BAŞKENT GÜNLÜĞÜ / NECDET SİVASLI

e.mail: necdetes@mynet.com

ORTALIK TOZ-DUMAN

OLACAK GİBİ...

Geçenlerde yazdığımız bir

yazıda yerel seçimler arifesinde iktidar-Cemaat çatışmasının daha da

şiddetleneceğine değinmiştik. Aynı yazımızda "Yakında ses getirici

kasetler havalarda uçuşabilir" diye de eklemiştik. Bugün gelinen

noktaya baktığımızda hemen her gün bir skandalın ses kayıtlarının önce

sosyal medyaya, daha sonra da gündeme bomba gibi düştüğünü

görmekteyiz. Yeni bazı ses kayıtlarının da yakında gündem

oluşturabileceğini söylemeliyiz. Aynı şekilde cılız da olsa iktidar

tarafı da Gülen ile ilgili ses kayıtlarını ortaya dökmeye çalışıyor.

Önce tespitimizi belirtelim:

Dinleme konusunda Cemaat

çok deneyimli, daha donanımlı ve hazırlıklı görünüyor. Sanki bir gün

bugünlerin yaşanacağı bilinerek, tahmin edilerek bu konuda hazırlıklar

yapılmış. Zaten, Hükümeti, daha doğrusu Başbakan ve yakınlarını zor

durumda bırakacak ses kayıtlarının Cemaat kanalı ile sosyal medyada

paylaşıldığı anlaşılıyor. İki taraf arasındaki savaş kızıştıkça

eteklerdeki tüm taşlar da ortaya dökülecek. Taraflar bunun hazırlığı

içindeler.

YENİ SES KAYITLARI YOLDA MI?

Başbakan'ın bir

haber kanalının sorumlusu ile telefon görüşmesi, bilindiği gibi MHP

Milletvekili Yusuf Halaçoğlu tarafından Meclis kürsüsünde ses kaydı

dinletilerek okutulmuştu. Erdoğan'ın kızının yazlık evler için bir

müteahhitle olan konuşmaları ve Bilal Erdoğan'ın Vakfı (TÜRGEV) ile

ilgili iddialar ve ses kayıtları şimdi ortalarda dolaşıyor. Yeni

belgeler, ses kayıtları vb. gibi ses getirici bazı bilgilerin de

seçimlere kadar ortaya sürülebileceğini sanıyoruz.

Bir önemli konu da şu:

ATV/Sabah Grubu'nun

Başbakan'ın emri işle nasıl el değiştirildiği, Başbakan'ın emri ile

yayın yapacak bir kuruluş olarak organize edilmesinin kayıtlarla

ortaya konulmuş olması da son günlerde ortaya konulan en sarsıcı belge

olarak konuşuluyor.

Cemaate yakın siteler, medya

ve sosyal paylaşım siteleri, bu mesajları şimdiden veriyorlar. Bazı

bilgi ve belgelerin de iktidar karşıtı medyaya servis edileceği

söyleniyor. Hatta Cemaat ile CHP arasaındaki yakınlaşma, cemaat

kanalından ana muhalefet partisine de servislerin başlayacağını

gösteriyor.

CHP, YENİ BELGE AÇIKLAYACAK

CHP Partisi Sözcüsü

Haluk Koç'un geçenlerde yaptığı basın toplantısında söylediği şu

sözler, Cemaat tarafından CHP'ye de servislerin başladığını gösteren

belirti olarak değerlendirilebilir:

"Elimizde bilgi, belge ve

ses kayıtları var, bütün pazarlıkları açıklayacağız. Ne karşılığında

Bilal Erdoğan'ın önce kendi hesabına, sonra da TÜRGEV Vakfı'na 5

dakika içinde 100 milyon Dolar aktarılmıştır? Hepsi suiistimal,

soygun,rüşvet ve haramdır."

Haluk Koç'un açıklaması ve

suçlamalar özetle şöyle:

"Ne karşılığında Bilal

Erdoğan'ın önce kendi hesabına sonra TÜRGEV Vakfı'na beş dakika içinde

aktarılmıştır. Rüşvet midir? Türkiye'de ve dünyada bir sürü vakıf var.

100 milyon dolardan bahsediyoruz. Ben beyefendilerin açıklamasını

isteyeceğim önce. Açıklamazlarsa, sonrasında çok daha geniş bir basın

toplantısı ile ses kayıtlarıyla beraber bütün bu pazarlıkların nasıl

yapıldığını belgeli olarak kamuoyunun bilgisine sunacağız. Kimin

nerede ne halt ettiğini açıklamak bizim boynumuzun borcudur. Kendi

sesinizden milletin önünde bütün yaşananları duymak zorunda

kalacaksınız. Hepsi suiistimal, soygun, rüşvet, haram. Maliye

bakanlığını göreve çağırıyorum"

"YÜCE DİVANLIK İŞLER"

Adının verilmesini

istemeyen bir üst düzey bürokratın şu açıklamalarının da altını

çizelim:

" Seçime 15-20 gün

kala ortaya çıkarılması muhtemel belge ve ses kayıtları Başbakan'ı ve

bazı kurmaylarını Yüce Divan'a götürebilecek nitelikler taşıyabilir.

Cemaat, kendisine karşı başlatılan bu savaşta Başbakan ve yakınlarını

hedef seçmiştir. Cemaatin elinde çok sağlam bilgi, belge ve ses

kayıtlarının var olduğu da görülüyor. Başbakan'ın hırcın, kavgacı ve

uzlaşmaz tutumunun nedenin de buradan kaynaklandığını sanıyorum. "

Zaten daha

önce de MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Başbakan'ın Yüce Divan'lık

suçlar işlediğini vurgulayıp "Seni Yüce Divan'a göndermek ve

yargılatmak boynumuzun borcudur" dememiş miydi? Şimdi, bütün bunlar

alt alta konulduğunda ve Yüce Divan'lık yeni suçlamaların da ortaya

çıkarılacağı hesaplandığında Başbakan'ın köşeye sıkışabileceğini

söylemeliyiz. Bunlar,30 Mart'taki yerel seçimleri ne kadar etkiler,

bunu da sandıklar açıldığında hep birlikte göreceğiz.

e.mail: necdetes@mynet.com