BAŞKENT GÜNLÜĞÜ / NECDET SİVASLI



e.mail: necdetes@mynet.com



TESTİ ÇATLADI, SU



KAÇIRIYOR...



Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın Başbakan Erdoğan ile söyledikleri ve ikilinin ayrışma noktasına gelmesi hiç kuşkusuz AKP içindeki çatlağın giderek büyümekte olduğu gerçeğini ortaya koymaktadır. Arınç, öyle görünüyor ki çok dolmuş, parti içindeki sıkıntı çeken arkadaşlarına da bir yerde tercümanlık yapmış. Ortaya çıkan tabloda bu açık biçimde görülüyor.



Çünkü Arınç’ın Başbakan Erdoğan ile ilgili açıklamasında şu ayrıntıya dikkat edin, bu çoklarınca da gözlerden kaçmış görünüyor:



“Benim Başbakan ile ilgili söylediğim sözleri bugün kabine içindeki 4 bakan arkadaşım da tasvip ediyor destekliyor. Ben, bu bakan arkadaşlarımın adını vermeyeceğim.”



Bu açıklama, Arınç’ın parti içinde yalnız hareket etmediğinin de ipuçlarını vermiyor mu?



DARGINLIĞIN DERİNLİĞİ



Demek ki, parti içinde sıkıntı var ve bu sıkıntı da giderek artıyor. Bu sıkıntıyı sadece aynı evi paylaşan kız-erkek öğrencilerle ilgi Erdoğan’ın kararına bağlamamak gerekir. Bu karar ve söylemler, bardağı taşıran bir nokta gibi görünüyor. Konunun ardında başka nedenlerin var olduğu da zaten yavaş yavaş ortaya çıkıyor.



Önümüzde bir kare fotoğraf var. Atatürk Kültür Dil ve Tarih Yüksek Kurumu’nun 10 Kasım’da Atatürk’ü anma toplantısında çekildi. Fotoğrafın başında Cumhurbaşkanı Gül, ortada Başbakan Erdoğan, sağ başta da Arınç oturuyor. İşin en ilginç tarafı, bu kareyi oluşturan Erdoğan-Arınç ikilisinin birbirinin yüzüne hiç bakmaması ve oturdukları süre içinde de hiç konuşmamalarıdır. Zaten Erdoğan’ın yüz hatlarına bakılacak olursa son derece çöküntü içinde olduğu da görülecektir.



Arınç’ı çok yakından tanıyanlardanız. İyi bir hukuk adamı, her söylediğine dikkat eden bir hatiptir. Her zaman iletişimden ve sorunları karşılıklı çözmeye çalışan bir yapıya sahiptir. Bugüne kadar, Arınç, hiçbir sorunu medya önünde gündeme taşımadı. Hatta kabine ve parti içinde sorunları medya aracılığı ile çözmeye çalışan arkadaşlarına da hep sert çıkmıştır. Ancak, kendisinin Başbakan ile olan sorununu medya önünde kamuoyuyla paylaşması düşündürücüdür.



TEPKİ DUYGUSAL VE KİŞİSEL Mİ?



Geçmişten günümüze kadar Milli Görüş çizgisinde olan ve bu görüş doğrultusunda siyaset yapan Bülent Arınç’ın, Başbakan Erdoğan için yaptığı açıklamada yalnız olmadığını da düşünüyoruz. Çünkü Arınç, bugüne kadar siyasette kadroya ve kadrolaşmaya önem vermiş, hep kadro hareketi içinde olmuştur. Bugün, AKP içinde Milli Görüş çizgisinde olanların çok önemli bir bölümünün Arınç ile birlikte hareket edebileceğini de gözlerden uzak tatmamak gerekiyor.



Bu konuda Arınç’ın Başbakan’a olan tepkisini “Duygusal ve kişisel” olarak değerlendirmek bize göre yanlış olur. Zaten ilerleyen zaman içinde de bu açık biçimde görülecektir. Konu ile ilgili olarak “Gönül alma” çalışmalarına da şahit olacağız. Ancak, konunun sadece “gönül alma” ile çözüleceğini de sanmıyoruz. Burada siyasi derinliği aramak, çözümün de bu derinlikte olduğunu görmek gerekiyor.



Zaten Bülent Arınç’ın siyasi geçmişine bir göz atacak olursak, bugüne kadar ekip çalışması içinde olduğunu da görürüz. Birçok kararda parti içinde Arınç ağırlığı da görülecektir. Bunların neler olduğunu bir başka yazımızda detayları ile ele almaya çalışacağız.



SIKINTILAR SU YÜZÜNE ÇIKIYOR



Şu noktaya da dikkatlerinize sunuyoruz:



Gerek Başbakan, gerekse konu ile ilgili açıklama yapmak durumunda kalan AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, Hükümetin başının Erdoğan olduğuna vurgu yaptılar. Bir noktada Arınç’a karşı bir cephenin açılmış olduğunu da gördük. Başbakan Erdoğan’ın “Konuyu medya aracılığı ile tartışmam, oturur konuşuruz” demesi de parti içinde bir çatlağın olduğunu gösteriyor.



Arınç’ın çıkışı ile krizin bundan sonra derinleşip derinleşmeyeceği o kadar önemli değil. Önemli nokta, parti içinde başlayan sıkıntıların artık su yüzüne çıkmaya başlamış olmasıdır. Başbakan Erdoğan’ın artık istediği gibi rahat edemeyeceğidir. Nitekim Başbakan’ın krize konu olan çıkışında “Gerekirse yasal düzenleme yaparız” dan geri adım atmış olduğu da görülüyor. Bu geri adımda Arınç’ın çıkışının etkili olduğunu söyleyebiliriz.