MUHALEFET GÖREVİNİ YERİNE GETİREBİLİYOR MU? - Necdet SİVASLI - TURAN-SAM : TURAN Stratejik Ara?t?rmalar Merkezi - http://www.turansam.org









MUHALEFET GÖREVİNİ YERİNE GETİREBİLİYOR MU? - Necdet SİVASLI
Tarih: 03.03.2014 > Kaç kez okundu? 1920

Paylaş


BAŞKENT GÜNLÜĞÜ / NECDET SİVASLI

e.mail: necdetes@mynet.com

MUHALEFET GÖREVİNİ YERİNE

GETİREBİLİYOR MU?

Türkiye, Cumhuriyet

tarihinde görülmemiş bir "yolsuzluk ve rüşvet" skandalı ve

söylentileri ile çalkalanıyor. 17 Aralık operasyonu, bunu izleyen

tarihlerdeki ses kayıtları özellikle AKP Hükümeti üzerindeki şüpheleri

de artırıyor. Başbakan, sanki ortada hiçbir şey olmamış, yokmuş gibi

karşı saldırılara geçiyor. Yolsuzluk ve rüşvet operasyonu ile

cezaevine konuların da savcıların ve hakimlerin değiştirilmesi ile

serbest bırakılması da tepkileri artırıyor.

Bu görüntüde muhalefet

partileri nerede?

Meclis kürsülerinde, ya da

miting meydanlarında muhalefet partilerinin söyledikleri görüldüğü

gibi çok cılız kalıyor, fazla tekili olmuyor. Meydanlara çıkanlar,

yolsuzluk ve rüşvet söylentilerine karşı tepkilerini ortaya koyanlar

da polis şiddeti ile karşılaşıyor. Bir korku ve sindirme olayları ile

karşılaşılıyor.

TEPKİLER BÜYÜYOR AMA

Lafı uzatmayalım:

Halk çok tepkili,

gençler çok tepkili. Sesini çıkaran baskı altında, korkudan bu

tepkilerini balkonlardan gösterenlerin bile evleri basılıyor.

Geçenlerde Denizli'de, balkonundan boş ayakkabı kutusu gösteren bir

avukatın bile bürosuna Başbakanlık korumaları girdi, tartışma yaşandı.

Daha önce İzmir'de balkonundan boş ayakkabı kutusu gösterip "hırsız

var" diye bağıran bir kadın yine Başbakanlık korumalarınca evinden

alınıp karakola götürüldü. Görüldüğü gibi hiç kimse demokratik

kurallar içinde hükümet karşıtı tepkisini bile gösteremiyor.

Ortada çok ciddi

yolsuzluk ve rüşvet iddiaları var. Bu iddialarla karşı karşıya olanlar

hiçbir şey olmamış gibi pişkinlik içinde hareket ediyor. Kamuoyu da

buna tepki gösteriyor. Ortaya çıkan ses kayıtları gerçek değilse,

bunların aksi de ispatlanmıyor. Tam bir kargaşa yaşanıyor. Kafalar

karışık.

MHP Genel Başkanı

Bahçeli, daha önce yaptığı konuşmada "Bizim hesaplaşma yerimiz sokak

değil, sandık olmalıdır" dedi. Bunu destekleyen yazılar da yazdık.

Ancak, "yolsuzluğa, rüşvete, vurguna" karşı yapılacak mitinglere de

açık olmak gerekiyor. Bunu yapacak olan da muhalefettir. Böylesi

mitingler, hiçbir zaman "sokakta hesaplaşma" amacı taşımaz. Vurmak,

kırmak, dökmek, çatışma ayrı şey, demokratik tepkiyi mitinglerle dile

getirmek başka şeydir. 30 Mart seçimlerine kadar bu amaçlı birkaç

miting düzenlenebilir. Bu da hiç kuşkusuz toplumdaki gerginliği

giderecektir.

SİVİL TOPLUM

KURULUŞLARI NEREDE?

Açık söyleyelim:

Biz, hiçbir zaman çatışmadan, kırmadan, dökmeden yana olmadık, olayız

da, böyle bir şeyi de desteklemeyiz. Muhalefet partilerinden de böyle

bir şey yapmalarını istemeyiz. Bu tür mitinglere bazı marjinal

grupların sızması oluyor, bunun da önlemi alınmalıdır. Burada önemli

olan, yasalar çerçevesinde, kırmadan, dökmeden, hiç kimseye zarar

vermeden, polisle çatışmadan tepkili olan kitleleri bir meydanda

toplamak ve seslerin duyulmasını sağlamaktır.

Hükümet olanların

"Demokratik Paketi "adı altındaki yasa tasarısında da halk

gösterilerine sınırlama getirdi. Eylemler için de "genel asayişi

bozmama ve vatandaşların günlük yaşamını zorlaştırmama" kriteri

konuldu. Özetle, ortada bir "meydan korkusu" olduğu ortaya çıkmıyor

mu?

Sivil toplum

kuruluşları, sendikalar, odalar ortada yoklar. Olanların tepelerine

biniliyor. Bu durumda, görevin muhalefet partilerine düştüğünü

görüyoruz. Ortalık kaynıyor, yolsuzluk ve rüşvet olayları Türkiye'nin

imajını içte ve dışta yok ediyor, eritiyor. Ekonomik zararın boyutları

büyüyor. Çevremizdeki ülkelerde başlayan sıkıntılar bizi de tehdit

ediyor. Türk-iş, TOBB, TÜSİAD, vb. gibi kuruluşlar neredeler? Neden

sesleri çıkmıyor? Demokratik kurallar çerçevesinde bir açıklama

yapmak, varsa tepkiyi olumlu ya da olumsuz ortaya koymak o kadar zor

mu?

YOLSUZLUĞA KARŞI MİTİNG

Ana muhalefet partisi

CHP ne yapıyor? Artık, kürsülerden söyleme, suçlama, laf yetiştirme

döneminin bittiğinin farkında değil mi? Neden geçmişte düzenlenen

"Cumhuriyet Mitingleri" benzeri "Yolsuzluğa ve rüşvete dur" mitingleri

düzenlemiyor? Niye yüz binleri meydanlara toplayıp, demokratik

tepkilerin ortaya dökülmesini sağlamıyor? Kamuoyunun da beklentisinin

bu doğrultuda olduğunun altını çizelim.

Muhalefet,

bugün bunu yapmayacak da ne zaman yapacak? Daha ne olması bekleniyor?

Kamuoyunun yolsuzluk ve rüşvete karşı tepkilerinin bu meydanlarda

seslendirmesinin de böylece yolu açılmış olmaz mı? Dünyanın her

gelişmiş ülkesinde tepkiler ancak bu şekilde dile getiriliyor. Zaten,

bugün AKP, muhalefetin bu boşluğunu çok iyi değerlendirdiği için

bildiğini okumuyor mu? İktidar-Cemaat çatışıyor, birbirlerini yiyorlar

ama burada olan ülkeye ve insanlarımıza olmuyor mu?

Hiç kuşkusuz,

demokrasilerde hesaplaşma yeri sandıktır, buna her zaman saygılıyız ve

bunu da destekliyoruz. Ancak, sandık öncesi, kitlelerin tepkilerini de

yasalar çerçevesinde ortaya koymalarının önüne bir engel çıkarılmaması

gerektiği görüşümüzü de yinelemek istiyoruz.

e.mail: necdetbuluz@gmail.com

necdetes@mynet.com





Yorumlar









Aktif Ziyaretçi 56
Dün Tekil 1505
Bugün Tekil 1112
Toplam Tekil 4075893
IP 18.118.184.237






TURAN-SAM PRINTED ISSN: 1308-8041
TURAN-SAM ONLINE ISSN: 1309-4033
Journal is indexed by:





























16 Sevval 1445
Nisan 2024
P
S
P
C
Ct
P
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30


T rk milletindenim diyen insanlar her eyden nce ve mutlaka T rk e konu mal d r.
(Mustafa Kemal ATAT RK)


Ekle kar









Anasayfa - Amaç - Hedefimiz - Mefkuremiz - Faaliyetler - Yönetim - Yasal Uyarı - İletişim

Her Hakkı Saklıdır © 2007 - 2023 TURAN-SAM : TURAN Stratejik Araştırmalar Merkezi
Sayfa 1.716 saniyede oluşturulmuştur.

TURAN-SAM rssTURAN-SAM rss
Google Sitemap

"Bu site en iyi mozilla firefox'ta 1280x960 çözünürlükte görüntülenir."

Turan Portal v1.3 | Tasarım TURAN-SAM , Kodlama Serkan Aygün

Turan Nedir?, Bilimsel Dergiler, En popüler Bilimsel Dergi, Endeksli Bilimsel Dergiler, Saygın Bilimsel Dergi, Türk Dünyasının en popüler ve en saygın Bilimsel Hakemli Dergisi, SSCI, SCI, citation index, Turan, Türk Devletleri, Türk Birligi, Türk Dünyası, Türk Cumhuriyetleri, Türki Cumhuriyetler, Özerk Türkler, Öztürkler, Milliyetçi, Türkçü, Turancı, Turan Askerleri, ALLAH'ın askerleri, Turan Birliği, Panturan, Pantürk, Panturkist, Türk, Dünyası, Stratejik, CSR, SAM, Center for Strategical Researches, Araştırma, Merkezi, Türkiye, Ankara, İstanbul, Azer, Azeri, Azerbaycan, Bakü, Kazakistan, Alma-Ata, Astana, Kırgız, Bişkek, Kırgızistan, Özbekistan, Özbek, Taşkent, Türkmen, Türkmenistan, Turkmenistan, Aşxabad, Aşkabat, Ozbekistan, Kazakhstan, Uzbekistan, North, Cyprus, Kıbrıs, MHP, AKP, CHP, TURKEY, Turancılık, KKTC, Vatan, Ülke, Millet, Bayrak, Milliyet, Cumhuriyet, Respublika, Alparslan Türkeş, Atatürk, Elçibey, Bahçeli, Aytmatov, Bahtiyar Vahabzade, Yusuf Akçura, Zeki Velidi Togan, İsmail Gaspıralı, Gaspırinski, Nihal Atsız, Alptekin, Kürşad, Tarih, Kardeş, Xalq, Halk, Milletçi, Milliyetçi, Yürek, Ürek, Türklük, Beynelxalq, Arbitrli, Elmi, Jurnal, Nüfuzlu