BAŞKENT GÜNLÜĞÜ / NECDET SİVASLI



e.mail: necdetes@mynet.com



ERMENİSTAN’DA “BÖLÜNMÜŞ TÜRKİYE”



HESAPLARI YAPILIYOR…







Barış süreci içinde PKK’lıların silahları ile birlikte sınır dışına çekilmesi hareketini bugünkü Hükümet sevinç çığlıkları ile karşılıyor. Bu işin, PKK’nın silahları ile birlikte sınır dışına çıkması ile bitmeyeceğini bilmiyorlar. PKK, baştan bu yana bir sinsi oyundu, Amerika’nın ve Batı’nın başımıza bela ettiği bir terör örgütü idi. Asıl amaç da Ermenistan’a hizmet etmekti.



PKK ağzı ile konuşanlar şimdi de, Türkiye’nin yedi ayrı bölgeye ayrılması gerektiğini, bu federasyonlarda Kürtler gibi diğer azınlıklara da haklarının verilmesi gerektiğini anımsatıyorlar. Bölücülük yapıyorlar, milleti kamplara ayırıyorlar. Düşmanlık tohumlarını saçıyorlar.



BÖLÜNEN TÜRKİYE HESAPLARI



Türkiye, sinsi bir oyunun içine çekilmek isteniyor. PKK’nın siyasi uzantıları BDP milletvekilleri, ağızlarındaki baklayı, eteklerindeki taşları dökerek bu sinsi oyunun sonunun nereye dayanacağı konusunda ön bilgileri de veriyorlar. BDP milletvekilleri, demokratikleşme sürecinde Ermeni soykırımının da tanınmasını istiyorlar. Bazı akil adamlar da gittikleri yerde bu tohumları ekmekten kaçınmıyorlar.



Sözde Ermeni soykırımının Türkiye tarafından tanınması ne anlama geliyor? Bu, bir noktada Ermenilerin Türkiye’den toprak talebinde bulunmalarının yoluna açmayacak mı? Zaten Amerika’nın, Rusya’nın ve Batı’nın tam desteğini alan Ermeniler şimdi bu sinsi oyunu sahneye koymanın hazırlıklarını yapıyor. Ermenistan’da “Bölünen Türkiye hesapları” şu anda masaya yatırılmış durumda. Türkiye’yi, ne hale getirdiler, nasıl parça parça etmeye çalışıyorlar bu millet artık bu gerçekleri görmelidir.



TOPRAK TALEPLERİ OLACAK



Ermenistan’da Milliyetçi Taşnak Partisi’nin Erivan Temsilcisi Kiro Manoyan yaptığı açıklamada “Ermeniler’in toprakları bugün Türkiye’nin elinde. Bu topraklar gelecekte Kürtlerin eli ne geçerse bu toprakları onlardan isteyeceğiz. Bölgemizde gerçekleşebilecek köklü değişimleri seyirci olarak izleyebileceğimiz gibi gidişatı yönlendir de elimizdedir. Gelişmeleri yakından takip ederek hazırlıklı olmalıyız”demiştir. Özetle Ermenistan, pusuya yatmaktadır.



Bugün, Ermenistan Hükümeti ve yetkililerinin de görüşleri bu noktada kesişiyor. Gelecek için sinsi oyun içindeler ve nerelerden nasıl destek aldıkları da biliniyor. Zaten, PKK’nın bir Ermeni oyunu olduğu, PKK’lılar içinde Ermeni militanlarının da bulunduğu, PKK’nın Ermenistan’ın taşeronluğunu yaptığını bilmeyen mi kalmadı.



Ermeniler, 2015 yılına hazırlanıyor. Yeni hesaplar içindeler. Manoyan da bu tarihe dikkat çekiyor. Bu tarihin, Ermeniler için bir dönüm noktası olabileceğini söylüyor. Daha sonra da şu konuyu gündeme taşıyor:



“ Ermenistan, elimizi kolumuz bağlayan İsviçre Protokolleri altındaki imzasını bir an önce geri çekmeli. Ermenistan bunu yapmadığı takdirde 24 Nisan 2015 arifesinde Türkiye Meclisi iki protokolden birini herhangi bir adım atılmasını öngörmeyen bölümünü onaylayarak dünyaya Ermenistan ile arasında uzlaşı sürecinin çalıştığı imajını yarat abilir. Ankara, böyle bir adımı atarsa Ermenistan dünyanın gözü önünde suçlu duruma düşer. Bu yüzden protokol meselesine bir an önce nokta konmasında büyük fayda olacaktır.”



TÜRKİYE ZAYIF DÜŞÜRÜLMEK İSTENİYOR



Burada dikkat edilmesi gereken nokta şu olmalıdır:



Türkiye, PKK konusunda köşeye sıkıştırılıyor. Anayasada yapılacak değişikliklerde Kürtlere ve diğer azınlıklara da yeni hakların verilmesi yönünde baskılar olacak. Bu arada Ermeni soykırımı konusunda özür dilenmesi de bu süreçte önümüze konulacak. Zaten Suriye batağına boğazımıza kadar girdik. Rusya ve İran ile olan ilişiklerimiz anormal şekilde aleyhimize döndü. Irak kon usunda büyük sıkıntılar yaşıyoruz. Bölgemiz adeta kaynıyor. Bir kıvılcım Türkiye’nin daha da sıkışacağını ve nefes alamayacak konuma geleceğini gösteriyor. İşte biz baştan bu yana yeni Haçlı seferi dediğimiz bir kıskacın içine çekilmiş olacağız ki, bu da Amerika’nın, İsrail, Batı ve Rusya’nın “Bölünmüş Türkiye” politikalarının gerçekleşmesine neden olacaktır.



Dikkat ediniz, emperyalist ülkeler, bölüp, parçalamak istedikleri ülkeleri önce zayıflatıyor, savunmasız hale sokuyor, komşuları ile ilişkileri sıfırlıyor, kolunu kanadını kırıp, istediklerini yapıyor ve yaptırıyorlar. Etrafımızdaki son olaylar ve gelişmelere baktığımızda bu tabloyu çok açık biçimde görebiliyoruz. Geçmişte Türkiye’yi de parçalamaya çalışmışlar, bunu başaramamışlardı. Şimdi, iştahları yeniden kabardı ve etrafımızı giderek çevirmeye başladılar.