BASIN BÜLTENİ













Başbakan Özkan Yorgancıoğlu, Kıbrıs sorununa çözüm bulma yönünde yeniden başlatılan müzakerelerde başbakan , başbakan yardımcısı ve dışişleri bakanının sürecin mutfağında olması gerektiğini söyledi.



Yorgancıoğlu, önümüzdeki günlerde konuyla ilgili olumlu gelişmeler olacağı yönündeki inancını dile getirdi. (KIBRIS )







DIŞİŞLERİ BAKANI ÖZDİL NAMİ: “ORTAK AÇIKLAMA MÜZAKERELERİN DEVAMI İÇİN UYGUN ZEMİNİ YARATTI”



Dışişleri Bakanı Özdil Nami, ortak açıklamanın Kıbrıs sorunu müzakerelerinin devam etmesi açısından uygun zemini yarattığını ve iki liderin, ortak açıklamanın yarattığı bu dinamikten faydalanarak, önemli adımlar atması gerektiğini söyledi.

Rum Kathimerini gazetesine söyleşi veren Nami, Kıbrıs Türk tarafının bugün, Türkiye’nin de desteğiyle, çözüm için bir siyasi irade oluşturduğunu ve Rum tarafının, bu siyasi iradeye doğru şekilde yanıt vermesi halinde, Kıbrıs sorununun çözülebileceğini kaydetti.

Nami, ortak açıklama yapılana kadar çok değerli olan zamanın israf edildiğini, bu nedenle de müzakerelerin ne kadar süreceğiyle ilgili herhangi bir öngörüde bulunmak istemediğini belirtti.

Tek egemenlik ve tek vatandaşlık gibi önemli konularda, liderlerin içerikle ilgili hemfikir olduklarını kaydeden Nami, yine de prosedürün henüz başlangıcında bulunulduğunu söyledi.

Nami, müzakerelerle ilgili önyargılardan uzak kalınması gerektiğini, Rum tarafının Eroğlu’nun taksim politikası güttüğü ve adanın yeniden birleşmesini desteklemesinin mümkün olmayacağı iddiasına karşılık, Kıbrıs Türk tarafının Nikos Anastasiadis’in EOKA’nın devamı olan bir siyasi partinin lideri olduğu iddiasında bulunabileceğini kaydetti.

Bugün, liderlerin siyasi çizgisinin olumlu noktalarına bakılması gerektiğini ifade eden Nami, Anastasiadis’in Annan Planı’na “evet” dediğini, Eroğlu’nun da müzakerelere, Hristofyas-Talat müzakerelerinin kaldığı yerden devam ettiğini söyledi.

Nami, Kıbrıs sorununda yeni bir sayfa açıldığını ve yeni, birleşik Kıbrıs’ın iki toplum arasındaki güvenle oluşturulacağını belirtti.

Önemli konuların tartışılmasıyla alakalı uygun ortamın oluşturulmasının bugüne kadar başarılamadığını ifade eden Nami, bu konuların tartışılabilmesi için öncelikle güç paylaşımı ve federal sistemdeki yönetim konularında uzlaşı sağlanması gerektiğine işaret etti.

Tarafların, siyasi eşitlik, iki bölgelilik, tek egemenlik, tek vatandaşlık, kurucu devletlerin yetkilerinin federal devletin “kısmı yetkilerine” dayanması gibi noktalarda anlaştığını belirten Nami, bu modele göre federal devletin, kurucu devletlerin yetkilerine müdahale etme hakkı bulunmadığını belirtti. Federal devlette iki kurucu devlet olacağından ve Kıbrıs Türk kurucu devletinin, Rum kurucu devlet ile eşit haklara sahip olacağından bahseden Nami, ortak açıklamanın bu gibi ciddi konularda uzlaşıya varılmasını sağladığını kaydetti.

Maraş ile ilgili olarak ise Nami, Kıbrıs Türk tarafının Maraş meselesinin toprak konusunun bir boyutu olduğuna inandığını ve toprak konusunun da, müzakerelerin 6 başlığından biri olduğunu; her başlığın da diğer başlıklarla alakası bulunduğunu ifade etti.

Maraş konusunun toprak başlığı altında tartışılması gerektiğini kaydeden Nami, 40 yıldır çözümün beklendiğini ve Maraş konusuna çözüm bulunması kapsamında, 6 başlık için müzakerelerin sonunun beklenmesi gerektiğini söyledi.

Garantiler konusuyla ilgili bir soru sorulması üzerineyse Nami, liderlerin henüz tartışmadığı bir konuda herhangi bir görüş belirtmek istemediğini kaydetti.

Nami, Rumların, Kıbrıslı Türklerin Türk garantilerinin olmadığı bir konjonktürde kendilerini güvende hissedemeyeceklerini anlaması gerektiğini; bu noktada da Annan Planı’nın garantileri yeni, federal gerçekliğe uyarlamasının hatırlatılması gerektiğini söyledi.

Nami, doğalgaz ve petrolün müzakere sürecini etkileyeceğine inandığını, her iki toplumun da ekonomik krizden çıkış yolu aradığını ve doğalgazın da, bu krizin aşılmasını güvence altına alabileceğini söyledi.

Kıbrıs doğalgazının batıya en ekonomik şekilde taşınmasının Türkiye üzerinden olacağına işaret eden Nami, her iki tarafın da bu faktörü göz önünde bulundurarak müzakerelere odaklanması gerektiğini belirtti.

Rum tarafının, bazı uluslararası unsurların vaatleri ve desteğiyle çözümü geciktirmesi halinde, çıkmaza girileceğini kaydeden Nami, Rum tarafındaki bazı kişilerin, doğalgazı müzakerelerde baskı aracı olarak kullanmasının olası olduğunu söyledi.

Nami, adanın doğal zenginliğinin her iki topluma ait olduğunu vurguladı. Federal devletin bu zenginliği hem Kıbrıs Türk hem de Rum kurucu devletle paylaşacağını belirten Nami, çözüm olana kadar doğalgazdan elde edilecek gelirin yalnızca Rum toplumuna ait olacağı görüşüne katılmadığını kaydetti.

Müzakerelerin başlangıcının Yunanistan, Türkiye ve Kıbrıs’taki seçim dönemine rastladığını ve seçimlerden çıkacak sonuçların, müzakerelere yansımasının olası olduğunu belirten Nami, liderlerin müzakerelere odaklanması ve çabuk bir sonuç elde edilmesi gerektiğinin altını çizdi.

Nami, çözümün ekonomik boyutuyla ilgili olarak ise, Annan Planı’na atıfta bulunarak, Rumların Troyka’ya olan borcunu Rumların, Kıbrıslı Türklerin Türkiye’ye olan borcunu ise yine Kıbrıslı Türklerin ödeyeceğini ifade etti.



DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI İLE ICDT ORTAK ORGANİZASYONLUĞUNDA ÇALIŞTAY DÜZENLENİYOR



Dışişleri Bakanlığı ile İslam Ticareti Geliştirme Merkezi (ICDT) ortak organizasyonluğunda; “Küreselleşme Bağlamında İhracat Teşviki ve Yatırım Stratejileri” konusunda çalıştay düzenleniyor.

Bugün saat 9.30’da Yakın Doğu Üniversitesi’nde (YDÜ) başlayacak çalıştaya, ICDT Genel Müdürü El Hassane Hzaine başta olmak üzere, İslam İşbirliği Teşkilatı’na üye ve gözlemci ülkelerin Ekonomi ve Ticaret bakanlıklarından üst düzey yetkililer, ICDT bünyesinde görev yapan uzmanlar ve KKTC üniversitelerinden akademisyenlerin katılacak.

3 gün sürecek çalıştayın açılışında, Dışişleri Bakanı Özdil Nami, YDÜ Rektörü, IDB Grubu temsilcisi, ICDT Genel Müdürü El Hassane Hzaine’nin konuşmaları ve belgesel film gösterimi yapılacak.

Etkinliğin ilk gecesi KKTC Dışişleri Bakanlığı tarafından katılımcılar onuruna akşam yemeği de verilecek.



TC DIŞİŞLERİ BAKANI DAVUTOĞLU: “KIBRIS’TA MÜZAKERECİLERİN ATİNA VE ANKARA’YI ZİYARETLERİ TARİHİ BİR ADIM”



TC Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Kıbrıs’ta müzakerecilerin Atina ve Ankara’yı ziyaretlerinin tarihi bir adım olduğunu belirtti.

Dışişleri Bakanı Davutoğlu, TRT1'de yayınlanan "Enine Boyuna" programında müzakere süreciyle ilgili şunları söyledi:

"Bu çok tarihi bir adım, bunun farkı ileride çok fark edilecek. Şimdiye kadar hep adada müzakereler yürürken, Türkiye ile Yunanistan genellikle tarafları tek yönlü temsil eden, bazen de tek yönlü engel çıkaran taraf olarak görülüyordu. Hiçbir zaman bir Türk yetkili Kıbrıs Rum yönetiminin görüşünü doğrudan dinlememiş, Kıbrıs Rum Yönetimi yetkilisi de bizden dinlemişti. Mesele hepimizin pozitif bir şekilde adada barışı sağlayacak her konuyu, eteğimizdeki her taşı ortaya dökmemiz. Ümit ederiz ki bu ziyaretler devam etsin, mümkünse ileride siyasiler düzeyinde görüşmeler yapılsın. Böylece Doğu Akdeniz'de herkesin herkesle görüşebildiği bir konjonktür doğsun."



CTP/ BG MİLLETVEKİLİ CANDAN İTALYA PARLAMENTOSUNDA DÜZENLENEN KIBRIS KONULU KONFERANSTA KONUŞMA YAPTI



Cumhuriyetçi Türk Partisi Birleşik Güçler(CTP BG) Milletvekili Armağan Candan, İtalyan Parlamentosu’nda düzenlenen Kıbrıs konulu konferansta konuşma yaptı.

Cumhuriyet Meclisi’nden verilen bilgiye göre, Armağan Candan, konferansta yaptığı konuşmada, Kıbrıslı Türklerin kalıcı çözüm isteğinin devam ettiğini vurguladı.

Kıbrıslı Türklere verdiği destek ile göze çarpan İtalya’ya teşekkür eden Candan, yeniden başlayan çözüm sürecine ilişkin Kıbrıs’ın her iki tarafında da olumlu bir atmosfer oluştuğunu, ortada artık kaçırılmaması gereken bir fırsat bulunduğunu ve çözümün Kıbrıs’taki iki halkın ve bölgenin çıkarına olacağını ifade etti.

Yeniden başlayan görüşme sürecinde bir tarafın atacağı olumlu adımın, diğer tarafı da olumlu adım atmaya teşvik edeceğini belirten Candan, Avrupa Parlamentosu’na düzenli olarak ziyaretlerde bulunan ve kendisinin de mensubu olduğu Meclis heyetinden; KKTC Meclisi’ndeki AB’ye uyum komitesinin çalışmalarından ve AB’ye uyum sürecinden bahsetti.

AMATO

Eski İtalyan Senatörlerinden KKTC vatandaşı Paolo Amato da konuşmasında, Kıbrıslı Türklerin uğradığı haksızlığı protesto etmek için KKTC vatandaşı olduğunu anlattı.

Senatodaki görevi gereği Kıbrıs sorununu sık sık gündeme getirdiklerini ancak her seferinde karşı tarafın protestolarıyla karşılaştıklarını anlatan Amato, KKTC İtalya arasındaki ticari ilişkilerin gelişmesi için çalıştıklarını kaydetti.

Adanın etrafındaki doğal kaynakların çıkarılıp transfer edilmesinde Türkiye’yi geçiş yolu olarak kullanmanın gerekliliğini kaydeden Amato, yeniden başlayan müzakerelerde de başarısız olunursa artık AB’nin adanın kuzeyini ayrı bir ülke olarak üye yapmasının kaçınılmaz olacağını belirtti.

MARSİLİ

İtalya’nın eski Ankara Büyükelçisi Carlo Marsili de konferansta yaptığı konuşmada, Kıbrıs Rum Yönetiminin AB’ye kabul edilmesinin hata olduğunu, bunun Avrupa Birliği liderleri tarafından kısık sesle itiraf edildiğini söyledi.

1959’dan sonra ilk kez Kıbrıslı Rum temsilcinin Ankara’yı, Kıbrıslı Türk temsilcinin Atina’yı ziyaret etmesinin önemli olduğunu belirten Marsili, müzakerelerde olumsuz anlamda kilit rol oynayan Kilise’nin bile yeniden başlayan sürece ilk kez destek verdiğini açıklamasının önemli bir gelişme olduğunu kaydetti.

NAPOLİTANO

İtalya’nın Eski Lefkoşa Büyükelçisi Luigi Napolitano, çözümün asıl anahtarının ne BM, ne AB ne de ABD’nin elinde olduğunu, çözümün adadaki iki toplumun samimi inisiyatifine bağlı olduğunu ifade etti.







RUM BAKANLAR KURULU İSTİFA ETTİ



Koalisyon ortağı DİKO’nun Anastasiadis hükümetinden ayrılmasının ardından, bu partinin dört bakanının Cuma sabah olağanüstü toplanan Bakanlar Kurulu’nda istifalarını Başkan Nikos Anastasiadis’e sundukları, bunun ardından geriye kalan bakanların da görevlerinden istifa ettikleri haber verildi.

DİKO’lu Enerji Bakanı Yorgos Lakkotripis, Savunma Bakanı Fotis Fotiu, Eğitim ve Kültür Bakanı Kiriakos Kenevezos ile Sağlık Bakanı Petros Petridis’in görevlerinden istifa ettiklerini ifade eden Rum haber kaynaklarına göre, Hükümeti Sözcüsü Hristos Stilyanidis toplantı sonrasında yaptığı açıklamada, Anastasiadis hükümetinin bütün bakanlarının DİKO’da meydana gelen son gelişmelerin ardından Başkan’a istifalarını sunduklarını söyledi.

Stilyanidis, Rum Yönetimi Başkanı Anastasiadis’in, kabine yeniden şekillenene kadar bakanlardan 15 Mart’a kadar görevlerinde kalmalarını istediğini de söyledi.







LAKKOTRİPİS DİKO'DAN İSTİFA ETTİ



Rum Ticaret, Sanayi, Turizm ve Enerji Bakanı Yorgos Lakkotripis, dün üyesi olduğu DİKO'dan istifa etti.

Rum haber kaynaklarına göre Lakkotripis, istifasıyla ilgili açıklamasında, DİKO'nun Hükümet'ten ayrılma kararını tasvip etmediğini ve bu nedenle partiden istifa ettiğini kaydetti.