Aşağıda paylaştığım yazı Ocak 2008 yılında yazmış olduğum bir yazıydı. 11 yıldır her manevi değeri törpüleyerek kullanan siyasi iktidarın türban konusunda samimiyetsizliğinin bir delilidir diye yeniden paylaşmak istedim.





Selam ve dua ile





İşte 4,5 yıl önce yazmış olduğum o yazı





"KÜRESEL KRİZLERİN TÖRESEL ÇÖZÜMÜ : TÜRBAN



10 yıl öncesine kadar bu ülkede üniversite öğrencilerinin başörtüsü diye bir sorunları yoktu. İstedikleri gibi derslere girebiliyorlardı. Üstelikte başı açık yada kapalı olduğu için hiç kimse siyasi bir çizgide algılanmıyordu. Ta ki, dönemin siyasileri, başörtüsünün kendilerine ait siyasi bir simge olduğunu ima edene kadar. İşte o güne kadar güllük gülistanlıktı ortalık.







O dönemde, başı kapalı insanlarımızın siyaseten aitlik hissetmediği bir siyasi hareket onların oylarını alabilmek için onulmaz yaralar açtı.Kadayıfın altını kızartma adına “tatlı mı kanlı mı olacak” diye çıktıkları yollardan çark ede ede koltuklarından oldular. Ve koltuklarını bırakıp giderlerken geride daha birçok seçimde daha kullanabilecekleri ciddi bir problem ve milyonlarca mağdur bıraktılar.







Küresel Kriz: Bugün ise mesele yeniden gündemde. Dünyada ABD’den başlayan ve petrol fiyatlarının tetiklediği küresel dalgalanmaların, bizim gibi IMF endeksli ekonomiye sahip ülkelerde hangi etkileri yapacağı malumdur. Uzun zamandır aşırı durgunluk yaşayan ve işsizliğin cari açığın çok ciddi sorun olarak görüldüğü ekonomimiz böyle bir sarsıntıdan kolay çıkamayacaktır. Ekonomi yönetimimiz bu sarsıntıyı geçiştirmek için özelleştirmeden elde ettiği sıcak para ile piyasaları rahatlatmaya çalıştı. Ancak tabi ki yatırım ve istihdam olmadığı için deniz de bitti.







Yöresel Tercih: Yaklaşan mahalli seçimlerde genel seçimlerde elde ettiği başarıyı devam ettirmek isteyen ve yaşanacak ekonomik sıkıtının buna engel oluşturabileceğini tahmin eden siyasi iktidar “yıllardır iktidardalar, ne yaptılar” sorusuna anlamlı bir cevap bulabilmek için uzun iktidar süreçlerinde adını bile anmadığı bir meseleyi, başörtüsünü çözmeye karar verdi. Çünkü yukarıda saydığımız ekonomik tablo büyük bir tıkanmanın arifesinde ve medya aracılığı ile milleti oyalamanın ve gündemi saptırmanın en güzel ve etkili yolu bu meseleyi ortaya atmak olacaktır. Şimdi bütün millet bunun telaşına düşmüş durumda. “Nasıl bağlanmalı” “ne kadar sıkı bağlanmalı” “Modaya uygun hali nasıl” “baş bağlama teknikleri” bir sürü gündem işgali edebiyatı.







Töresel Çözüm: MHP nin çok önceden beri savunduğu ve bu meselede kurumları orduyu ve milleti karşı karşıya getirmeden çözüm olacak “hizmet alan ile hizmet verenin tanımlanması” fikri bu mesenlin çözümü olacaktır. Bu konuda daha önceden kanun teklifinde bulunmuş olmasa da MHP, hazırda duran çözüm paketini hemen ortaya koydu. Aslında siyasi iktidar bu rant kaynağını MHP ile bölüşmek istemezdi ama MHP bu konuda uyanık davrandı.







“ve levki siyasi simge dahi olsa” diye başlayan cümleler inancının gereği olarak, samimi ve töresel bağlamda başını kapayan insanımızı incittiği gibi toplumu da karşı karşıya getirir. Topluma kaplara ayırmadan ve ordu ile milleti karşı karşıya getirmeden ve insanları başı açık-kapalı olarak siyasi kalıplar içine sokmadan, 10 yıl önceki olağan duruma dönerek bu mesele çözülebilir.







Lakin bu gün yürütülen kampanya samimi değil. Bu gün yürütülen Başörtüsü problemini çözme kaygısı da değil. Bu yapılan, Küreselkrizlerin arasında yapılacak, yöresel seçimleri kazanabilmek için üretilmiş, dini yada töresel değerleri sömürme kavgasıdır.







ALLAH TÜRKÜ KORUSUN VE YÜCELTSİN! "