, Alptekin, Kürşad, Tarih, Kardeş, Xalq, Halk, Milletçi, Milliyetçi, Yürek, Ürek, Türklük, Beynelxalq, Arbitrli, Elmi, Jurnal, Nüfuzlu