YIPRANMA, KOKUŞMA ve ÇÖKME... - Necdet SİVASLI - TURAN-SAM : TURAN Stratejik Ara?t?rmalar Merkezi - http://www.turansam.org









YIPRANMA, KOKUŞMA ve ÇÖKME... - Necdet SİVASLI
Tarih: 13.02.2014 > Kaç kez okundu? 1912

Paylaş


BAŞKENT GÜNLÜĞÜ / NECDET SİVASLI

e.mail: necdetes@mynet.com

YIPRANMA, KOKUŞMA

VE ÇÖKME...

12 yıldan bu yana

iktidarda olan AKP'nin "Yolsuzluk ve Rüşvet Operasyonu" ile çökme

noktasına gelmiş olduğu görülüyor. Her ne kadar Başbakan 3.dönem

iktidara geldiklerinde "Ustalık dönemimiz olacak" dediyse de, bugün

hemen her alanda yaşananlar AKP Hükümeti'nin yıpranıp, kokuştuğunu ve

çökme noktasına geldiğini gösteriyor. 17 Aralık operasyonunun şokunu

atlatamayan ve panik içine düşen AK Parti, her attığı adımda

hatalarını daha da çoğaltıyor. Ancak, bu panik ve telaş içinde bu

hataları bir türlü göremiyor. Ekonomideki çöküş bunun somut bir örneği

değil mi?

İşin ilginç yönü, ortaya

çıkarılan yolsuzluk ve rüşvet iddialarının Hükümet kanadı tarafından

halen yalanlanmasıdır. Emniyet, hakim ve savcılardaki atamalarla bu

işin üzerinin örtülmeye gidilmesi daha da büyük bir hata olarak

görülüyor. Yandaş medyada da ne acıdır ki, yolsuzluk savunulur hale

geldi. Hiçbir demokratik ülkede olmayan ve görülmeyecek olayları

yaşıyoruz. Seçimler yaklaştıkça daha neleri yaşacağımız da merak

konusu oluyor.

İKTİDAR İŞ YAPAMAZ DURUMDA

Yolsuzluk ve Rüşvet

ile ilgili Bakanlar hakkında hazırlanan fezlekelerin Meclis'e

gönderilmemesi üzerine, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, hemen her

hafta partisinin Grup Toplantılarında fezlekelerdeki iddiaları

kasetlerden dinletiyor. Sosyal medyada kıyamet kopuyor. Müteahhitlerin

kendi aralarında yaptığı pazarlıklar seslerinden dinletiliyor. Ortalık

kasetlerden geçilmiyor. İşin boyutunun da giderek daha da büyüdüğünü

görüyoruz.

Şurası çok açık:

Artık, bugünkü iktidarın

iş yapamaz hale geldiği görülüyor. Başbakan, sürekli kavgacı tutumu

ile ortamı geriyor. Bakanların ağzını bıçak açmıyor, yüzler gülmüyor.

Bakanlar ve milletvekilleri gittikleri her yerde protesto ediliyor.

Sıkıntının ve endişenin her hali ile yüze vurduğunu hemen her yerde

görebiliyoruz. Herkes, yarının ne olacağını, ne getireceğini

kestiremiyor. Bu da iktidarın iyice yıprandığı gerçeğini ortaya

koyuyor.

Bunların yanı sıra

medyaya, sosyal paylaşım sitelerine sansür ve baskı uygulanıyor.

Toplumsal barış giderek yok ediliyor. 17 Aralık operasyonu adeta

unutturulmaya çalışılıyor.

Konu AKP'nin

yıpranmasından açılmışken, Taha Akyol'un bu konuda yazdığı son

yazılarından birinden bazı alıntılar yapmak ve sizlerle paylaşmak

istedik. Akyol, "Bugün Türkiye 5 yıl, iki yıl öncesine göre daha

gergin ve yönetilmesi daha zorlaşmış bir ülkedir" diyor. Daha sonra da

şu görüşleri ortaya koyuyor:

GERGİNLİK GİDEREK ARTIYOR

" Türkiye 12 Haziran

2011'de genel seçime giderken, AK Parti'nin ezici bir zafer

kazanacağı, sandıktan daha güçlü çıkacağı belliydi. Benim endişem, bu

gücü nasıl kullanacağıydı. Liberal demokrasilerde olması gerektiği

gibi ölçülü ve sınırlı mı? Yoksa gittikçe otoriteleşecek mi? 2011

seçimlerinden 4 gün önce şöyle yazmıştım: Martin Lipset ve Giovenni

Sartori gibi siyaset bilimciler, iktidar süresi uzadıkça iktidar

sahiplerinin ellerindeki kamu gücünü otoriter şekilde kullanma

eğiliminin arttığını yazarlar, işte "otorileşme" budur. Ve bir şey

daha yazarlar: Toplumun çeşitli kesimlerinde iktidara karşı tepkiler

de artar. Toplumun yönetilmesi zorlaşır. "Yönetebilirlilik" sorunu

ortaya çıkar. Onun için iktidarların ikinci, hele de üçüncü dönemleri

daha da zor geçer. Geldiğimiz nokta bu değil mi? Sayın Başbakan

Berlin'den dönerken "Yargıdaki yanlışlara da HSYK el koydu. Orada da

asıl atama listesi sonra gelecek" diye konuştu. Hangi demokraside

hakim ve savcı atamaları Başbakan'ın işidir? Meclis'teki HSYK kanun

teklifi ve İnternet Yasası iktidar gücü elbette ki bunları

kanunlaştırabilir. Fakat dünyadaki imajımızı, AB ile ilişkilerimizi ve

iç huzurumuzu son derece olumsuz etkileyeceği açıktır."

İKTİDAR İKNA EDEMİYOR

Dikkat edilecek olursa her

kesimden iktidarın yıprandığına yönelik eleştiriler hızla artıyor.

Bazı yandaş medya mensuplarının da bu konuda üstü kapalı da olsa aynı

noktaya gelmekte olduklarını yazılarından görüyoruz. Hükümetteki bu

yıpranmışlık, iş yapamama durumu hatalar zincirinin halkalarını da

artırıyor. Bundan da ülke ve insanlarımız zarar görüyor, daha da

görecek gibi.

Akyol'un yazısının sonundaki

şu görüşleri de önemsiyoruz:

" Demek ki, AK

Parti'nin sorunu güç yetersizliği değildir. Sorunları çözmek için AK

Parti'nin daha ölçülü olmaya, bağımsız kurallara hükmetmek yerine

işbirliği yaparak çalışmaya, eleştirileri hoşgörü ile karşılamaya,

tansiyonu düşürmeye ihtiyacı vardır. Yolsuzlukları soruşturmada

yargıyı serbest bırakmadıkça "yolsuzluk yok, paralel var" sözü ikna

edici olmayacaktır. Denilebilir ki "cemaat her yere sızmış" McCarthy

türü öyle bir kampanya yürütülüyor ki, ne kadarı gerçek,ne kadarı

vehim ne kadarı propaganda belli değil. "

e.mail: necdetes@mynet.com

necdetbuluz@gmail.com





Yorumlar









Aktif Ziyaretçi 26
Dün Tekil 1927
Bugün Tekil 169
Toplam Tekil 4066304
IP 3.145.12.1






TURAN-SAM PRINTED ISSN: 1308-8041
TURAN-SAM ONLINE ISSN: 1309-4033
Journal is indexed by:





























10 Sevval 1445
Nisan 2024
P
S
P
C
Ct
P
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30


T rk hakanlar ve T rkmen Padi ahlar devlet i lerinde hatunun fikirlerini st n tutar.
(N ZAM L-M LK)


Ekle kar









Anasayfa - Amaç - Hedefimiz - Mefkuremiz - Faaliyetler - Yönetim - Yasal Uyarı - İletişim

Her Hakkı Saklıdır © 2007 - 2023 TURAN-SAM : TURAN Stratejik Araştırmalar Merkezi
Sayfa 1.907 saniyede oluşturulmuştur.

TURAN-SAM rssTURAN-SAM rss
Google Sitemap

"Bu site en iyi mozilla firefox'ta 1280x960 çözünürlükte görüntülenir."

Turan Portal v1.3 | Tasarım TURAN-SAM , Kodlama Serkan Aygün

Turan Nedir?, Bilimsel Dergiler, En popüler Bilimsel Dergi, Endeksli Bilimsel Dergiler, Saygın Bilimsel Dergi, Türk Dünyasının en popüler ve en saygın Bilimsel Hakemli Dergisi, SSCI, SCI, citation index, Turan, Türk Devletleri, Türk Birligi, Türk Dünyası, Türk Cumhuriyetleri, Türki Cumhuriyetler, Özerk Türkler, Öztürkler, Milliyetçi, Türkçü, Turancı, Turan Askerleri, ALLAH'ın askerleri, Turan Birliği, Panturan, Pantürk, Panturkist, Türk, Dünyası, Stratejik, CSR, SAM, Center for Strategical Researches, Araştırma, Merkezi, Türkiye, Ankara, İstanbul, Azer, Azeri, Azerbaycan, Bakü, Kazakistan, Alma-Ata, Astana, Kırgız, Bişkek, Kırgızistan, Özbekistan, Özbek, Taşkent, Türkmen, Türkmenistan, Turkmenistan, Aşxabad, Aşkabat, Ozbekistan, Kazakhstan, Uzbekistan, North, Cyprus, Kıbrıs, MHP, AKP, CHP, TURKEY, Turancılık, KKTC, Vatan, Ülke, Millet, Bayrak, Milliyet, Cumhuriyet, Respublika, Alparslan Türkeş, Atatürk, Elçibey, Bahçeli, Aytmatov, Bahtiyar Vahabzade, Yusuf Akçura, Zeki Velidi Togan, İsmail Gaspıralı, Gaspırinski, Nihal Atsız, Alptekin, Kürşad, Tarih, Kardeş, Xalq, Halk, Milletçi, Milliyetçi, Yürek, Ürek, Türklük, Beynelxalq, Arbitrli, Elmi, Jurnal, Nüfuzlu